Ünlü şef, ödüllü diziyi yerden yere vurdu: "Melodramatik bir kurgu"

Altın Küre ödüllü dizi, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 99 puana sahip

Christopher Storer'ın yarattığı dizi, Türkiye'de Disney+'ta yayımlanıyor (FX)
Christopher Storer'ın yarattığı dizi, Türkiye'de Disney+'ta yayımlanıyor (FX)
TT

Ünlü şef, ödüllü diziyi yerden yere vurdu: "Melodramatik bir kurgu"

Christopher Storer'ın yarattığı dizi, Türkiye'de Disney+'ta yayımlanıyor (FX)
Christopher Storer'ın yarattığı dizi, Türkiye'de Disney+'ta yayımlanıyor (FX)

İlk sezonu 2022'de yayımlanan The Bear'in yıldızları Jeremy Allen White ve Ayo Edebiri, Şikago'da zor durumdaki bir sandviç dükkanını konu alan dizideki rollerine hazırlanmak için profesyonel şeflerden eğitim almıştı. 

Ancak kendi mekanı Mark's Off Madison'ı açmadan önce 20 yılı aşkın süre restoranlarda çalışan ödüllü şef Mark Strausman, dizinin yemek sektörünü doğru şekilde tasvir ettiğini düşünmüyor.

The Crown'a benzetti

Strausman, Insider'a yaptığı açıklamada, The Bear'i "kesinlikle" izlemediğini ancak dizi hakkında "melodramatik bir kurgu" olduğuna inanacak kadar çok şey gördüğünü ve duyduğunu söyledi:

Prens Harry'nin The Crown hakkında ne dediğini duydunuz mu? Aynı şey.

2021'de sohbet programı The Late Late Show With James Corden'a katılan Sussex Dükü, Netflix dizisini "kurgusal" ama "gerçeğe çok az dayanan" bir dizi olarak nitelendirmişti: 

Bu yaşam tarzının, görevi ve hizmeti her şeyin üstünde tutmanın yarattığı baskıların neler olabileceği konusunda size kabaca bir fikir veriyor.

Strausman, karakterlerin kaotik bir restoran mutfağını yönetmenin stresiyle sık sık birbirlerine bağırdığı bir dizi olan The Bear hakkında benzer şeyler düşünüyor.

"Harika kurguları severiz"

"Yani, dinleyin, Hollywood para kazanmak için var. Hollywood, insanların izlemek isteyeceği hikayeler yazmak için var" diyen şef, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu tarihi bir olay değil ama restoran işi böyle yürümüyor. Hele benim restoranım hiç böyle değil. Biz mutfakta insanlara saygılı davranırız. İnsan kaynaklarımız var. Yani bunların hepsi dramatik televizyon kurgusu ve biz harika kurguları severiz.

Strausman, dizinin hayranı olmasa da diğer şefler The Bear'in yemek sektöründeki deneyimlerini yansıttığını düşündüklerini söylemişti.

"Acı verecek kadar gerçek"

Michelin yıldızlı mutfaklarda çalışmadan önce Uluslararası Aşçılık Merkezi'nde eğitim gören Genevieve Yam, Bon Appétit için 2022'de kaleme aldığı yazıda, dizinin tasvirlerini "acı verecek kadar gerçek" diye nitelendirmişti.

New York'taki restoranlarda 10 yıldır çalışan Şef Jane Brendlinger da Food and Wine'daki yazısında dizinin abartılı melodram anları olduğunu, sektör jargonunu aşırı kullandığını ve mantıklı olmayan noktalar içerdiğini ancak şeflerin hayatının ayrıntılı tasviriyle, kendisine ve meslektaşlarına "gerçek hayat travmalarını" yeniden yaşattığını belirtmişti.

Independent Türkçe



93 puanlı II. Dünya Savaşı filmi, 2020'lerin en iyisi

Jonathan Glazer'ın büyük beğeni toplayan filmi Derinin Altında'dan (Under The Skin) 10 yıl sonra çektiği İlgi Alanı, Martin Amis'in aynı adlı romanından uyarlandı (A24)
Jonathan Glazer'ın büyük beğeni toplayan filmi Derinin Altında'dan (Under The Skin) 10 yıl sonra çektiği İlgi Alanı, Martin Amis'in aynı adlı romanından uyarlandı (A24)
TT

93 puanlı II. Dünya Savaşı filmi, 2020'lerin en iyisi

Jonathan Glazer'ın büyük beğeni toplayan filmi Derinin Altında'dan (Under The Skin) 10 yıl sonra çektiği İlgi Alanı, Martin Amis'in aynı adlı romanından uyarlandı (A24)
Jonathan Glazer'ın büyük beğeni toplayan filmi Derinin Altında'dan (Under The Skin) 10 yıl sonra çektiği İlgi Alanı, Martin Amis'in aynı adlı romanından uyarlandı (A24)

Eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da yüzde 93'lük beğeni puanı alan II. Dünya Savaşı filmi, 2020'lerin en iyi filmi seçildi.

Tarihin en büyük askeri çatışması olan II. Dünya Savaşı, daha başlar başlamaz Hollywood'un ilgisini çekmişti. Bu döneme dair filmlerin bir kısmı propaganda amaçlıyken, diğerleri daha çok insani dramlara odaklandı.

Kazablanka (Casablanca) ve Hayatımızın En Güzel Yılları (The Best Years of Our Lives) gibi yapımlar, yayımlandıkları dönemde büyük övgü topladı. Ancak savaş sonrası yıllarda da sinemacıların ve izleyicilerin bu döneme ilgisi azalmadı. Steven Spielberg'ün klasikleşmiş iki başyapıtı Schindler'in Listesi (Schindler's List) ve Er Ryan'ı Kurtarmak (Saving Private Ryan) bunun en net kanıtları arasında yer alıyor.

II. Dünya Savaşı'nın tarihsel büyüklüğü, sinema dünyasının bu konuya olan ilgisinin kolay kolay sona ermeyeceğini gösteriyor. Son yıllarda Blitz, Atlantik Savaşı (Greyhound), Mincemeat Operasyonu (Operation Mincemeat) ve elbette 2023'ün Oscarlı gişe rekortmeni Oppenheimer gibi filmler bu mirası sürdürdü.

Christopher Nolan'ın yönettiği Oppenheimer, Oscar Ödülleri'nde En İyi Film dahil birçok ödül kazanmış olabilir. Ancak yeni bir ankete göre, 2020'lerin en iyi filmi Jonathan Glazer imzalı İlgi Alanı (The Zone of Interest). 1943'te geçen ve Auschwitz toplama kampının komutanı Rudolf Höss'ün rüya gibi yaşamını ele alan 2023 tarihli yapım, En İyi Uluslararası Film dalında Oscar kazanmıştı. Glazer'ın kendine özgü tarzıyla kötülüğün sıradanlığına kan donduran bir bakış sunan film, yıllar süren titiz bir araştırmanın ardından çekilmişti.

Köklü Amerikan gazetesi New York Times tarafından hazırlanan "2000'li yılların en iyi filmleri" listesi ağırlıklı olarak yüzyılın ilk 20 yılına odaklansa da İlgi Alanı, 2020'lerden listeye giren en yüksek sıradaki film oldu. Ödüllü film 12. sırada yer aldı. Oppenheimer ise listeye 65. sıradan girebildi.

Listenin zirvesinde ise Bong Joon Ho'nun 4 Oscarlı başyapıtı Parazit (Gisaengchung) yer aldı.

Independent Türkçe, ScreenRant, New York Times