Meg Ryan'ın "Harry ile Sally Tanışınca" filmindeki restoran sahnesi, çocuklarına "benzersiz bir utanç" yaşatmış

Oyuncu 1989 yapımı popüler romantik komedide Billy Crystal'la birlikte rol aldığı sahnede orgazm taklidi yapmıştı

Billy Crystal ve Meg Ryan'ın başrolleri paylaştığı filmi Nora Ephron yazmış, Rob Reiner yönetmişti (Columbia Pictures)
Billy Crystal ve Meg Ryan'ın başrolleri paylaştığı filmi Nora Ephron yazmış, Rob Reiner yönetmişti (Columbia Pictures)
TT

Meg Ryan'ın "Harry ile Sally Tanışınca" filmindeki restoran sahnesi, çocuklarına "benzersiz bir utanç" yaşatmış

Billy Crystal ve Meg Ryan'ın başrolleri paylaştığı filmi Nora Ephron yazmış, Rob Reiner yönetmişti (Columbia Pictures)
Billy Crystal ve Meg Ryan'ın başrolleri paylaştığı filmi Nora Ephron yazmış, Rob Reiner yönetmişti (Columbia Pictures)

Meg Ryan, Harry ile Sally Tanışınca (When Harry Met Sally) filminin en unutulmaz ama bir o kadar da "utanç verici" sahnelerinden birine çocuklarının verdiği tepkiden bahsetti.

Romantik komedilerin yıldızı, 1989 yapımı popüler filmde Billy Crystal'la birlikte rol almıştı. Filmin meşhur sahnelerinden birinde, Ryan ve Crystal'ın karakterleri Sally ve Harry, New York'un ünlü şarküteri/restoranı Katz's Delicatessen'de yemek yiyor.

İkili, Harry'nin bir kadının gerçek ya da sahte orgazmı arasındaki farkı gerçekten çözüp çözemeyeceği üzerine tartışırken, Sally haklı olduğunu kanıtlamak için beklenmedik bir şekilde yüksek sesle orgazm taklidi yapmaya başlıyor. Bu performans, diğer bir müşterinin "Ben de onun yediğinden alacağım" demesine sebep oluyor.

Bu hafta Interview Magazine için komedi efsanesi Carol Burnett'le söyleşi yapan Ryan, 31 yaşındaki aktör oğlu Jack Quaid'le unutulmaz restoran sahnesi hakkında yaptığı yakın zamanki bir telefon görüşmesini anlattı.

Ryan, "Çok komik, oğlum bu sabah beni aradı ve New York'ta Katz's Deli'nin tam karşısındaki bir otelde kalıyormuş" dedi.

Mesajınız Var'ın (You've Got Mail) yıldızı gülerek, "Kızım buradaydı, herkes hoparlördeydi ve 'Anne, bu benzersiz bir utanç' diyorlardı" dedi.

Ryan sözlerine şöyle devam etti: 

Oğlum 'Biliyor musun, o restorana gittiğinizde, o sahneyi çektiğiniz masayı gösteren bir ok var' dedi.

Jack, Ryan'ın eski eşi Dennis Quad'le birlikteliğinden. Ryan 2006'da, bekar bir anne olarak, 19 yaşındaki kızı Daisy'yi evlat edinmişti.

Ryan, yönetmenliğini de yaptığı 2015 yapımı drama Ithaca'dan bu yana bir filmde rol almadı.

Ancak oyuncu, What Happens Later'da David Duchovny'yle birlikte geri dönüş yapmaya hazırlanıyor. Film, Ryan ve oyun yazarı Kirk Lynn'le birlikte senaryoyu yazan Steven Dietz'in Shooting Star adlı oyununa dayanıyor.

Başrol oyuncuları, kar fırtınası sırasında bir havaalanında mahsur kaldıklarında yeniden bir araya gelen eski sevgilileri canlandırıyor.

Filmin resmi sinopsisi şöyle: 

İki eski sevgili, Bill (Duchovny) ve Willa (Ryan) bir gece yerel bir havaalanında kar sebebiyle mahsur kalır. Süresiz olarak gecikmiş, batıl inançlı Willa ve felaket tellalı Bill, kendilerini onlarca yıl önce olduğu gibi birbirlerine hem ilgi duyarken hem de birbirlerinden rahatsız olurken bulurlar. Ancak ortak geçmişlerinin sırrını çözdükçe ve hayatlarını bir zamanlar paylaştıkları hayallerle karşılaştırdıkça, yeniden bir araya gelmelerinin sadece bir tesadüf mü yoksa daha büyülü bir şey mi olduğunu merak etmeye başlarlar.

What Happens Later, 13 Ekim'de ABD sinemalarında gösterime girecek. Filmin Türkiye'deki gösterim tarihi henüz açıklanmadı.

Independent Türkçe



Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
TT

Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)

Bilim insanları meyve sineklerinin genetiğini değiştirerek kokaini sevmelerini sağladı. Çalışmanın insanlardaki kokain bağımlılığını daha iyi anlama ve tedavi etmeye katkı sunması bekleniyor. 

Meyve sinekleri ve insanlar birbirlerine sanılandan daha fazla benziyor. Örneğin bu iki türde çeşitli hastalıklardan sorumlu genlerin yaklaşık yüzde 75'inin aynı olması, bilim insanlarının ilgisini çekiyor. Sinekler üzerindeki genetik incelemeler, bu hastalıkların daha iyi anlaşılmasına katkı sağlıyor.

Bu rahatsızlıklardan biri de kokain gibi maddelere karşı gelişen bağımlılıklar. Utah Üniversitesi'nden Dr. Adrian Rothenfluh, "Son yıllarda, sinekler ve insanların birçok açıdan sandığımızdan daha fazla birbirine benzediği ortaya çıktı" diyerek ekliyor: 

Örneğin sineklerin alkole verdiği tepkiyi düzenleyen genlerin, insanlardaki alkol bağımlılığında da rol oynadığını birçok kez gösterdik. Bu durumun kokain bağımlılığıyla bağlantılı genler için de geçerli olacağını ve bunların sineklerdeki etki mekanizmasını inceleyebileceğimizi düşünüyoruz.

Ancak sineklerin kokaini sevmemesi bu çalışmaların önünde engel teşkil ediyordu. Meyve sineklerinin bacaklarındaki tat reseptörleri, böceğin bir şeyi yemeden önce zararlı olup olmadığını algılamasını sağlıyor. 

Dr. Rothenfluh ve ekip arkadaşları yeni çalışmalarında kokainin acı tadı nedeniyle bu reseptörlere yakalandığını ve sineklerin maddeden bu yüzden uzak durduğunu doğruladı. Araştırmacılar daha sonra sineklerin genetiğini değiştirerek bu reseptörleri devre dışı bıraktı.

Bulguları hakemli dergi Journal of Neuroscience'ta 2 Haziran Pazartesi günü yayımlanan çalışmada genetiği değiştirilmiş sineklerin kokaini sevdiği gözlemlendi. Düşük seviyede kokain içeren şekerli su verilen sinekler 16 saat içinde bu içeceği tercih etmeye başladı.

Dr. Rothenfluh, "Düşük dozlarda, tıpkı insanlar gibi koşuşturmaya başlıyorlar" diyor: 

Çok yüksek dozlardaysa yine insanlar gibi hareket edemez hale geliyorlar.

Bilim insanları genetiğiyle oynanmış sinekleri üretmeyi artık öğrendiği için çalışmalarını daha kolay ve hızlı yürütmeyi umuyor. Meyve sineklerinin hızlı yaşam döngüsü ve nispeten basit genetik yapıları, üzerlerinde insanlara kıyasla daha kolay deney yapılmasına imkan tanıyor. 

Makalenin yazarlarından Travis Philyaw "Daha karmaşık organizmalarda ortaya çıkması zor olan riskli genleri tespit ederek bu bilgileri memeliler üzerinde çalışan araştırmacılara aktarabiliriz" diyor.

Ekip bu sayede insanlardaki kokain bağımlılığına yönelik yeni tedaviler geliştirmeyi umuyor. Dr. Rothenfluh şu ifadeleri kullanıyor:

Kokain tercihinin mekanizmalarını gerçekten anlamaya başlayabiliriz ve mekanizmayı ne kadar iyi anlarsak, o mekanizmaya etki edebilecek bir tedavi bulma şansımız o kadar artar.

Independent Türkçe, Popular Science, IFLScience, Journal of Neuroscience