Milyarder Muhammed el-Fayed yaşamını yitirdi

Fayed, Harrods’u satın alması ve Paris’teki Fulham Club ve Ritz Oteli’ne sahip olmasıyla ünlendi. (AP)
Fayed, Harrods’u satın alması ve Paris’teki Fulham Club ve Ritz Oteli’ne sahip olmasıyla ünlendi. (AP)
TT

Milyarder Muhammed el-Fayed yaşamını yitirdi

Fayed, Harrods’u satın alması ve Paris’teki Fulham Club ve Ritz Oteli’ne sahip olmasıyla ünlendi. (AP)
Fayed, Harrods’u satın alması ve Paris’teki Fulham Club ve Ritz Oteli’ne sahip olmasıyla ünlendi. (AP)

Londra’daki ünlü Harrods mağazasının ve İngiltere Premier Ligi’nde mücadele eden Fulham Futbol Kulübü’nün eski sahibi Mısırlı iş insanı Muhammed el-Fayed’in yaşamını yitirdiği haberi, Arap ve Batı basınında manşetlerde yer aldı.

94 yaşında ölen Fayed’in cenazesi cuma günü, Londra’daki Regents Park’ta bulunan camide ailesi ve çok sayıda yakınının katılımıyla kaldırıldı. Fayed ismi ile ilgili tartışma, Muhammed el-Fayed’in oğlu Dodi el-Fayed ile Prenses Diana’nın birlikteliğinden kaynaklanıyordu. Kocasıyla trajik bir hayat yaşayan Diana, boşandıktan sonra Dodi el-Fayed ile birlikte oldu. Çift, 1997’de bir trafik kazasında yaşamını yitirdi.

xsdwfe
Prenses Diana’nın, Dodi Al-Fayed ile akşam yemeği yemeden önce, Paris’teki Ritz Oteli’ne girerken alınan görüntüsü. (Reuters)

Muhammed el-Fayed’in vefatından kısa bir süre sonra aile üyelerinden Ashraf Haider, Facebook hesabından yaptığı açıklamada “Eşimin dedesi, Mısırlı iş insanı Muhammed el-Fayed vefat etti... Şüphesiz ki biz Allah’tan geldik ve hiç şüphesiz yine O’na döneceğiz” ifadesini kullandı. Aileden de şu açıklamada bulunduldu:

“Mohamed Al-Fayed’in, çocukları ve torunları, sevgili kocası, babaları ve büyükbabaları Muhammed’in 30 Ağustos 2023 Çarşamba günü huzur içinde vefat ettiğini duyurur.”

Aile üyeleri ayrıca şu an mahremiyetlerine saygı gösterilmesini istedi.

Fayed’in yerine İngiliz furbol kulübü Fulham’ın başına geçen Shahid Khan “Fulham'daki herkes adına, Muhammed el-Fayed'in ailesine ve arkadaşlarına en içten taziyelerimi sunuyorum” açıklamasında bulundu. Fulham’ın, Fayed döneminde İngiltere Premier Ligi'ne çıktığını ve Avrupa Ligi finaline yükseldiğini belirtti.

Tartışmalı milyarder, sıklıkla açık sözlü tarzı, Muhafazakar Parti’yle gerilimi, Harrods’u satın alması, Fulham ve Paris’teki Ritz Oteli’nin mülkiyetine sahip olması ile tanınıyor. Harrods çeşitli taraflar arasındaki yoğun rekabetin ardından 8 Mayıs 2010’da 1,3 milyar pound ile Katar Holding’e satıldı. Fayed’in imparatorluğu gemicilik, emlak, bankacılık, petrol, perakende ve inşaat gibi çeşitli sektörleri içeriyordu. Kendisi aynı zamanda da önde gelen bir hayırseverdi. Vakfı, Londra, Tayland ve Moğolistan’daki çocuklara yardımlarda bulundu. Fayed ve kardeşi, 1979 yılında Ritz Oteli’ni, bundan altı yıl sonra da uzun ve çetin bir mücadelesinin ardından Harrods’u satın aldı.

Muhammed el-Fayed, 1929 yılında İskenderiye’de doğdu ve ticaret hayatına Mısır’da başladı. Ardından gayrimenkul ve geliştirme alanında uzmanlaşmak için 1960 yılında Dubai’ye taşındı. 1975 yılında İngiltere’ye taşınarak Paris’te Ritz otelini, 1985 yılında da Londra’da ünlü Harrods’u satın aldı.

Kendisi defalarca İngiliz vatandaşlığı almayı denedi. Britanya’daki yoğun yatırımlarına rağmen başvurusu her seferinde reddedildi. Wikipedia’daki biyografisi ve kendisi hakkında dolaşan bilgilere göre yetkililer tarafından İngiliz vatandaşlığının verilmemesinin nedeni ‘Fayed’in dürüst olmaması ve servetinin kaynağına ilişkin bilgi eksikliği’ olarak gösterildi.

fevg
Fayed’in döneminde Fulham, İngiltere Premier Ligi’ne ve Avrupa Ligi finaline yükseldi. (AFP)

Fayed, İngiliz pasaportu alamayınca 2002 ortalarında İsviçre’ye yerleşti ve Bern’de ikamet etti. Cenevre Kantonu’nun yabancılar hariç olmak üzere veraset vergisini kaldırma kararı sonrasında ailesiyle birlikte Monako Prensliği’nde daimi ikamet hakkı aldı. ABD’liler ve Fransızlar hariç, gelir vergisinden, servet vergisinden ve veraset vergisinden tamamen muafiyetle ilgili olarak, zenginler açısından dünyanın ‘en iyi vergi kanunlarına’ sahip olan Monako Prensliği’nden yararlandı. Fayed ayrıca St. Tropez’de bir villa ve Fransa’da bir yata sahipti.

Dodi kazası ve Prenses Diana

Muhammed el-Fayed Şubat 1998’de, Prenses Diana ve oğlu Dodi Al-Fayed’in öldüğü araba kazasını komplo olarak niteledi. Daha sonra bunun Edinburgh Dükü Prens Philip’in talimatıyla İngiliz Gizli Servisi tarafından düzenlendiğini öne sürdü. Fransız adli soruşturmasının iddiaları reddetmesi karşısında Fayed, Neil Hamilton tarafından kendisine karşı bir hakaret davası açıldığını belirterek karara itiraz etti. Britanya’nın Paget Operasyonu (İngiliz Metropolitan Polis Teşkilatı’ının soruşturması 2006’da sonuçlandırıldı) komploya dair hiçbir kanıt bulamazken, Fayed operasyonla ilgili 175 komplo iddiası sundu.

2 Ekim 2007’de, Diana ve Dodi’nin ölümlerine ilişkin Yargıç Scott Baker liderliğindeki bir başka soruşturma Londra’daki Kraliyet Adalet Divanı’nda başladı ve 2004’te başlatılan orijinal soruşturmanın devamı niteliğinde altı ay sürdü.

Fayed, Edinburgh Dükü’nü, Prenses Diana'nın kız kardeşi Sarah McCorquodale’u, Galler Prensesi’ni ve diğerlerini öldürmeye yönelik komplo kurmakla suçladı. Bunun prensesin bir Müslümanla (oğlu Dodi) evlenmesi fikrine dayanamamalarından kaynaklandığını öne sürdü. Fayed, Mayıs 2001’de şok edici bir açıklama yaparak, Daily Express’e ilk kez Prenses Diana’nın hamile olduğunu ve bunu bilen tek kişinin kendisi olduğunu söyledi. Ancak sorgulanan soruşturma tanıkları, Fayed’in belirttiği üzere prensesin hamile olmadığını ve olamayacağını, dolayısıyla bu tanıkların komplonun bir parçası olabileceğini aktardı.

t5hy
Mısırlı iş insanı Muhammed el-Fayed’in ölüm haberi manşetlerde yer aldı. (AFP)

Daha sonra Fayed’in avukatları, soruşturma sırasında Edinburgh Dükü’nün veya İngiliz istihbarat servisinin Diana veya Dodi’yi öldürmeye yönelik herhangi bir komploya dahil olduğunu kanıtlayan doğrudan bir kanıt olmadığını itiraf etti. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Scotland Yard’daki kıdemli bir dedektif ve Fayed’in müfettişi de 14 Şubat 2008’de, 1997’den bu yana beş yıl boyunca Fayed’in kendisine verdiği güvenceler dışında hiçbir cinayet delili olmadığını itiraf etmek zorunda kaldı. Fayed’in prensesin hamileliği ve çiftin nişanlanmasıyla ilgili iddialarına dair hiçbir kanıt bulunmadığını da kabul etti. Jüri 7 Nisan 2008’de Diana ve Dodi’nin, sarhoş sürücü Henri Paul’un ve onları takip eden araçların aşırı hız ve ağır ihmali nedeniyle ‘öldüğüne’ karar verdi.



Okyanus tabanının altındaki zengin ekosistemi gören bilim insanları şaşkına döndü

Okyanus tabanındaki tüp solucanları, buzdağının sadece görünen yüzü (Schmidt Okyanus Enstitüsü)
Okyanus tabanındaki tüp solucanları, buzdağının sadece görünen yüzü (Schmidt Okyanus Enstitüsü)
TT

Okyanus tabanının altındaki zengin ekosistemi gören bilim insanları şaşkına döndü

Okyanus tabanındaki tüp solucanları, buzdağının sadece görünen yüzü (Schmidt Okyanus Enstitüsü)
Okyanus tabanındaki tüp solucanları, buzdağının sadece görünen yüzü (Schmidt Okyanus Enstitüsü)

Bilim insanları deniz tabanının altında şaşırtıcı derecede zengin bir ekosistem keşfetti. 

Deniz tabanında yerin altından gelen magmayla suyun karıştığı, hidrotermal baca denen yarıklar var. Normalde yaşamanın neredeyse imkansız olduğu okyanus tabanında, bu bacaların birtakım besinler sağlaması sayesinde canlılar ortaya çıkabiliyor.

Daha önceki çalışmalarda bu bacaların yakınında çeşitli hayvanlar görülmüş ancak altlarında sadece mikroplar bulunmuştu. 

Araştırmacılar, tüp solucanı denen canlıların hidrotermal bacalarda nasıl yaşadığını öğrenmek adına Büyük Okyanus'un tabanındaki volkanik açıdan aktif Doğu Pasifik Yükseltisi'ni incelemeye karar verdi. 

Yüzeyin yaklaşık 2 bin 500 altına uzaktan kumandalı bir araç gönderen ekip, tüp solucanı larvaları arıyordu. Fakat robotun deniz tabanının altını açığa çıkarmasıyla bilim insanları gördükleri karşısında şaşkına döndü. 

Tabanın yaklaşık 10 santimetre altında en az 10 farklı türün yaşadığı oyuklar vardı. 

Bulgularını Nature Communications adlı hakemli dergide dün (15 Ekim) yayımlanan makalede aktaran ekip, tüp solucanı larvalarının yanı sıra dev tüp solucanı (Riftia pachyptila) ve deniz salyangozu gibi hayvanlarla karşılaştı.

Avusturya'daki Viyana Üniversitesi'nden deniz biyoloğu ve çalışmanın ortak yazarı Monika Bright "50 santimetre uzunluğundaki canlı hayvanlar orada öyle duruyordu" diyor.

Araştırmacılar oyuklarda tüp solucanlarının hem larvalarının hem de yetişkin hallerinin bulunmasının, bu canlıların yaşam döngüsüne ışık tutabileceğini söylüyor. 

Oyuklara yayılan larvaların bir kısmı burada büyüyüp gelişirken, bazıları da deniz tabanındaki yarıklara yerleşiyor olabilir. 

Bright, "Canlı ve büyük tüp solucanlarının varlığı, larvaların bacaları aşağıdan doldurabileceği hipotezinin doğrulandığı anlamına geliyor" diyerek ekliyor: 

Bazıları yüzey altındaki koşullar uygunsa orada yaşıyor, bazıları da baca akışıyla birlikte yüzey altından dışarı atılarak yüzeye yerleşiyor olabilir.

Bu da deniz tabanıyla altındaki küçük oyukların, birbirine bağlı bir ekosistem olduğu ve soğuk ve sıcak suyun karışarak tüp solucanının büyümesini sağlayan bir ortam yarattığı anlamına gelebilir.

Deniz tabanının altındaki ekosistemin ne kadar zengin olduğu henüz bilinmiyor. Fakat araştırmacılar, burada yaşayan canlıların korunması açısından yeni çalışmanın önem arz ettiğini söylüyor. 

Bilim insanları özellikle okyanus tabanından mineraller çıkarmayı amaçlayan derin deniz madenciliğinin tehlikelerine karşı uyarıyor. 

Yeni çalışmada yer almayan biyolog Heather Olins "Bu habitatları potansiyel olarak yok etmeden önce en azından orada ne olduğunu anlamamız gerekiyor" diyor.

Araştırma ekibinden Sabine Gollner, yeraltı habitatının ne kadar derine gittiğinin ve yatay olarak nasıl bir alana yayıldığının da belirsizliğini koruduğunu ifade ediyor. Deniz biyoloğu, görünenin ötesindeki hidrotermal baca sistemini koruma açısından bu bilgilerin kritik önem taşıdığını ekliyor.

Ekip sıradaki çalışmalarında daha derine inerek bu sorulara cevap bulmayı umuyor. 

Independent Türkçe, Science Alert, National Geographic, ABC News, Nature Communications