Suudi orkestrası New York operasında başyapıtları sergiliyor

80 müzisyen ve 60 sanatçı Suudi sanatını temsil etmede başarılı bir iş çıkardı

TT

Suudi orkestrası New York operasında başyapıtları sergiliyor

Suudi orkestrası New York operasında başyapıtları sergiliyor

Suudi Arabistan sanatı, ABD’de çeşitli müzikal gösteriler ve uyumlu performanslar ile yansıtıldı. Suudi müziğinin başyapıtları New York’taki Metropolitan Opera Binası sahnesinde sunuldu. Kalabalık bir seyirci kitlesinin katıldığı konserde, Suudi Ulusal Orkestrası ve Korosu ile Suudi sanatının ve kendine özgü müzik ve performans hazinelerinin bir imajını yansıtan Suudi Gösteri Sanatları Grubu yer aldı.

Suudi Ulusal Orkestrası ve Korosu ile Suudi Gösteri Sanatları Grubu, ABD’li caz müzisyeni Dizzy Gillespie’nin de eşliğinde, ABD’nin New York eyaletinde Lincoln Center’daki Metropolitan Opera Binası sahnesinde konser verdi.

Fotoğraf altı: Suudi Arabistan Tiyatro ve Gösteri Sanatları Kurumu, Suudi Arabistan’ın kültürel çeşitliliğini yansıtan 5 konsere katıldı (Suudi Arabistan Kültür Bakanlığı)
Suudi Arabistan Tiyatro ve Gösteri Sanatları Kurumu, Suudi Arabistan’ın kültürel çeşitliliğini yansıtan 5 konsere katıldı (Suudi Arabistan Kültür Bakanlığı)

Suudi gruptan yaklaşık 80 müzisyen, sanatsal eserlerin sunumuna ve dünyaya Suudi kültürünün özgünlüğünü yansıtan bir dizi Suudi şarkısının seslendirilmesinde yer aldı. Sofistike ve çeşitli Suudi sanatı sergilendi ve tüm milletlerden koltuklarını dolduran dinleyicileri eğlendirdi. New York’taki Opera Binası’nda Suudi Orkestrası’nın başyapıtları kapsamında grup ulusal performanslar sergiledi ve Suudi Korosu Veliaht Prens Muhammed bin Selman için şarkı seslendirdi. Uyumlu bir performans ve muhteşem bir görünümle “Yenilenme güneşi yükseldi… Muvahhidler devrini yeniledi” dizelerini içeren milli şarkı da seslendirildi.

Şarku’l Avsat muhabirinin de izlediği müzikal performanslar, solo performansların yanı sıra bir dizi Suudi şarkı çalındı. Suudi opera sanatçısı Ramiz Akbi’nin seçkin görünümü, muhteşem opera sesi ve büyüleyici performansıyla dikkat çektiği konserde, ABD’li Dizzy Gillespie, Suudi Ulusal Koro ve Orkestrası ile ortak bir performansla eserlerini sundu.

Suudi Arabistan Tiyatro ve Gösteri Sanatları Kurumu, müziğin ritmine göre ayarlanmış yerel performans sanatlarının göz kamaştırıcı bir gösterisinde, Suudi Arabistan’ın kültürel çeşitliliğini yansıtan beş gösteriye katıldı. Bunlar, gösteri Sanatları Topluluğu’ndan 60 sanatçının Ulusal Orkestra ve Koronun katılımıyla sunduğu Rabaş, el-Leva, el-Majur, el-Samari ve el-Khatwa sanatı da yer aldı.

Fotoğraf altı: Gösteriler, çeşitli Suudi sanatını sergiledi ve tüm milletlerden koltukları doldurmuş olan katılımcıları eğlendirdi (Kültür Bakanlığı)
Gösteriler, çeşitli Suudi sanatını sergiledi ve tüm milletlerden koltukları doldurmuş olan katılımcıları eğlendirdi (Kültür Bakanlığı)

Suudi müziğini tanıtmak için küresel bir tur

Kültür Bakanı Prens Bedr bin Ferhan, Suudi Arabistan'ın ABD Büyükelçisi Prenses Rima bint Bender ve eski İstihbarat Başkanı Prens Turki el-Faysal’ın New York’ta katıldığı konser, Suudi Orkestrası’nın bir dizi uluslararası şehit turu kapsamında üçüncü durak olarak düzenlendi. Tur, Fransa’nın başkenti Paris’te başladı, ardından ABD’de New York City'ye inmeden önce ABD’de Mexico City’ye gidildi.

Katılım, Kültür Bakanlığının ‘Suudi Vizyonu 2030’ çatısı altında gerçekleştirmeye çalıştığı stratejik hedeflerden biri olan uluslararası kültürel alışverişi geliştirmek üzere dünyayı Suudi müziğinin ve sahne sanatlarının başyapıtlarıyla tanıştırmayı amaçlıyor.

Fotoğraf altı: Suudi kültürünün özgünlüğünü ve çeşitliliğini dünyaya yansıtan bir dizi Suudi şarkısı söyleniyor (Kültür Bakanlığı)
 Suudi kültürünün özgünlüğünü ve çeşitliliğini dünyaya yansıtan bir dizi Suudi şarkısı söyleniyor (Kültür Bakanlığı)

Suudi müziğinin dünya elçisi

Suudi Orkestrası, Suudi müzik mirasının çeşitli ve zengin deneyimlerinden keyif almak ve bunları daha yakından öğrenmek için gelen daha fazla izleyicilere benzersiz uluslararası performanslarını sunmaya devam ediyor.

Suudi Orkestrası, ulusal kostümleri ve Arapça diliyle, uluslararası tiyatrolarda Suudi müziğinin elçisi olarak sahneye çıkıyor. Suudi müzik mirasından başyapıtlar sunuyor ve Suudi müzik kültürünü yansıtan performanslarla Suudi melodilerini farklı kulaklara aktarıyor. Repertuarları, tarihsel varlığını kaydeden kendine özgü şarkılarıyla öne çıkıyor ve dinleyicilerin aklında kalıyor.

Fotoğraf altı: Konserler, küresel topluluğa Suudi müziğinin ve sahne sanatlarının başyapıtlarını tanıtmayı amaçlıyor (Kültür Bakanlığı)
Konserler, küresel topluluğa Suudi müziğinin ve sahne sanatlarının başyapıtlarını tanıtmayı amaçlıyor (Kültür Bakanlığı)

Söz konusu tur, Müzik İdaresi’nin Şubat 2020’de Krallık’ta müzik kültürü altyapısını geliştirme çalışmalarını başlatmasından bu yana Suudi Arabistan'da müzik sektöründe yaşanan patlamanın ışığında gerçekleşti. Söz konusu durum, müzik sektörünü geliştirmeye ve bu alanda gelecek vaat eden yeteneklere önem vermeye yönelik yeni deneyimler ve oluşumların önünü açtı. Müzik alanında potansiyelleri geliştirmek ve sanatsal açıdan başarılı olan bu aşamaya katılmak isteyenleri kabul etmek üzere yeni bir girişim başlatılmasının yanı sıra bir müzik enstitüsü de açıldı.



Gölet ve nehirlerde yaşayan solucan, şizofreni tedavisinde kullanılabilir

Fotoğraf: Stowers Institute
Fotoğraf: Stowers Institute
TT

Gölet ve nehirlerde yaşayan solucan, şizofreni tedavisinde kullanılabilir

Fotoğraf: Stowers Institute
Fotoğraf: Stowers Institute

Bilim insanlarının solucanların bazı ilaçlara kemirgenlere benzer tepki verdiğini keşfetmesinin ardından, genellikle göletlerde, nehirlerde ve derelerde yaşayan minik yassı solucanlar, şizofreni, uyuşturucu bağımlılığı ve diğer akıl sağlığı bozukluklarının tedavisinin geliştirilmesinde laboratuvar farelerinin yerini alabilir.

Solucanlar, planaria diye bilinen bir familyadan geliyor ve bazı türlerinin benzersiz yenilenme kabiliyetleri nedeniyle "ölümsüz" olabileceği düşünülüyordu. Kaybolan organlarını, hatta beynin tamamını bile yeniden oluşturabiliyorlar.

Solucanlara akıl sağlığı sorunlarının tedavisinde kullanılan haloperidol ilacı veren Reading Üniversitesi'nden bilim insanları ekibi, solucanların tıpkı farelerle sıçanlar gibi çok daha az hareketli hale geldiğini buldu.

Yassı solucanlar yoksunluk belirtileri gösterdiğinden daha önceki çalışmalarda epilepsi tedavilerini ve uyuşturucu bağımlılığını araştırmak için planarialar kullanılmıştı. Bu yeni çalışma, şizofreni ve halüsinasyonlar gibi akıl hastalıklarına tedavi geliştirilmesine yardımcı olabilir.

2024'te yapılan bir araştırma, Birleşik Krallık'taki her 69 yetişkinden birinin uzun süreli antipsikotik ilaç kullandığını bildirmişti.

Reading Üniversitesi'nden araştırmayı yürüten Profesör Vitaliy Khutoryanskiy, "Bu bulgu, planaria gibi küçük yassı solucanların beyni nasıl incelediğimizde değerli bir rol oynayabileceğine dair artan kanıtlara katkıda bulunuyor. Psikiyatrik ilaçlara memelilerde görülenlere benzer belirli tepkiler veriyorlar ancak onları kullanmak çok daha az etik kaygı içeriyor" dedi.
 

zfgh
Küçük gölet solucanları, şizofreni tedavisinde yeni yollar bulunmasına, uyuşturucu bağımlılığı hakkında bilgi edinilmesine ve akıl hastalıkları için yeni ilaçların denenmesinde yardımcı olabilir (Reading Üniversitesi)

Birleşik Krallık hükümetinin verilerine göre 2023'te hayvan araştırmalarında 882 bin fare ve 144 bin 60 sıçan kullanıldı. 2016 tarihli bir çalışma, sinirbiliminde sıçan ve fare kullanımının 1980'lerdeki yüzde 20'den 2010'larda yüzde 50'nin üzerine çıktığını öne sürdü.

Araştırmaları daha etik hale getirme çabalarına rağmen bilim insanları deneyler için hâlâ büyük ölçüde kemirgenlere bel bağlıyor. Araştırmacılar, beyin rahatsızlıklarını incelemek için yassı solucanların tercih edilmesinin, bilim insanları tarafından kullanılan kemirgen sayısını azaltabileceğini belirtti.

Profesör Khutoryanskiy şunları ekledi:

Birleşik Krallık'taki araştırmalarda her yıl yaklaşık bir milyon fare ve sıçan kullanılıyor ancak bunun yerine planaria kullanmak bu sayıları azaltabilir. Ayrıca ciddi akıl sağlığı sorunları olan kişilere yönelik daha iyi tedaviler geliştirmek için gereken yanıtları sağlayabilir. Bu hem bilim hem de hayvan refahı için yararlı.

Araştırma, Pharmaceutical Research adlı akademik dergide yayımlandı.

Independent Türkçe