Biyografi yazarına göre Elon Musk, "şeytani" patlamalarını hatırlamıyor

Walter Isaacson, Morning Joe'da Musk'ın "birçok kişiliği" olduğunu söyledi

(AP)
(AP)
TT

Biyografi yazarına göre Elon Musk, "şeytani" patlamalarını hatırlamıyor

(AP)
(AP)

Elon Musk'la ilgili yeni biyografinin yazarı, teknoloji milyarderinin "şeytani" patlamalarını "pek hatırlamadığını" iddia etti.

Walter Isaacson, "birçok kişiliğe" sahip Musk'ın "şeytani" patlamalar yaşamaya eğilimli olduğunu Morning Joe'da söyledi.

Yazar, "Çok sayıda Elon Musk var" dedi.

Tesla'nın CEO'su hakkında biyografi yazan Isaacson, sunucu Joe Scarborough'ya Musk'ın sadece son yıllarda değil, "tüm hayatı boyunca değişken" olduğunu söyledi.

Yazar, "Bu kitaba başladığımda ve bunun hakkında ilk kez konuştuğumuzda bizi elektrikli araçlar çağına taşıyan kişiydi ve Amerikan astronotlarını ABD'den yörüngeye gönderebilen tek kişi oydu. Ben de 'Hey, iyi bir teknoloji hikayesi' diye düşündüm" dedi.

Isaacson sözlerine şöyle devam etti:

Ve bu süreç içinde, ben hikayeyi hazırlamaya başladıktan yaklaşık bir yıl sonra gizlice Twitter'ı satın aldı ve Hawaii'ye gidip iki ya da üç gece alem yaptıktan sonra platformu devralmaya karar verdi. Yani o zaman durum çok daha inişli çıkışlı bir hal aldı. Ve içindeki karanlık parçalarla yetenekli parçalar birbiriyle sıkıca iç içe geçmiş durumda.

Biyografi yazarı Musk'ın kişiliğinin, arasının açık olduğu babasının kişiliğine benzediğini ve babasının "bazen çok karanlık bir hal aldığını" da iddia etti.

Isaacson, "Çok fazla kişiliği var, neredeyse çoklu kişilikler gibi ve biraz da artık konuşmadığı babasına benziyor ama babası Jekyll ve Hyde gibi ve bazen çok karanlık bir hal alıyor" dedi.

Yazar, "Ve bu Elon'un da başına geldi. Keyiften başı dönmüş bir haldeyken ya da bir raptor motorunun valfini çözebileceği mühendislik modundayken üstüne aniden bulutlar çöküyor" diye devam etti.

Ve inanılmaz olanı, karanlık ve şeytani bir hal aldıktan ve başkalarına gerçekten sert davrandıktan sonra birden kendine geliyor. Ve sonra ona 'Bu da neydi böyle?' diye soruyorum. Ve olanları pek hatırlamıyor. Yani Elon Musk'la uğraşmanın nasıl bir şey olduğunu sorduğunuzda, bu kitapta çok sayıda Elon Musk olduğunu söyleyebilirim.

Isaacson, biyografiyi yazarken Musk'a yakın birkaç isimle konuştu. Bunlar arasında eski sevgilisi Grimes, eski eşleri Tallulah Riley ve Justine Musk'ın yanı sıra arsının bozuk olduğu babası da vardı.

Halihazırda kitap, X ve 22 aylık kızları Exa Dark Sideræl dışında Musk ve Grimes'ın gizlice üçüncü bir çocuğu daha olduğunu ortaya çıkardı. Öte yandan Techno Mechanicus veya kısaca "Tau" adlı ikinci oğullarının ne zaman doğduğu henüz belli değil.

Biyografide Isaacson teknoloji devinin arkadaşlarıyla kardeşi Kimbal Musk'ın, Musk'ın eski kız arkadaşı olan oyuncu Amber Heard'e duyduğu "nefretin" yoğunluğunun, "Justine'e [Musk'ın ilk eşi] karşı hoşnutsuzluklarını gölgede bıraktığını" da yazıyor.

The New York Times'ın bir incelemesinde, Isaacson'ın biyografisinin Musk'ın "değişken ve 'olgunlaşmamış bir erkek'" olarak portresini bir araya getirdiği belirtildi.

Independent Türkçe



İlk kez bir Antik Mısırlının tam genomu çözüldü

Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
TT

İlk kez bir Antik Mısırlının tam genomu çözüldü

Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)

Bilim insanları ilk kez bir Antik Mısırlının tüm genomunu diziledi. Yaklaşık 4 bin 500 yıl önce yaşayan adamın kalıntıları, antik uygarlıktan gelen en eski genetik veriyi de sunuyor.

Uzmanlar, bölgenin sıcak iklimi DNA'nın kolayca bozunmasına yol açtığı için Antik Mısır'dan genetik kayıtlar bulmanın epey zorlu bir iş olduğunu söylüyor. Ayrıca bu toplumda yaygın olan mumyalama da yumuşak dokuları muhafaza etmesine karşın DNA'nın düzgün bir şekilde korunmasını engelliyor.

Bugüne kadar Antik Mısır'dan sadece üç kişinin genomunun bir kısmı dizilenmişti. Ayrıca bu kişiler uygarlığın daha geç dönemlerinde yaşamıştı. 

Bulguları önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (2 Temmuz) yayımlanan çalışmadaysa, bu örneklerden en az bin yıl daha önceye ait bir genom ilk kez tamamen dizilendi. 

Kahire'nin güneyindeki Nuwayrat köyünde 1900'lerin başında bulunan kalıntılar, kayaya oyulmuş bir mezarın içine yerleştirilmiş bir çömlek kabın içindeydi.

Liverpool John Moores Üniversitesi'nden Dr. Adeline Morez Jacobs liderliğindeki araştırmacılar, 4 bin 500 ila 4 bin 800 yıl önce yaşamış kişinin kemiklerini inceledi. Ayrıca dişinden aldıkları örneklerle genomunu dizileyen ekip, Antik Mısırlı hakkında eşsiz bilgiler elde etti.

VFDGH
Adamın kalıntılarını içeren çömlek 1902'de keşfedilmişti (Garstang Arkeoloji Müzesi/Liverpool Üniversitesi)

İlk piramitler inşa edilirken yaşayan kişinin kalıntıları, 44-64 yaşında ölen bir erkek olduğuna işaret ediyor. Makalenin yazarlarından Joel Irish, MÖ 2855 ila 2570'de hayatını kaybeden adam hakkında "Öldüğünde muhtemelen 60'lı yaşlarındaydı, ki bu o dönem için inanılmaz derecede ileri bir yaş" diyor.

Bilim insanları kişinin genetik materyalinin yüzde 80'inin beklendiği gibi Kuzey Afrika kökenine sahip olduğunu tespit etti. Ancak yüzde 20'si, Batı Asya ve Mezopotamya bölgesindeki insanlara dayanıyordu.

Araştırmacılar Antik Mısır ve Mezopotamya halkları arasında bir ilişki olduğunu uzun zamandır düşünüyordu. Arkeolojik bulgular bu etkileşime güçlü kanıtlar sunsa da bugüne kadar genetik bir veri elde edilememişti. 

Harvard Üniversitesi'nden Iosif Lazaridis, yer almadığı çalışmanın bulguları hakkında "Bu örnek bize, bu kadar erken bir tarihte Mısır'da çoğunlukla Kuzey Afrikalı soyundan gelen ancak Mezopotamya'dan da bir miktar soy katkısı olan insanlar olduğunu söylüyor" diyor: 

Bu coğrafi açıdan mükemmel derecede mantıklı.

Araştırmacılar bulunan kemiklerde artrit ve osteoporoz belirtilerinin yanı sıra yaşamının büyük bölümünde aşağı baktığını ve öne doğru eğildiğini gösteren işaretler tespit etti. Ayrıca kollarını uzun süre önünde tuttuğunu, ağır malzemeler taşıdığını ve sert yüzeylere oturduğunu gösteren bulgulara rastlandı. 

Ekip bu verilere dayanarak bu kişinin ağır işçilik yaptığı ve muhtemelen çömlekçi olduğu sonucuna vardı. Irish çömlekçi çarkının da Mısır'a bu dönemde geldiğini söyleyerek ekliyor:

Öte yandan bir çömlekçiye genellikle böyle üst sınıf bir cenaze töreni düzenlenmez. Belki de olağanüstü yetenekli ya da başarılı olduğu için sosyal statüsü yükselmişti.

Bilim insanları Antik Mısır ve Mezopotamya ilişkisine ışık tutan yeni çalışmanın sadece tek bir genom örneğine dayandığına ve daha fazla kanıt bulmayı beklediklerine değiniyor. Bu sayede iki bölgede yakın zamanda ortaya çıkan yazının kökenlerini ve farklı toplumlar arasındaki göçleri daha iyi anlamayı umuyorlar.

Makalenin ortak yazarı Dr. Linus Girdland-Flink "Bu, insan genetik varyasyonu bulmacasının sadece bir parçası: Bugüne kadar yaşamış her insan ve onların genomu bu bulmacanın benzersiz bir parçasını oluşturuyor" diyerek ekliyor:

Hiçbir zaman herkesin genomunu dizileyemeyeceğiz ancak insanlık tarihinde bugün kim olduğumuzu şekillendiren önemli olayları doğru bir şekilde yeniden yapılandırmak için dünyanın dört bir yanından yeterince çeşitli örnek toplamayı umuyoruz.

Independent Türkçe, CNN, New Scientist, Nature