Guardian, Doğu Ekspresi'ni yazdı: 'YouTuber'larla değişti'

"Trenin asıl ruhu yemek vagonunda hissediliyor"

Doğu Ekspresi, Ankara-Kars seferini yaklaşık 26 saatte tamamlıyor (Reuters)
Doğu Ekspresi, Ankara-Kars seferini yaklaşık 26 saatte tamamlıyor (Reuters)
TT

Guardian, Doğu Ekspresi'ni yazdı: 'YouTuber'larla değişti'

Doğu Ekspresi, Ankara-Kars seferini yaklaşık 26 saatte tamamlıyor (Reuters)
Doğu Ekspresi, Ankara-Kars seferini yaklaşık 26 saatte tamamlıyor (Reuters)

Birleşik Krallık'ın önde gelen gazetelerinden Guardian, Ankara-Kars hattında çalışan Doğu Ekspresi'ni haberleştirdi. 

Jamie Fullerton'ın kaleme aldığı yazıda, 1930'larda kullanıma açılan Doğu Ekspresi'nin uzun yıllar boyunca Türkiye dışında pek tanınmadığı belirtildi. 

Fullerton, hattaki değişimi şöyle anlattı: 

Geçmişi 1930'lara kadar uzanan Doğu Ekspresi, onlarca yıl Türkiye dışında çok az biliniyordu. Ankara turistik bir yer olarak İstanbul'un gölgesindeydi ve Türkiye'nin doğusuysa çok daha az tanınıyordu. Fakat YouTuber'ların gelişiyle her şey değişti.

Gezi blogger'larının ve sosyal medya fenomenlerinin paylaşımlarıyla tren hattının 2010'larda ünlenmeye başladığına işaret edilen haberde, bunun üzerine Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları'nın (TCDD) 2019'da Turistik Doğu Ekspresi seferlerini başlattığı ifade edildi.

Fullerton, turistik hat yerine normal Doğu Ekspresi'nde yolculuk yaptığını, bu hattaki seferlerin de büyük ilgi gördüğünü yazdı. 

Haberde, kendisini Sena olarak tanıtan ve Ankara'da okuyan öğrencinin "Bu trene binmek en büyük hayalimizdi" sözleri aktarıldı.

Gazeteci, trendeki yolculuğun ruhunu en iyi yansıtan yerin yemek vagonu olduğunu ifade ederek, burada yediği kebap ve kumrudan övgüyle söz etti.

Yazıda, hattın sadece turistik olarak kullanılmadığı da belirtildi. Kendisini Ender olarak tanıtan ve Erzurum'da tıp eğitimi gördüğünü söyleyen öğrenci, "Yolculuk 24 saatten fazla sürüyor, bu da bana ders çalışmak için zaman kazandırıyor. Ayrıca yeni kişilerle tanıştığım için de bu yolculukları seviyorum" dedi. 

Fullerton, yolculuğu tamamladığında Kars'taki 1600 yıllık Ani harabelerini gezdiğini de belirtti. Ermenistan sınırındaki antik kenti gördükten sonra, Kars'tan otobüsle Gürcistan'a geçtiğini ifade etti. 

Gürcistan'da başkent Tiflis ve Borcomi'deki gezilerinin ardından tekrar Kars'tan Doğu Ekspresi'ne binerek Ankara'ya gittiğini belirten Fullerton, dönüş yolculuğunun gidişteki kadar rağbet görmediğini yazdı.

Fullerton, dönüş yolculuğunu şöyle anlattı:

Daha önce yemek vagonunu yabancı turist grupları ve sıradışı yerli turistlerle paylaşmıştım. Şimdiyse burada sadece masadaki yemek kırıntıları, YouTube izleyen bir adam ve ben varım. Meğer Doğu Ekspresi'ndeki pek çok turist, Kars'tan dönüşte uçağa biniyormuş. Instagram'da bundan bahsetmiyorlar.

Independent Türkçe, Guardian

 



Lily-Rose Depp, kendisini "travmatize eden" Johnny Depp filmini açıkladı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Lily-Rose Depp, kendisini "travmatize eden" Johnny Depp filmini açıkladı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Lily-Rose Depp, çocukken Tim Burton'ın gotik fantastik filmi Makas Eller'de (Edward Scissorhands) oynayan babası Johnny Depp'i izlerken travmatize olduğunu söyledi.

Oyuncular Johnny Depp ve Vannessa Paradis'in kızı olan 25 yaşındaki aktris ve model, korku türüne Robert Eggers'ın Bram Stoker'ın Drakula'sından uyarladığı Nosferatu'yla dahil olurken babasının fantastik filmlerdeki rolleriyle ilgili düşüncelerini paylaştı.

Lily-Rose, The Independent'ın "son yılların en derinden korkutan korku filmlerinden biri" diye nitelediği yapımda Bill Skarsgård'ın canlandırdığı vampir Kont Orlok'unun histerik hedefi Ellen Hutter rolünde.

Harper's Bazaar'ın Şubat sayısında konuşan Lily-Rose, babasıyla doğaüstü türlere ilgi duyduklarını ama kendisinin bu türle ilk karşılaşmasının hoş olmadığını ifade etti.

Lily-Rose, babasının Makas Eller'de başrolü canlandırmasını üç yaşında izlerken "travmatize olduğunu" söyledi. Filmin ana karakteri, işlemediği bir suçla itham edilen, ellerinin yerinde makaslar olan yapay bir adam.

Lily-Rose, dergiye "Travmatize oldum" dedi.

Onun korkunç olduğunu düşündüğüm için değil, herkes ona çok kötü davrandığı için ve gerçekten çok üzüldüm.

Aktris, daha önce The Idol adlı HBO dizisinde (pop şarkıcısı Abel Tesfaye/The Weeknd'in canlandırdığı) karizmatik tarikat liderine aşık olan, geleceği parlak bir müzisyeni oynamıştı. Dizi, eleştirmenler tarafından yerden yere vurulmuş ve birçok kişi senaryoyla Tesfaye'in performansını yermişti. Yapım bir sezonun ardından HBO tarafından iptal edilmişti.

Depp, oyunculuğa 2014 yapımı korku komedisi Tusk'taki küçük rolüyle başlamıştı ama Nosferatu'yla ilk kez büyük bir korku filminde başrolde.
 

sacdfrgth
Lily-Rose Depp, Harper’s Bazaar'ın kapağında (Harper’s Bazaar Birleşik Krallık/Karim Sadli)

Depp, Drakula filminin çekimlerindeki deneyiminden bahsederken sette rol arkadaşları Nicholas Hoult, Emma Corrin ve Willem Dafoe'yla birlikte yer almanın "korkutucu, ürkütücü ve inanılmaz bir ayrıcalık" olduğunu söyledi.

Film hakkında şöyle konuştu:

Yalnızca korkutucu değil, iğrenç, tiksindirici. Hissedilebilecek kadar etkili. Şimdiye dek bulunduğum en teknik setti. Neredeyse film okuluna gitmek gibiydi.

Oyuncu, bundan sonra daha karanlık, daha dolu rollerin ilgisini çektiğini de ekledi.

grthy
Lily-Rose Depp, Nosferatu'da (Focus Features)

Depp, dergiye "Olayların daha karanlık yönleriyle ilgileniyorum" dedi.

Bir oyuncu olarak içine dalabileceğiniz bir sürü şey bulabilmek için rolünüzün olabildiğince dolu olmasını umarsınız. En heyecan verici şey kendi yönlerimi keşfetmek. Tüm bu güzel yapaylıkların, kostümlerin, hikayenin arkasına saklanabiliyorsunuz ama beslendiğim yer son derece kişisel.

Harper's Bazaar Birleşik Krallık'ın Şubat sayısı 3 Ocak'ta satışta.

Independent Türkçe