Çok konuşulan gerilimin senaryo sayfası viral oldu

Disney+'ın yeni filmi eleştirmenlerden övgü dolu yorumlar alıyor

CinemaBlend'den Eric Eisenberg, filmle ilgili "Kaitlyn Dever'ın çarpıcı performansından güç alan minimalist bir karakter çalışması" dedi (Hulu)
CinemaBlend'den Eric Eisenberg, filmle ilgili "Kaitlyn Dever'ın çarpıcı performansından güç alan minimalist bir karakter çalışması" dedi (Hulu)
TT

Çok konuşulan gerilimin senaryo sayfası viral oldu

CinemaBlend'den Eric Eisenberg, filmle ilgili "Kaitlyn Dever'ın çarpıcı performansından güç alan minimalist bir karakter çalışması" dedi (Hulu)
CinemaBlend'den Eric Eisenberg, filmle ilgili "Kaitlyn Dever'ın çarpıcı performansından güç alan minimalist bir karakter çalışması" dedi (Hulu)

No One Will Save You, ABD'de Hulu, Türkiye'de de Disney+'ta 22 Eylül'de gösterime girdi. Uzaylı istilası filminde Kaitlyn Dever, kötü niyetli dünya dışı yaratıkların evine girmesinin ardından kendini savunmak zorunda kalan Brynn rolünde. 

Etkileyici sahnenin senaryosu viral oldu

Film, gösterime girdiği günden beri adından övgüyle söz ettiriyor. Hem izleyici hem de eleştirmenlerden olumlu yorumlar alan gerilim, ev istilasıyla uzaylı filmlerini başarıyla harmanlaması ve benzersiz yaklaşımıyla özellikle övgü kazandı.

No One Will Save You'nun en etkileyici sahnesinin senaryo sayfası viral oldu ve yazar/yönetmen Brian Duffield'in vizyonunun en başından beri ne kadar benzersiz olduğunu kanıtladı.

Duffield, senaryosundan tek bir sayfayı tweet atarak takipçileriyle paylaştı. 

Söz konusu sahnede bir uzaylı, Brynn'in kontrolünü ele geçirmek için telekinezi kullanarak ağzına topak şeklinde, böcek benzeri bir yaratık yerleştiriyor. 

Senaryo sayfasının en ilginç yanıysa Duffield'ın geleneksel senaryo yapısını hiçe sayması. Brynn'in hareketsiz kalmaya devam ettiğini belirtmek için boşluklar ya da düzgün cümleler yerine tekrarlanan "shecantmove" yani "hareketedemiyor" ifadesi kullanılıyor.

Senaryonun geri kalanındaysa şöyle yazıyor:

Kapısı itilerek açıldı. Gri burada. Yavaşça ona doğru ilerliyor. Sonra ışığın içinde yükseliyor. Ona doğru yükseliyor. Yüz yüze geliyorlar. Uzaylı ağzını açıyor. Ve sarsılmaya başlıyor. Bryann çığlık atmak için ağzını bile oynatamıyor. Gözyaşları yüzüne dökülüyor. Lanet olası ağzından bir şey çıkıyor. Ve canlı bir şey. Canlı bir kan pıhtısı gibi. Brynn'e çığlık atıyor. Ağzına sürünmeden önce.

Sosyal medya kullanıcıları, geleneksel senaryo yazımı kurallarına uymayan bu sayfayla ilgili görüşlerini paylaştı. 

Duffield, Twitter'daki tartışmalara verdiği bir yanıtta "bu yüzden başının hep belaya girdiğini" itiraf etti. 

Senaryo sayfasının ne kadar kabul edilebilir olduğu konusunda görüşler farklı olsa da bu kesinlikle No One Will Save You'nun tanıdık türlere benzersiz ve şaşırtıcı yaklaşımını kanıtlıyor gibi gözüküyor.

Independent Türkçe



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature