Netflix'in yeni dizisini izlemeye başlayan bir daha bırakamıyor: En iyilerden

8 Eylül'de gösterime giren belgeselde, Papa suikastı sanığı Mehmet Ali Ağca da var

Belgesel, sosyal medyadaki olumlu tepkilere rağmen IMDb kullanıcılarından 10 üzerinden 5,9 alabildi (Netflix)
Belgesel, sosyal medyadaki olumlu tepkilere rağmen IMDb kullanıcılarından 10 üzerinden 5,9 alabildi (Netflix)
TT

Netflix'in yeni dizisini izlemeye başlayan bir daha bırakamıyor: En iyilerden

Belgesel, sosyal medyadaki olumlu tepkilere rağmen IMDb kullanıcılarından 10 üzerinden 5,9 alabildi (Netflix)
Belgesel, sosyal medyadaki olumlu tepkilere rağmen IMDb kullanıcılarından 10 üzerinden 5,9 alabildi (Netflix)

İzleyiciler, Netflix'te yeni yayımlanan belgesel türündeki diziye hayran kaldı. Gerçek Ajan Hikayeleri'ni (Spy Ops) seyredenler, diziyi izledikleri "en iyi belgesel" olarak nitelendirdi. 

8 Eylül'de Netflix'te gösterime giren dizi, şimdiden dünyanın dört bir yanındaki izleyicilerden övgü dolu yorumlar alıyor.

Türkiye'de 10. sırada

CIA, MI6 ve Mossad gibi teşkilatların 70'lerden itibaren yürüttüğü casusluk operasyonlarını inceleyen Gerçek Ajan Hikayeleri, Netflix Türkiye'nin çok izlenenler listesine de 10. sıradan giriş yaptı.

Netflix, dizinin konusunu kısaca şöyle özetliyor:

MI6 ve CIA gibi istihbarat servislerinde çalışan ajanlar casusluğun, Soğuk Savaş operasyonlarının ve gizli ajanlar tarafından gerçekleştirilen darbelerin içyüzünü anlatıyor.

8 bölümden oluşan dizi, 11 Eylül 2001'den sadece 15 gün sonra ABD birliklerinin Taliban'ı çökertme göreviyle Afganistan'a indiği Jawbreaker Operasyonu gibi siyasi açıdan tartışmalı olaylara da odaklanıyor.

Diğer bölümlerdeyse MI6'in, çifte ajanını Moskova'dan kurtarmak için yaptığı girişimin yanı sıra 1981'de Papa II. Jean Paul'e suikast girişiminde bulunan Mehmet Ali Ağca'nın ifadesine yer veriliyor.

Dünyanın dört bir yanından seyirciler, yeni belgeselle ilgili düşüncelerini paylaşmak üzere Twitter'a akın ederken, pek çok kişi diziyi "en iyilerden biri" olarak niteleyerek diğerlerini de izlemeye teşvik etti. 

"Çok sürükleyici"

Bir kişi "Netflix'teki Gerçek Ajan Hikayeleri epey güzel" diye yazarken, aynı fikirdeki bir başkası da şu ifadeleri kullandı:

Netflix'teki Gerçek Ajan Hikayeleri gerçekten çok iyi!

Diziden etkilenen bir diğer seyirci şöyle yazdı:

Aman Tanrım! Netflix'teki Gerçek Ajan Hikayeleri çok sürükleyici. Şimdiye kadarki en iyi belgesellerden biri.

Bir Twitter kullanıcısıysa, "Netflix belgeselleri beni etkiliyor, Gerçek Ajan Hikayeleri'ne bir göz atın" diyerek öneride bulundu.

"ABD'nin her yerde eli kolu var"

Başka bir kişiyse CIA'in resmi hesabını da etiketleyerek şöyle dedi: 

Netflix'te Gerçek Ajan Hikayeleri'ni izliyorum. İnanılmaz!

Ancak bazı izleyiciler dizinin anlattıklarından duyduğu hoşnutsuzluğu dile getirerek ABD'yi ve diğer ülkelerin içişlerine karışmasını eleştirdi:

Gerçek Ajan Hikayeleri'ni izliyorum, ABD'nin her yerde eli kolu var. Her ülkede. Onlar, liderini beğenmedikleri herhangi bir ülkeyi işgal ediyor.

Independent Türkçe



İkonik yönetmenden şaşırtan itiraf: O kadar da özel bulmuyorum

David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
TT

İkonik yönetmenden şaşırtan itiraf: O kadar da özel bulmuyorum

David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)

Beden korkusu (body horror) türünün öncüsü kabul edilen usta yönetmen David Cronenberg, sinema salonlarına dair nostaljik duygular taşımadığını ve dijitalleşen film yapım süreçlerini daha verimli bulduğunu söyledi.

Interview Magazine için meslektaşı Jim Jarmusch'a konuşan Cronenberg, filmlerinin toplu bir izleyiciyle sinema salonunda izlenmesinin kendisi için özel bir anlam taşımadığını belirtti.

"O hissi yaşamıyorum"

"Filmleri gerçek sinema salonlarında sadece arada sırada, genellikle film festivallerinde izliyorum ve projeksiyon kalitesi her zaman iyi olmuyor" diyen Cronenberg, sözlerine şöyle devam etti: 

Venedik'te Spike Lee'yle sahnedeydim. Sinemanın bir katedral gibi olduğunu, neredeyse dini bir yönü bulunduğunu söylüyordu. Ona, 'Ben Arabistanlı Lawrence'ı (Lawrence of Arabia) akıllı saatimden izliyorum ve orada bin deve var, hepsini görebiliyorum' dedim. Şaka yapıyordum ama anlatmak istediğim şey, sinema deneyimini o kadar da etkileyici bulmadığımdı. Belki yaşlandığım içindir. O toplu izleme hissini yaşamıyorum.

Teknolojiye karşı açık yaklaşımı filmlerine de yansıyan Cronenberg, dijital kameralarla çalışmanın kolaylıklarının, film şeridinin sunduğu görsel avantajların önüne geçtiğini düşünüyor. Kurgu süreçlerinde film şeridiyle çalışmanın epey kısıtlayıcı olduğunu belirten usta yönetmen, dijital araçların sağladığı kontrol imkanlarını öne çıkardı.

"İnsanların dijital platformlarda bir filmi izledikten sonra duyduğu tutkuyu, eskiden sinema salonundan çıktıktan sonra hissettiğimiz heyecana benzetiyorum" diyen Cronenberg, "Farklı olabilir ama daha kötü değil. Ayrıca filmle çalışmayı da özlemiyorum. Kurgu ve montaj benim için tam bir kabustu. Artık çok daha fazla kontrol sahibiyiz ve bir film yapıyorsanız, bir dereceye kadar kontrol manyağısınız demektir" ifadelerini kullandı.

Cronenberg'in son filmi Kefenler (The Shrouds) şu sıralar ABD sinemalarında gösterimde. Yönetmenin 2024 Cannes Film Festivali'nde prömiyer yapan filminde, eşini kaybeden bir adamın yas sürecini, karısının cesedini canlı yayın yapan bir tabut içinde saklayarak yaşaması konu ediliyor.

"Böyle bir filmi sadece Cronenberg çekebilir"

Filmin başrollerinde Fransız aktör Vincent Cassel, Guy Pearce ve Diane Kruger yer alıyor. Yardımcı rollerdeyse Sandrine Holt, Elizabeth Saunders ve Al Sapienza var.

IndieWire'ın incelemesinde filmle ilgili şu yorum yer alıyor:

Yönetmenin eşinin kaybından ilham alan Kefenler, sadece David Cronenberg'in çekebileceği türden bir yas hikayesi. Alaycı, duygusuz ve zaman zaman öylesine cansız ki, sanki film kendisi de katılaşmış gibi. Görüntüler, projeksiyondan perdeye ulaşmadan çok önce ölmüş gibi duruyor. Ama başka ne beklenirdi ki?

Kefenler, Türkiye'de 23 Mayıs'ta sinemaseverlerle buluşacak.

82 yaşındaki Kanadalı sinemacı, Sinek (The Fly), Çarpışma (Crash) ve Müstakbel Suçlar (Crimes of the Future) gibi filmleriyle de tanınıyor. 

Independent Türkçe, IndieWire, Interview Magazine