Depresyon, Tip 2 diyabet riskini artıyor mu?

Araştırma, depresyonun doğrudan Tip 2 diyabet geliştirme riskini artırdığını ortaya çıkardı (Reuters-Arşiv)
Araştırma, depresyonun doğrudan Tip 2 diyabet geliştirme riskini artırdığını ortaya çıkardı (Reuters-Arşiv)
TT

Depresyon, Tip 2 diyabet riskini artıyor mu?

Araştırma, depresyonun doğrudan Tip 2 diyabet geliştirme riskini artırdığını ortaya çıkardı (Reuters-Arşiv)
Araştırma, depresyonun doğrudan Tip 2 diyabet geliştirme riskini artırdığını ortaya çıkardı (Reuters-Arşiv)

Diyabetli kişilerin bakım ve tedavisini amaçlayan İngiltere merkezli yardım kuruluşu Diabetes UK tarafından yürütülen yeni bir araştırmada, depresyonla mücadele eden kişilerin daha yüksek diyabet riskiyle karşı karşıya kalabileceği sonucuna varıldı.

Şarku’l Avsat’ın Fox News’ten aktardığı habere göre, araştırmacılar, depresyon geçmişi olan kişilerin Tip 2 diyabete yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu ortaya çıkardı.

Surrey Üniversitesi’nden Profesör Inga Prokopenko, İngiltere ve Finlandiya’daki yüzbinlerce kişiden alınan genetik verilerin değerlendirildiği çalışmaya öncülük etti.

Bu konuda yürütülen önceki araştırmalarda, Tip 2 diyabetli kişilerin depresyonla mücadele etme olasılığının, bu durumda olmayanlara kıyasla iki kat daha fazla olduğu öne sürülmüştü.

Söz konusu yeni çalışmadaki araştırmacılar daha ayrıntılara girerek, Tip 2 diyabet ile depresyonun bağlantılı olup olmadığını belirlemek için Mendelian randomizasyon adı verilen istatistiksel bir yöntem kullandılar.

Çalışma ilk kez, depresyonun doğrudan Tip 2 diyabet riskinin artmasına neden olduğunu ortaya çıkardı.

Bulgular ayrıca, yüksek vücut ağırlığının, depresyonun Tip 2 diyabet üzerindeki etkisini kısmen açıkladığını da gösterdi.

Buna ek olarak araştırmada, her iki duruma da katkıda bulunan, insülin üretimini ve beyindeki, pankreastaki veya yağ dokusundaki iltihaplanma düzeylerini etkileyen yedi genetik varyant tanımlandığı belirtildi.

Diabetes UK’in raporuna göre, bu değişiklikler depresyonun Tip 2 diyabet riskini nasıl artırabileceğini potansiyel olarak açıklayabilir.

Araştırmanın başyazarı Prokopenko, bu keşfin Tip 2 diyabetin katkıda bulunan bir nedeni olarak depresyonu aydınlattığını ve önleme çabalarının iyileştirilmesine yardımcı olabileceğini vurguladı.

Prokopenko çalışmaya ilişkin açıklamasına şu ifadelerle devam etti;

“Bulgular, hem bu koşullarla yaşayan bireyler, hem de depresyondan muzdarip kişilerde Tip 2 diyabetin başlamasını önlemeye yardımcı olmak için ek muayene uygulamayı düşünmesi gereken sağlık hizmeti sağlayıcıları için önemlidir.”

Araştırmacılar, bu bulgulara rağmen, her iki durumun da obezite gibi ortak risk faktörlerini paylaşmasına rağmen, Tip 2 diyabetin depresyon gelişimine yol açtığına dair herhangi bir kanıt bulamadı.

Tip 2 diyabetli kişiler günlük bakım ve yaşam tarzı değişikliklerine maruz kaldığından, Diabetes UK bu durumun ‘yükünün’ dolaylı olarak depresyon duygularına yol açabileceğini vurguladı.

Kaliforniya merkezli acil tıp doktoru Dr. Joe Whittington, Tip 2 diyabet ile depresyon arasında kanıtlanmış bir ilişki olduğu yineledi.

Dr. Whittington, Fox News’e yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;

“Örneğin, kan şekerindeki dalgalanmalar beyin fonksiyonlarını ve ruh halini etkileyebilir, ancak diyabeti yönetmenin getirdiği stres bu riski artırır. Obezite ve kötü yaşam tarzı gibi ortak faktörler karmaşıklığı artırıyor. Diyabetteki kronik inflamasyon da depresyona katkıda bulunabilir ve bazı diyabet ilaçları ruh halini etkileyebilir.”

Whittington, ‘bu çalışmayı gerçekten farklı kılan şeyin’ depresyonun belirli genler açısından diyabete dönüştüğünün bulunması olduğunu da söyledi.



Down sendromlu bireylerde kalp hastalığı riski neden daha yüksek?

Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)
Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)
TT

Down sendromlu bireylerde kalp hastalığı riski neden daha yüksek?

Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)
Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)

Araştırmacılar bu hafta, Down sendromlu kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu açıkladı.

Kişinin fazladan bir kromozomla doğmasından kaynaklanan bu gelişimsel engel, beynin ve vücudun nasıl geliştiğini etkileyebiliyor. Bu, ABD'de kromozomla bağlantılı en yaygın rahatsızlık ve her yıl Down sendromu olan 6 bin bebek dünyaya geliyor. Amerika'da 400 bin ila 600 bin kişinin Down sendromuyla yaşadığı tahmin ediliyor.

Bilim insanları bu genetik rahatsızlığın risk faktörlerinin hepsini olmasa da bazılarını biliyor. Kalp hastalığı riskinin artmasının potansiyel nedeninin, daha yüksek obezite prevalansı, kandaki yağın anormal seviyelerde olması, hareketsiz yaşam tarzı ve düşük tansiyon prevalansının daha düşük olması gibi farklı kardiyovasküler risk faktörlerine bağlı olduğunu söylüyorlar. Down sendromlu birçok birey, gevşek eklemler nedeniyle kas kazanmada zorluklar yaşıyor.

Vücutları da genel nüfusa göre daha hızlı yaşlanıyor, saçları beyazlıyor ve bağışıklık fonksiyonları diğerlerine göre daha erken düşüyor.

İsveç'teki Gothenburg Üniversitesi'nden Dr. Anne Pedersen yaptığı açıklamada şöyle diyor:

Sonuçlarımız, Down sendromlu bireylerin yaşa bağlı bazı kardiyovasküler çıktılar açısından daha yüksek risk altında olduğunu ve önceki çalışmaların sonuçlarıyla uyumlu bir şeilde kardiyovasküler risk faktörü profillerinin genel popülasyondan farklı olduğunu gösteriyor.

Araştırma çarşamba günü Journal of Internal Medicine adlı hakemli dergide yayımlandı.

Yazarlar, 1946 ve 2000 arasında İsveç'te doğan 5 bin 100'den fazla Down sendromlu bireyin sağlık durumunu inceledi. Bu kişileri, Down sendromu olmayan diğer İsveçlilerle karşılaştırdılar.

Araştırmacılar, Down sendromunun 4,41 kat daha yüksek iskemik inme riski ve 5,14 kat daha yüksek hemorajik inme riskiyle ilişkili olduğunu saptadı. İskemik inme, bir şey kan akışının beyne ulaşmasını engellediğinde, hemorajik inme de zayıflayan kan damarı yırtıldığında meydana geliyor.

Ayrıca kalp krizi riski Down sendromu olan ve olmayan kişilerde yakınken, Down sendromlu gençlerde yüksek çıktı.

Bu değişikliklerin neden gözlemlendiğini belirlemek için daha fazla araştırma yapılması gerekirken yazarlar, bulguların gelecekte küresel araştırma ve tedavilere yansıyabileceğini söylüyor.

Pedersen, "Bunun Down sendromlu bireylerin izlenmesi ve tedavisi açısından gelecekte etkileri olabilir" diyor.

Independent Türkçe