Furiosa, Mad Max serisiyle ilgili en acı gerçeği ortaya çıkaracak

Başrollerde Anya Taylor-Joy ve Chris Hemsworth'ün olduğu filmin konusu sır gibi sır gibi saklanıyor

2015'te gösterime giren Mad Max: Fury Road, 6 dalda Oscar kazanmıştı (Warner Bros)
2015'te gösterime giren Mad Max: Fury Road, 6 dalda Oscar kazanmıştı (Warner Bros)
TT

Furiosa, Mad Max serisiyle ilgili en acı gerçeği ortaya çıkaracak

2015'te gösterime giren Mad Max: Fury Road, 6 dalda Oscar kazanmıştı (Warner Bros)
2015'te gösterime giren Mad Max: Fury Road, 6 dalda Oscar kazanmıştı (Warner Bros)

Anya Taylor-Joy'un başrolde yer alacağı Furiosa, Mad Max serisiyle ilgili acı bir gerçeği ortaya çıkarabilir.

Filmin adından da anlaşılacağı üzere Furiosa, Charlize Theron'un Mad Max: Fury Road'da canlandırdığı Furiosa'nın kökenlerine geri dönecek ve eylemlerine derinlik katacak. 

Çekimleri tamamlanan Furiosa'nın 24 Mayıs 2024'te gösterime girmesi planlanıyor.

Kötü adam Chris Hemsworth

Mad Max: Fury Road gibi Furiosa'da da yönetmen koltuğunda George Miller oturuyor. Miller, filmin yazarlığını ve yapımcılığını Doug Mitchell'la birlikte üstleniyor. 

Furiosa bir prequel (orijinal yapımdaki olayların geçmişini anlatan film ya da dizi) olduğu için Mad Max: Fury Road'un başlıca oyuncularının geri dönüşüne işaret etmeyecek. 

Film bunun yerine, Anya Taylor-Joy'un canlandırdığı genç Furiosa'ya odaklanacak. Daha önce Thor ve Extraction serisiyle izleyicilerin karşısına çıkan Chris Hemsworth, Furiosa'nın kötü adamı olacak.

Her şey Furiosa'nın başarısına bağlı

Hikaye ve karakterlerle ilgili diğer ayrıntıların çoğu gizli kalsa da kesin olan bir şey var: Furiosa başarılı olursa, Mad Max serisiyle ilgili bir gerçeği ortaya çıkaracak.

Furiosa'nın başarısı, Mad Max filmlerinin tamamı Max Rockatansky karakteri etrafında dönmesine rağmen, her zaman onunla ilgili olması gerekmediğini doğrulayacak.

Furiosa, Mad Max: Fury Road'daki ikincil kahramanın geçmişine giderek, serinin baş karakterinin hikayesinin ötesinde keşfedilmeyi gerektirecek kadar zengin olduğunu kanıtlayacak.

Mad Max evreni daha da genişleyebilir

Furiosa'nın başarısı aynı zamanda Furiosa'nın da izleyicilerde Max kadar yankı uyandırdığı anlamına gelecek. Böylece film serisinin diğer ikincil karakterlere de odaklanmasının yolunu açacak.

Max, serinin merkezinde kalmaya devam etse de Furiosa'nın başarısı, George Miller'ın serinin evrenini genişletme kararını da doğrulayacak.

Mad Max: Fury Road, Tom Hardy'nin canlandırdığı Max Rockatansky'nin kendini tanıttığı ikonik bir açılış sahnesiyle başlamıştı. Ancak film ilerledikçe, Max'in hikayesiyle yavaş yavaş iç içe geçen birçok paralel karakter anlatısı sunmuştu.

Furiosa'nın hikayesi bir güçlenme ve özgürlük sembolü olurken, seyirciler Nux'ın fanatikten fedakar bir kahramana dönüşümünü izlemişti.

Max rolündeki Tom Hardy geri dönecek mi?

Eleştirmenler, birbirine bağlı karakter anlatılarıyla genişletilmiş bir Mad Max evreninin izleyiciyi çekebileceği görüşünde. Bu da geniş bir kitlenin Mad Max 5 ve diğer potansiyel devam filmlerine çekebileceği anlamına geliyor.

Furiosa, Max'i bir süre seriden uzak tutacağından, film izleyicilerin ilgisini çekerse serinin hayranlarının Tom Hardy'nin karakterini tekrar görme beklentisinin de artacağı ifade ediliyor.

Sonuç olarak, Mad Max serisinin geleceği Furiosa'ya bağlı çünkü bu prequel, devam filmlerinin gideceği yönü belirleyecek.

Independent Türkçe, ScreenRant, GameRant



James Gunn: Superman, Amerika'nın hikayesi

Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 31 yaşındaki Amerikalı aktör David Corenswet, ikonik süper kahraman Superman rolünde (Warner Bros.)
Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 31 yaşındaki Amerikalı aktör David Corenswet, ikonik süper kahraman Superman rolünde (Warner Bros.)
TT

James Gunn: Superman, Amerika'nın hikayesi

Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 31 yaşındaki Amerikalı aktör David Corenswet, ikonik süper kahraman Superman rolünde (Warner Bros.)
Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 31 yaşındaki Amerikalı aktör David Corenswet, ikonik süper kahraman Superman rolünde (Warner Bros.)

DC Stüdyoları eş CEO'su James Gunn, Superman karakterinin kökenlerine sadık kalan yeni filmiyle ilgili konuştu. 

11 Temmuz'da vizyona girecek yapımda David Corenswet, Lois Lane'le birlikte Daily Planet'ta muhabirlik yapan ikonik süper kahramanı canlandırıyor. 

Filmde Superman, hem ülke içinde hem de dünya genelinde yaşanan krizlerle karşı karşıya geliyor. Bu sırada Nicholas Hoult tarafından canlandırılan teknoloji milyarderi Lex Luthor'ın yükselme planları da devreye giriyor.

Gunn, The Times'a verdiği röportajda Superman'in göçmenlik deneyimini temsil ettiğini hatırlatarak şunları söyledi:

Superman, Amerika'nın hikayesidir. Farklı yerlerden gelen göçmenlerin ülkeyi şekillendirmesidir. Ama benim için bu, en temelde insani nezaketin bir değer olduğunu ve artık yitirildiğini anlatan bir hikaye.

"Film temelde insan nezaketiyle ilgili"

Filmin ABD'deki siyasi kutuplaşma ortamında nasıl karşılanacağı sorulduğunda ise Gunn şu ifadeleri kullandı:

Evet, farklı kesimlerde farklı tepkiler alacaktır ama film temelde insan nezaketiyle ilgili. Elbette bunu yanlış anlayıp sadece nezaketten bahsettiğimiz için alınacak bazı tipler olacak. Ama umurumda değil.

Gunn, Superman'in politik bir film olduğunu kabul ediyor ancak bunun sadece siyasetten ibaret olmadığını da vurguluyor:

Evet, içinde siyaset var. Ama başka bir düzlemde bu bir ahlak öyküsü. 'Ne olursa olsun asla öldürme' ilkesine bağlı Superman'le daha esnek bir bakış açısına sahip Lois'in ilişkisi üzerinden anlatılıyor. Temelde ahlaki inanç farklılıklarının iki insanı nasıl birbirinden uzaklaştırabileceğini ele alıyoruz.

"Tam da şu anda böyle birine ihtiyaç var"

Filmin verdiği mesajla aile dostu eğlence arasındaki dengeyi gözetmeye çalıştığını belirten yönetmen, asıl amacının insani bir hikaye anlatmak olduğunu söylüyor:

Bu Superman, insanların birbirine olan güvenini kaybettiği bir dönemde karşımıza çıkıyor. Ben tamamen iyi olan bir adamın hikayesini anlatıyorum. Böyle birine tam da şu anda ihtiyaç var çünkü kültürel figürlerin internetteki kabalığı, toplumda genel bir hoyratlık hissi yarattı.

Gunn, dijital çağın insanlar üzerindeki etkisine de değinerek sözlerini şöyle tamamladı:

Buna ben de dahilim. Milyonlarca insanın internette durmaksızın öfke nöbetleri geçirdiği bir dönemden geçiyoruz. Bir kültür olarak nasıl ilerleyeceğiz? Neyin gerçek olduğunu bilmiyoruz, insan beyni için bu gerçekten tehlikeli bir durum. Eğer bir düğmeye basıp interneti ortadan kaldırabilseydim, ciddi ciddi düşünürdüm. Filmlerimle dünyayı değiştirmek gibi bir iddiam yok ama eğer bu filmden sonra birkaç kişi biraz daha nazik olursa mutlu olurum.

Independent Türkçe, Deadline, The Times, Hollywood Reporter