Musk biyografisini hazırlayan yazar, onun niye "duyarcılık karşıtı" olduğunu açıkladı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Musk biyografisini hazırlayan yazar, onun niye "duyarcılık karşıtı" olduğunu açıkladı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Elon Musk hakkında yazılan yeni bir kitaba göre, Tesla'nın patronu kızının cinsiyet geçişi nedeniyle öfkeli bir "duyarcılık-karşıtı" olmuş.

Milyarderin sağcı siyasi eğilimleri, o dönem 16 yaşında olan çocuğu Vivian Jenna Wilson'ın teyzesine açılmasından sonra "kısmen tetiklenmiş". Bu iddia Musk'ın biyografisini kaleme alan Walter Isaacson tarafından ortaya atıldı ve perşembe günü The Wall Street Journal'ın, yazarın Elon Musk adlı kitabından yayımladığı alıntıda geçiyor.

Vivian'ın, halasına "Hey, ben transım ve artık adım Jenna" diye mesaj attığı belirtiliyor: "Babama söyleme."

Geçen yıl haziranda ismini ve cinsiyetini yasal olarak değiştirme hakkı elde eden Wilson, ünlü babasıyla tüm bağlarını koparmıştı.

Kitaba göre Musk kızını, Kaliforniya'da yıllık ücreti 50 bin dolar olan bir okulda "tüm zenginlerin kötü olduğunu düşünecek" şekilde beyni yıkandığından kendisiyle ilişkisini kesen bir "Komünist" diye tanımlıyor.

Musk, kızının kendine karşı tutumundaki değişiklikten "kısmen" Crossroads Sanat ve Bilim Okulu'nu sorumlu tuttuğunu söyledi.

257 milyar 500 milyon dolarlık şahsi servete sahip Musk, kızı için "Sosyalizmin ötesine geçerek tam bir komüniste dönüştü ve tüm zenginlerin kötü olduğunu düşünmeye başladı" dedi.

Musk daha önce de kızının cinsiyet geçişi için "duyarcı" okulları suçlamıştı ancak ilk kez Crossroads'un adını anmış oldu.

Musk, kızıyla arasının açılmasının, ilk çocuğunun 10 haftalıkken ani bebek ölümü sendromu nedeniyle hayatını kaybetmesinden bu yana yaşadığı en acı verici şey olduğunu söyledi.

Vivian Jenna Wilson'ın annesi, 2000 ila 2008'de Musk'la evli olan Kanadalı yazar Justine Wilson.

The Independent, yorum için Crossroads'la temasa geçti ancak henüz yanıt alamadı.

İndependent Türkçe



Korku evleri sağlığa iyi geliyor olabilir

Araştırmacılar, eğlence amacıyla gidilen korku evlerinin, bağışıklık tepkilerini düzenleyebilceğini düşünüyor (Unsplash)
Araştırmacılar, eğlence amacıyla gidilen korku evlerinin, bağışıklık tepkilerini düzenleyebilceğini düşünüyor (Unsplash)
TT

Korku evleri sağlığa iyi geliyor olabilir

Araştırmacılar, eğlence amacıyla gidilen korku evlerinin, bağışıklık tepkilerini düzenleyebilceğini düşünüyor (Unsplash)
Araştırmacılar, eğlence amacıyla gidilen korku evlerinin, bağışıklık tepkilerini düzenleyebilceğini düşünüyor (Unsplash)

Bilim insanları korku evlerine gitmenin iltihaplanmayı azaltabileceğini öne sürdü.

Korku ve akut stres tepkilerinin, hayatta kalmak için temel görevler gördüğü biliniyor. Bu duygular adrenerjik sistemi harekete geçirerek tehlikeye karşı hazırlanmayı sağlayan "savaş ya da kaç" tepkisini tetikliyor. 

Adrenerjik sistemin aynı zamanda bağışıklık sistemini etkileyerek kronik hastalıklarla ilişkilendirilen düşük dereceli inflamasyonu azaltabildiği düşünülüyor.

Bilim insanları son yıllarda ekstrem sporlar yaparak veya film izleyerek eğlence amaçlı korku duyulmasının vücutta yarattığı etkileri inceliyor. 

Danimarka'daki Aarhus Üniversitesi'nden araştırmacılar yeni çalışmalarında korku evlerinin bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerini analiz etti.

Ortalama yaşları 30 olan 113 gönüllü, Vejle kentindeki bir korku evinde yaklaşık 1 saat geçirdi. Bu süre boyunca kalp atış hızları takip edilen katılımcılar daha sonra ne kadar korktuklarını da bildirdi.

Katılımcılar korku evindeki deneyimlerinde katil palyaçolar, elektrikli testere kullanan saldırganlar ve zombilerle karşılaştı. 

Bulgularını Brain, Behavior, and Immunity adlı hakemli dergide yayımlayan ekip, etkinlikten önce, hemen sonra ve üç gün sonra katılımcıların inflamasyon belirteçlerini ve bağışıklık hücrelerini inceledi. 

Etkinlikten önce düşük dereceli inflamasyonu olan katılımcıların büyük bir kısmında, korku evinden çıktıktan üç gün sonra inflamasyon belirteçlerinde gerileme kaydedildi. 

Çalışma, eğlence amaçlı korkunun iltihaplanmayı azaltabileceğine işaret ediyor. Bulgular akut stresin, bağışıklık sistemini potansiyel travma veya enfeksiyona hazırlayabileceğini gösteren hayvan çalışmalarıyla da paralellik gösteriyor. 

Diğer yandan yeni araştırmanın küçük çaplı olması ve kontrol grubu içermemesi gibi sınırlılıkları var. 

Yine de eğlence amaçlı korkunun vücutta olumlu etkiler yaratıp yaratmadığına dair daha fazla çalışmaya ihtiyaç olabileceğini gösteriyor. 

Independent Türkçe, IFL Science, MedicalXpress, Brain, Behavior, and Immunity