İspanya'da boğa güreşlerinin kaldırılması için gösteri düzenlendi

İspanya'daki Hayvan Hakları ve Çevre Partisinin (PACMA) çağrısıyla boğa güreşlerinin kaldırılması talebiyle başkent Madrid'de gösteri düzenlendi

(AA)
(AA)
TT

İspanya'da boğa güreşlerinin kaldırılması için gösteri düzenlendi

(AA)
(AA)

Dünyadaki en büyük boğa güreşi arenalarından biri olan Las Ventas'ın önünde toplanan binlerce kişi, boğa güreşlerinin ülke genelinde yasaklanmasını istedi.

PACMA'nın son yıllarda geleneksel hale getirdiği gösteriye katılanlar "Vahşete son", "İspanyolların yüzde 92'si boğa güreşine gitmiyor", "Boğa güreşleri kaldırılsın", "Boğaları seviyoruz" yazılı pankartlar taşıdı.

(AA)
(AA)

Yürüyüş yaptıktan sonra Las Ventas arenasının ana giriş kapısı önünde toplanan göstericiler, her yıl olduğu gibi yeşil renkli fularlarını havaya kaldırarak boğa güreşlerinin yasaklanması için sembolik bir mesaj verdi.

Bu yılki gösteriye Portekiz, Şili, Hollanda gibi bazı ülkelerden hayvan hakları savunucusu siyasi partilerin bazı temsilcileri ve yabancı aktivistler de katıldı.

Gösteri sırasında yapılan konuşmalarda, boğa güreşlerinin yanı sıra özellikle Valensiya ve Katalonya bölgelerinde ünlü olan, boğaların boynuzlarına ateş toplarının bağlandığı "toro embolado" olarak adlandırılan etkinliklerinin de yasaklanması istendi.

(AA)
(AA)

İspanya'da 11. yüzyılda başlayıp 18. yüzyılın sonlarından itibaren arenalarda kültürel bir etkinlik olarak yapılan boğa güreşleri, 2013'te Senato'da yapılan oylamayla İspanya'nın kültürel değeri olarak tanınmış ve korunmasına, teşvik edilmesine ve yasal düzenleme getirilmesine karar verilmişti.

Ülkenin 17 özerk yönetimi arasında Kanarya Adaları 1991'de ve Katalonya 2010'da boğa güreşlerini yasaklamıştı.

İspanya'da yılda 1800'den fazla boğa güreşi düzenlenirken bu etkinliklerin direkt ve dolayı olarak İspanyol ekonomisine 3,5 milyar avroluk etkisi olduğu, yaklaşık 200 bin kişiye istihdam sağladığı istatistiklerde belirtiliyor.



Yüzü dövmeli mumya bulan arkeologlar şaşkına döndü

(Temsili/Unsplash)
(Temsili/Unsplash)
TT

Yüzü dövmeli mumya bulan arkeologlar şaşkına döndü

(Temsili/Unsplash)
(Temsili/Unsplash)

Arkeologlar 800 yıllık bir And mumyasının yanaklarında ve kollarında daha önce hiç görülmemiş dövmeler bularak Güney Amerika'daki eski kültürel uygulamalara daha fazla ışık tuttu.

Tarih boyunca insanlar hakim güzellik standartlarına uymak, sosyal statü, grup aidiyeti ve hatta ritüel gibi nedenlerle vücutlarında değişiklikler yaptıkları yöntemleri benimsedi. Bu tür vücut modifikasyonları arasında dövme, hâlâ geniş çapta uygulanan bir kültürel pratik olarak varlığını sürdürüyor.

Ancak derinin yumuşak yapısı nedeniyle arkeolojik kayıtlarda günümüze ulaşan çok az dövmeli cilt örneği var.

Dövme izleri olan korunmuş ciltleri içeren mevcut kayıtların analizi, dünyadaki korunmuş dövmeli insan kalıntılarının en çok Güney Amerika'nın kıyı çöllerinde yer aldığını gösteriyor.

Bilim insanları bu nedenle Torino Üniversitesi Antropoloji ve Etnografya Müzesi'nde bulunan ve And Dağları'ndaki bir kazı alanında keşfedilen iyi korunmuş bir kadın mumyasını yakından inceledi.

Radyokarbon analizi, mumyanın 800 yıldan daha eski olduğunu ortaya çıkardı. Kadın MS 1215'le 1382 arasında bir dönemde yaşamış.

Araştırmacılar çıplak gözle görülemeyen dövmeleri tespit etmek için kızılötesi analiz yapan iki yeni teknik kullandı. Kulaktan ağza uzanan üç düz çizgi de dahil, mumyanın yüzünün her iki yanağında dövmeler bulunca şoke oldular.

Ayrıca el bileğinde S şeklinde bir dövme de saptadılar.

Görsel kaldırıldı.
Mumyanın sağ yanağı ve büyütülmüş hali (Journal of Cultural Heritage 2025)​​​​

X ışını floresansı ve Raman spektroskopisi gibi kimyasal analiz tekniklerini kullanarak dövmelerin demir minerali manyetit ve piroksen adlı başka bir mineralden geliştirilen pigmentlerle yapıldığını belirlediler. Analizler, literatürde en yaygın kullanılan dövme malzemesi olan odun kömürünün şaşırtıcı bir şekilde bulunmadığını ortaya koydu.

Araştırmacılar çalışmada şöyle yazıyor:

Sonuçlar hem nadir şekiller ve anatomik konumlar (yanaklardaki çizgiler ve bilekteki S benzeri işaret) hem de alışılmadık mürekkep bileşimini gösteriyor.

Öte yandan bu basit dövmeleri yorumlayıp belirli bir kültürle özdeşleştirmek zordu.

Güney Amerika dövmeleri genellikle eller, el bilekleri, ön kollar ve ayaklar üzerine yapılan daha karmaşık çizimler içeriyor. Yanak dövmelerine daha nadir rastlanıyor. Hatta bölgede bugüne kadar bulunan başka hiçbir antik dövme, mumyanın kolundaki "S" motifine benzemiyor.

Araştırmacılar dövmelerin genellikle giysilerle örtülmeyen vücut bölgelerinde yer aldığı düşünüldüğünde, bunların "dekoratif veya iletişim amacıyla" yapıldığından şüpheleniyor.

Ancak "şu anda, bunların tıbbi veya terapötik bir amacı ya da kültürel kökeni olduğunu söylemek mümkün değil" diye ekliyorlar.

Araştırmacılar şu ifadeleri kullanıyor: 

Sonuç olarak bu araştırma, özellikle Güney Amerika'da yaklaşık 800 yıl önceki antik dövme uygulamalarının incelenmesine aktif bir katkı sunuyor ve eski kültürlerin analizinde müze koleksiyonlarının rolünü vurguluyor.

Independent Türkçe