30. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali ödülleri sahiplerini buldu

Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nda "En İyi Film" ödülü, yönetmenliğini Umut Subaşı'nın yaptığı "Sanki Her Şey Biraz Felaket" filmine verildi

(AA)
(AA)
TT

30. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali ödülleri sahiplerini buldu

(AA)
(AA)

Adana Büyükşehir Belediyesince bu yıl 30'uncusu düzenlenen Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali'nde Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması ödülleri sahiplerine takdim edildi.

Çukurova Üniversitesi Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen, sunuculuğunu Yetkin Dikinciler ve Gülay Afşar'ın yaptığı Büyük Ödül Töreni, sanatçıların kırmızı halıdan geçerek tören alanına gelmesiyle başladı.

Vefat eden oyuncular anıldı

Geçen yıl vefat eden Türk sinema oyuncularının isimlerinin okunduğu, fotoğraflarının sahneye yansıtıldığı törende, bu yıl festival süresince yapılan etkinliklerden oluşan video gösterisi izlendi, Bülent Ortaçgil ve orkestrası kısa bir konser verdi.

En İyi Film: Sanki Her Şey Biraz Felaket

11 filmin yarıştığı Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nda "En İyi Film" ödülüne, yönetmenliğini Umut Subaşı'nın yaptığı "Sanki Her Şey Biraz Felaket" layık görüldü.

Subaşı'na ödülünü Adana Vali Yardımcısı Mustafa Yiğit, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, jüri başkanı yönetmen Ömer Faruk Sorak ile jüri üyeleri birlikte verdi.

Subaşı aynı zamanda "En İyi Yönetmen" ve "En İyi Senaryo" ödüllerini alırken, filmi ayrıca "SİYAD Cüneyt Cebenoyan En İyi Film" ödülüne değer görüldü.

(AA)
(AA)

En iyi erkek ve kadın oyuncu ödülleri

Gecede "En İyi Erkek Oyuncu" ödülünü Karganın Uykusu filmindeki rolüyle Ahmet Ağgün, "En İyi Kadın Oyuncu" ödülünü Cam Perde filmi oyuncusu Selen Kurtaran aldı.

Festivalde, "En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu" ödülü Suyun Üstü filminden Elit İşcan ile Yüzleşme filminden Nilay Erdönmez arasında, "En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu" ödülü de Annesinin Kuzusu filminden Necip Memili ile Yüzleşme filminden Okan Urun arasında paylaşıldı.

"54 yıl önce başlayan festivali devam ettirmenin onurunu yaşıyoruz"

Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, açılışta yaptığı konuşmada, Altın Koza'yı Türkiye'de marka haline getiren başta sanatçılar olmak üzere herkese teşekkür etti.

Cumhuriyet'in 100. yılında 54 yıl önce başlayan festivali devam ettirmenin onurunu, gururunu yaşadıklarını ifade eden Karalar, "Altın Koza genelde kadraja girmeyenleri kadraja alan, ötekileri kadraja alan, eşitlikçi, emeğe saygılı ve onları alkışlayan, yenilikçi anlayışı destekleyen ve ödüllendiren bir çizgi işidir. Altın Koza'nın da farkı budur" dedi.

(AA)
(AA)

"Sinemamızın Yüzü" ödülleri

Cumhuriyet'in 100. yıl dönümü dolayısıyla "Sinemamızın Yüzü" ödülleri Türkan Şoray ve Kadir İnanır'a verildi.

Festivalde "Yılmaz Güney" ödülüne Tunahan Kurt'un yönettiği "Karganın Uykusu" filmi, eski festival direktörü merhum Kadir Beycioğlu anısına verilen "Jüri Özel" ödülüne de Fikret Reyhan'ın yönettiği "Cam Perde" filmi layık görüldü.

Ödüller

- En İyi Film ödülü: Sanki Her Şey Biraz Felaket - Umut Subaşı

- Yılmaz Güney ödülü: Karganın Uykusu - Tunahan Kurt

- En İyi Yönetmen ödülü: Sanki Her Şey Biraz Felaket - Umut Subaşı

- En İyi Senaryo ödülü: Sanki Her Şey Biraz Felaket - Umut Subaşı

- En İyi Kadın Oyuncu ödülü: Cam Perde - Selen Kurtaran

- En İyi Erkek Oyuncu ödülü: Karganın Uykusu - Ahmet Ağgün

- En İyi Müzik ödülü: Karganın Uykusu - Canset Özge Can

- En İyi Görüntü Yönetmeni ödülü: Karganın Uykusu - Ziya Kasapoğlu

- En İyi Sanat Yönetmeni ödülü: Annesinin Kuzusu - Meral Aktan

- En İyi Kurgu ödülü: Cam Perde - Fikret Reyhan

- En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülü: Suyun Üstü - Elit İşcan / Yüzleşme - Nilay Erdönmez

- En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülü: Annesinin Kuzusu - Necip Memili / Yüzleşme - Okan Urun

- Umut Veren Genç Kadın Oyuncu ödülü: Kıyıda - Deniz Altan

- Umut Veren Genç Erkek Oyuncu ödülü: Karganın Uykusu - Eser Ağçalı

- Film Yönetmenleri Derneği En İyi Yönetmen ödülü: Açık Kapılar Ardında - Alpgiray Uğurlu

- Sinema Yazarları Derneği Cüneyt Cebenoyan En İyi Film ödülü: Sanki Her Şey Biraz Felaket - Umut Subaşı

- Adana İzleyici ödülü: Karganın Uykusu

- Mansiyon: Bir Gün 365 Saat

Törende ayrıca Belgesel Film Yarışması, Uluslararası Kısa Film Yarışması, Ulusal Öğrenci Kısa Film Yarışması ve Adana Kısa Film Yarışması'nın kazananlarına ödülleri verildi.



Netflix'in kara komedisi izleyicileri ekrana kilitledi

Yaratıcılığını Kathleen Jordan'ın üstlendiği The Decameron, 1348'de yani Kara Ölüm'ün Floransa'yı kasıp kavurduğu sıralarda geçiyor (Netflix)
Yaratıcılığını Kathleen Jordan'ın üstlendiği The Decameron, 1348'de yani Kara Ölüm'ün Floransa'yı kasıp kavurduğu sıralarda geçiyor (Netflix)
TT

Netflix'in kara komedisi izleyicileri ekrana kilitledi

Yaratıcılığını Kathleen Jordan'ın üstlendiği The Decameron, 1348'de yani Kara Ölüm'ün Floransa'yı kasıp kavurduğu sıralarda geçiyor (Netflix)
Yaratıcılığını Kathleen Jordan'ın üstlendiği The Decameron, 1348'de yani Kara Ölüm'ün Floransa'yı kasıp kavurduğu sıralarda geçiyor (Netflix)

Netflix izleyicileri, 14. yüzyıl İtalyası'nda geçen mini diziye adeta bağımlı oldu. Absürt karakterleri ve "kahkahalar attıran" senaryosuyla büyük övgü toplayan The Decameron, kara mizah sevenler için tam bir hazine.

Dizi, Giovanni Boccaccio'nun 14. yüzyılda kaleme aldığı aynı adlı kısa öykü antolojisinden esinleniyor. Tarihin en ölümcül salgınlarından biri olan Kara Ölüm döneminde geçen hikayede, zengin bir ailenin hayatta kalma çabası mizah dolu bir dille anlatılıyor. Eser daha önce 1971'de sıradışı İtalyan yönetmen Pier Paolo Pasolini tarafından beyazperdeye uyarlanmıştı. 

Hikaye, bir grup asilzade ve hizmetlinin vebadan kaçmak için bir şatoya sığınmasını konu alıyor. Ancak lüks hayatları kısa sürede kaosa dönüşüyor. 

Eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'a göre The Decameron, "tuhaf ama eğlenceli bir mini dizi." 

İncelemede şu ifadelere yer veriliyor: 

Absürt ve keyifli yapısıyla insan doğasının karanlık yanlarını araştırırken bile hafif kalmayı başarıyor. Veba salgınının ortasında karakterlerin hayatta kalmak ve bunu hak ettiklerini ispat etmek için verdikleri mücadeleyi izliyoruz. Ortaya hem karanlık hem komik bir tablo çıkıyor.

Bir izleyici ise diziyi şöyle tanımlıyor: 

700 yıllık bir kitaba dayansa da The Decameron bana taptaze ve ilgi çekici geldi. Konu ve karakterler 1300'lere sadık kalsa da sıkıcı değil. Karakterler kesinlikle absürt ama bu da onların cazibesinin bir parçası.

2024'te yayına giren dizinin oyuncu kadrosu da dikkat çekici. Netflix'in sevilen yapımlarından Sex Education'dan tanıdığımız Tanya Reynolds, HBO'nun Girls dizisindeki Shoshanna karakteriyle bilinen Zosia Mamet, Saoirse-Monica ve Amar Chadha-Patel başrolleri paylaşıyor.

Bazı izleyiciler kara komedideki karakterleri "dengesiz ama eğlenceli" diye tanımlıyor. Bir yorumda şu ifadelere yer veriliyor: 

Dönem dizisi deyince akla gelen tüm klişe komedi ve romantizm kalıplarını yıkan bir yapım. Politik gündemlere saplanmadan sadece oyunculukların keyfini çıkarmanızı sağlıyor. Yönü belli olmayan hikayelerle dolu olması bile onu son derece eğlenceli kılıyor.

Başka bir izleyici ise şöyle diyor: 

The Decameron, karanlık mizahıyla süslenmiş, insan doğasına dair çıplak gerçekleri gözler önüne seren çarpıcı bir dönem anlatısı.

Yönetmen koltuğunda daha önce Teenage Bounty Hunters'la platformda başarı yakalayan Kathleen Jordan'ın oturduğu dizi, yalnızca 8 bölümden oluşuyor ve Boccaccio'nun özgün eserine sadık kalarak noktalanıyor. 

Eğer bu çok konuşulan dizinin nasıl ilerlediğini merak ediyorsanız, The Decameron’un tüm bölümleri Netflix’te yayında.

Independent Türkçe, Express, Mirror