Shakira, İspanya'da vergi kaçırmakla suçlandı

İspanya'da savcılık, "Shakira" lakaplı Kolombiyalı şarkıcı Isabel Mebarak Ripoll hakkında vergi kaçırma iddiasıyla yeni bir suçlamada bulundu

"Shakira" lakaplı Kolombiyalı şarkıcı Isabel Mebarak Ripoll (AA)
"Shakira" lakaplı Kolombiyalı şarkıcı Isabel Mebarak Ripoll (AA)
TT

Shakira, İspanya'da vergi kaçırmakla suçlandı

"Shakira" lakaplı Kolombiyalı şarkıcı Isabel Mebarak Ripoll (AA)
"Shakira" lakaplı Kolombiyalı şarkıcı Isabel Mebarak Ripoll (AA)

İspanya'da yaşadığı dönemle bağlantılı olarak 2012-2014 yılları arasında 6 farklı suçla Maliyeden 14,5 milyon avro vergi kaçırmakla suçlanan ve Barselona İl Mahkemesinde 20 Kasım'da davası başlayacak Shakira hakkında yeni bir vergi kaçırma suçlaması yapıldı.

Savcılık, Kolombiyalı şarkıcının 2018 yılında gelir ve mal varlığı vergilerinde usulsüzlük yaptığı iddiasıyla ilgili soruşturmasını tamamlayarak, o dönemde Shakira'nın İspanya Maliyesinden 5,3 milyon avro vergi kaçırdığına yönelik bir suçlama yöneltti.

Savcılık, ikinci suçlamayla ilgili olarak Shakira'ya şu anda ikamet ettiği Miami'den video konferans yöntemiyle ifade verme olanağı tanıdı.

Diğer yandan eski futbolcu Gerard Pique ile birlikte Barselona'da yaşadığı dönemle bağlantılı olarak 2012, 2013 ve 2014 yıllarında gelir ve mal vergilerinde usulsüzlük yaparak 14,5 milyon avro vergi kaçırmakla suçlanan Shakira'nın, 8 yıl 2 aya kadar hapis ve 23,8 milyon avro para cezaları talep edilen davası 20 Kasım'da başlayacak.

Toplamda 12 duruşmanın olması ve 14 Aralık'ta sonuçlanması öngörülen davada, 200'ye yakın kişinin ismi şahit olarak yazıldı.

Shakira, 183 günden fazla İspanya'da yaşadığı için bu ülke yasalarına göre vergi mükellefi olmuştu.

Savcılığa göre, Shakira, İspanya'da vergi ödemekten kaçınmak için gelirlerini ve varlıklarını İspanyol Vergi Dairesinden gizleyerek, İngiliz Virgin Adaları, Cayman Adaları, Malta, Panama ve Lüksemburg merkezli bir şirket ağına aktardı.

Kolombiyalı şarkıcı avukatı aracılığıyla yürütülen ön görüşmelerde Maliye ile anlaşmayı kabul etmeyip, suçlamaları reddederek, dava yolunu tercih etmişti.



Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Araştırmacılar, otizmin 4 alt tipini keşfederek bu genetik durumun altında yatan biyolojiyi anlamaya yönelik "dönüştürücü bir adım" attı.

Princeton Üniversitesi ve Simons Vakfı'ndan bilim insanları, otizm kohort çalışması SPARK'taki 5 bin çocuğun verilerini analiz ederek bireyleri özellik kombinasyonlarına göre gruplandırdı.

Araştırmacılar belirli özelliklerle ilgili genetik bağlantılar aramak yerine, sosyal etkileşimlerden tekrarlayan davranışlara ve gelişimsel kilometre taşlarına kadar 230'dan fazla özelliği her bir kişide değerlendirdi.

Bu analiz sayesinde otizmin farklı genetik varyasyon modellerine sahip 4 alt tipini tanımlamayı başardılar.

Flatiron Enstitüsü'nde yardımcı araştırmacı bilim insanı ve çalışmanın ortak başyazarı Natalie Sauerwald, "Otizmin tek bir biyolojik hikayesi değil, birden fazla farklı anlatısı olduğunu görüyoruz" diyor.

Bu, geçmişteki genetik çalışmaların neden genellikle yetersiz kaldığını açıklamaya katkı sağlıyor; aslında birbirine karışmış birden fazla farklı bulmacaya baktığımızı fark etmeden bir yapbozu çözmeye çalışıyorduk. Bireyleri ilk başta alt tiplere ayırana kadar resmin tamamını, genetik örüntüleri göremedik.

Bu 4 alt tip Sosyal ve Davranışsal Zorluklar, Gelişimsel Gecikmeyle Birlikte Karma OSB (Otizm Spektrum Bozukluğu), Orta Derecede Zorluklar ve Geniş Çaplı Etkilenme olarak belirlendi.

İlk tip, otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda gelişimsel kilometre taşlarına ulaşan fakat genellikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, anksiyete veya depresyon gibi eşlik eden sorunlar yaşayan çocukları kapsıyor.

İkinci tipte gelişimsel kilometre taşlarına ulaşmada gecikme görülürken eşlik eden rahatsızlıklara dair herhangi bir belirtiye rastlanmıyor.

Üçüncü tip olan Orta Derecede Zorluklar'da otizmle ilgili temel davranışlar olsa da diğer gruplar kadar güçlü değil. Otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda kilometre taşlarına ulaşıyor ve eşlik eden rahatsızlıklar görülmüyor.

4. tipte en uç ve geniş kapsamlı zorluklar yaşanıyor.

Katılımcıların yüzde 37'sinin yer aldığı birinci ve yüzde 34'ünün bulunduğu üçüncü tip en yaygın gruplar. Yüzde 19'unu içeren ikinci ve yüzde 10'unun olduğu 4. tiplerse en nadir olanlar. 

Bulgular, genetik farklılıkların "yüzeyde benzeyen klinik görünümlerin ardındaki farklı mekanizmalara işaret ettiğini" vurguluyor.

Örneğin hem Geniş Çaplı Etkilenme hem de Karma OSB gruplarındaki çocuklar gelişimsel gecikme ve zihinsel engellilik gibi bazı önemli özellikleri paylaşıyor. Ancak ilk grupta, ebeveynlerden geçmeyen de novo mutasyonların en yüksek oranı görülürken, ikinci grubun nadir kalıtsal genetik varyantları taşıma olasılığı daha fazla.

Bulgular otizmin sadece 4 alt tipi olduğu anlamına gelmiyor; en az 4 tane bulunduğunu ve bunların hem klinik seviyede hem de genom düzeyinde araştırmalar için anlamlı olduğunu gösteren veri odaklı bir çerçevenin keşfedilmesini sağlıyor.

Otizmle mücadele eden ailelerin, çocuklarının hangi otizm alt tipine sahip olduğunu bilmesi yeni bir netlik, kişiye özel bakım, destek ve topluluk imkanı sunabilir.

Independent Türkçe