Suicide Squad'ın yönetmeni, Warner Bros'un filmi nasıl "mahvettiğini" anlattı

Yönetmen, filmin eleştirmenlerin gözündeki başarısızlığı hakkında konuştu

Yönetmen, filmin eleştirmenlerin gözündeki başarısızlığı hakkında konuştu
Yönetmen, filmin eleştirmenlerin gözündeki başarısızlığı hakkında konuştu
TT

Suicide Squad'ın yönetmeni, Warner Bros'un filmi nasıl "mahvettiğini" anlattı

Yönetmen, filmin eleştirmenlerin gözündeki başarısızlığı hakkında konuştu
Yönetmen, filmin eleştirmenlerin gözündeki başarısızlığı hakkında konuştu

Suicide Squad: Gerçek Kötüler'in yönetmeni David Ayer, Warner Bros'un filmi mahvettiğine inanmasının nedenini açıkladı.

Daha önceki filmleri arasında İlk Gün (Training Day/2001) ve Tehlikeli Takip (End of Watch/2012) yer alan sinemacı, 2016'da gösterime giren ilk Suicide Squad filmini yazıp yönetmek üzere işe alınmıştı.

Başrollerini Will Smith, Margot Robbie ve Jared Leto'nun paylaştığı Ayer'ın filmi gişede başarıya ulaşsa da eleştirmenler tarafından yerden yere vurulmuştu.

Filmin gösterime girmesinden bu yana geçen yıllarda yönetmen, stüdyonun müdahale ettiğini söylediği filmin genişletilmiş bir kurgusunu yayımlama arzusunu açıkça dile getirdi.

Jon Bernthal with Real Ones'a verdiği yeni bir röportajda iddia edilen bu müdahaleyi değerlendiren Ayer, Suicide Squad: Gerçek Kötüler'i yapma deneyiminin kendisini "çökerttiğini" söyledi.

"Herkese Hollywood'un, sevdiğiniz birinin nefret ettiğiniz biri tarafından becerilmesini izlemek gibi bir şey olduğunu söylüyorum" diyen yönetmen şöyle ekledi:

En büyüğü de Suicide Squad: Gerçek Kötüler. Bu şey beni çökertti. Beni darmadağın etti.

Ayer, Suicide Squad: Gerçek Kötüler'i yazıp yönetmek üzere işe alınmadan önce, Brad Pitt'in başrolünü oynadığı II. Dünya Savaşı konulu gerilim filmi Fury'yi yönettikten sonra nasıl "ortamı avcunun içine aldığını" anlattı.

Sinemacı "Her şeyi yapabilirdim ve her şeyi yaptım" diye devam etti.

Ve [ben] bu yolculuğa [Suicide Squad] ile devam ediyorum. Ve yine aynı şey: Otantik, gerçekçi, tüm provaları yapalım, birbirimizin ruhuna gerçekten girelim. Hadi işbirliğiyle bu harika şeyi yaratalım, değil mi?

Ayer'a göre iki çizgi roman filmi gösterime girene kadar işler yolundaydı: 20th Century Fox'un Şubat 2016'da çıkan Deadpool'u ve Warner Bros'un bir sonraki ay gösterime giren filmi Batman ve Supermen: Adaletin Şafağı (Batman v Superman: Dawn of Justice). Her ikisi de gişede başarı elde ederken, Deadpool eleştirmenlerce beğenildi, Batman ve Superman ise geniş çapta kötü bir film diye nitelendirildi.

Ayer, bunun sonucunda Warner Bros'un kendisinden filminin tonunu elden geçirmesini istediğini söyledi.

Sinemacı şöyle dedi:

Sonra Deadpool vizyona girdi ve Batman ve Superman'i hiç test etmediler, dolayısıyla farklı bir sonuç bekliyorlardı ve sonra tüm eleştirmenler tarafından yerden yere vuruldular. Sonra 'Pekala, şimdi David Ayer'ın karanlık, duygu yüklü filmini lanet bir komediye dönüştüreceğiz' falan dediler.

Ayer yakın zamanda, halihazırda Peter Safran'la birlikte DC'yi yöneten James Gunn'ın, Suicide Squad: Gerçek Kötüler'in yönetmen kurgusunun eninde sonunda gösterime gireceğine dair kendisine güvence verdiğini açıklamıştı.

Gunn, 2021'de eleştirmenlerden çok daha iyi not alan The Suicide Squad: İntihar Timi adlı bir devam filmini yazıp yönetmişti.

Independent Türkçe



Korku evleri sağlığa iyi geliyor olabilir

Araştırmacılar, eğlence amacıyla gidilen korku evlerinin, bağışıklık tepkilerini düzenleyebilceğini düşünüyor (Unsplash)
Araştırmacılar, eğlence amacıyla gidilen korku evlerinin, bağışıklık tepkilerini düzenleyebilceğini düşünüyor (Unsplash)
TT

Korku evleri sağlığa iyi geliyor olabilir

Araştırmacılar, eğlence amacıyla gidilen korku evlerinin, bağışıklık tepkilerini düzenleyebilceğini düşünüyor (Unsplash)
Araştırmacılar, eğlence amacıyla gidilen korku evlerinin, bağışıklık tepkilerini düzenleyebilceğini düşünüyor (Unsplash)

Bilim insanları korku evlerine gitmenin iltihaplanmayı azaltabileceğini öne sürdü.

Korku ve akut stres tepkilerinin, hayatta kalmak için temel görevler gördüğü biliniyor. Bu duygular adrenerjik sistemi harekete geçirerek tehlikeye karşı hazırlanmayı sağlayan "savaş ya da kaç" tepkisini tetikliyor. 

Adrenerjik sistemin aynı zamanda bağışıklık sistemini etkileyerek kronik hastalıklarla ilişkilendirilen düşük dereceli inflamasyonu azaltabildiği düşünülüyor.

Bilim insanları son yıllarda ekstrem sporlar yaparak veya film izleyerek eğlence amaçlı korku duyulmasının vücutta yarattığı etkileri inceliyor. 

Danimarka'daki Aarhus Üniversitesi'nden araştırmacılar yeni çalışmalarında korku evlerinin bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerini analiz etti.

Ortalama yaşları 30 olan 113 gönüllü, Vejle kentindeki bir korku evinde yaklaşık 1 saat geçirdi. Bu süre boyunca kalp atış hızları takip edilen katılımcılar daha sonra ne kadar korktuklarını da bildirdi.

Katılımcılar korku evindeki deneyimlerinde katil palyaçolar, elektrikli testere kullanan saldırganlar ve zombilerle karşılaştı. 

Bulgularını Brain, Behavior, and Immunity adlı hakemli dergide yayımlayan ekip, etkinlikten önce, hemen sonra ve üç gün sonra katılımcıların inflamasyon belirteçlerini ve bağışıklık hücrelerini inceledi. 

Etkinlikten önce düşük dereceli inflamasyonu olan katılımcıların büyük bir kısmında, korku evinden çıktıktan üç gün sonra inflamasyon belirteçlerinde gerileme kaydedildi. 

Çalışma, eğlence amaçlı korkunun iltihaplanmayı azaltabileceğine işaret ediyor. Bulgular akut stresin, bağışıklık sistemini potansiyel travma veya enfeksiyona hazırlayabileceğini gösteren hayvan çalışmalarıyla da paralellik gösteriyor. 

Diğer yandan yeni araştırmanın küçük çaplı olması ve kontrol grubu içermemesi gibi sınırlılıkları var. 

Yine de eğlence amaçlı korkunun vücutta olumlu etkiler yaratıp yaratmadığına dair daha fazla çalışmaya ihtiyaç olabileceğini gösteriyor. 

Independent Türkçe, IFL Science, MedicalXpress, Brain, Behavior, and Immunity