Meşhur dizideki başrolü neredeyse Jennifer Lawrence alacakmış

O dönemde 16 yaşında olan aktrisin Serena rolünü kapması, Hollywood'u tamamen değiştirecekti

Lawrence, son olarak romantik komedi türündeki Büyü de Gel'de rol almıştı (Sony)
Lawrence, son olarak romantik komedi türündeki Büyü de Gel'de rol almıştı (Sony)
TT

Meşhur dizideki başrolü neredeyse Jennifer Lawrence alacakmış

Lawrence, son olarak romantik komedi türündeki Büyü de Gel'de rol almıştı (Sony)
Lawrence, son olarak romantik komedi türündeki Büyü de Gel'de rol almıştı (Sony)

Blake Lively, 2007'den 2012'ye kadar yayımlanan Dedikoducu Kız'da (Gossip Girl) Serena van der Woodsen'ı canlandırarak şöhrete ulaşmıştı. Ancak bu meşhur rol neredeyse Jennifer Lawrence'a gidiyordu.

Cecily von Ziegesar'ın aynı adlı kitap serisinden uyarlanan Dedikoducu Kız, Manhattan'ın Yukarı Doğu Yakası'nda yaşayan bir grup gencin hayatını konu alıyordu. 

36 yaşındaki Lively, kariyeri boyunca çeşitli rollerde oynasa da Dedikoducu Kız, onun en tanınmış projelerinden biri olmaya devam ediyor. Fakat rol için seçmelere katılan tek aktris, tabii ki Lively değildi. Üstelik eleştirmenlere göre rolü Lawrence alsaydı, Hollywood çok farklı bir yer olacaktı.

Blake Lively, Collider'a verdiği röportajda, kitap serisinin hayranlarının kendisini 2005 yapımı Gezgin Pantolon Kardeşliği (The Sisterhood of the Traveling Pants) filminde görerek Serena'yı oynaması için oy verdiklerini ve dizideki başrolü bu şekilde kazandığını açıklamıştı.

O dönemde henüz ünlenmemiş olan Jennifer Lawrence da Serena rolünü oynamaya yaklaşmıştı. Dizinin yapımcılarından Josh Schwartz, dizinin 10. yıldönümü için Vulture'a verdiği röportajda, Lawrence'ın Serena rolü için seçmelere katıldığını ancak rolü alamayınca çok üzüldüğünü açıklamıştı.

Dedikoducu Kız'da rol almak hem Lawrence'ın kariyerini hem de modern Hollywood'u değiştirebilirdi. 

Şimdi 33 yaşına gelen Lawrence bu rolü kapmış olsaydı, kendisine En İyi Kadın Oyuncu dalında Oscar adaylığı getiren Gerçeğin Parçaları (Winter's Bone) gibi bağımsız filmlere yönelmeyebilirdi. 

Yönetmen Gary Ross, Gerçeğin Parçaları'ndaki harika performansı sayesinde Jennifer Lawrence'a Açlık Oyunları'ndaki (The Hunger Games) Katniss rolünü vermişti. Amerikalı oyuncu, başrolde yer aldığı bu seriyle tüm dünyanın tanıdığı bir yıldıza dönüşmüştü.

Lawrence, Açlık Oyunları'ndan sonra kendisine Oscar kazandıracak Umut Işığım'da (Silver Linings Playbook) da rol almıştı. 

Independent Türkçe



Ünlü oyuncu 16 Emmy ödüllü dizideki ikonik rolü nasıl aldığını anlattı

Jon Hamm, Mad Men sona erdikten sonra profesyonel manada hangi adımı atacağını bilemediğini söylüyor (AMC)
Jon Hamm, Mad Men sona erdikten sonra profesyonel manada hangi adımı atacağını bilemediğini söylüyor (AMC)
TT

Ünlü oyuncu 16 Emmy ödüllü dizideki ikonik rolü nasıl aldığını anlattı

Jon Hamm, Mad Men sona erdikten sonra profesyonel manada hangi adımı atacağını bilemediğini söylüyor (AMC)
Jon Hamm, Mad Men sona erdikten sonra profesyonel manada hangi adımı atacağını bilemediğini söylüyor (AMC)

Televizyon tarihinin en etkileyici karakterlerinden biri olan Don Draper'ın gizemli havası, karakteri bu kadar unutulmaz kılan unsurlardan biriydi. Ancak bu atmosferin oluşması, Mad Men'in yaratıcısı Matthew Weiner'ın, o dönemde pek tanınmayan bir ismi başrole yerleştirme konusundaki ısrarı sayesinde mümkün oldu. 

Şu sıralar Apple TV+ dizisi Your Friends and Neighbors'da rol alan Jon Hamm, Weiner'ın Don Draper rolünü kendisine vermek için yapımcıları ikna etmeye çalışırken nasıl zorlu bir süreç yaşadığını konuk olduğu Awards Chatter podcast'ine anlattı. 

Hamm'e göre, Weiner dizinin ruhunu anlatırken, oyuncunun tanınmıyor olmasının bir eksiklik değil, aksine bir avantaj olduğunu vurgulamış.

54 yaşındaki Hamm, "Matthew, yöneticilere 'Bu dizinin olayı, kimsenin bu adamın kim olduğunu bilmemesi' dedi" ifadelerini kullandı: 

Düşünsenize, Rob Lowe gibi biri bu rolde olsaydı. O zaman 'Aa, Rob Lowe dizisiymiş bu' derdiniz. Bu yüzden benim bilinmiyor olmam işime yaradı.

Yine de AMC yöneticilerini, Hamm'i 16 Emmy ödüllü dizinin başrolüne koymaya ikna etmek kolay olmamış. Hamm, rolü almadan önce 6 ya da 7 kez seçmelere katıldığını ve nihayetinde New York'a, AMC yöneticileriyle son görüşme için çağrıldığını söyledi.

O süreci anlatan Hamm, "Yönetim kademesinde, 'Gerçekten kimsenin tanımadığı bu çocuğu mu dizimizin başrolüne koyacağız? Bu, kanal tarihimizin ilk orijinal dizisi' gibi hararetli tartışmalar olmuş" dedi: 

O dönemin genel yaklaşımı, bilinen, kredisi olan bir ismi başrole koymaktı.

Neyse ki New York'taki son toplantıda rol resmen Hamm'e teklif edildi. Hamm, karakterin ruhunu anlamasını sağlayan kişisel bir deneyimi de paylaştı. Özellikle kendi babasının, Don Draper'la benzer yanları olduğunu fark ettiğini anlattı.

Hamm, "Babamda da Don'da olduğu gibi sürekli bir melankoli hali vardı" dedi:

Bir sürü şeye sahip oluyorsun, ayrıcalığın, erişimin, her şeyin var. Ama neden mutlu değilsin? Bence bu da diziyi ayakta tutan duygulardan biriydi.

Jon Hamm şu sıralar Amanda Peet ve Olivia Munn'la başrolü paylaştığı Your Friends and Neighbors'ta oynuyor. Dizinin yeni bölümleri her cuma Apple TV+’ta izleyiciyle buluşuyor.

Independent Türkçe, IndieWire, Fox2Now, Awards Chatter