"Frodo" tanınmaz halde: Ünlü oyuncu yeni filminde Penguen'e benzedi

Game of Thrones'un yıldızı, kült filmin yeniden çevrimi için tütü giydi

Yönetmen Blair, Elijah Wood'un karakteri için Tim Burton'ın 1986 yapımı Batman Dönüyor'undaki Penguen'den ilham aldı (EW)
Yönetmen Blair, Elijah Wood'un karakteri için Tim Burton'ın 1986 yapımı Batman Dönüyor'undaki Penguen'den ilham aldı (EW)
TT

"Frodo" tanınmaz halde: Ünlü oyuncu yeni filminde Penguen'e benzedi

Yönetmen Blair, Elijah Wood'un karakteri için Tim Burton'ın 1986 yapımı Batman Dönüyor'undaki Penguen'den ilham aldı (EW)
Yönetmen Blair, Elijah Wood'un karakteri için Tim Burton'ın 1986 yapımı Batman Dönüyor'undaki Penguen'den ilham aldı (EW)

Düşük bütçeli kült film The Toxic Avenger, yıllar sonra yıldızlarla dolu bir oyuncu kadrosuyla yeniden çekiliyor.

Michael Herz ve Lloyd Kaufman'ın yönettiği 1984 yapımı klasiğin yeniden çevrimi, zehirli atık çukuruna düştükten sonra deforme olmuş bir canavara dönüşen ve kendisine haksızlık eden herkesten intikam almak için yola çıkan bir temizlik görevlisinin hikayesini anlatıyor. 

Yıldızlarla dolu kadro

Yeniden çevrimin oyuncu kadrosunda Winston Gooze/The Toxic Avenger rolünde Game of Thrones'un yıldızı Peter Dinklage yer alırken ona, Yüzüklerin Efendisi'nin Frodo'su Elijah Wood, Kevin Bacon, Taylour Paige ve Jacob Tremblay eşlik ediyor.

Yeniden çevrimin yönetmeni Macon Blair, Entertainment Weekly'ye yaptığı açıklamada Elijah Wood, Peter Dinklage ve Kevin Bacon gibi yıldızlarla düşük bütçeli kült filmin yeni bir versiyonunu yapmanın "çok gerçeküstü" bir deneyim olduğunu söyledi.

Blair, rolü için pembe bir tütü giyen Peter Dinklage'in canlandırdığı karakteri şöyle açıkladı:

İlk Toxic Avenger'a benzer şekilde, kahraman olmak için tek başına niteliksiz. Özellikle cesur değil, özellikle kurnaz değil ama kalbi doğru yerde ve köşeye sıkıştığında bunu sonuna kadar kullanmaya başlıyor.

Yüzüklerin Efendisi'nin yıldızı Wood kararmış dişleri, panda gözleri ve çoğunlukla kel olan kafasından sarkan uzun saç tutamlarıyla Fritz Garbinger adında kötü bir adamı canlandırıyor. 

Yönetmen Blair, Wood'un filmdeki görünümünü "Rocky Horror Picture Show'daki Riff Raff ve Danny DeVito'nun Penguen'inin karışımı gibi" diye açıkladı.

54 yaşındaki Peter Dinklage, Game of Thrones'da 6 sezon boyunca Tyrion Lannister'ı canlandırmıştı (EW)
54 yaşındaki Peter Dinklage, Game of Thrones'da 6 sezon boyunca Tyrion Lannister'ı canlandırmıştı (EW)

"Yüzüklerin Efendisi'nden tanıdığınızı unutun"

"Bu görünüm tasarımcılarımızla ve Elijah'nın kendisiyle yaptığım tartışmalar sonucunda ortaya çıktı" diyen Blair, sözlerine şöyle devam etti:

Buradaki fikir, onun Yüzüklerin Efendisi'nden ya da başka bir şeyden tanıdığınız Elijah olduğunu unutmanız.

Fritz, Kevin Bacon'ın canlandırdığı yozlaşmış parton Bob Garbinger'ın kardeşi. Tıpkı kardeşi gibi Bob da bir DC süper kötüsünden ilhamla yaratılmış: Lex Luthor. 

Yönetmen Macon Blair karakteri, dünyadaki tüm para ve kaynaklara sahip olması anlamında "Lex Luthor'un kalıbında" diye tanımlıyor.

The Toxic Avenger, ilk gösterimini bugün Teksas'ın Austin kentinde düzenlenen Fantastic Fest'te yapacak.

Independent Türkçe



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature