Ufak çocuk, doğum gününde 2.95 karatlık elmas buldu

"Bana koşarak 'Baba, baba! Bir tane buldum' dedi"

Uzmanlar o bölgede böylesine bir taşın bulunabilmesinin "son derece nadir" gerçekleşebileceğini söylüyor (Arkansas Eyalet Parkları)
Uzmanlar o bölgede böylesine bir taşın bulunabilmesinin "son derece nadir" gerçekleşebileceğini söylüyor (Arkansas Eyalet Parkları)
TT

Ufak çocuk, doğum gününde 2.95 karatlık elmas buldu

Uzmanlar o bölgede böylesine bir taşın bulunabilmesinin "son derece nadir" gerçekleşebileceğini söylüyor (Arkansas Eyalet Parkları)
Uzmanlar o bölgede böylesine bir taşın bulunabilmesinin "son derece nadir" gerçekleşebileceğini söylüyor (Arkansas Eyalet Parkları)

ABD'de yaşayan küçük çocuk, doğum günü hediyesini milli parkta kendi buldu. 

Aspen Brown ve ailesi, Arkansas'taki Murfreesboro kentinde yer alan Elmas Krateri Eyalet Parkı'na 1 Eylül'de gitti. Yedinci doğum gününü kutlayan çocuk etrafta dolaşırken 2.95 karatlık elmas buldu.

Babası Luther Brown o anları, "Bana koşarak 'Baba, baba! Bir tane buldum' dedi" ifadesiyle anlattı.

Eyalet Parkı'ndan yapılan açıklamada ufak çocuğun, martta bulunan 3.29 karatlık elmastan sonra en büyük keşfi yaptığı bildirildi.

"Brown, babası ve büyükannesiyle doğum gününü kutlamak için parkı ziyaret etmişti. Arama bölgesinin kuzeydoğu tarafından uzanan bir patikada bezelye boyutunda, değerli bir taş buldu" ifadeleri kullanıldı.

Park görevlilerinden Waymon Cox, elması şöyle niteledi:

Son yıllarda gördüğüm en güzel elmaslardan biri. Aspen'in elması kahverengiyle altın renginde ve ışıl ışıl parlıyor.

Parkın açıklamasında her gün bir ya da iki ziyaretçinin elmas bulduğu da ifade edildi. Bir çiftçinin arazideki değerli taşları görmesiyle keşfedilen alanda bugüne kadar 75 bini aşkın elmas çıkarıldığı bildirildi.

15 hektarlık alanda ziyaretçiler de hazine arayabiliyor. Ancak profesyoneller dahi genelde .05 ila .20 karatlık elmaslar bulabiliyor.

Amerika Gemoloji Enstitüsü'nde çalışan bilim insanı Aaron Palke, o bölgede bu taşın bulunabilmesinin "son derece nadir" gerçekleşebileceğini söyledi.

Park çalışanlarından Caleb Howell'sa ağustosta toprak kaymasına karşı bir çalışma yapıldığını ve bu değerli taşın o sırada gün yüzüne çıkmış olabileceğini belirtti. 

Independent Türkçe



Küçük kertenkeleler, doğal "dalış tüpü" sayesinde yem olmaktan kurtuluyor

Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)
Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)
TT

Küçük kertenkeleler, doğal "dalış tüpü" sayesinde yem olmaktan kurtuluyor

Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)
Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)

Su anolü denen bir kertenkele türünün, burun deliklerinde oluşturduğu bir baloncuk sayesinde hayatta kalabildiği ortaya kondu. Su altında en az 20 dakika kalmalarını sağlayan baloncuk sayesinde avcılardan kaçarak yem olmaktan kurtuluyorlar. 

Kalem uzunluğundaki su anolleri akarsu ve şelalelerin yakınlarındaki kaya ve bitkilerin etrafında yaşıyor. Kuşlardan yılanlara kadar çeşitli hayvanlara yem olan bu kertenkeleler, hayatta kalabilmek için kamuflaj gibi beceriler geliştirmiş.

Ayrıca tehlike durumunda suya atlayan bu hayvanlar, burun deliklerinin üstünde bir baloncuk oluşturarak gizleniyor. Bilim insanları bu özelliğin farkında olsa da baloncukların su altında daha uzun süre kalmalarını sağlayıp sağlamadığı net değildi.

New York'taki Binghamton Üniversitesi'nde anoller üzerine çalışan Dr. Lindsey Swierk, "Suyun altında çok uzun süre kalabildiklerini biliyoruz" diyerek ekliyor: 

Bu baloncuğun solunumda gerçekten işlevsel bir rolü olup olmadığını bilmiyorduk.

Bu belirsizliği gidermek isteyen Dr. Swierk, 30 su anolü yakalayarak bir deney yürüttü. 

Su anolleri suya girdikten sonra nefes vererek küçük bir baloncuk üretiyor. Kertenkelenin derisinin hidrofobik olması yani sudan kaçınması sayesinde baloncuk büyüyerek muhtemelen hayvanın nefes almasını sağlıyor. 

Biology Letters adlı hakemli dergide dün (18 Eylül) yayımlanan çalışmayı yürüten Dr. Swierk, yakaladığı su anollerinin yarısının burnuna nemlendirici sürerek baloncuk oluşturmalarını engelledi. 

Daha sonra hayvanları akvaryuma bırakan bilim insanı, baloncuk üretebilenlerin su altında yüzde 32 daha uzun süre kaldığını gözlemledi. 

Bulgular, bu kertenkele türünün baloncukları hayatta kalmak için kullandığına işaret ediyor.

Dr. Swierk makalede, "Yarı suda yaşayan anollerin içinde ve hidrofobik vücut yüzeyinde taşınan fazla hava, insanların dalış tüpü gibi çalışıp ekstradan hava sağlayarak dalış süresini uzatıyor" diye yazıyor.

Çalışmadaki anoller suda birkaç dakika kaldı ancak doğadakilerin en az 20 dakika kalabildiği biliniyor. 

Avcılarla karşılaşan su anolleri ilk başta olduğu yerde kalarak kamuflajının kendisini gizlemesini umuyor. Eğer bunda başarılı olmazsa kayalardaki çatlaklara saklanmayı deniyor.

Dr. Swierk suya dalmanın son seçenek olduğunu ama diğerlerinden çok daha etkili bir strateji olduğunu belirtiyor:

Suyun altına girmelerinden sonra, akıntının hareketli yüzeyinde tespit edilmeleri çok zor oluyor.

Independent Türkçe, Science Alert, Guardian, Biology Letters