Game of Thrones’un yazarı da dahil 17 yazar OpenAI şirketine dava açtı

ChatGPT logosu (Reuters)
ChatGPT logosu (Reuters)
TT

Game of Thrones’un yazarı da dahil 17 yazar OpenAI şirketine dava açtı

ChatGPT logosu (Reuters)
ChatGPT logosu (Reuters)

Aralarında Game of Thrones’un yaratıcısı George R.R. Martin ve John Grisham’ın da yer aldığı 17 yazar, çalışmalarını fikri mülkiyet haklarına saygı göstermeden ChatGPT programını geliştirmek için kullandığı gerekçesiyle Kaliforniya merkezli OpenAI şirketine dava açtı. 

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre, söz konusu yazarlar, Salı günü New York’taki Federal Mahkeme’ye sunulan belgelerde, ChatGPT programını ‘kitlesel ölçekte sistematik hırsızlığa’ dayanan devasa bir ticari girişim olarak nitelendirdi.

Avukatlara göre, yapay zekanın ön saflarında yer alan büyük dil modelleri, yazarlara ödeme yapılması gereken metinleri otomatik olarak ücretsiz (veya çok düşük bir fiyata) oluşturmasına izin veriyor ve bu yüzden yazarların geçimlerini sağlama yetenekleri için bir tehdit oluşturuyor.

Yazarlar, yazdıkları kitapları temel alan, taklit eden veya özetleyen türev içerik üretmek için yapay zeka araçlarının kullanılabileceği konusunda uyardılar.

Yazarlar ve sendikalar, zarar ve ziyanlar için tazminat ödenmesini, telif hakkıyla korunan kitapların dil modellerinin eğitiminde ‘açık izin alınmadan’ kullanılmasının yasaklanmasını talep ediyor.

OpenAI, AFP’nin bu davayla ilgili yorum talebine yanıt vermedi.

Şirketin dil modelini eğitmek için büyük miktarda çevrimiçi metne ihtiyacı vardı, ancak hangi siteler ve komut dosyalarının kullanıldığı tam olarak belirtilmedi.

OpenAI ve rakip şirketlerine karşı sanatçılar, kuruluşlar ve programcılar tarafından başka davalar da açıldı.

ChatGPT programının yaygın başarısı sayesinde dev yapay zeka şirketlerinden biri haline gelen OpenAI, bir dizi benzer davayla karşı karşıya.

Bir grup sanatçı, Ocak ayında yapay zeka şirketleri Stability AI, Midjourney ve DeviantArt’a karşı dava açtı.

Microsoft, Eylül ayı başında üretken yapay zeka araçları kullanılarak oluşturulan içerikle ilgili telif hakkı ihlali nedeniyle dava açılan müşterilerine yasal koruma sağlayacağını duyurdu.



1400 yıllık altın kuzgun başı keşfedildi: İnanılmaz bir şey

(Minelab Metal Detectors/Facebook)
(Minelab Metal Detectors/Facebook)
TT

1400 yıllık altın kuzgun başı keşfedildi: İnanılmaz bir şey

(Minelab Metal Detectors/Facebook)
(Minelab Metal Detectors/Facebook)

İngiltere'nin güneybatısındaki Wiltshire'da metal dedektörü kullanan kişiler, yaklaşık 1400 yıl öncesine ait Anglosakson döneminden kalma altın ve lal taşından nadir bir kuzgun başı buldu.

Ayrıca küçük boncuklar ve üçgen lal taşlarıyla süslenmiş altın bir halka veya yüzük de keşfettiler.

Yaklaşık 60 gram ağırlığındaki kuzgun başı, çarpıcı bir lal taşı göz ve "tüylü" kısımlarının hatlarını çizen minik altın kürelerden oluşuyor.

Eserleri ocak ayında bulan iki dedektörcüden biri Paul Gould, bunların MS 7. yüzyıl Anglosakson dönemine tarihlendirildiğini söylüyor.

Kuzgun başının neyi temsil ettiği net değil ancak daha önceki araştırmalar, Cermen ve Viking çağlarında İskandinav tanrısı Odin'le bağlantılı şekilde karanlığı ve ölümü sembolize ettiğini gösteriyor.

Diğer dedektörcü Chris Phillips "Bu hayatta bir kez yapılacak bir keşif: Paul ve ben Sakson altınını keşfettik" diyor. 

İnanılmaz bir şey. Biraz duygusalım.

Ender nesneler halihazırda British Museum'daki uzmanlar tarafından temizlenip işlemden geçiriliyor.

Kuzgun başının sağ tarafında lal taşı bir gözün eksik olduğu tespit edildi ve içinden çıkarılan pislik, başka bir esere takılmış olabilecek küçük iğneleri gözler önüne serdi.

Phillips, uzmanlara atıfla kuzgun başının bir zamanlar bir boynuzdan yapılmış bir kadehin ucuna takılmış olabileceğini söyleyerek "hiçbir şeyin buna benzemediğini" ekliyor.

"Diğer taraf ya hasar görmüş gibi görünüyor ya da bu şekilde olması gerekiyor" ifadelerini kullanıyor.

Parıltılı, yanardöner görünümünü hâlâ koruyor.

Diğer altın ve lal taşı eserin ayrı bir mücevher mi yoksa daha büyük bir mücevherin parçası mı olduğu sorusu da cevapsız.

"Bunun bir yüzüğün parçası mı yoksa başka bir şeyin parçası mı olduğundan emin değiliz, belki de boynuzdan yapılan kadehe takılıydı" diyen Phillips, tüm lal taşlarının sağlam olduğunu da ekliyor.

Bu eserleri tam olarak kimin yaptığı belirsiz olsa da uzmanlar, Anglosakson ya da İskandinav kökenlerine uyduklarını söylüyor.

Daha önce Sutton Hoo ve Staffordshire istiflerinde de bulunan bunun gibi kuş benzeri mücevher parçalarının üzerinde, belirgin lal taşı kakmalı gözler ve gaga şekilleri vardı.

LiveScience'a göre Phillips, "Bölgede yapılacak sonraki araştırmalarda yer almayı umuyoruz ve tüm doğru prosedürleri uygulayarak keşif yapmaya devam edeceğiz" diyor.

Organizatörlerin alandaki metal dedektör çalışmalarını durdurduğu ve Wiltshire'ın irtibat görevlisini bilgilendirdiği bildirildi.

Independent Türkçe