Gribin antibiyotiklerle tedavi edilmemesinin nedenleri

Uzmanlar, antibiyotik kullananımın yan etkilerine karşı uyarıda bulunuyor.
Uzmanlar, antibiyotik kullananımın yan etkilerine karşı uyarıda bulunuyor.
TT

Gribin antibiyotiklerle tedavi edilmemesinin nedenleri

Uzmanlar, antibiyotik kullananımın yan etkilerine karşı uyarıda bulunuyor.
Uzmanlar, antibiyotik kullananımın yan etkilerine karşı uyarıda bulunuyor.

Rus doktor Dr. Valeria Shevko, virüslerin antibiyotiklerden etkilenen bir yapıya sahip olmadığını bu nedenle söz konusu ilaçların virüslere karşı hiçbir etkisi olmadığını ortaya çıkardı. Russia Today ağının ‘Gazeta Ru’ gazetesinden aktardığına göre Shevko yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Antibiyotikler bakterileri yok etmek için kullanılıyor. Ancak antibiyotik tedavisi işe yaramıyor ve vücut ve bir bütün olarak insanlar için potansiyel riskler oluşturuyor. Bir kişinin gereksiz antibiyotik kullanması ishale, ciddi bağırsak enfeksiyonlarına (psödomembranöz kolit), alerjilere ve cilt enfeksiyonlarına neden olabilir. Antibiyotiklerle kontrolsüz tedavi, insanlar arasında yayılan, halihazırda kullanılan antibiyotiklere dirençli süper mikropların ortaya çıkmasına da katkıda bulunurken bakteriyel bir enfeksiyon durumunda doktorların cephaneliğinde ilaç bulunmaması hastanın hayatını riske atabiliyor.”

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Shevko ayrıca son zamanlarda yapılan çalışmalar viral enfeksiyonların kendi kendine iyileşen hastalıklar olduğunu kanıtladığını belirtti.

Pediatrik enfeksiyon hastalıkları uzmanı Rus Profesör Tatiana Chebotareva ise ‘çocukların, bağışıklık sistemleri tam olarak hazır olmadığı için grip enfeksiyonuna karşı en savunmasız grup olduğuna’ dikkat çektiği açıklamasında şunları söyledi:

“Yetişkinlerin aksine çocuğun vücudu çoğu solunum yolu virüsüne aşina değildir. Dolayısıyla çocuğun hastalanma ve bağışıklığını geliştirme imkanı vardır. 65 yaşın üzerindeki yetişkinler de risk grubundalar zira onlarda hareketsiz bir bağışıklık tepkisi görülür. Yani yaşlılar ve başka hastalıkları ya da kronik hastalıkları olanların hastalık enfeksiyonuna farklı tepkileri vardır. Bağışıklık sisteminin durumu ve doğuştan gelen bağışıklık faktörleri, bir kişinin hastalığa yakalanıp yakalanmayacağını belirler. Eğer vücudu hızlı ve yüksek konsantrasyonda interferon üretiyorsa gribe yakalanmayacak veya kolaylıkla tolere edebilecektir.”



Avustralya'da et yiyen bakteri alarmı

(Temsili/Unsplash)
(Temsili/Unsplash)
TT

Avustralya'da et yiyen bakteri alarmı

(Temsili/Unsplash)
(Temsili/Unsplash)

Avustralya'da et yiyen bakteri salgınının Melbourne banliyösünde yayılması, ülkenin baş sağlık görevlisinin uyarılarına neden oldu.

Profesör Ben Cowie, Victoria bölgesine, Buruli ülseri vakalarının eyalet genelinde "yüksek seyrettiği" uyarısını yaptı. Ascot Vale banliyösüyle bağlantılı enfeksiyonlarda son zamanlarda artış görülüyor.

"Lezyonlar genellikle yavaş büyüyen ağrısız yumru veya yara şeklinde ortaya çıkıyor ve başlangıçta böcek ısırığıyla karıştırılabilir" dedi.

Sivrisinekler aracılığıyla yayıldığı düşünülen yumrunun daha sonra yıkıcı deri ülserine dönüştüğünü söyledi.

"Herkesin" enfeksiyona yakalanabileceği uyarısında bulunsa da enfeksiyon daha çok 60 yaş üstü kişilerde görülüyor.

Prof. Cowie bir sağlık tavsiyesinde, hastalığın coğrafi olarak yayıldığını ve artık belirli kıyı bölgeleriyle sınırlı kalmadığını, sağlık yetkililerine 17 Aralık itibarıyla 344 vaka bildirildiğini olduğunu söyledi.

Buruli ülseri nasıl önlenir
Prof. Cowie, halka bol ve hafif giysilerle örtünmelerini, sivrisineklere açık alanlardan kaçınmalarını ve kişisel böcek kovucu kullanmalarını tavsiye etti.

"Hızlı tedavi, cilt kaybını ve doku hasarını önemli ölçüde azaltabilir ve daha yoğun tedavi ihtiyacını önleyebilir" diye ekledi.

Kuluçka süresi 4 haftayla 9 ay arasında değişiyor. Buruli ülseri lezyonu vücudun herhangi bir yerinde oluşabiliyor ancak en yaygın olarak uzuvların açıkta kalan bölgelerinde görülüyor.

Bilim insanlarının keseli sıçanları analiz etmesiyle hastalık, Yeni Güney Galler'in Batemans Bay kasabasında endemik hale geldi.

Keseli sıçanların ülser geliştirdiği biliniyor ve sivrisinekler hastalığın insanlara bulaşmasında rol oynuyor.

Independent Türkçe