Filmlere konu olan Alcatraz Hapishanesi'nin bulunduğu ada her yıl 1,5 milyon turist ağırlıyor

Hapishane, İtalyan asıllı Amerikalı mafya lideri Al Capone, "Makineli Tüfek Kelly" adıyla anılan George Kelly, Alcatraz Kuşçusu olarak bilinen Robert Franklin Stroud, Bonnie ve Clyde ikilisinin şoförü Floyd Hamilton gibi birçok "ünlü" suçluya ev sahipliği

Alcatraz Adası, San Francisco’nun en önemli simgelerinden biri olarak biliniyor (AA)
Alcatraz Adası, San Francisco’nun en önemli simgelerinden biri olarak biliniyor (AA)
TT

Filmlere konu olan Alcatraz Hapishanesi'nin bulunduğu ada her yıl 1,5 milyon turist ağırlıyor

Alcatraz Adası, San Francisco’nun en önemli simgelerinden biri olarak biliniyor (AA)
Alcatraz Adası, San Francisco’nun en önemli simgelerinden biri olarak biliniyor (AA)

San Francisco’nun en önemli simgelerinden Alcatraz Adası, dünyanın en ünlü hapishanesi olarak bilinen ve filmlere konu olan Alcatraz Hapishanesi'ne de ev sahipliği yapıyor. 

Ada, halka açık turistik alan olarak kullanılmaya başlandığı 1973'ten bu yana her yıl 1,5 milyon turist ağırlıyor.

San Francisco’nun en önemli simgelerinden Alcatraz Adası 1861-1963 yıllarında cezaevi olarak kullanıldı. Bir süre San Francisco'nun savunması için askeri amaçlarla kullanılan ada, 1 Ocak 1934’te federal hapishaneye dönüştürüldü.

(AA)
Ada, dünyanın en ünlü hapishanesi olarak bilinen ve filmlere konu olan Alcatraz Hapishanesi'ne ev sahipliği yapıyor (AA)

Hapishane, İtalyan asıllı Amerikalı mafya lideri Al Capone, "Doc" Barker, Makineli Tüfek Kelly adıyla anılan George Kelly, Alcatraz Kuşçusu olarak bilinen Robert Franklin Stroud, Bonnie ve Clyde ikilisinin şoförü Floyd Hamilton ve Alvin Karpis gibi birçok "ünlü" suçluya ev sahipliği yaptı.

Mahkumlar arasında hiçbir ayrıcalığın olmadığı ünlü hapishanede hükümlüler isimleri yerine sayılarla çağrılıyordu.

Kaçış neredeyse imkansızdı

Kaçışın çok zor olduğu hapishane, koşulları nedeniyle adeta bir esir kampına benzetiliyordu.

Cezaevi kitaplığından yararlanmak için en az 5 yıl sorun çıkarmayan bir mahkum olma şartı aranıyordu.

Yemek, kıyafet ve sağlık yardımının dışında hiçbir şey verilmiyordu. Çoğu mahkum, günün 23 saatini hücresinde geçiriyor, şanslı olanlar ise eğer fırsat gelirse 1 saatliğine dışarıya temizlikçi olarak çıkabiliyordu.

(AA)
Alcatraz hapishanesi 1963 yılında kapatıldı (AA)

O dönemlerde Amerika’daki cezaevlerinde mahkumlara soğuk su ile duş aldırılırken, Alcatraz’daki mahkumlara özellikle sıcak su sağlanıyordu. Bunun sebebi ise sıcak suya alışan mahkumların, kaçma isteğini azaltmak ve hatta imkansız hale getirmekti. Sıcak suya alışan hiçbir mahkum, yaz aylarında dahi körfezin dondurucu soğuk sularında yüzerek Ada’dan kaçmaya cesaret edemiyordu.

Alcatraz hapishanesi 1963 yılında kapatıldı. Faaliyette olduğu süre boyunca 14 kaçma girişimi oldu. Bunlardan en ünlüsü, filmlere konu olanı Frank Morris önderliğinde, John ve Clarence Anglin kardeşlerin kaçışı oldu.

Morris ve Anglin kardeşler, haftalarca kimseye fark ettirmeden kendi hücrelerinde bulunan oldukça küçük havalandırmalardan koridora doğru bir delik açtı ve gardiyanların saat başı kontrole geleceğini bildikleri için, kendi maketlerini yaparak yatağa uyur vaziyette bırakıp üzerini örttü. Mahkumlar maketlerin başlarına gerçek saçlarını yapıştırdı.

(AA)
14 kaçma girişiminin en ünlüsü, filmlere konu olanı Frank Morris önderliğinde, John ve Clarence Anglin kardeşlerin kaçışı oldu (AA)

Koridordan havalandırmaya tırmandıktan sonra, buradaki demir çubukları bükerek çatıya çıkan söz konusu 3 mahkum, ardından su borularına tutunarak aşağıya indi ve 11 Haziran 1962'de kayıplara karıştı.

Morris ve Anglin kardeşlerden resmi kayıtlara göre halen bir haber alınamadı. Ancak 2013'te San Francisco Polis Departmanı'nın Richmond istasyonuna "Benim adım John Anglin. Haziran 1962'de kardeşim Clarence ve Frank Morris ile birlikte Alcatraz'dan kaçtım. 83 yaşındayım ve kötü durumdayım. Kanserim. Evet, o gece hepimiz kurtulduk ama zar zor!" ifadelerinin yer aldığı bir mektup bırakıldı.
FBI, bu mektubun, teşkilatı ikonik hale gelen faili meçhul dosyayı yeniden açmaya zorlayan en son kanıt olabileceğini belirtti.

(AA)
Alcatraz Hapishanesi'nden bir görüntü (AA)

Her yıl 1,5 milyon turist ağırlıyor

San Francisco Körfezi'nde sahile 2,4 kilometre (1,5 mil) uzaklıkta ve 9 hektar alana yayılan Alcatraz Adası, 1973'ten itibaren halka açık turistik alan olarak kullanılıyor.

Ada her yıl 1,5 milyon civarı turist ağırlıyor.



Dünyada ilk: İki babalı farelerin kendi yavrusu oldu

İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)
İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)
TT

Dünyada ilk: İki babalı farelerin kendi yavrusu oldu

İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)
İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)

Dünyada ilk kez iki babası olan fareler kendi yavrularını dünyaya getirdi. 

İki annesi olan farelerin dünyaya getirildiği ilk kez 2004'te duyurulmuştu. Ancak iki babalı kemirgenler üretmek çok daha zorlu bir iş oldu. 

Son yıllarda Japonya ve Çin'den farklı araştırma ekipleri kendi yöntemlerini kullanarak iki babalı fareler dünyaya getirmeyi başarmıştı. Kök hücreleri kullanan Japon ekibin çalışmasında 7 yavru normal bir şekilde büyümüş ve Scientific American'a göre yetişkinliğe ulaşan iki hayvanın doğurgan olduğu görülmüştü.

Çinli bir ekipse bu yılın başlarında gen düzenleme tekniğiyle iki babalı fareler üretmişti. Ancak bu yavrularda birtakım gelişimsel sorunlar görülmüş ve yetişkinliğe ulaşsalar da kısır oldukları tespit edilmişti.

Bulguları hakemli dergi PNAS'te 23 Haziran Pazartesi günü yayımlanan çalışmadaysa Çin'den farklı bir ekip iki babalı farelerin ilk kez kendi yavruları olduğu bildirildi.

Şanghay Jiao Tong Üniversitesi'nden araştırmacılar, çekirdeği çıkarılmış bir yumurtaya iki sperm hücresi yerleştirdi. Ardından epigenetik düzenleme adı verilen bir yöntemle, embriyonun gelişmesi için gereken sperm DNA'sındaki 7 bölgeyi yeniden programladılar.

Dişi farelere yerleştirilen 259 embriyodan sadece ikisi hayatta kaldı ve yetişkinliğe ulaştı. İkisi de erkek olan fareler daha sonra dişi farelerle çiftleşerek kendi yavrularını dünyaya getirdi. Araştırmacılar bu yavruların da boyut, ağırlık ve görünüm açısından normal göründüğünü ifade ediyor.

Ebeveynleri aynı cinsiyetten memeliler üretmenin önündeki en büyük engel, baskılama denen bir olgudan kaynaklanıyor. Baskılama, bir gen hem anne hem de babadan alındığına bunlardan birinin aktif, diğerinin pasif kalmasını ifade ediyor.

İki erkekten alınan DNA'yla embriyo oluşturmaya çalışınca, çok fazla baba geni aktif kaldığı ve anne geni bulunmadığı için ortaya baskılama sorunları çıkabiliyor.

Yumurta ve sperm oluşumu sırasında kromozomlara, bazı genlerin aktif, diğerlerininse pasif olmasını sağlayan kimyasal etiketler ekleniyor. Bu değişiklikler altta yatan DNA dizilimini değiştirmedikleri için "epigenetik" diye adlandırılıyor ancak etiketlerin etkisi varlığını sürdürebiliyor. 

Yeni çalışmayı yürüten ekip, modifiye edilmiş CRISPR proteinleri kullanarak DNA dizilimini değiştirmeden epigenetik etiketlerle oynadı.

University College London'dan Helen O'Neill, yer almadığı çalışmanın kritik bir adım olduğunu söyleyerek ekliyor: 

Bu çalışma, genomik baskılamanın memelilerde tek ebeveynli üremenin önündeki ana engel olduğunu doğruluyor ve bunun aşılabileceğini gösteriyor.

Genetik düzenleme içermediği için yeni yöntemin insanlara uyarlanması teoride mümkün görünüyor. Öte yandan çalışmadaki başarı oranının düşük olması nedeniyle bunun gerçekleşmesi için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var.

Çalışmada yer almayan moleküler nörobiyoloji uzmanı Christophe Galichet, "Aynı cinsiyetteki ebeveynlerin üremesi üzerine yapılan bu araştırma umut verici olsa da gereken yumurta sayısı, ihtiyaç duyulan taşıyıcı anne sayısı ve başarı oranının düşük olması nedeniyle bu tekniğin insanlara uygulanması düşünülemez" diyor.

Independent Türkçe, IFLScience, New Scientist, Scientific American, PNAS