Yele saçlarıyla Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi

Manis, 33 yıldır saçlarının arka bölümünü kestirmiyor (Guinnes Rekorlar Kitabı)
Manis, 33 yıldır saçlarının arka bölümünü kestirmiyor (Guinnes Rekorlar Kitabı)
TT

Yele saçlarıyla Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi

Manis, 33 yıldır saçlarının arka bölümünü kestirmiyor (Guinnes Rekorlar Kitabı)
Manis, 33 yıldır saçlarının arka bölümünü kestirmiyor (Guinnes Rekorlar Kitabı)

ABD'nin Tennessee eyaletinde yaşayan 58 yaşındaki Tami Manis, 1 metre 73 santimetre uzunluğundaki saçlarıyla yele şeklinde en uzun saça sahip kadın rekorunu kırdı.

Guinness Rekorlar Kitabı tarafından tescil edilen derecenin kayıtlara geçen en ilginç rekorlardan biri olduğu tahmin ediliyor.

1980'ler ve 1990'larda aktör Patrick Swayze, müzisyen Billy Ray Cyrus ve futbolcu Roberto Baggio gibi isimlerin saçlarının sadece arkasını uzattığını ve bu modelin popüler hale dönüştüğünü söyleyen Manis, son olarak Şubat 1990'da saçlarının arka tarafını kestirdiğini belirtti.

Guinnes Rekorlar Kitabı'nın internet sitesinde yele şeklinde saç modelinin hiçbir zaman yok olmadığına dikkat çekilerek, 1990'ların ikinci yarısında İran yönetiminin bu saç kesimini yasakladığı hatırlatıldı.

Arkadaşları ve ailesiyle yaptığı konuşmalarda saçlarının sık sık gündeme geldiğini belirten Manis, arkasını dönene kadar insanların saçlarını fark etmediğini söyledi.

Daha önce 1000 kişinin katıldığı bir saç yarışmasından 300 dolar kazandığını söyleyen Manis, Guinness'ten aldığı rekor sertifikasının kendisi için "inanılmaz" olduğunu vurguladı.

Saçı kendisinden uzun olduğu için genellikle örgü şeklinde kullandığını söyleyen ABD'li kadın, genetik özelliklerinin de saçını bu kadar uzatabilmesinde etkili olduğunu belirtti.

Independent Türkçe, Guardian, CNN



Küçük kertenkeleler, doğal "dalış tüpü" sayesinde yem olmaktan kurtuluyor

Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)
Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)
TT

Küçük kertenkeleler, doğal "dalış tüpü" sayesinde yem olmaktan kurtuluyor

Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)
Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)

Su anolü denen bir kertenkele türünün, burun deliklerinde oluşturduğu bir baloncuk sayesinde hayatta kalabildiği ortaya kondu. Su altında en az 20 dakika kalmalarını sağlayan baloncuk sayesinde avcılardan kaçarak yem olmaktan kurtuluyorlar. 

Kalem uzunluğundaki su anolleri akarsu ve şelalelerin yakınlarındaki kaya ve bitkilerin etrafında yaşıyor. Kuşlardan yılanlara kadar çeşitli hayvanlara yem olan bu kertenkeleler, hayatta kalabilmek için kamuflaj gibi beceriler geliştirmiş.

Ayrıca tehlike durumunda suya atlayan bu hayvanlar, burun deliklerinin üstünde bir baloncuk oluşturarak gizleniyor. Bilim insanları bu özelliğin farkında olsa da baloncukların su altında daha uzun süre kalmalarını sağlayıp sağlamadığı net değildi.

New York'taki Binghamton Üniversitesi'nde anoller üzerine çalışan Dr. Lindsey Swierk, "Suyun altında çok uzun süre kalabildiklerini biliyoruz" diyerek ekliyor: 

Bu baloncuğun solunumda gerçekten işlevsel bir rolü olup olmadığını bilmiyorduk.

Bu belirsizliği gidermek isteyen Dr. Swierk, 30 su anolü yakalayarak bir deney yürüttü. 

Su anolleri suya girdikten sonra nefes vererek küçük bir baloncuk üretiyor. Kertenkelenin derisinin hidrofobik olması yani sudan kaçınması sayesinde baloncuk büyüyerek muhtemelen hayvanın nefes almasını sağlıyor. 

Biology Letters adlı hakemli dergide dün (18 Eylül) yayımlanan çalışmayı yürüten Dr. Swierk, yakaladığı su anollerinin yarısının burnuna nemlendirici sürerek baloncuk oluşturmalarını engelledi. 

Daha sonra hayvanları akvaryuma bırakan bilim insanı, baloncuk üretebilenlerin su altında yüzde 32 daha uzun süre kaldığını gözlemledi. 

Bulgular, bu kertenkele türünün baloncukları hayatta kalmak için kullandığına işaret ediyor.

Dr. Swierk makalede, "Yarı suda yaşayan anollerin içinde ve hidrofobik vücut yüzeyinde taşınan fazla hava, insanların dalış tüpü gibi çalışıp ekstradan hava sağlayarak dalış süresini uzatıyor" diye yazıyor.

Çalışmadaki anoller suda birkaç dakika kaldı ancak doğadakilerin en az 20 dakika kalabildiği biliniyor. 

Avcılarla karşılaşan su anolleri ilk başta olduğu yerde kalarak kamuflajının kendisini gizlemesini umuyor. Eğer bunda başarılı olmazsa kayalardaki çatlaklara saklanmayı deniyor.

Dr. Swierk suya dalmanın son seçenek olduğunu ama diğerlerinden çok daha etkili bir strateji olduğunu belirtiyor:

Suyun altına girmelerinden sonra, akıntının hareketli yüzeyinde tespit edilmeleri çok zor oluyor.

Independent Türkçe, Science Alert, Guardian, Biology Letters