Kuzey Makedonya'da "44. Manaki Kardeşler Film Festivali" başladı

Balkanlar'ın ilk kameramanları olarak kabul edilen "Manaki Kardeşler" adına Kuzey Makedonya'nın Manastır şehrinde düzenlenen "44. Manaki Kardeşler Uluslararası Görüntü Yönetmenleri Film Festivali" başladı

Festivale, ödülü görüntü yönetmeni Peter Biziou (sağda) ve Festival Müdür Simeon Moni Damevski (solda) de katıldı (AA)
Festivale, ödülü görüntü yönetmeni Peter Biziou (sağda) ve Festival Müdür Simeon Moni Damevski (solda) de katıldı (AA)
TT

Kuzey Makedonya'da "44. Manaki Kardeşler Film Festivali" başladı

Festivale, ödülü görüntü yönetmeni Peter Biziou (sağda) ve Festival Müdür Simeon Moni Damevski (solda) de katıldı (AA)
Festivale, ödülü görüntü yönetmeni Peter Biziou (sağda) ve Festival Müdür Simeon Moni Damevski (solda) de katıldı (AA)

Bu yıl "The Beautiful Unknown" (Bilinmeyen Güzel) sloganıyla Manastır'daki Kültür Merkezi'nde düzenlenen festivalin açılışına çok sayıda davetli katıldı.

Seminer, çalışma atölyeleri gibi etkinliklerin düzenleneceği ve 29 Eylül'e kadar sürecek olan festivalde bu yıl 80 film beğeniye sunulacak.

"44. Manaki Kardeşler Film Festivali"nde, Nuri Bilge Ceylan'ın 96'ncı Akademi Ödülleri'nde (Oscar) Türkiye'nin "En İyi Uluslararası Film" adayı olarak belirlenen "Kuru Otlar Üstüne" filmi de yer alacak. Film, Fransa'da düzenlenen 76. Cannes Film Festivali'nde oyuncu Merve Dizdar'a "En İyi Kadın Oyuncu Ödülü"nü kazandırmıştı.

Festival kapsamında Oscar ödülü görüntü yönetmeni Peter Biziou'ya "Altın Kamera 300" Yaşam Boyu Başarı Ödülü, oyuncu ve yapımcı Labina Mitevska'ya ise "Makedon filminin büyük yıldızı" ödülü verildi. Yönetmen Seamus McGarvey'e ise "Altın Kamera 300" Dünya Sinema Sanatına Olağanüstü Katkı Özel Ödülü kapanış töreninde takdim edilecek.

(AA)
Festivale, Kuzey Makedonya Kültür Bakanı Bisera Kostadinovska Stojçevska (sol2) ve Oscar ödülü görüntü yönetmeni Peter Biziou (sağ3) da katıldı (AA)

Kuzey Makedonya Kültür Bakanı Bisera Kostadinovska Stojçevska, törende yaptığı konuşmada, festivalin en üst düzeydeki görsel sanatın değerlerini besleyen ve o zamana kadar bilinmeyeni büyük bir meydan okuma olarak gören meraklı Manaki Kardeşler'in anısını yaşattığını söyledi.

Film sanatını, güçlü bir araç ve tüm engelleri kolayca değiştiren en anlaşılır dil olarak nitelendiren Stojçevska, "Manaki kardeşler bunu uzun zaman önce fark ettiler ve kendi filmlerine girerek, sizin de gitmekte olduğunuz harika bilinmeyene ulaştılar. Manastır'daki bayram çoktan başladı. Festivalin açıldığını ilan ediyorum" diye konuştu.

Manastır Belediye Başkanı Toni Konjanovski de festivalin ev sahibi olarak kültürel kurumlara kapıları sonuna kadar açtıklarını dile getirdi.

Konjanovski, "Rekor sayıda misafir karşılayacak olan Manaki Kardeşler Festivali'nin 44'üncüsü, hem festivalin hem de şehrin kültürel ve sanatsal gelişiminin yeni bir teyididir" ifadesini kullandı.

(AA)
Festival kapsamında Oscar ödülü görüntü yönetmeni Peter Biziou'ya "Altın Kamera 300" Yaşam Boyu Başarı Ödülü verildi (AA)

Festival Müdürü Simeon Moni Damevski ise festivalde bu yıl 350'nin üzerinde misafir ağırlayacaklarını kaydederek, "Bu yıl Manastır'ın ruhuna kendi büyülü damgasını ve izini vuracak rekor sayıda 80 film, 9 atölye ve bir düzine farklı etkinlik gerçekleştirilecek" dedi.

Kuzey Makedonya Sinema Çalışanları Derneğince Cumhurbaşkanı Stevo Pendarovski himayelerinde düzenlenen festival, Kuzey Makedonya Kültür Bakanlığı, Manastır Belediyesi ve farklı kurum-kuruluşlarca destekleniyor.

Festival, Manastır şehrindeki Kültür Merkezi, Manaki Sineması ve Subay Evi olmak üzere üç konumda gerçekleştirilecek.

Yanaki ve Мilton Manaki'nin çalışmalarının anısına yapılıyor

İlki 1979'da yapılan festival, Yanaki ve Мilton Manaki'nin çalışmalarının anısına düzenleniyor.

Film festivaline isimleri verilen Yanaki ve Milton Manaki kardeşler, 20. yüzyılın başında Makedonya'da fotoğrafçılıkla uğraşırken Balkan coğrafyasının ilk kameramanları olarak tanındı.

Yanaki Manaki'nin İngiltere'den getirdiği kamerayla ilk çekimlerini yapan iki kardeş, bölgedeki yerel gelişmeler, gelenek ve göreneklerin yanı sıra Osmanlı padişahlarından Sultan Mehmed Reşat'ın Selanik ve Manastır ziyaretlerini de kaydetti.

İki kardeşin kaydettiği görüntülerin tamamı "Kuzey Makedonya Kinoteka" arşivinde saklanıyor.



146 bin yıllık kafatası Denisova insanlarının yüzünü nihayet ortaya çıkardı

146 bin yıllık kafatasında Denisova insanlarına ait protein ve DNA izleri bulundu (Qiaomei Fu)
146 bin yıllık kafatasında Denisova insanlarına ait protein ve DNA izleri bulundu (Qiaomei Fu)
TT

146 bin yıllık kafatası Denisova insanlarının yüzünü nihayet ortaya çıkardı

146 bin yıllık kafatasında Denisova insanlarına ait protein ve DNA izleri bulundu (Qiaomei Fu)
146 bin yıllık kafatasında Denisova insanlarına ait protein ve DNA izleri bulundu (Qiaomei Fu)

Araştırmacılar ilk kez Denisova insanlarına ait tam bir kafatası keşfetti. Bulgular bu antik insanların nasıl göründüğünün nihayet anlaşılmasını sağlıyor.

2010 gibi yakın bir tarihte keşfedilen Denisova insanları, Neandertallerle birlikte Homo sapiens'in (modern insanlar) en yakın akrabası. Sibirya'daki Denisova isimli mağarada bir parmak kemiği yoluyla keşfedilen bu insan türü bilim dünyasını şoke etmişti. 

Aradan geçen zamanda paleontolog Dr. Qiaomei Fu ve diğer araştırmacılar, Denisova mağarasından çıkarılan diş ve kemik parçalarında, Tibet'teki bir mağara zemininde ve hatta bugün Asya ve Pasifik'te yaşayan insanlarda Denisova DNA'sının izlerini bulmaya devam etti.

Ancak hakkında hâlâ çok az şey bilinen bu türle ilgili gizemlerden biri de nasıl göründükleriydi. Dr. Fu ve ekip arkadaşları bu sorunun cevabını beklenmedik bir yerden, zorlu bir süreçle bulmayı başardı. 

Çin'in Harbin kentinde 1933'te bir işçi tarafından bulunan bir kafatası, yıllar sonra bilim insanları tarafından incelendiğinde en az 146 bin yıllık olduğu tespit edilmişti.

Paleoantropolog Dr. Qiang Ji ve ekip arkadaşları kafatasının düz yanakları ve geniş bir ağzı olan, çenesiz bir erkeğe ait olduğu sonucuna varmıştı. Devasa kafatası, büyük bir vücuda sahip olduğunu ve beyninin ortalama bir modern insanınkinden yaklaşık yüzde 7 daha büyük olduğunu gösteriyor.

Araştırmacılar bütün bu özelliklere dayanarak örneğin daha önce bilinmeyen bir insan türüne ait olduğu sonucuna varmış ve 2021'de ona Homo longi adını vermişti. Fosilin bulunduğu Kara Ejderha Nehri bölgesinden dolayı bu insan türü "Ejderha Adam" diye biliniyor.

Ancak kafatasının bir Denisova insanından kaldığından şüphelenen Dr. Fu, örneği tekrar inceleyerek DNA kalıntıları aradı. 

İlk denemelerinde DNA'ya rastlamayan araştırmacılar örneği proteinler aracılığıyla kimliklendirmeye çalıştı. DNA'dan daha dayanıklı olan proteinler genetik ipuçları sağlayabiliyor.

95 protein saptayan ekip, bunlardan bazılarının Denisova insanlarındaki varyantlar olduğunu belirledi. 

fgbhju
Yeni bulgular Denisova insanlarının görüntüsünün oluşturulmasını sağladı (Chuang Zhao)

Dr. Fu yine de DNA yoluyla bu bulguları desteklemek için kafatasındaki tek dişi incelemeye koyuldu. Öte yandan diş plağı çok dayanıklı bir materyal olmasına rağmen araştırmacılar bu örneklerde genellikle dişin sahibinin değil, bakterilerin DNA'sını bulur.

Ancak dikkatli bir inceleme sonucunda kafatasının bir Denisova insanına ait olduğunu kanıtlayan çok az miktarda DNA bulmayı başardılar. Dr. Fu "Yalnızca bilinen 7 Denisova insanında bulunan 27 gen varyantı içeriyor" diyerek ekliyor: 

Bunların hiçbiri modern insanlardan bulaşmış olamaz.

Çalışmada yer almayan çeşitli uzmanlar da Ejderha Adam'ın asılında Denisova insanı olduğuna katılıyor. Max Planck Enstitüsü'nden genetikçi Janet Kelso, "olağanüstü" dediği keşfi şöyle değerlendiriyor:

Harbin bireyinin DNA'sının sertleşmiş plak tabakasında, onun Denisova insanı olduğunu başarıyla belirleyebilecek kadar iyi korunması büyüleyici.

Bulguları hakemli dergiler Science ve Cell'de dün (18 Haziran) yayımlanan yeni çalışma, bu türün tanımlanmasından yıllar sonra görünüşleri hakkında fikir vermesi açısından büyük önem taşıyor.

Pekin'deki Omurgalı Paleontoloji ve Paleoantropoloji Enstitüsü'nden Dr. Fu "15 yılın ardından Denisova insanlarının yüzünü gördük" diyor: 

Bu gerçekten çok özel bir duygu, çok mutluyum.

Ancak paleontolog bunun tek bir popülasyonu temsil edebileceğini de belirtiyor. Ekip, Harbin kafatasının, fosilleri yaklaşık 200 bin yıl öncesine tarihlenen gruba ait olduğunu saptadı. Fakat yine Denisova mağarasında bulunan 66 bin yıllık parmak kemiği, başka bir soya aitti.

Dr. Fu bütün bu genetik çeşitlilikten dolayı Harbin kafatasının tipik bir Denisova insanı yüzü olduğunu kesin bir şekilde söyleyemiyor.

Yeni çalışma bu türün ismi hakkında tartışmaları da beraberinde getirdi. Bazı uzmanlar Denisova insanlarına artık Homo longi denmesi gerektiğini düşünürken, diğerleri pek emin değil. 

Paleoantropolog Chris Stringer "Homo longi, bu grup için uygun tür adı" derken, meslektaşı John Hawks, bu türün modern insanlarla çiftleşmiş olmasının, onları Neandertallerle birlikte Homo sapiens'in bir soyu haline getirdiğini savunuyor:

Bunların hepsinin Homo sapiens olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Independent Türkçe, National Geographic, New York Times, Science