The Walking Dead'in tüm hikayeleri sonunda birleşebilir

Daryl'dan Rick ve Michonne'a kadar yolları ayrılan tüm karakterler dönüp dolaşıp her şeyin başladığı noktaya dönebilir

54 yaşındaki Norman Reedus, dizinin sevilen karakteri Daryl'a hayat verirken, 49 yaşındaki Andrew Lincoln da Rick'i canlandırıyor (AMC)
54 yaşındaki Norman Reedus, dizinin sevilen karakteri Daryl'a hayat verirken, 49 yaşındaki Andrew Lincoln da Rick'i canlandırıyor (AMC)
TT

The Walking Dead'in tüm hikayeleri sonunda birleşebilir

54 yaşındaki Norman Reedus, dizinin sevilen karakteri Daryl'a hayat verirken, 49 yaşındaki Andrew Lincoln da Rick'i canlandırıyor (AMC)
54 yaşındaki Norman Reedus, dizinin sevilen karakteri Daryl'a hayat verirken, 49 yaşındaki Andrew Lincoln da Rick'i canlandırıyor (AMC)

The Walking Dead Evreni tüm tartışmalara rağmen hızla en önemli korku dizisi serisi haline geliyor. Dizinin sona ermesinin ardından evren, sevilen karakterlere odaklanan birkaç spinoff'la genişliyor. 

Dead City'nin başarısının ardından dizinin hayranları, hikayenin devamında yaşanacak maceralar için heyecanlarını gizleyemiyor.

İzleyiciler merakla beklenen Rick ve Michonne spinoff'u The Walking Dead: The Ones Who Live için 2024 yılına kadar beklemek zorunda. 

Evren genişlese de hikayeler birleşebilir

O zamana kadar, Fear the Walking Dead 8. ve son sezonuyla sona erecek ve The Walking Dead: Daryl Dixon'ın ilk sezonu 10 Eylül'de izleyiciyle buluşmuş olacak. 

Tüm bu diziler evreni genişletiyor olsa da ileride birleşebileceklerine dair işaretler de var.

The Walking Dead'in en iyi kararlarından biri, Daryl Dixon karakterinin çizgi romanda yer almamasına rağmen pilot bölümde yer almasıydı. Kısa sürede izleyicilerin en sevdiği karakterlerden biri haline gelen Daryl'ın hayranları, yeni dizi için gün sayıyor. 

Daryl ve Rick buluşabilecek mi?

Daryl, The Walking Dead'de son görüldüğünde, Rick'i aramak üzere Alexandria'dan ayrılıyordu. Bu son, yaklaşan Avrupa macerasına dair bir ipucuydu.

Daryl Dixon spinoff'unda, karakterin Fransa'ya nasıl geldiğini hatırlayamaması gibi büyük bir gizem de dahil olmak üzere bilinen birkaç husus var. 

Yaratıcılar dizinin diğerlerinden bağımsız olacağını vurgulamış olsa da evrendeki yapımlarla hiçbir bağlantısı olmaması olası değil. Daryl Dixon tek kişilik bir maceraya sürüklese bile, izleyiciler onun eninde sonunda evine dönmesini bekliyor.

Daryl'ın uzun süredir kayıp arkadaşı Rick'le yeniden bir araya gelmediğini görmek de izleyiciler için büyük bir hayal kırıklığı olabilir.

İzleyiciler The Ones Who Live için bir süre bekleyecek ancak bu, diğer dizilerle bağlantı kurması en muhtemel spinoff.

Daryl Dixon dizisi, karakterin Rick'i arayışının ardından başladığı için Daryl'ın bu spinoff'ta yeniden ortaya çıkması mümkün. 

Morgan Jones da en son Fear the Walking Dead'de Rick'i ararken görülmüştü, bu da hikayeyle bağlantılı olabilir. 

Zaman atlaması kesişmeyi zorlaştırıyor

Zaman atlaması nedeniyle Dead City'nin Rick ve Michonne spinoff'uyla bağlantısı olmayabilir ancak karakterler her iki hikayede de yeniden bir araya gelebilir.

Lennie Jame, Fear The Walking Dead'in sezon ortası finalinde Morgan Jones olarak son kez görülmüştü. Kızı Mo'yla birlikte seyahat eden Morgan, niyetinin Rick'i bulmak olduğunu açıkça belirtmişti. 

Morgan ve Rick'in hikayeleri birkaç kez birleşmiş ve bu da yollarının kesişmeye mahkum olduğunu açıkça ortaya koymuştu. Sezon 8'in başındaki zaman atlamasından sonra, Fear The Walking Dead nihayet The Walking Dead'i yakaladı ve bu da birleşmeyi daha olası hale getirdi.

Hayranlar sabırsızlanıyor

Ana karakter Rick Grimes uzun yıllar ortadan kaybolduktan sonra, hayranları onun korumaya yemin ettiği ailesiyle yeniden bir araya geldiğini görmek istiyor. 

Spinoff'lar izleyicinin ilgisini canlı tutmak için cazip bir yol olsa da dizinin hayranları bu hikayelerin birleştiğini görmek için sabırsızlanıyor. 

Independent Türkçe, CBR.com, Undead Walking



ABD'deki en eski mezar taşının sırrı çözüldü

Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
TT

ABD'deki en eski mezar taşının sırrı çözüldü

Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)

Amerika'daki kolonilerle bağlantılı ticaret rotalarına daha fazla ışık tutan yeni bir çalışma, ABD'de bilinen en eski mezar taşının İngiliz bir şövalyeye ait olduğunu ve muhtemelen Belçika'dan geldiğini ileri sürdü.

Arkeologlar, mezar taşının bir şövalyeye ait olduğunu ve 1627'de Amerika'daki ilk kalıcı İngiliz yerleşim yeri olan Virginia eyaletinin Jamestown kentine yerleştirildiğini biliyordu. Ancak siyah kireçtaşından yapılan levhanın Avrupa'nın tam olarak neresinden geldiği net değildi.

Yakın zamanda International Journal of Historical Archeology isimli akademik dergide yayımlanan çalışma, mezar taşının oyma ve kakmalarını inceleyerek kökeninin izini sürdü.

Bilim insanları, mezar taşında bir zamanlar muhtemelen bir kalkan, açılmış bir parşömen ve zırhlı bir adam tasvirinin pirinç kakmalarını barındıran, oyulmuş bir girinti olduğunu tespit etti.

Tarihi kayıtlar, 17. yüzyılda Jamestown'da, 1618'de Sör Thomas West ve Sör George Yeardley olmak üzere iki şövalyenin hayatını kaybettiğine işaret ediyor.

Sör Yeardley'nin üvey torunu, 1680'lerde kendisi için siyah kireçtaşındakiyle aynı yazıtlara sahip bir mezar taşı sipariş etmişti.

Araştırmacılar bu sebeple, 1627'den kalan mezar taşının Sör George Yeardley'ye ait olduğundan şüphelendi.

1588'de İngiltere, Southwark'ta doğan Sör Yeardley, Bermuda yakınlarında bir gemi kazasından sağ çıkarak 1610'da Jamestown'a gelmişti.

Sör Yeardley 1617'de İngiltere'ye döndüğünde, I. James onu şövalye ilan etmişti. Sör Yeardley, 1621'de Jamestown'a dönmüş ve 1627'de orada hayatını kaybetmişti.

Bilim insanları, mezar taşından parçalar inceledi ve birçoğu Kuzey Amerika'da olmayan küçük fosil mikroplar tespit etti. Araştırmacılar, mikrop fosillerinin günümüzde Belçika ve İrlanda'yı oluşturan bölgelerde birlikte bulunduğunu söyledi.  

Mezar taşının kaynağını daha da daraltarak, o dönemde bu tür kireçtaşlarının en yaygın kaynağı olduğu bilinen Belçika'yla sınırlandırdılar.

Bilim insanları "Bu nedenle, şövalyenin mezar taşı Avrupa'dan ithal edilmiş olmalı. Tarihi kanıt Belçika'ya işaret ediyor, oradan gemiyle Londra'ya ve Jamestown'a taşınmış" diye yazdı.

Mezar taşının Belçika'da taş ocağından çıkarılıp kesildiğini, Maas Nehri'nden Manş Denizi'ni geçerek Londra'ya taşındığını, burada oyulduğunu ve pirinç kakmaların yerleştirildiğini, sonrasında da Jamestown'a gönderildiğini tahmin ediyoruz.

Bulgular, koloni döneminde Avrupa ve Jamestown'ı birbirine bağlayan ticaret ağlarının kapsamını gösteriyor.

öıüaoçzd
Virginia'daki Jamestown kazı alanı (Marcus Key et al International Journal of Historical Archaeology)

Çalışmada, bu simsiyah taşların o dönemde Avrupa'da "en çok rağbet gören ve en pahalı" taşlar olduğu belirtiliyor.  

Araştırmacılar "Londra'da yaşadıktan sonra Virginia'ya gelen başarılı sömürgeciler, son İngiliz modalarından haberdar olur ve bunları kolonilerde taklit etmeye çalışırdı" dedi.

Bulgular, ilk Amerikan kolonilerinin en zorlu dönemlerinde bile bazı sömürgecilerin kendilerini anmak için ne kadar çaba sarf edebildiğini gösteriyor.

Independent Türkçe