Hemşireler için en iyi 5 mobil uygulama nedir?

Hemşireler için en iyi 5 mobil uygulama nedir?
TT

Hemşireler için en iyi 5 mobil uygulama nedir?

Hemşireler için en iyi 5 mobil uygulama nedir?

Hemşireler, hemen hemen herkesten daha meşguldür. Bu nedenle, görevlerini organize etme ve kolaylaştırma konusunda biraz yardım sunan birçok uygulamaya yönelmeleri doğaldır.

Son yıllarda hemşirelere özel olarak tasarlanan mobil uygulamaların geliştirilmesinde büyük bir artış yaşanıyor.

Bu konuda, hastalara bakımda doğruluğu artırmaya yardımcı olan uygulamalardan, daha fazla verimlilik vaat eden uygulamalara kadar dikkate alınması gereken pek çok uygulama var.

Şarku’l Avsat’ın Atlanta Journal gazetesinden aktardığı habere göre, hepsi ücretsiz olan, Apple ve Android mağazalarında bulunan, hemşireler için en popüler beş mobil uygulama şunlar;

Nurse.com

Bu uygulama hemşirelere özel tek sosyal ağ uygulaması.

Uygulamayı kullanan diğer sağlık çalışanları, hemşireler için özel olarak tasarlanmış bir topluluk oluşturabilir.

Uygulama, aynı zamanda bir dizi eğitim aracı ve kaynağı da sağlıyor.

Adni

Pazardaki en son ürünleri nereden alacağını düşünenler için Adni uygulaması mükemmel bir fırsat sunuyor.

Ürünleri satmak ve satın almak için kullanılan Andi uygulaması, klinik araçlar, kaynaklar ve alışveriş için dijital bir kaynaktır.

My Shift Planner (Vardiya Planlayıcım)

Bu uygulama, sürekli değişen programları konusunda endişelenen hemşirelere gerçek zamanlı olarak doğrudan güncellemeler göndererek, iş arkadaşlarının ne zaman çalıştığını görmelerine olanak tanıyor.

Ayrıca bordro sorunları ve insan kaynaklarıyla ilgili ile işlerin organize edilmesine de yardımcı olabilir.

MediBabble Translator

Bu uygulamayla, başka bir dil konuşan hastalarla iletişim kurmakta zorlandığınız günler çok daha kolaylaştı.

MediBabble Translator uygulaması, hastalarla birden fazla dilde iletişim kurabilir ve kabuller, değerlendirmeler, fizik muayeneler ve daha fazlası için kullanılabilir.

MedSpace

Bu uygulama klinik yanıtlar, en son klinik haberler, araçlar ve hastalıklar ve ilaçlar hakkında bilgi sağlamak üzere tasarlandı.

Uygulama, 9 binden fazla reçeteyle ilgili prosedürler ve güvenlik bilgileri hakkında adım adım videolar sunuyor.



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature