John Lennon'ın günümüzde de geçerliliğini koruyan sözleri

Müzik ikonunun zamansız ölümünün üzerinden 43 yıl geçti

AP
AP
TT

John Lennon'ın günümüzde de geçerliliğini koruyan sözleri

AP
AP

8 Aralık 1980'de John Lennon, New York'taki apartmanının civarında sırtından 4 kurşunla vuruldu.

40 yaşındaydı.

Ölümünden 7 gün sonra milyonlarca kişi günlük rutinlerine ara vererek Yoko Ono'nun Lennon'ın katkılarının anısına 10 dakikalık saygı duruşu talebini yerine getirdi.

Liverpool'da 30 bin, New York'taki Central Park'ta 225 bin kişi toplandı. Radyolar da sustu. Bu adama, bir gruptaki bu müzisyene duyulan sevginin gücü yıllar içinde neredeyse hiç azalmadı. Lennon'ın dobra siyasi aktivizmi onu küresel barış özlemi çekenlerin sembolü haline getirirken, "Imagine" da onların daimi marşı oldu. Parça, Emeli Sandé'nin Londra'daki 2012 Yaz Olimpiyatları için bir yorumunu kaydetmesinin ardından 2012'de Birleşik Krallık listelerine 18 numaradan yeniden giriş yaptı.

Lennon'ın varlığı çok ama çok özlense de mirası sonsuz. Ve her ne kadar aksini dileyecek olsa da Lennon'ın sözleri bugün de kendi yaşadığı dönemdeki gerçekliğini koruyor. İşte onun sözlerinden seçtiğimiz birkaç tanesi:

  • Tek başına hayal ettiğin bir rüya sadece bir rüyadır. Birlikte hayal ettiğiniz bir rüya gerçektir.
  • Eğer herkes başka bir televizyon seti yerine barış isteseydi, o zaman barış gelirdi.
  • Ya barış için savaşmaktan yorulursun ya da ölürsün.
  • Hepimizin içinde Hitler var ama sevgi ve barış da var. Öyleyse neden bir kez olsun barışa bir şans vermiyoruz?
  • Şu aşk hediyesine sahibiz ama aşk değerli bir bitki gibidir... Onu sulamaya devam etmelisin. Ona gerçekten bakmalı ve onu beslemelisin.
  • Yapmamız gereken umudu canlı tutmak. Çünkü umutsuz, batarız.
  • Eğer biri sevgi ve barışın 60'lı yıllarda bırakılması gereken bir klişe olduğunu düşünüyorsa, bu onun sorunudur. Sevgi ve barış sonsuzdur.
  • Seni uyandıramam. Seni sen uyandırabilirsin. Seni iyileştiremem. Seni sen iyileştirebilirsin.
  • Toplumumuz çılgın kişiler tarafından çılgın amaçlarla yönetiliyor. Bence manyakça amaçlar için manyaklar tarafından yönetiliyoruz ve bunu ifade ettiğim için deli diye kenara atılabileceğimi düşünüyorum. Bu konuda delice olan işte bu.
  • Kendi hayalinizi üretin. Peru'yu kurtarmak istiyorsanız gidip Peru'yu kurtarın. Her şeyi yapmak pekala mümkün ancak bunu liderlere ve park sayaçlarına yıkarsanız olmaz. Carter'ın, Reagan'ın, John Lennon'ın, Yoko Ono'nun, Bob Dylan'ın veya İsa Mesih'in gelip bunu sizin için yapmasını beklemeyin. Bunu kendiniz yapmalısınız.

Independent Türkçe



Avrupa'da Neandertallere ait 65 bin yıllık "yapışkan atölyesi" bulundu

Vanguard Mağarası'nın yer aldığı Gorham Mağara Kompleksi'nin, Neandertallerin yok olmadan önce Avrupa'da bilinen son yaşam alanlarından biri olduğu düşünülüyor (Visit Gibraltar)
Vanguard Mağarası'nın yer aldığı Gorham Mağara Kompleksi'nin, Neandertallerin yok olmadan önce Avrupa'da bilinen son yaşam alanlarından biri olduğu düşünülüyor (Visit Gibraltar)
TT

Avrupa'da Neandertallere ait 65 bin yıllık "yapışkan atölyesi" bulundu

Vanguard Mağarası'nın yer aldığı Gorham Mağara Kompleksi'nin, Neandertallerin yok olmadan önce Avrupa'da bilinen son yaşam alanlarından biri olduğu düşünülüyor (Visit Gibraltar)
Vanguard Mağarası'nın yer aldığı Gorham Mağara Kompleksi'nin, Neandertallerin yok olmadan önce Avrupa'da bilinen son yaşam alanlarından biri olduğu düşünülüyor (Visit Gibraltar)

Cebelitarık'taki bir mağarada Neandertallerin yapıştırıcı yapmak için kullandığı düşünülen bir ocak bulundu. 

Arkeologlar Neandertallerin katran, reçine ve aşıboyası gibi maddelerden yapıştırıcı yaptığını biliyordu. Modern insanların soyu tükenen akrabaları, bu yapışkan maddeleri taş bıçak uçlarını ahşap saplarla birleştirmek için kullanıyordu.

Fakat bu maddelerin üretim süreci hakkında pek bir şey bilinmiyordu.

Britanya Denizaşırı Toprakları'ndan Cebelitarık'taki Vanguard Mağarası'nda yaklaşık 65 bin yıllık bir ocak keşfeden arkeologlar, Neandertallerin mühendislik becerilerine ışık tuttu. 

22 santimetre çapa ve 9 santimetre derinliğe sahip ocak, yere kazılmıştı. Çukurun güney ve kuzeyinde de yaklaşık 2,3 santimetrelik iki kanal vardı. 

Araştırmacılar bu dönemde Homo sapiens'in henüz bölgeye gelmediğini ve ocağın insan elinden çıktığını ifade ediyor.

Quaternary Science Reviews adlı hakemli dergide 12 Kasım'da yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, daha yakından inceledikleri ocakta kömür, Cistaceae familyasından bitkiler, soğumuş bitki reçinesi topakları ve ince dal kalıntıları saptadı.

Ocağın kararmış yüzeyinden alınan örneklerin analizi, kuş ve yarasaların dışkısı olan guanoyu ortaya çıkardı.

Araştırmacılara göre Neandertaller işe çukuru Cistaceae bitkileriyle doldurarak başlamış olabilir. Bu bitkilerin yaprakları ısıtıldığı zaman koyu renkli, yapış yapış bir reçine üretiyor.

Daha sonra çukurun içini kapatıp oksijeni dışarıda tutmak için muhtemelen guanoyla karıştırılmış ıslak kum ve toprakla ocağın üstünü kaplıyorlardı. Böylece alevin çukurun içindekileri yakması önlenmiş olabilir.

Son olarak içerideki yaprakların ısınması için ocağın üstünde muhtemelen ince dallarla ateş yakıyorlardı.

Bilim insanları bütün sürecin dikkat ve özenle planlandığını düşünüyor. Yaprakların yaklaşık 150 derece sıcaklığa getirilmesi ve içeriye çok fazla oksijen girmemesi gerekiyordu.

Yöntemi test etmek için benzer bir ocak kuran araştırmacılar, bitkileri toplamaktan yapışkanı kullandıkları zamana kadar toplam 4 saat harcadı.

Ekip, bu süreçte yapıştırıcı üretiminin muhtemelen iki kişilik bir iş olduğunu gözlemledi. Makalenin ortak yazarı Francisco Jiménez-Espejo, Live Science'a yaptığı açıklamada şöyle diyor:

Meslektaşlarımız deneysel arkeoloji çalışması sırasında, bitkiyi örten ateşi yönetirken aynı zamanda ocağın üzerindeki kaplamayı açmaları gerektiğini fark etti. 

Jiménez-Espejo çukurun iki tarafındaki kanalların, ısınan yaprakları soğumadan önce çıkarma amacıyla kazılmış olabileceğini öne sürüyor. Araştırmacı, soğumuş yapraklardan katranı ayırmanın zorluğundan dolayı böyle düşünüyor.

Yeni çalışma, Neandertallerin çevrelerindeki kaynaklardan yararlanmada ne kadar becerikli olduğunu gösteren bulgulara bir yenisini ekliyor.

Independent Türkçe, Live Science, IFL Science, Quaternary Science Reviews