Seyahat fotoğrafçılığı: Telefonunuzun kamerasından en iyi nasıl yararlanırsınız?

Manzara, konu ve portre kompozisyonlarında benzersiz çekim teknikleri

Seyahat fotoğrafçılığı: Telefonunuzun kamerasından en iyi nasıl yararlanırsınız?
TT

Seyahat fotoğrafçılığı: Telefonunuzun kamerasından en iyi nasıl yararlanırsınız?

Seyahat fotoğrafçılığı: Telefonunuzun kamerasından en iyi nasıl yararlanırsınız?

Cep telefonları, seyahat edenler için her zaman yanlarında fotoğraf çekmeye hazır olan bir kamera gibidir. Yeni nesil akıllı telefonlar artık bize istediğimiz tüm anları yakalama imkanı sunan, daha iyi ekran çözünürlüğüne, gelişmiş telefoto ve macro gibi gelişmiş görüntüleme yeteneklerine sahip çeşitli lenslerle geliyor. Ancak bu, bir yandan nimet olabileceği gibi bir yandan da lanete dönüşebilir. Çünkü ne zaman fotoğraf çekmemiz, ne zaman durup etrafımızdaki dünyanın güzelliğinin tadını çıkarmamız gerektiğini bilmemizi zorlaştırıyor.

Seyahat fotoğrafçılığı için bazı ipuçlarını şöyle sıraladık:

Fotoğraflarınızın bir albümde olduğunu düşünün

Çeşitli kompozisyonlarda fotoğraflar çekmeye çalışın. Klasik çekimlere ve portrelere odaklanmak kesinlikle önemli. Ancak konuları, sanatı ve yemeği detaylandıran, göz alıcı renklere ve şekillere sahip görseller yakalamaya çalışmak da önemli. Çektiğiniz fotoğrafları bir albümün parçası olarak düşünün. Böyle düşünmek, fotoğrafları telefonunuzda ayrı bir albümde düzenlemenize de yardımcı olabilir. Böylece en sevdiğiniz fotoğraflar için bir albümünüz, geri kalanlar içinse ayrı bir albümünüz olacaktır. Böylelikle, fotoğrafı kullanmak istediğinizde daha hazırlıklı olursunuz.

Ufuk çizginizi bulun

Dünyaca ünlü yönetmen Steven Spielberg, yarı otobiyografik filmi ‘The Fablemans’ı, “ortası ‘sıkıcı’ olduğu için ufuk çizgisini sahnenin üstüne ya da altına yerleştirmesi” tavsiyesinde bulunan efsanevi yönetmen John Ford ile yaptığı röportajla sonlandırıyor. Bu tavsiye aynı zamanda fotoğrafa konu olacak objelerin kadrajı dikeyden ve yataydan üç eşit parçaya böldüğü ‘üçler kuralı’ olarak da bilinir. Buradaki fikir, temel olarak sahneyi ya da konuyu kadrajın ortası yerine üstte ya da altta üçte bir oranında görselleştirerek daha dinamik bir açı yakalamak. Günümüzde birçok akıllı cep telefonu, kamera ayarlarında ekranı bölmek amacıyla 3 x 3 ızgara seçeneği sunuyor.

Fotoğrafı ayrıntılarla doldurun

Uygun dikdörtgen çekimler, gözün çerçevenin tamamını görmesini sağlar. Bu sonucu elde etmek için önde, ortada ve uzakta ilgi çekici noktalar arayın ve sahnede birden fazla katmanı görmenizi sağlayacak bir görüş noktası bulun.

Lensler açısından çeşitli seçenekleriniz varsa telefonu yatay ya da dikey hale getirerek daha fazla kombinasyon deneyin. Sahnenin en iyi dikey çerçevede mi, yoksa yatay çerçevede mi yakalandığını belirleyin.

Dikey olarak gerçekleştirdiğiniz çekimi zenginleştirmenin bir başka yolu da bir kişiyi ya da konuyu belirleyip fotoğrafın odak noktasına dikkatlice yerleştirmek olacaktır. Örneğin sahilde tek başına yürüyen bir insan, tepedeki bir ağaç, tarladaki bir at ya da duvara yaslanmış bir bisiklet olabilir. Her zaman göze çarpan, sahneye eğim ve kontrast veren ayrıntılar arayın.

Portre fotoğraf için doğru arka plan

Örneğin duvar, açık gökyüzü ya da ağaçlar gibi portre ile nispeten uyumlu renk ya da şekillere sahip bir tuval olacak temiz bir arka plan bulmaya çalışın. Eğer böyle bir arka plan oluşturamıyorsanız daha az kaotik bir arka plan oluşturmak için çekeceğiniz nesneyi başka bir yere taşıyın. Bunun yanında sokak lambaları, kişinin kafasının arkasındaki uzun ağaçlar ya da dikkat dağıtan başka istenmeyen nesnelerin karenin sağ üst köşesinde olmadığından emin olun.

Çerçeve üzerinde çalışın

Çeşitli portre kompozisyonları deneyin. Omuz ve baş, yarım vücut ve hatta tam vücut (ayakları kesmemeye dikkat edin) ile yatay ve dikey portreler çekin. Bu çerçeveleri oluşturduğunuzda en iyi sonuçları elde edebileceksiniz. Apple ve Android telefonlar, en iyi portre çekimini yapmanıza yardımcı olacak farklı odak uzunlukları sağlayan çeşitli yerleşik lens seçenekleri sunuyor. Bunun yanında alan derinliğini kısaltan, arka planı bulanıklaştıran (bokeh) ve profesyonel kamera ile elde edebileceğiniz portre stilini yakalamanıza izin veren portre modunu da kullanabilirsiniz.

Fotoğrafları düzenlemeye daha fazla zaman ayırın

Doğru fotoğrafı seçmek en az çekmek kadar önemli. Sevdiğiniz fotoğrafları ayrı bir albüme koyarsanız, başlangıç ​​için bir temel oluşturmuş olursunuz. Her durumda, zaman ayırın ve çektiğiniz tüm fotoğrafları en az iki kere gözden geçirin. Eğer mümkünse fotoğraflara bir gün sonra bakın. Çünkü resimlere çok fazla baktığınızda gözleriniz yorulabilir ve bu da güzel resimleri gözden kaçırmanıza neden olabilir.

Post prodüksiyonda dikkatli olun

Tıpkı normal kameralar gibi, telefon kameraları da ışığı her zaman doğru değerlendirmez. Bu da genellikle pozlamayı, gölgeleri ve hatta renk sıcaklığını ayarlamanız gerekeceği anlamına gelir. Bu ayarlamaları ister telefonunuzdaki yazılımla ister Snapseed ya da Adobe Photoshop Express gibi özel ve güvenilir olan uygulamaları kullanarak kolayca yapabilirsiniz.

Görüntü üzerinde çalışırken çok fazla zaman harcamak yerine, tutarlı bir stil elde etmek için seçtiğiniz görüntü grubundaki renk, ışık ve sıcaklık dengesine odaklanın.

Aç gözlülük ve seyir zevki

Yetenekli bir fotoğrafçı, çektikleri konusunda aç gözlüdür.  Yeni nesil akıllı telefonların kameraları bu aç gözlülüğü daha da körükledi. Fakat aynı zamanda anı yakalamak da gerek. Herkes daha sonra hatırlamak için anıları saklamak ister, ama fotoğraf çekmeye mecbur hissetmeden dünyayı görmek de son derece önemli. Çünkü göz bazen sadece seyir zevkine ihtiyaç duyar.

*New York Times



"Hayvanınızın yapay zeka versiyonuyla sevgili olur muydunuz?" anketinde şaşırtıcı sonuç

Ankete göre evcil hayvan sahiplerinin çoğu evcil hayvanlarına her gün "Seni seviyorum" diyor ve yüzde 77'si hayvanlarının, eski bir partnerden daha iyi duygusal destek sunduğunu düşünüyor (AFP)
Ankete göre evcil hayvan sahiplerinin çoğu evcil hayvanlarına her gün "Seni seviyorum" diyor ve yüzde 77'si hayvanlarının, eski bir partnerden daha iyi duygusal destek sunduğunu düşünüyor (AFP)
TT

"Hayvanınızın yapay zeka versiyonuyla sevgili olur muydunuz?" anketinde şaşırtıcı sonuç

Ankete göre evcil hayvan sahiplerinin çoğu evcil hayvanlarına her gün "Seni seviyorum" diyor ve yüzde 77'si hayvanlarının, eski bir partnerden daha iyi duygusal destek sunduğunu düşünüyor (AFP)
Ankete göre evcil hayvan sahiplerinin çoğu evcil hayvanlarına her gün "Seni seviyorum" diyor ve yüzde 77'si hayvanlarının, eski bir partnerden daha iyi duygusal destek sunduğunu düşünüyor (AFP)

Erin Keller Son dakika haberleri ve gündem muhabiri 

İnsanın en iyi sevgilisi mi?

Viral bir TikTok trendinde evcil hayvan sahipleri yapay zeka kullanarak tüylü dostlarının insan versiyonlarını yaratırken, şoke edici sayıda kişi bu versiyonlarla sevgili olabileceğini söylüyor.

MetLife Pet Insurance'ın evcil hayvan sahibi olan ABD'li bin kişinin alışkanlıklarına ilişkin yakın zamanda yaptığı bir anket, bu trendden haberdar olanların yüzde 31'inin yapay zeka ürünleriyle çıkabileceğini ortaya koydu.

İnsanların, ChatGPT'nin nisandan itibaren kullanıcılara ücretsiz sunduğu yapay zeka görüntü üreticisinden, evcil hayvanlarını insan olarak görselleştirmesini istemesinin ardından dikkat çekici bu akım başladı. Anket, katılımcıların yüzde 36'sının TikTok trendinden haberdar olduğunu ve yüzde 14'ünün bunu denediğini gösterdi.

Ankete göre evcil hayvanlarının insan versiyonuyla çıkma fikrine en açık olanlar X ve baby boomer kuşakları.

X ve baby boomer kuşağındaki kedi sahipleri, köpek sahiplerine kıyasla hayvanlarının insan versiyonuyla çıkmaya daha yatkınken (yüzde 45'e yüzde 29), Y kuşağında tam tersi bir eğilim görüldü. Öte yandan tüm hayvan sahiplerinin yüzde 39'u, onların insan olması halinde "yürüyen bir tehlike işareti" olacağını ifade etti.

Ankete göre yüzde 88 gibi büyük bir çoğunluk, hayvanları insan olsaydı onunla iyi anlaşacağını düşünüyor. 

Gerçek dünyada da birçok evcil hayvan sahibi, onlarla derin duygusal bağlar kuruyor; yüzde 38'i hayvanlarına herhangi bir insan ilişkisinden daha fazla güvendiğini söylerken, bunu en güçlü şekilde hisseden grup yüzde 43'le Z kuşağı.

Çoğu insan sevgisini sık sık dile getiriyor (yüzde 57'si evcil hayvanlarına günde birkaç kez "Seni seviyorum" diyor) ve yüzde 77'si onların, eski bir partnerlerinden daha iyi duygusal destek sağladığına inanıyor.

Katılımcıların 5'te 4'ü (yüzde 81) evcil hayvanlarını sevmeyen biriyle çıkmayı kabul etmeyeceğini, yüzde 87'lik çarpıcı bir kesimse hayvanların yaşamasına izin verilmemesi halinde hayallerindeki daireden vazgeçebileceğini belirtiyor.

Evcil hayvan sahiplerinin 5'te üçünden fazlası (yüzde 66), onların veteriner ziyaretleri ve günlük konfor gibi ihtiyaçlarını kendi isteklerinin üzerinde tutuyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/life-style