Elon Musk biyografisi için konuşan Amber Heard samimi itiraflarda bulundu

Oyuncu, "Elon ateşi seviyor ve bazen bu ateş onu yakıyor" dedi

Elon Musk - Amber Heard( Reuters/AFP)
Elon Musk - Amber Heard( Reuters/AFP)
TT

Elon Musk biyografisi için konuşan Amber Heard samimi itiraflarda bulundu

Elon Musk - Amber Heard( Reuters/AFP)
Elon Musk - Amber Heard( Reuters/AFP)

Amber Heard ve Elon Musk, SpaceX'in kurucusunun yakında yayımlanacak biyografisinde geçmiş ilişkilerine dair ayrıntıları paylaştı.

SpaceX'in 52 yaşındaki kurucusu ve Aquaman'in 37 yaşındaki aktristi, Walter Isaacson'ın kaleme aldığı biyografide, Nisan 2017'de resmen duyurulan gönül ilişkilerini anlattı. Çift, ilişkilerinin kamuoyuna duyurulmasını izleyen aylarda bir küsüp bir barışmıştı. Ancak ikili, 2018'de ilişkilerini kesin biçimde sonlandırmıştı.

Los Angeles Times'ın haberine göre Isaacson, o dönem Johnny Depp'le çekişmeli bir boşanma süreci geçiren Heard'ün 2017 civarında "[Musk'ı] karanlık bir girdabın içine çektiğini", bu girdabın "bir yıldan fazla sürdüğünü ve bugüne kadar devam eden derin bir acı yarattığını", "Musk'ın erkek kardeşi ve arkadaşlarının ondan ölesiye nefret ettiğini" yazdı. Yazar, ilişkinin sürdüğü zaman aralığını Musk'ın hayatındaki "berbat" dönem diye adlandırdı.

Çiftin iniş çıkışlı gönül ilişkisinin başlangıcını biyografinin "Çalkantılı İlişkiler" bölümünde anlatan Isaacson'a göre Musk'ın Heard'e ilgisi, 2013 yapımı Usta Dönüyor'da (Machete Kills) aktristi seyrettikten sonra başlamış. Musk ve Heard'ün bir yıl sonra, aktristin SpaceX'i ziyaretinde tanıştığı belirtiliyor. Kitapta, Heard'ün Isaacson'a Musk'ın çalışmalarından çok etkilendiğini söylediği ve "Sanırım ateşli bir piliç de denebilecek biri olarak teknoloji kurdu olduğum da söylenebilir" dediği belirtiliyor.

Isaacson, Musk'ın ziyarete gelen Heard'e Tesla tesisini gezdirdiğini yazdı. Yazarın, Musk'ın Nisan 2017'de Heard'ün Aquaman çekimleri sürerken aktristi ziyaret için Avustralya'ya uçması dahil, çiftin flörtleşmelerinin ve fırtınalı romantizmlerinin samimi ayrıntılarını paylaşarak ikili arasındaki dinamiği tasvir ettiği belirtiliyor. Musk'ın, Heard'e Overwatch adlı video oyunundaki karakterlerden Mercy'ye benzediğini söylediği ve aktristin bu karakteri "canlandırmak" için bir kostüm sipariş ettiği öne sürülen bir hadise daha yaşanmış.

Isaacson aynı zamanda ilişkilerinin şiddetli tartışmalar gibi bazı tatsız yönlerini de belgeliyor. Bunlardan biri de Aralık 2017'de, ilişkilerinin sonlarına doğru, Musk'ın ailesiyle Güney Amerika'ya yaptığı bir gezide yaşandığı iddia edilen bir kavga. Heard'ün yazara bu tartışmanın yaşandığını doğruladığı bildirilse de Isaacson'ın yazdığına göre aktris, gecenin geri kalanına ait fotoğraf ve videoları yazara göstererek Heard ve teknoloji patronunun yılbaşı gecesi aşkla öpüştüklerini ortaya koymuş.

Belirtilenlere göre tartışmanın yaşandığı gece orada bulunan Kimbal Musk'ın, kardeşi hakkında Isaacson'a "kendine gerçekten kötü davranan bu kişilere aşık olmasının gerçekten üzücü" olduğunu düşündüğünü söylemiş. Kimbal Musk detaya girerek şöyle demiş:

Çok güzeller, buna şüphe yok ama çok karanlık bir tarafları var ve Elon da onların toksik olduğunu biliyor.

Elon da Isaacson'a yaptığı açıklamada Heard'le paylaştığı ilişkinin "acımasız" olduğunu belirtti. Heard, eski erkek arkadaşını halen "çok" sevmesine karşın Musk'ın kendi için en iyisi olmayabilecek kadınlara ilgi duyma eğiliminde olduğunu kabul etti. Aktris, "Elon ateşi seviyor ve bazen bu ateş onu yakıyor" dedi.

Isaacson'ın neden bu tür kadınlara ilgi duyduğunu sorması üzerine Musk'ın gülerek şu yanıtı verdiği belirtildi:

Çünkü aşkta gözüm kör. Çoğu zaman körümdür ama özellikle aşkta.

Independent Türkçe



Ağızdaki bakteri miktarı ne kadar mutlu olduğumuzu gösteriyor

New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)
New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)
TT

Ağızdaki bakteri miktarı ne kadar mutlu olduğumuzu gösteriyor

New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)
New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)

Yeni bir araştırmaya göre depresyon, ağızda bulunan bakterilerin çeşitliliğinin azlığıyla bağlantılı olabilir.

Siz bu haberi okurken ağzınızda 500 milyar ila 1 trilyon bakteri bulunuyor. Bağırsak mikrobiyomundan sonra ağız, insan vücudundaki en büyük ikinci mikroorganizma topluluğunu barındırıyor.

New York Üniversitesi'ndeki (NYU) araştırmacılar, bu mikropların yapısının depresyonun teşhis ve tedavisinde işe yarayabileceğini söylüyor. Yeni çalışmada, ağızda mikropların çeşitliliğinin azalmasının ruh sağlığıyla ilişkili olduğunu buldular.

NYU Rory Meyers Hemşirelik Okulu'nda araştırmadan sorumlu dekan yardımcısı Dr. Bei Wu, "Ağız mikrobiyomunun, iltihaplanma veya bağışıklık sistemindeki değişiklikler yoluyla depresif semptomları etkilemesi mümkün. Tersine, depresyon beslenme alışkanlıkları, kötü ağız hijyeni, sigara ve alkol kullanımının artması veya ilaç kullanımı gibi değişikliklere yol açabilir ve bunların tümü ağız mikrobiyomunu değiştirebilir" dedi.

Bu ilişkinin hangi yönde işlediğini ve altında yatan mekanizmaları anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyacımız var.

Wu, bu hafta BMC Oral Health adlı akademik dergide yayımlanan çalışmanın kıdemli yazarı.

Bu sonuçlara ulaşmak için yazarlar, ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri'nin Ulusal Sağlık ve Beslenme İnceleme Anketi'nden elde edilen verileri inceledi. 2009'la 2012 arasında 15 binden fazla yetişkinden toplanan anket verilerini kullanarak depresyon belirtilerini tükürük örnekleriyle karşılaştırdılar.

Ayrıca, tükürükteki mikropları tanımlamak ve ağız mikrobiyomunun çeşitliliğini ölçmek için gen dizileme kullandılar. Böylece, mikrobiyal çeşitliliği daha az olan kişilerin depresyon belirtileri gösterme ihtimalinin daha yüksek olduğunu keşfettiler.

Ek analizler, sigara içme, alkol tüketimi ve diş bakımı gibi alışkanlıkların ağız mikrobiyomuyla depresyon arasındaki ilişkiyi etkilediğini ortaya koydu. Bunların tümü ağızdaki bakteri yapısını değiştirebiliyor.

Antidepresanlar ve diğer psikotropik ilaçların, tükürük miktarını azaltan ve ağız mikro ortamını değiştiren yan etkileri olduğunu belirttiler.

"Dolayısıyla ilaçlar sadece depresif semptomları hafifletmekle kalmıyor, aynı zamanda ağız sağlığı üzerinde düzenleyici bir etkiye de sahip" dediler.

cdsfvgh
Önceki araştırmalar, ağız mikrobiyomuyla genel sağlık arasında bağlantı olduğunu göstermişti. İçki içme ve diş bakımı gibi alışkanlıklar ağızdaki bakteri yapısını değiştirebiliyor (AFP)

Yine de ağızdaki mikropların çeşitliliğinin depresyonu etkileyip etkilemediği, depresyonun ağız mikrobiyomunda değişikliklere yol açıp açmadığı veya simbiyotik bir ilişki olup olmadığı hâlâ belirsiz.

Araştırmacılar, yakın zamanda yapılan bir çalışmanın depresyonla bağırsaktaki bakteri çeşitliliği arasında olası bir bağlantı bulduğunu belirtti. Ayrıca giderek artan sayıda araştırmanın ağız mikrobiyomuyla genel sağlık arasında bağlantı olduğunu gösterdiğini eklediler. Bunun nedeninin iltihaplanma ve bağışıklık sistemindeki bozukluklar olduğu düşünülüyor.

Araştırmacılar, bu bulguların konunun daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacağını umuyorlar. 2021'de, tahmini 21 milyon yetişkinin geçen yıl en az bir kez majör depresif nöbet yaşadığı tahmin ediliyor.

Wu, "Ağız mikrobiyomuyla depresyon arasındaki ilişkinin daha iyi anlaşılması, sadece depresyonun altında yatan mekanizmaları öğrenmemize yardımcı olmakla kalmayıp, duygudurum bozuklukları için yeni biyolojik işaretler veya tedaviler geliştirilmesine de katkıda bulunabilir" dedi.

Independent Türkçe