Clint Eastwood'un yönetmeni kovduğu film Hollywood'u nasıl tamamen değiştirdi?

1976 yapımı meşhur kovboy filminde yaşananlar "Eastwood Kuralı"nın doğmasına neden oldu

93 yaşındaki Eastwood'un 4 Akademi Ödülü bulunuyor (IMDb)
93 yaşındaki Eastwood'un 4 Akademi Ödülü bulunuyor (IMDb)
TT

Clint Eastwood'un yönetmeni kovduğu film Hollywood'u nasıl tamamen değiştirdi?

93 yaşındaki Eastwood'un 4 Akademi Ödülü bulunuyor (IMDb)
93 yaşındaki Eastwood'un 4 Akademi Ödülü bulunuyor (IMDb)

Clint Eastwood, Hollywood kariyerinin başlangıcından bu yana yaratıcı ve güçlü bir figür oldu, hem oyunculuk hem de yönetmenlikte birçok ödül kazandı.

Tecrübeli oyuncu, kovboy filmlerinde canlandırdığı karakterlerle kendi kimliğini inşa ederek adını duyurdu. Kamera arkasındaysa, En İyi Yönetmen kategorisinde iki Akademi Ödülü kazanmasına yardımcı olan benzersiz çekim tarzlarıyla ün kazandı.

Tom Hanks, "Oyuncularına at gibi davranıyor" demişti

Ancak Eastwood, yer aldığı filmlerle ilgili beklentileri ve perde arkası kararları konusunda son derece sert olmasıyla tanınıyor.  Örneğin Tom Hanks bir keresinde Clint Eastwood'un yönetmenlik tarzı hakkında "Oyuncularına at gibi davranıyor" yorumunu yapmıştı.

Hanks'in, Eastwood'un çekimler sırasında ne kadar korkutucu olabildiğini açıklamasından çok önce Western yıldızı, bir yönetmenle Hollywood'un iç işleyişini önemli ölçüde değiştiren büyük bir kavga yaşamıştı.

Kanunsuz Josey Wales (The Outlaw Josey Wales), The Rebel Outlaw: Josey Wales adlı bir romana dayanıyordu ve Clint Eastwood kitabın haklarını almak için gereken miktarın bir kısmını kendisi ödemişti. 

Filmin senaryosunu ve yönetmenliğini üstlenen Philip Kaufman, kitaba olabildiğince sadık kalmak istemişti. Yönetmen, Eastwood'un Wales'in tavırlarından kendine özgü diline kadar her şeyi benimsemesini bekliyordu. Ancak içeriğe sadık kalmak istese de yazarın siyasi görüşlerine karşıydı ve hatta onu "kaba bir faşist" olarak nitelendiriyordu. Daha sonra kitabı ırkçı örgüt Ku Klux Klan'ın eski yöneticilerinden Asa Earl Carter'ın yazdığı da ortaya çıkmıştı. 

Yönetmeni prodüktöre kovdurdu

Kaufman, kitabın politik tonlarını azaltmak ve diğer anlatı unsurlarına vurgu yapmak istedi ancak Eastwood yönetmenin bu yaklaşımına karşı çıktı. Çekimler sırasında filmin yönetimi ve hikaye uyarlaması konusundaki görüş ayrılıkları nedeniyle kavgalar çıkmaya başladı. 

Setteki kavgaların iyice harlanmasının ardından Eastwood, filmin yönetmenliğini de üstlenerek yapımcı Bob Daley'den Philip Kaufman'ı kovmasını istedi.

Philip Kaufman, zamanının önemli bir bölümünü bu filme ayırdığı için Amerika Yönetmenler Birliği (DGA), Kaufman'ın aniden ihraç edilmesine çok sinirlendi. 

"Eastwood Kuralı"nın doğuşu

Warner Bros. ve Clint Eastwood kararlarından geri adım atmayı reddedince (DGA) onlara 60'ar bin dolar para cezası verdi. 

Bunun bir daha asla yaşanmamasını isteyen Amerika Yönetmenler Birliği, bir aktörün ya da yapımcının yönetmenini kovmasını ve onun pozisyonunu almasını yasaklayan "Eastwood Kuralı"nı da uygulamaya koydu. 

Clint Eastwood daha sonra Kanunsuz Josey Wales'in yönetmenliğini tamamlayıp hem izleyici hem de eleştirmenlerden övgüler alsa da Philip Kaufman'la yaşadığı anlaşmazlık, Hollywood'u sonsuza dek değiştirdi.

Independent Türkçe



Bakteri kullanılarak plastikten ağrı kesici üretildi

Bilim insanları şişelerdeki plastiği kullandı ancak başka türden plastiklerle de ilacı üretebileceklerini düşünüyorlar (Unsplash)
Bilim insanları şişelerdeki plastiği kullandı ancak başka türden plastiklerle de ilacı üretebileceklerini düşünüyorlar (Unsplash)
TT

Bakteri kullanılarak plastikten ağrı kesici üretildi

Bilim insanları şişelerdeki plastiği kullandı ancak başka türden plastiklerle de ilacı üretebileceklerini düşünüyorlar (Unsplash)
Bilim insanları şişelerdeki plastiği kullandı ancak başka türden plastiklerle de ilacı üretebileceklerini düşünüyorlar (Unsplash)

Bilim insanları bir bakteriyi kullanarak plastik atıkları ağrı kesiciye dönüştürmeyi başardı. 

Günümüzde birçok ilaç gibi, asetaminofen veya daha yaygın ismiyle parasetamol de büyük ölçüde fosil yakıtlardan üretiliyor. İklim kriziyle mücadelede fosil yakıtların kullanımının azaltılmasının yanı sıra plastik atıkların dönüştürülmesi de büyük önem taşıyor.

Birleşik Krallık'taki Edinburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar, bu iki hedefe aynı anda hizmet eden çığır açıcı bir buluşa imza attı. 

Bilim insanları genetiği değiştirilmiş Escherichia coli adlı bakteri yardımıyla şişelerde kullanılan plastikten parasetamol üretti. 

Bulguları hakemli dergi Nature Chemistry'de dün (23 Haziran) yayımlanan çalışmada şişe ve gıda ambalajlarında sıkça yer alan polietilen tereftalat (PET) türündeki plastikler kullanıldı. 

Araştırmacılar PET şişeleri kimyasal yolla parçalayarak işe koyuldu. Daha sonra bu malzemeyi, genetiği değiştirilmiş E. coli bakterilerine verdiler. 

Ekip bu süreçte bakterinin katalizör olarak fosfatı kullanarak molekülleri azot içeren organik bir bileşiğe dönüştürdüğünü gözlemledi. 

Çalışmaya göre bu dönüşümde Lossen düzenlenmesi denen bir tepkime gerçekleşmiş olmalı. İlginç bir şekilde normalde doğada görülmeyen ve zorlu laboratuvar koşulları gerektiren bu tepkime canlı hücreler aracılığıyla başarıyla gerçekleştirildi. 

Araştırmacılar tepkime sonucu ortaya çıkan PABA'nın, bakterilerin büyümek için ihtiyaç duyduğu kritik bir madde olduğunu ve genellikle hücre içinde diğer maddelerden üretildiğini söylüyor. Ancak deneyde genetiği değiştirilerek bu üretimi yapması engellenen E. coli, PET'ten gelen malzemeyi kullanmak zorunda kaldı.

Bilim insanları daha sonra bakteriye, biri mantarlardan, diğeri toprak bakterilerinden alınan iki geni ekleyerek PABA'yı parasetamole dönüştürmesini sağladı.

Kimya ve biyolojiden yararlanan atılım, aynı anda hem plastik kirliliğine hem de fosil yakıt kullanımına çözüm sunuyor.

Makalenin başyazarı Prof. Stephen Wallace, "İnsanlar halihazırda parasetamolün petrolden elde edildiğini bilmiyor" diyerek ekliyor: 

Bu teknoloji, kimya ve biyolojiyi ilk kez bu şekilde birleştirerek parasetamolü daha sürdürülebilir bir şekilde üretebileceğimizi ve aynı zamanda çevredeki plastik atıkları temizleyebileceğimizi gösteriyor.

Ekip, E. coli'yi kullanarak PET bazlı hammaddeyi 24 saatten kısa bir sürede yüzde 92'ye varan verimle parasetamole dönüştürebildiklerini belirtiyor. Ayrıca sürecin oda sıcaklığında gerçekleşmesi, ısıtma veya soğutma için enerji harcanmadığı anlamına geliyor.

Bu işlemin endüstriyel ve ticari açıdan uygulanabilir olduğunu kanıtlamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var. Ancak bulgular umut vaat ediyor ve araştırmacılar başka plastik ve bakteri türlerinin de kullanılabileceğini düşünüyor.
Independent Türkçe, Guardian, Science Alert, Nature Chemistry