Kral Charles, Kraliçe Elizabeth’in ölüm yıldönümünde desteklerinden dolayı halka teşekkür etti

İngiltere Kralı 3. Charles, eşi Camilla ve kızkardeşi Prenses Anne (AFP)
İngiltere Kralı 3. Charles, eşi Camilla ve kızkardeşi Prenses Anne (AFP)
TT

Kral Charles, Kraliçe Elizabeth’in ölüm yıldönümünde desteklerinden dolayı halka teşekkür etti

İngiltere Kralı 3. Charles, eşi Camilla ve kızkardeşi Prenses Anne (AFP)
İngiltere Kralı 3. Charles, eşi Camilla ve kızkardeşi Prenses Anne (AFP)

İngiltere Kralı 3. Charles, annesi Kraliçe Elizabeth’in ölümü ve kendisinin tahta çıkışının birinci yıldönümünde halka, sevgi ve desteklerinden dolayı teşekkür ederek herkese hizmet edeceğine dair verdiği sözü yineledi.

Britanya tarihinin en uzun süre tahtta kalan hükümdarı Elizabeth, 8 Eylül’de çok sevdiği yazlık evi Balmoral Kalesi’nde 96 yaşında hayatını kaybetti.

Ölümünün ardından oğlu Charles, başta İngiltere olmak üzere aralarında Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın da bulunduğu İngiliz Milletler Topluluğu üyesi 14 ülkenin Kralı oldu.

Charles ve eşi Camilla, annesi Kraliçe Elizabeth’in ölümü ve tahta çıkışının birinci yıldönümünü İskoçya’daki kraliyet konutunda geçirecek.

Herhangi bir tören etkinliğine katılmaları planlanmadığı gibi, tahta çıkışını kutlamak için büyük bir özel aile toplantısı da düzenlenmeyecek.

Charles bugün yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

Majestelerinin ölümü ve benim tahta çıkışımın birinci yıldönümünü kutlarken, onun uzun yaşamını, özverili hizmetini ve çoğumuz için ifade ettiği anlamları büyük bir sevgiyle anıyoruz. Hepinize hizmet etmek için elimizden gelenin en iyisini yaptığımız bu yıl boyunca eşime ve bana gösterilen sevgi ve destek için de derinden minnettarım.

Başbakan Rishi Sunak ise, söz konusu yıldönümünde ulusun kalbinin Kral Charles ve ailesiyle birlikte olacağını söyledi.



İlk kuşların nasıl uçmaya başladığı tartışması noktalandı

UV ışığı altında incelenen fosil, daha önceki Arkeopteriks örneklerinde görülmeyen yumuşak dokuları açığa çıkardı (Delaney Drummond/Field Müzesi)
UV ışığı altında incelenen fosil, daha önceki Arkeopteriks örneklerinde görülmeyen yumuşak dokuları açığa çıkardı (Delaney Drummond/Field Müzesi)
TT

İlk kuşların nasıl uçmaya başladığı tartışması noktalandı

UV ışığı altında incelenen fosil, daha önceki Arkeopteriks örneklerinde görülmeyen yumuşak dokuları açığa çıkardı (Delaney Drummond/Field Müzesi)
UV ışığı altında incelenen fosil, daha önceki Arkeopteriks örneklerinde görülmeyen yumuşak dokuları açığa çıkardı (Delaney Drummond/Field Müzesi)

Dinozorlar ve kuşlar arasındaki bağlantıyı ortaya koyan Arkeopteriks cinsine ait fosil, uzun zamandır devam eden bir tartışmayı noktaladı. Bilim insanları Arkeopteriks'in uçabildiğini tespit etti. 

İlk örnekleri 1861'de Almanya'da keşfedilen Arkeopteriks, tüyleri nedeniyle ilk başta kuş sanılmıştı. Ancak keskin dişlere sahip çenesi ve uzun kemikli kuyruğu gibi dinozorlara benzeyen özellikleri de vardı. 

"İlk kuş" diye de bilinen bu cins, kuşlar ve dinozorlar arasındaki bağlantıyı ortaya çıkarmasıyla tanınıyor. 

Öte yandan yaklaşık 150 milyon yıl önce yaşayan Arkeopteriks'in uçup uçamadığı uzun zamandır tartışma konusuydu. Bilim insanları bu dinozora ait fosilleri inceleyerek kuşların ilk nasıl uçmaya başladığını anlamaya çalışıyordu. 

ABD'nin Şikago kentindeki Field Müzesi'nde tutulan son derece iyi korunmuş fosil örneği, bu soru işaretinin giderilmesini sağladı. Yıllarca özel koleksiyoncuların elindeki örnek 2022'de müze tarafından alınmıştı. 

Müzede çalışan Dr. Jingmai O'Connor ve ekip arkadaşları, bilgisayarlı tomografiyle fosili tarayarak iskeletin dijital bir haritasını oluşturdu. Araştırmacılar UV ışığı kullanarak yumuşak doku kalıntılarını açığa çıkarmayı da başardı.

Diğerlerinin aksine bu örnekteki kemiklerin üç boyutlu olarak korunması sayesinde hayvanın kafatası daha detaylıca incelendi. Ekip böylece tarih öncesi kuşların kafatasından modern kuşlarınkine geçişin ilk işaretlerini saptadı.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (14 Mayıs) yayımlanan çalışmadaki en kritik bulguysa Arkeopteriks'in kanatlarında gizliydi. 

Cinsin önceki örneklerinde sadece iki kat kanat tüyü varken, bu örnekte üç kat vardı. Üst kol kemiği üzerindeki bu tüyler kanattan vücuda doğru düzgün bir aerodinamik hat oluşturarak modern kuşların uçmasını sağlıyor. 

Bilim insanları uçamayan tüylü dinozorlarda olmayan bu tüylerin, Arkeopteriks'in uçmasını sağladığını belirtiyor. 

Dr. O'Connor "Arkeopteriks tüyleri olan ilk dinozor ya da 'kanatları' olan ilk dinozor değil. Ancak tüylerini uçmak için kullanabilen bilinen en eski dinozor olduğunu düşünüyoruz" diyerek ekliyor:

Kuşlarla yakın akraba olan ancak tam olarak kuş olmayan tüylü dinozorlarda bu tüyler eksik. Onların kanat tüyleri dirsekte bitiyor. Bu da bize kuş olmayan bu dinozorların uçamadığını, ancak Arkeopteriks'in uçabildiğini gösteriyor.

Öte yandan hayvanda göğüs kemiğinin olmamasından dolayı çok iyi uçamadığı düşünülüyor. Araştırmacılar Arkeopteriks'in tavuklar gibi kısa süren uçuşlar yaptığını ancak çoğunlukla yerde kaldığını tahmin ediyor.

Bilim insanları iyi korunmuş son örnek üzerine çalışmayı sürdürerek Arkeopteriks hakkında daha fazla bilgi edinmeyi planlıyor.

O'Connor "Vücudun koruduğumuz hemen hemen her parçasından heyecan verici ve yeni bir şeyler öğreniyoruz. Ve bu çalışma gerçekten de buzdağının sadece görünen kısmı" diyor.

Independent Türkçe, Science Alert, New York Times, Guardian, Nature