Daniel Craig'in 007'sinin kırdığı rekoru kimse alt edemiyor

James Bond, sinema tarihinin en iyi giyinen karakteri kabul ediliyor

Craig, 25. Bond filmi Ölmek İçin Zaman Yok'ta ikonik ajanı son kez canlandırdı (ScreenRant)
Craig, 25. Bond filmi Ölmek İçin Zaman Yok'ta ikonik ajanı son kez canlandırdı (ScreenRant)
TT

Daniel Craig'in 007'sinin kırdığı rekoru kimse alt edemiyor

Craig, 25. Bond filmi Ölmek İçin Zaman Yok'ta ikonik ajanı son kez canlandırdı (ScreenRant)
Craig, 25. Bond filmi Ölmek İçin Zaman Yok'ta ikonik ajanı son kez canlandırdı (ScreenRant)

James Bond serisinin 2015 yapımı 24. filmi Spectre'de Daniel Craig, kırılması güç bir rekora imza atmıştı. 

Serinin birçok gişe rekoru kırdığı düşünüldüğünde, meşhur MI6 ajanı Bond'un Hollywood'un en iyi giyinen karakteri seçilmesi ve moda dünyasını kasıp kavurması hiç de şaşırtıcı olmamıştı.

Casusluk, baştan çıkarma, stil

Sinema tarihi boyunca Bond, iyi giyinen bir erkek olmanın ne anlama geldiğini tanımlamıştı.

Bond, 1962 yapımı Dr. No'yla çıkışını yaptığından beri üç şeyle tanınıyor: Casusluk, baştan çıkarma ve stil.

Ian Fleming'in 007 karakterinin her yinelemesi dünyayı kurtarmak için farklı yaklaşımlara sahip olsa da her James Bond filminde değişmeyen bir şey var. Koşullar ne olursa olsun, Bond'un her zaman iyi gözükmesi. 

En pahalı giyinen film karakteri

Guinness Rekorlar Kitabı'na göre, Daniel Craig'in Bond'u en pahalı giyinen film karakteri rekorunun sahibi. Bond, Spectre'de Ernst Blofeld'i avlayıp Madeleine Swann'ın hayatını kurtarmaya çalışırken, filmde eşi benzeri görülmemiş kıyafetler giymişti.

Daniel Craig'in filmde giydiği kıyafetler titizlikle planlanmış ve takip edilmişti. 

Bond'un Spectre'de giydiği parçalar arasında değeri 3 bin 805 ila 4 bin 881 dolarla değişen Tom Ford takım elbise, 6 bin 800 dolardan fazla değere sahip bir Omega Seamster 300 saat ve 2015'te bin 248 dolarlık fiyat etiketine sahip Matchless Craig Blouson süet ceket yer alıyor.

Buna ek olarak, Bond'un karda geçen sahnelerdeki balıkçı yaka ve gri kaşmir kazağı da birkaç yüz dolara mal olmuştu.

Sinema tarihinin en iyi giyinen karakteri

James Bond her zaman kusursuz bir şekilde giyinir ve dikkatleri üzerine çekmez. Rahatlık, stil ve güvenin birleşimi, James Bond'un görünümünü taklit etmek isteyen her erkek için "Kutsal Üçlü"dür.

Bond her filmde stil sahibi bir ajan olsa da 007'nin kendilerini temsil etmesini isteyen lüks markaların birleşimi hiç Daniel Craig'in Spectre'sinde olduğu kadar iyi olmamıştı. 

Hem sinema eleştirmenleri hem de moda tutkunlarının gözünde James Bond, sinema tarihinin en iyi giyinen karakteri. 

Independent Türkçe, ScreenRant, Guinness Book of World Records



İnterneti ikiye bölen elbise tartışmasını çıkaran kişi, suçunu itiraf etti

"İnterneti sallayan" elbisenin arkasındaki adam Keir Johnston, eşi Grace Johnston'ı boğduğunu itiraf ettikten sonra onu tehlikeye atma suçunu kabul etti (TheEllenShow/YouTube)
"İnterneti sallayan" elbisenin arkasındaki adam Keir Johnston, eşi Grace Johnston'ı boğduğunu itiraf ettikten sonra onu tehlikeye atma suçunu kabul etti (TheEllenShow/YouTube)
TT

İnterneti ikiye bölen elbise tartışmasını çıkaran kişi, suçunu itiraf etti

"İnterneti sallayan" elbisenin arkasındaki adam Keir Johnston, eşi Grace Johnston'ı boğduğunu itiraf ettikten sonra onu tehlikeye atma suçunu kabul etti (TheEllenShow/YouTube)
"İnterneti sallayan" elbisenin arkasındaki adam Keir Johnston, eşi Grace Johnston'ı boğduğunu itiraf ettikten sonra onu tehlikeye atma suçunu kabul etti (TheEllenShow/YouTube)

"İnterneti sallayan" beyaz/altın rengi ya da mavi/siyah elbisenin arkasındaki adam, eşinin hayatını tehlikeye atma suçunu kabullenerek ederek onu boğmaya çalıştığını itiraf etti.

Daily Record'ın bildirdiği üzere perşembe günü Glasgow'daki Yüksek Mahkeme'ye çıkan 38 yaşındaki Keir Johnston, eşi Grace Johnston'a "korkunç" bir saldırı gerçekleştirdiğini kabul etti. Saldırı Grace'in "yaşamından endişe duymasına" yol açsa da hayatta kaldı.

İskoçya'nın batı kıyısı açıklarındaki Colonsay Adası'ndan Johnston, gelecek ay 6 Haziran'da verilmesi planlanan hükmüne kadar tutuklu kalacak. 

Johnston, 2015'teki düğününde kayınvalidesinin giydiği elbisenin fotoğrafının bir misafir tarafından internette paylaşılmasının ardından "#TheDress"le (Elbise) dünyanın dikkatini çekmişti.

Elbisenin gerçek renkleri (siyah ve mavi mi yoksa beyaz ve altın rengi mi) üzerine yapılan tartışma, o zamanki manşetlere göre "interneti sallayarak" aralarında ünlülerin de bulunduğu binlerce yorum almıştı. Realite yıldızı Kim Kardashian, o dönemki eşi Kanye West'le bu konuda tartıştığını paylaşmıştı.

tynju
Sosyal medyada paylaşılan fotoğraftaki elbisenin beyaz/altın mı yoksa siyah/mavi mi olduğuna dair görüş ayrılıkları yaşandı (Swiked/Tumblr)

Johnston çiftini talk şovuna davet eden Ellen DeGeneres, ikiliye 10 bin dolar ve Grenada gezisi hediye etmişti.

İskoç mahkemesi, Johnston'ın eşini kapalı kapılar ardında hayatından endişe edecek hale getirerek ona karşı aile içi şiddet geçmişi olduğunu bu hafta dinledi.

The Record'ın haberine göre Kraliyet Savcısı Chris Macintosh, Lady Drummond ve mahkemeye Grace'in şiddet uygulayan eşinden korkarak nasıl yaşadığını anlattı. Macintosh şöyle dedi:

Adada sürekli polis yok ve Grace kapana kısılmış gibi hissediyordu.

Mahkemede Grace'in, bir keresinde anakaradaki bir iş görüşmesine gitmemesini isteyen eşinin taleplerini reddettiği anlatıldı. Bundan birkaç gün sonra Johnston'ın, karısına onu terk edeceğini söylemesi üzerine çift tartışmaya başlamış ve Johnston eşini tutup yere fırlatmış.

The Record'a göre Macintosh "Johnston uyanıp onu terk edeceğini söyledi. Kadın onun gitmesini engellemek için evden çıktı. Johnston onun peşinden gidip kadını yere yapıştırdı" dedi.

Johnston'ın her iki dizini de eşinin kollarının üzerine koymasıyla kadın hareket edemez duruma geldi. Johnston daha sonra iki eliyle onu boğmaya başladı.

"İlk başta çığlık atabilen Grace hayatından endişe duyuyordu ve Johnston çok fazla güç uyguladığı için kendisini öldürmeye niyetlendiğine inanıyordu" diyen Macintosh, ciddi morluklara rağmen Grace'in tıbbi tedaviye ihtiyaç duymadığını söyledi.

Johnston'ın avukatları, müvekillerinin saldırının sorumluluğunu üstlendiğini açıkladı.

The Record'a göre Lady Drummond, Johnston'ın kefaletle serbest bırakılmasını reddederek onu nezarete koydu:

Bunun ciddi ve şiddet içeren bir suç olduğunu size söylememe gerek yok. Onu defalarca boğdunuz, yaraladınız ve hayatını tehlikeye attınız ki bu onun için kesinlikle dehşet verici bir durum olmalı.  Sayın Johnston, korkarım durumunuz artık değişti, çok ciddi bir suçtan suçlu bulundunuz ve bu süre zarfında tutuklu kalacaksınız.

Johnston çiftinin olayın ardından ayrılıp ayrılmadığı belirsizliğini koruyor.

Independent Türkçe


Eurovision birincisi "inanılmaz çifte standarta" ateş püskürdü

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Eurovision birincisi "inanılmaz çifte standarta" ateş püskürdü

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

İsviçre adına yarışan Nemo, Eurovision'ı kazandıktan birkaç dakika sonra yıllık şarkı yarışmasının organizatörlerine ateş püskürdü.

Nemo, İsveç'in Malmö kentinde düzenlenen 2024 töreni sırasında The Code performansıyla jüriyi ve halkı etkiledi.

İsrail'in katılmasının arena çevresinde Filistin yanlısı gösterilere yol açması ve Hollandalı Joost Klein'ın performansını sergilemesine saatler kala diskalifiye edilmesi nedeniyle bu yılki organizasyon Eurovision tarihinin en tartışmalı yarışmalarından biri oldu.

Eleştirilen bir diğer ayrıntı da seyircilerin arenaya non-binary (ikili cinsiyet sınıflandırmasının dışındaki kimlikler için kullanılan tanım -çn.) bayrağı getirmesine izin verilmediğinin söylenmesiyken, Nemo kazandıktan sonra düzenlediği basın toplantısında bu durumu eleştirdi. 

Eurovix muhabiri @vDanDesign'ın bu konuyu Nemo'ya sorması üzerine yarışmanın ilk non-binary kazananı bunu "inanılmaz" diye nitelendirdi.

Şarkıcı "Eurovision hayır dediği için bayrağımı içeri kaçak sokmam gerekti ama yine de yaptım, umarım başkaları da bunu yapmıştır" diye ekledi.

xc
Eurovision birincisi Nemo, perde arkasında yaşanan olaylar nedeniyle organizatörlere ateş püskürdü (TT Haber Ajansı/AFP)

Ama yani, hadi ama, bu apaçık çifte standart.

Kazanan ilan edildikten sonra kupasını kıran şarkıcı sözlerine şöyle devam etti:

Kupa onarılabilir; belki Eurovision'un da ara sıra biraz onarıma ihtiyacı vardır.

Nemo basın toplantısı salonunda bir araya gelen gazetecilerden dev tezahürat ve alkışlar aldı.

Gazetecilere "tüm bu deneyimin gerçekten yoğun olduğunu ve baştan sona her şeyin hoş olmadığını" da söyleyen sanatçı şöyle ekledi:

Her şey sevgi ve birliktelikle ilgili değilmiş gibi görünen pek çok şey vardı. Bu beni gerçekten üzdü ve aynı zamanda… Burada çok fazla sevgi de vardı.

"Daha fazla şefkat" ve "empati" çağrısı yapan Nemo, galibiyetini "kendisi olmaya cesaret eden, duyulmaya ve anlaşılmaya ihtiyaç duyan kişilere" adadığını söyledi.

The Independent yorum için Avrupa Yayın Birliği'yle temasa geçse de henüz yanıt alamadı.

Eurovision'ı 591 gibi yüksek bir puanla İsviçre kazanırken, onu hemen arkasından 547 puanla Hırvatistan takip etti.

İlk 5'teki diğer ülkeler Ukrayna (453 puan), Fransa (445 puan) ve Birleşik Krallık'tan (BK) 12 tam puan alan İsrail oldu. İsrail'in adayı Eden Golan toplamda 375 puan aldı ancak Graham Norton'ın belirttiği üzere seyirciler tarafından yuhalandı.

BK'nin yarışmacısı Olly Alexander, Dizzy şarkısıyla sadece 46 puan aldı.

Independent Türkçe


Anne karnındaki basınç kişinin yüz şeklini belirleyebilir

Rahimdeki fiziksel değişimler, bebeğinin yüz şeklini belirleyebiliyor (Unsplash)
Rahimdeki fiziksel değişimler, bebeğinin yüz şeklini belirleyebiliyor (Unsplash)
TT

Anne karnındaki basınç kişinin yüz şeklini belirleyebilir

Rahimdeki fiziksel değişimler, bebeğinin yüz şeklini belirleyebiliyor (Unsplash)
Rahimdeki fiziksel değişimler, bebeğinin yüz şeklini belirleyebiliyor (Unsplash)

Rahimdeki baskının kişinin yüzünün şeklini etkileyerek bozulmalara yol açabileceği bulundu. 

Bebeğin yüzünü büyük ölçüde kalıtsal özelliklerin belirlediği düşünülürken, kısa süre önce yapılan bir çalışmada annenin beslenmesinin de etkili olduğu ortaya konmuştu.

Uluslararası araştırmacılardan oluşan bir ekipse embriyonun uğradığı fiziksel baskının yüz şeklinde önemli bir rol oynadığını tespit etti. 

Fare ve kurbağa embriyolarının yanı sıra insan embriyoidlerinin (laboratuvarda geliştirilen embriyonik hücreler) büyümesini inceleyen araştırmacılar, bunlara dışarıdan uygulanan basınç arttığında nöral krest hücrelerindeki önemli sinyal yollarının bozulduğunu gözlemledi.

Nature Cell Biology adlı hakemli dergide yayımlanan araştırmayı yürüten ekip özellikle, yüz hatlarının oluşmasından sorumlu bu hücrelerin geliştiği yerin yakınındaki blastosöl adlı sıvı dolu boşluğu inceledi. Blastosöl üzerindeki basıncın, mekanik uyaranları sinirsel sinyallere dönüştüren Yap proteininin aktivitesini azalttığı tespit edildi. Bu protein nöral krestin nasıl gelişeceğini söylemekten sorumlu Wnt adlı bir grup sinyal molekülüyle etkileşime girdiğinden, buradaki azalma moleküllerde bozulmaya yol açtı.

University College London'dan nörobiyolog Roberto Mayor, yazarları arasında yer aldığı çalışma hakkında şöyle diyor:

Bir organizma basınçta değişiklik yaşadığında, annenin içindeki embriyo da dahil tüm hücreler bunu algılayabiliyor.

Ekip insan rahminde basıncı neyin artırdığını incelemedi fakat bulgular, fiziksel etkilerin yüzdeki şekil bozukluğu (kraniyofasiyal anomali) riskini artırabileceğini gösteriyor. Kraniyosinostoz gibi bu anomaliler, bebeğin kafatasının veya yüz kemiklerinin çok erken veya anormal bir şekilde kaynaşmasıyla ortaya çıkıyor. 

Mayor araştırma sonuçlarını şöyle açıklıyor:

Bulgularımız, yüzdeki şekil bozukluklarının sadece genetikten değil, aynı zamanda anne karnındaki basınç gibi fiziksel unsurlardan da etkilenebileceğine işaret ediyor.

Bilim insanları basınç değişiminin embriyo gelişimini nasıl etkilediği üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor. Mayor "Çalışmamız embriyoların basınca duyarlı olduğunu gösteriyor fakat ne kadar duyarlı olduklarını bilmiyoruz" diyerek şöyle ekliyor. 

Örneğin rahim içindeki basınç değişikliği embriyoyu etkileyebilir mi?

Independent Türkçe, Science Alert, India Today, Nature Cell Biology, Nature Communications


Bilim insanları sülüklerden ilham alarak yeni bir cihaz geliştirdi

Sülükler, yapıştıkları canlının derisine dişlerini geçirerek kan emiyor (Reuters)
Sülükler, yapıştıkları canlının derisine dişlerini geçirerek kan emiyor (Reuters)
TT

Bilim insanları sülüklerden ilham alarak yeni bir cihaz geliştirdi

Sülükler, yapıştıkları canlının derisine dişlerini geçirerek kan emiyor (Reuters)
Sülükler, yapıştıkları canlının derisine dişlerini geçirerek kan emiyor (Reuters)

Araştırmacılar, sülüklerden esinlenerek insanlarda kan alma işlemlerini kolaylaştıracak yeni bir cihaz tasarladı.

İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü'nden bilim insanlarının geliştirdiği vantuz biçimindeki cihaz, hastanın üst koluna ya da sırtına yerleştiriliyor.

Vantuz şeklindeki kabın içinde, dışarıdan hafif baskı uygulandığında derinin içine geçen mikro iğneler yer alıyor. Cihaz bu şekilde kısa sürede damarlardaki kanı adeta emerek kabın içine dolduruyor.

Hakemli dergi Advanced Science'ta yayımlanan araştırmada, cihazın maliyetinin çok düşük olduğuna, bu sayede sıtma gibi hastalıklarla mücadele edilen yoksul Afrika ülkelerinde etkili biçimde kullanılabileceğine dikkat çekildi. 

Buna ek olarak kabın içindeki mikro iğneler, genelde kan alma işlemlerinde kullanılan büyük iğnelere kıyasla yaralanma riskini de en aza indiriyor.

Bilim insanları, cihazı aslında başka bir çalışmadan yola çıkarak tasarladıklarını söyledi. Akademisyenler, bazı ilaçları ağzın iç kısmını kaplayan mukoza zarı yoluyla kana taşıyan bir vantuz geliştirirken, böyle bir aletin kan alma işlemlerinde kullanılabileceğini de fark ettiklerini belirtti.

zsxc
Avrupalı bilim insanlarının geliştirdiği vantuz, bozuk para büyüklüğünde (Advanced Science)

Araştırmacılardan David Klein, bu önceki projede sülüklerin nasıl kan emdiğini incelediklerini ve cihazı bu modele göre hazırladıklarını söyledi. 

2,5 santimetrelik kabın dış kısmı silikondan, mikro iğnelerse çelikten yapılma. Fakat araştırmacılar, ileride bunu tamamen geridönüştürülebilir malzemelerden üretmeyi hedefliyor.

Bilim insanları şimdiye dek cihazı sadece domuzların üzerinde test etti. Akademisyenler, projeyi genişleterek vantuzu insanlar üzerinde denemeyi planladıklarını belirtti.

Independent Türkçe, ETH Zurich, New Atlas


"Bilimkurgunun Kraliçesi" Yıldız Savaşları'na girmeye hazırlanıyor

Yüze yapışan uzaylılar ve yeşil gezegenlerdeki kolonicilerden sonra sıra stormtrooper'lara mı geldi? (Lucasfilm)
Yüze yapışan uzaylılar ve yeşil gezegenlerdeki kolonicilerden sonra sıra stormtrooper'lara mı geldi? (Lucasfilm)
TT

"Bilimkurgunun Kraliçesi" Yıldız Savaşları'na girmeye hazırlanıyor

Yüze yapışan uzaylılar ve yeşil gezegenlerdeki kolonicilerden sonra sıra stormtrooper'lara mı geldi? (Lucasfilm)
Yüze yapışan uzaylılar ve yeşil gezegenlerdeki kolonicilerden sonra sıra stormtrooper'lara mı geldi? (Lucasfilm)

74 yaşındaki Hollywood yıldızı, bilimkurgu dünyasında yeni bir evrene açılıyor. Yaratık (Alien) ve Avatar serileriyle bu kategoriye damga vuran Sigourney Weaver'ın Yıldız Savaşları (Star Wars) serisine gireceği bildirildi. 

The Hollywood Reporter, 2019 tarihli Star Wars: Skywalker'ın Yükselişi'nden (Star Wars: The Rise of Skywalker) sonra prodüksiyonuna başlanacak ilk Yıldız Savaşları filmi olacak The Mandalorian & Grogu için Weaver'la görüşme yapıldığını duyurdu. 

Disney+ dizisi The Mandalorian'ın yaratıcısı Jon Favreau'nun çekeceği filmin bu yıl çekimlerine başlanması ve 2026'de gösterime girmesi bekleniyor. 

Disney'in dijital yayın platformunun en popüler dizilerinden biri olan The Mandalorian, 2019'da yayına girdikten sonra Baby Yoda karakteriyle konuşulmuştu. 

Djarin rolündeki Pedro Pascal'ın başrolünde olduğu dizinin başarısının ardından The Book of Boba Fett ve Ahsoka gibi spinofflar da çekilmişti.

dergth
Sigourney Weaver, Avatar'da Kiri karakterini de canlandırıyor (AFP/Walt Disney)​​​​​​

Game of Thrones, The Last of Us ve Narcos gibi dizilerle tanınan Pascal'ın yeni filmde Djarin karakterini canlandırması bekleniyor. Ancak senaryonun detayları henüz sızmadı. 

Üç kere Oscar'a aday gösterilen Weaver, 1979'da Ridley Scott'ın filmiyle başlayan Yaratık serisindeki 4 filmde Ellen Ripley karakterine hayat vermişti. Başroldeki bir kadının canavarla savaşması, pek çok yapıma örnek olmuştu. 

Sonrasında ikinci Yaratık filminin yönetmeni David Cameron'la Avatar serisine başlayan Weaver'a "Bilimkurgunun Kraliçesi" lakabı takıldı. 

Independent Türkçe, The Hollywood Reporter, Screen Rant


Nükleer füzyonda yeni bir rekor kırıldı

WEST, plazmanın milyonlarca derecede korunmasını sağlıyor (Fransız Alternatif Enerjiler ve Atom Enerjisi Komisyonu)
WEST, plazmanın milyonlarca derecede korunmasını sağlıyor (Fransız Alternatif Enerjiler ve Atom Enerjisi Komisyonu)
TT

Nükleer füzyonda yeni bir rekor kırıldı

WEST, plazmanın milyonlarca derecede korunmasını sağlıyor (Fransız Alternatif Enerjiler ve Atom Enerjisi Komisyonu)
WEST, plazmanın milyonlarca derecede korunmasını sağlıyor (Fransız Alternatif Enerjiler ve Atom Enerjisi Komisyonu)

Fransa'daki nükleer füzyon reaktörü WEST, sıcak plazmayı 6 dakika boyunca 50 milyon derecede tutarak bir rekora imza attı. Bu gelişme, temiz ve neredeyse sınırsız enerji temin etmeyi amaçlayan nükleer füzyon alanında önemli bir adıma işaret ediyor.

Nükleer füzyon, atom çekirdeklerinin birleşerek daha ağır bir element ortaya çıkarmasını ifade ediyor. Bu süreçte açığa çıkan çok büyük miktarlardaki enerji, atmosfere karbondioksit salmamasından dolayı da ilgi çekiyor. 

Ayrıca diğer seçeneklerden daha güçlü olan bu enerji kullanılabilirse, bir kilogram yakıt başına fosil yakıtlardan neredeyse 4 milyon kat daha fazla enerji üretilmesi bekleniyor. 

Fransız Alternatif Enerjiler ve Atom Enerjisi Komisyonu'yla işbirliği içindeki Princeton Plazma Fiziği Laboratuvarı (PPPL) bu yolda önemli bir adım atarak içi tungsten kaplı reaktörde, füzyonun gerçekleşmesi için gereken plazmayı yaratarak bunu 6 dakika boyunca 50 milyon derecede tutmayı başardıklarını pazartesi günü duyurdu. 

Daha önce benzer reaktörler bundan daha yüksek derecelere çıksa da bu sıcaklığı WEST kadar uzun süre korumayı başaramamışlardı. Öte yandan içi karbonla kaplı reaktörler istikrarlı bir şekilde daha uzun süre plazmayı korumuştu. Fakat karbonun, reaksiyona yakıt sağlayan hidrojen izotopu trityumu emmesi bazı bilim insanlarının bundan uzaklaşmasına yol açıyor.

Ancak tungsten de tamamen sorunsuz değil. Element eriyip plazmaya karışarak füzyonun soğumasına neden olabiliyor. Bu nedenle bilim insanlarının elementi ve çalıştıkları ortamı iyi analiz etmesi gerekiyor. 

Nükleer füzyon enerjisinin önündeki en büyük engellerden biri muazzam seviyedeki sıcaklıklara ulaşmak için yüksek seviyede enerji gerekmesi. Güneş'in merkezinden daha sıcak olan seviyelere ulaşmak amaçlanırken burada tokamak adlı reaktörler devreye giriyor. 

WEST'in de aralarında yer aldığı bu reaktörler, Dünya'nın yıldızına güç veren enerji türünü üretebildiğinden zaman zaman "yapay Güneş" diye anılıyor. 

PPPL İleri Projeler Başkanı Luis Delgado-Aparicio, Business Insider'a yaptığı açıklamada "Dünya'da bir Güneş yaratmaya çalışıyoruz" diyor.

Ve bu son derece zor. 

Halihazırda reaktörler plazmayı yüksek sıcaklıkta tutmakta zorlanırken, genellikle ürettiklerinden daha fazla enerji tüketiyor. Son testte WEST, önceki denemelerinden yüzde 15 daha fazla enerji üretse de henüz bu sorunun üstesinden gelmeyi başaramadı. 

Füzyon enerjisinin ticari kullanıma sunulmasına hâlâ çok uzun yıllar olduğu tahmin ediliyor. Fakat Delgado-Aparicio "insanlığa enerji sağlama yönündeki bu büyük hedefe" doğru ilerleme kaydedildiği görüşünde.

Independent Türkçe, Business Insider, IFL Science


Peaky Blinders'ın Ada Shelby'sinden "Film ne zaman çıkacak?" sorusuna yanıt

Britanya'nın Midlands bölgesinde geçen dizinin yaratıcısı vizyon tarihi için 2025'i işaret ediyor  (BBC)
Britanya'nın Midlands bölgesinde geçen dizinin yaratıcısı vizyon tarihi için 2025'i işaret ediyor (BBC)
TT

Peaky Blinders'ın Ada Shelby'sinden "Film ne zaman çıkacak?" sorusuna yanıt

Britanya'nın Midlands bölgesinde geçen dizinin yaratıcısı vizyon tarihi için 2025'i işaret ediyor  (BBC)
Britanya'nın Midlands bölgesinde geçen dizinin yaratıcısı vizyon tarihi için 2025'i işaret ediyor (BBC)

Oscar ödüllü aktör Cillian Murphy'nin Tommy Shelby'yi canlandırdığı hit dizi Peaky Blinders'ın filmi heyecanla bekleniyor. 

Dizinin 7. sezon yerine bir filmle tamamlanacağı 2021'de duyurulmuştu. Ancak projenin hâlâ vizyona girmemesiyle hayranlar sabırsızlanıyor.

2013'ten 2022'ye kadar süren 6 sezonluk popüler İngiliz suç dramasında önemli bir rol oynayan Sophie Rundle, annesinin dahi "Peaky Blinders'ın filmi geliyor mu?" diye kendisine sorduğunu yeni verdiği röportajda söyledi. 

36 yaşındaki aktris, New York Post'a şöyle konuştu: 

Kendi ailem de dahil herkes bana bunu soruyor. Annem bile 'Elbette ki bana söyleyebilirsin!' diyor ama ben hiçbir şey bilmiyorum. Bazı görüşmelerin yapıldığını biliyorum ama herhangi bir filmi çekmek lojistik açıdan bir kabus gibi. Bu görüşmeleri yetişkinlere bırakıyorum.

Cillian Murphy'nin canlandırdığı Tommy Shelby'nin kardeşini canlandıran Rundle, rol arkadaşının Oppenheimer'la Oscar almasını da yorumladı:

Bu çılgınca ama muhteşem bir şey, gerçekten de çok hak etti. O müstesna biri ve filmde de öyleydi. Kendi tarzında sakince dünyayı hakimiyeti almasını izlemek müthiş bir şey.

Peaky Blinders'ın yaratıcısı Steven Knight, Cillian Murphy'nin gelecek filmde gangster Tommy Shelby rolünü yeniden canlandıracağını martta doğrulamıştı. Knight çekim tarihini de eylül olarak vermişti.

Murphy'nin dönüşü çok da sürpriz olmadı zira kendisi, uygun bir senaryo sunulması halinde Peaky Blinders filmindeki rolüne devam etmek istediğini epey açık bir şekilde dile getiriyordu.

47 yaşındaki İrlandalı geçen yıl Rolling Stone'a, "Eğer daha fazla hikaye varsa, bunu yapmayı çok isterim" demişti:

Ama doğru olması lazım. Steve Knight 36 saatlik bir televizyon dizisi yazdı ve biz de çok mutlu ayrıldık. O son sezonla gerçekten gurur duyuyorum. Dolayısıyla, daha fazlasını yapmak mantıklı ve haklı hissettirmeli.

I. Dünya Savaşı sonrasında geçen Peaky Blinders, evine dönen savaş kahramanı Thomas Shelby'nin başında olduğu, bölgenin o dönemdeki en güçlü çetelerinden birini takip ediyordu.

Dizinin büyük beğeni toplayan ilk 4 sezonu BBC Two'da yayımlandıktan sonra son iki sezon BBC One'a alınmıştı. Murphy'nin yanı sıra Tom Hardy, Paul Anderson ve Helen McCrory de dizide rol almıştı.

Independent Türkçe, New York Post, Rolling Stone


Stevie Wonder, Drake-Kendrick Lamar kavgasını yorumladı

Stevie Wonder (Reuters)
Stevie Wonder (Reuters)
TT

Stevie Wonder, Drake-Kendrick Lamar kavgasını yorumladı

Stevie Wonder (Reuters)
Stevie Wonder (Reuters)

Stevie Wonder, Kendrick Lamar'la Drake arasındaki kavganın dikkati daha önemli küresel meselelerden başka yöne çevirdiğine inandığını söyledi.

"Superstition" parçasıyla tanınan 73 yaşındaki efsanevi şarkıcı-söz yazarı, TMZ iki rapçi arasındaki çatışma hakkında ne düşündüğü sorduğunda şu yanıtı verdi: 

Her türlü savaş dünya için kötüdür.

Lamar ve Drake son günlerde karşılıklı diss parçaları yayımladı. Bir parçada Lamar, Drake'i "tescilli bir pedofil" ve gizli bir kız çocuğu sahibi olmakla suçlarken, Drake de Lamar'ı nişanlısına fiziksel istismarda bulunmakla suçlayarak karşılık verdi.

Kavga sürerken, 7 Mayıs Salı sabahı Drake'in Kanada'daki malikanesinin önündeki bir arabadan açılan ateş sonucu adı açıklanmayan bir güvenlik görevlisi vurulmuştu. Polis, olayın rapçilerin kavgasıyla ilgili olup olmadığının halihazırda bilinmediğini açıklamıştı.

Wonder, Lamar ve Drake'in kavgasının kendisinde herhangi bir olumsuz duyguya yol açıp açmadığı sorusuna şu yanıtı verdi: 

Kötü hislerim yok, sadece dünyanın neler olup bittiğine odaklanması gerektiğini düşünüyorum, çünkü bu tür şeyler sadece dikkat dağıtıyor. Halihazırda devam eden savaşları biliyor musunuz? Halihazırda devam eden evsizliği biliyor musunuz? TMZ, göremiyor musunuz?

Rap kavgası bir ay önce Lamar'ın "First Person Shooter" adlı şarkısında Drake ve J. Cole'a saldırmasıyla alevlenmişti.

Kavga daha sonra o kadar yaygın bir ilgi gördü ki, dün (9 Mayıs) Joe Biden ve Kamala Harris'in kampanya ekibi, ABD Başkanı'nın Cumhuriyetçi rakibi Donald Trump'ı sertçe eleştirdiği bir videoda Lamar'ın diss parçalarından birini kullandı.

Instagram'da yayımlanan bir videoda, Biden'ın kampanya ekibi Lamar'ın "Euphoria" şarkısını alıp aslında Drake'e saldırmak için tasarlanan bazı sözleri değiştirerek eski başkana uyarladı.

Video, Biden ve Başkan Yardımcısı Harris'in gülümsediği bir fotoğrafla başlıyor ve yukarıda şu şarkı sözleri yazıyor:

Her zaman mesele sevgi ve nefretti, şimdi söylemeliyim ki en büyük nefreti ben besliyorum.

Ardından Trump'ın MAGA yazan kırmızı bir şapka taktığı bir fotoğrafı geliyor ve üzerine değiştirilmiş sözler ekleniyor: 

Kadın haklarını çiğneme tarzından nefret ediyorum.

Trump'ın bir etkinlikte konuşma yaparken çekilmiş gülünç bir fotoğrafının eşlik ettiği bir sonraki satırdaysa şu ifadeler yer alıyor: 

Göçmenler hakkında konuşma tarzından.

Daha sonra sert görünümlü eski başkanın smokin içindeki görüntüsüne şu şarkı sözleri eşlik ediyor: 

Giyim tarzından nefret ediyorum.

Video daha sonra Trump'ı telefonunda yazı yazarken gösteriyor ve şu sözler görülüyor: 

Truth Social'da gizlice diss atma tarzından nefret ediyorum.

Independent Türkçe


Shogun hakkındaki haberler hayranların kafasını karıştırıyor

Fotoğraf: Hulu
Fotoğraf: Hulu
TT

Shogun hakkındaki haberler hayranların kafasını karıştırıyor

Fotoğraf: Hulu
Fotoğraf: Hulu

Shogun hayranları dizinin geleceğiyle ilgili haberlerden pek memnun değil.

Dizi, şubattaki prömiyerinden bu yana yılın en çok izlenen, ayrıca en çok beğenilen başarılarılı yapımlardan biri haline geldi ve özellikle başrol oyuncuları Hiroyuki Sanada ve Anna Sawai'ye övgüler yağdırıldı.

Dizinin yaratıcıları Rachel Kondo ve Justin Marks, James Clavell'in 1975 tarihli romanından uyarlanan dizi yayımlandıktan sonra bu yapımın tek sezon olarak tasarlandığını, yani 10 bölümden sonra devam etmeyeceğini söylemişti.

Ancak Sanada'nın ikinci sezon için anlaştığı haberiyle, dizinin gördüğü ilgiden yararlanmak amacıyla bu karar tersine çevrilmiş gibi görünüyor.

Deadline'ın haberine göre Sanada, Lord Yoshii Toranaga olarak geri dönmeye hazır görünüyor. İkinci sezonun yayımlanması halinde dizi, gelecek Emmy Ödülleri'nde Mini Dizi yerine En İyi Drama kategorisinde yarışacak.

Ancak Shogun izleyiciler tarafından iyi karşılanırken, dizinin devam etmesi kararı pek de sıcak karşılanmıyor. Pek çok kişi Sanada'nın olası dönüşü hakkında temkinli bir heyecan duyduğunu dile getirse de devam etmesinin mini dizinin mirasına zarar verebileceğine inandıklarını söyledi.

Bir kişi habere yanıt olarak "SHOGUN MİNİ DİZİ OLARAK MÜKEMMEL VE İKİNCİ SEZONA İHTİYACI YOK!" diye yazarken, bir başkası da şunları söyledi: 

Çelişkili... #Shogun'un ikinci sezona ihtiyacı YOK! MÜKEMMEL bir 10 bölümlük mini diziydi. Bir başyapıt.

Bir izleyici de konuya, "Bence kitaplar bittiğinden beri bir sezonda bırakmalılar. Bir şeyleri sağdığınızda neler olduğunu gördük" diye müdahil olurken, bir başka hayran da şunları söyledi: 

Sadece mini dizi olarak kalmalı, devam etmek gerçekten ne kadar iyi olduğuna dair iltifatı ortadan kaldıracaktır.

Bu yıl olası bir ikinci sezona değinen Kondo, The Hollywood Reporter'a şunları söylemişti: 

Bilmiyorum. Kitap söz konusu olduğunda herkesin aynı sayfada olmasını istediğimizi söyleyip duruyorum. Ve umarım şimdi TV kitlesi ve kitap kitlesi hikayenin ne olduğu ve nerede sonuçlanacağına dair aynı sayfada olur. Bence bir hikayemiz olsaydı, bir hikaye bulabilseydik, buna açık olurduk. Ama kimsenin bir yol haritası ve diğer şeyler olmadan işe koyulmak isteyeceğini sanmıyorum. Ayrıca mesele şu ki, insanlar daha fazlasını istiyor mu?

cdfvrg
Hiroyuki Sanada'nın Shogun'un ikinci sezonu için döneceği bildirildi

Marks sözlerine şöyle devam etmişti: 

Ama bu aynı zamanda, kitabı aşmakla da ilgili değil, Clavell'in ortaya koyduğu yol haritasına nasıl denk bir şey ortaya koyabilirsiniz? Ve bunun mümkün olup olmadığını bilmiyorum. Clavell'in de bunu yapıp yapamayacağını bilmiyorum. Muhtemelen bu yüzden başka kitaplara geçti, değil mi? Ne yaptığını biliyordu. Evet, zor bir durum.

The Independent yorum için Hulu'yla temasa geçti ancak henüz yanıt alamadı.

Independent Türkçe


NASA'ya Boeing Starliner uyarısı: Felaket riski var

Boeing'in Starliner uzay aracı (AP)
Boeing'in Starliner uzay aracı (AP)
TT

NASA'ya Boeing Starliner uyarısı: Felaket riski var

Boeing'in Starliner uzay aracı (AP)
Boeing'in Starliner uzay aracı (AP)

NASA'nın bir yüklenicisi, Starliner roketinin merakla beklenen ilk fırlatılışı öncesinde (gelecek hafta kadar yakın bir zamanda havalanması bekleniyor) "felaketle sonuçlanacak bir şey olmadan önce" uzay ajansını daha fazla güvenlik kontrolü yapmaya çağırdı.

NASA'ya Starliner uzay aracı için valf parçaları tedarik eden ValveTech, 17 Mayıs'ta yapılacak fırlatmaya karşı uyarıda bulundu.

En son 6 Mayıs'ta yapılması planlanan fırlatma, bir valf sorunu nedeniyle kalkıştan iki saat önce iptal edilmişti.

Starliner, insanları Uluslararası Uzay İstasyonu'na ve alçak Dünya yörüngesindeki diğer noktalara götürüp geri getirmek üzere tasarlandı.

ValveTech Başkanı Erin Faville yaptığı basın açıklamasında, "Değerli bir NASA ortağı ve valf uzmanları olarak, fırlatma rampasında bir felaket meydana gelme riski nedeniyle ikinci bir fırlatma girişiminde bulunmamalarını şiddetle tavsiye ediyoruz" dedi.

Medyada yer alan haberlere göre, fırlatmadan dakikalar önce Starliner'ın yanından geçen biri valf sızıntısına işaret eden bir vızıltı sesi fark etti. Bu ses valfin kullanım ömrünü tamamladığını gösteriyor olabilir.

Faville, NASA'yı "astronotların ve yerdeki insanların başına bir felaket gelmeden önce Starliner'ın güvenli olduğunu garantiye almak için güvenlik kontrollerini iki katına çıkarmaya ve güvenlik protokollerini yeniden incelemeye" çağırdı.

Bu, son zamanlarda uçaklarındaki kusurlar nedeniyle defalarca manşetlere çıkan Boeing için son kötü haber oldu.

Yüklenici daha sonra federal mahkemenin Kasım 2023 tarihli kararında gündeme gelen ayrı bir konuya yöneldi. Mahkeme Boeing'in Aerojet Rocketdyne adlı bir başka yüklenicinin valfini kullandığını ve bu şirketin ValveTech'in tasarım ve teknolojisinden yararlanarak "birden fazla gizlilik anlaşmasını ihlal ettiğini" tespit etmişti.

Basın açıklamasında, duruşmadaki bir tanığın Aerojet valfinin "doğru özelliklere sahip olmadığı ve güvenlik protokollerine uyup uymadığının değerlendirilmediği" uyarısında bulunduğu belirtiliyor.

Basın açıklamasının devamında ValveTech'in "NASA, Boeing ve Aerojet'in bu valfi uygun destekleyici veriler ya da geçmiş veya eski bilgiler olmadan görevde kullanıma nasıl uygun görebildiklerini sorgulamaya devam ettiği" ve bunun "NASA tarafından oluşturulan havacılık-uzay endüstrisi yeterlilik protokollerine aykırı olduğu" söylendi.

Independent Türkçe