The Walking Dead, izleyicilerin 13 yılda düşünebileceği en karanlık şeyi yaptı

Yeni spinoff Daryl Dixon, hayranların senelerdir aklını kurcalayan soruya yanıt verdi

Başrolünde 54 yaşındaki Norman Reedus'ın yer aldığı The Walking Dead: Daryl Dixon'ın yeni bölümleri pazarları yayımlanıyor (AMC)
Başrolünde 54 yaşındaki Norman Reedus'ın yer aldığı The Walking Dead: Daryl Dixon'ın yeni bölümleri pazarları yayımlanıyor (AMC)
TT

The Walking Dead, izleyicilerin 13 yılda düşünebileceği en karanlık şeyi yaptı

Başrolünde 54 yaşındaki Norman Reedus'ın yer aldığı The Walking Dead: Daryl Dixon'ın yeni bölümleri pazarları yayımlanıyor (AMC)
Başrolünde 54 yaşındaki Norman Reedus'ın yer aldığı The Walking Dead: Daryl Dixon'ın yeni bölümleri pazarları yayımlanıyor (AMC)

Bir The Walking Dead bölümü için olabilecek en karanlık senaryo, The Walking Dead: Daryl Dixon'ın ikinci bölümünde gerçekleşti.

Dizinin ikinci bölümü, Laurent'la Isabelle'in acıklı geçmişi ve korkunç deneyimi hakkında bilgi verirken, daha da üzücü olmaya mahkum görünen bir geleceğe zemin hazırlıyor.

13 yıllık soru yanıtlandı

Zombi kıyametinin ortasında geçen bir seri olan The Walking Dead, kasvetli hikayelerden asla kaçınmadı. Daryl Dixon'ın son bölümünün de kanıtladığı gibi yeni spinoff da karanlık bölgelere dalmaktan çekinmeyecek.

The Walking Dead serisi, yıllar boyunca zombi çocukları, korkunç ölümlerı ve fazlasını sergileyerek risk almaya istekli olduğunu göstermişti. 

Seri, zombilerin dahil olduğu durumlarla ilgili çok sayıda soruya yanıt verdi. Örneğin The Walking Dead'in 11. sezonunun bir bölümü, doğmamış bebeklerin anne karnında ölmeleri halinde zombiye dönüşebilecekleri yönündeki rahatsız edici teoriyi doğrulamıştı.

The Walking Dead'in kasvet eğilimi, Isabelle'in geçmişini ve dolayısıyla Laurent'ın hikayesini merkeze alan ikinci bölümde de devam etti.

*Bundan sonrası spoiler içerir, baştan uyarıldınız!*

Dizinin prömiyerinde iki karakter arasındaki bağlantıyı gizleyen dizi, Laurent'ın Isabelle'in yeğeni olduğunu ortaya çıkardı. 

Dizideki geçmişe dönüşler, Isabelle'in kız kardeşinin hamile olduğunu ortaya koydu. Lily nihayetinde doğum sırasında ölse de bebeği hayatta kaldı. 

Trajedi daha da büyüdü

Isabelle'in kardeşi Lily zombi olarak hayata döndüğünde, rahibeler onu bağlayarak doğuma devam etti. Ardından rahibeler zombinin vücudunu keserek bebeği zorla çıkarmak zorunda kaldı.

The Walking Dead standartlarına göre bile son derece karanlık sekansta, bebeğin zombinin içinde sıkışıp kalması, sahnenin trajedisini daha da artırdı.

Doğum yapan ilk kişi değil

Bir insanın doğum yaparken ısırılması ve zombiye dönüşmesi halinde ne olacağı, The Walking Dead'in bugüne dek yanıtlamaktan kaçındığı bir soru olmuştu. 

Lily, seride doğum yapan ilk kadın değil. The Walking Dead'de Lori, Maggie ve Fear the Walking Dead'de Mo'nun annesi Rachel'ın da doğum yaptığı görülmüştü.

Ancak dizilerde birden fazla bebek doğmuş olsa da seri, karakterleri ısırılmış bir anneden bebek doğurmak zorunda kaldıkları bir duruma sokmamıştı.

Independent Türkçe



Çekiciliği artırmak için botokstan çok daha basit ve etkili bir yöntem bulundu

Araştırmaya göre Botoks kişiyi daha genç gösterse de daha çekici yapmıyor (Pexels)
Araştırmaya göre Botoks kişiyi daha genç gösterse de daha çekici yapmıyor (Pexels)
TT

Çekiciliği artırmak için botokstan çok daha basit ve etkili bir yöntem bulundu

Araştırmaya göre Botoks kişiyi daha genç gösterse de daha çekici yapmıyor (Pexels)
Araştırmaya göre Botoks kişiyi daha genç gösterse de daha çekici yapmıyor (Pexels)

Rebecca Whittaker 

Botoks daha pürüzsüz, kırışıksız bir cilt ve daha taze bir yüz vaat ediyor ancak araştırmacılar, amaç çekici görünmekse çok daha ucuz bir seçenek olduğunu keşfetti: gülümsemek.

Araştırmacılar, dermal dolgu maddeleri ve Botoks gibi enjekte edilerek uygulanan işlemlerin, katılımcıların çekiciliğini 7 puanlık bir ölçekte 0,07 puan artırdığını buldu.

Yani işlem öncesinde çekicilik açısından 7 üzerinden 4 puan alan bir kişi, operasyonun ardından 7 üzerinden 4,07 puan alabiliyor.

Ancak iğne gerektirmeden daha da büyük sonuçlar veren çok daha basit yöntemler de vardı.

Boş bir ifadeyle oturmak yerine sadece gülümsemek, çekicilik algısını 7 üzerinden yaklaşık 0,4 puan artırdı. Bu, Botoks'un etkisinin 6 katı.

Makyaj da çekiciliği yaklaşık 0,6 puan daha yükselterek çok daha büyük bir artış sağladı.

Botulinum toksininin marka ismi olan Botoks, kaslara giden sinir sinyallerini geçici olarak bloke ederek kasları gevşetip böylece kırışıklıkları düzeltmek için kullanılan, reçeteyle satılan enjekte edilebilir bir ilaç.

Ancak işlemin başlangıç fiyatlarının 300 sterlin (yaklaşık 16 bin TL) civarında olması, daha çekici görünmek amaçlanıyorsa makyajı çok daha ucuz bir seçenek haline getiriyor.

Hollanda'daki araştırmacıların yürüttüğü ve hakemli dergi Perception'da yayımlanan çalışma, Botoks ve dermal dolgu tedavisi gören 114 kişiyi takip etti.

3 binden fazla jüri üyesi, öncesi ve sonrası fotoğraflarıyla katılımcıların görünümündeki değişiklikleri puanladı.

Sadece dış görünüşe bakarak çekicilik ve zeka, karizma, sağlık, cana yakınlık veya güvenilirlik gibi diğer karakter özelliklerini değerlendirdiler.

Botoks, bir kişinin zeki veya saklıklı algılanma derecesini artırmasa da genç algılanma seviyesini 0,13 puan artırdı.

Kısa süreli romantik kaçamaklar için ne kadar azulandıklarıyla ilgili de küçük ama istatistiksel açıdan anlamlı bir artış (0,09 puan) görüldü.

Benzer şekilde Botoks platonik olarak beğenilme oranını da 0,09 puan artırdı.

Ancak insanların uzun vadeli bir ilişkide potansiyel bir partner olarak ne kadar çekici algılandıklarına dair istatistiksel açıdan anlamlı bir iyileşme görülmedi.

Çalışmanın yazarları şöyle diyor:

Sonuçlarımız, minimal seviyede kesi gerektiren tek seanslık yüz estetik işleminin, çekicilikle ilgili alanlarda daha olumlu algılara yol açtığına ancak bu etkilerin nispeten küçük olduğuna işaret ediyor.

Ancak araştırmacılar, insanların çekiciliklerinden ziyade "özdeğer, kendine güven ve mutluluk duygularını geliştirmek" için de Botoks gibi işlemleri istediğini öne sürüyor.

Tilburg Üniversitesi'nden Bastian Jaeger, yönettiği araştırma hakkında Times'a şöyle diyor: 

İnsanların sosyal ortamlarda daha başarılı olmasının, farklı görünmelerinden ve başkalarının onlara farklı davranmasından değil, kendilerini öyle görmeleri ve başkalarına karşı daha özgüvenli davranmalarından kaynaklanması muhtemel; bir tür kendini gerçekleştiren kehanet.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/news