Depresyona yakalanma riskini artıran gıdalar

 Bazı gıdaları tüketmek depresyon riskini artırabiliyor. (Reuters)
Bazı gıdaları tüketmek depresyon riskini artırabiliyor. (Reuters)
TT

Depresyona yakalanma riskini artıran gıdalar

 Bazı gıdaları tüketmek depresyon riskini artırabiliyor. (Reuters)
Bazı gıdaları tüketmek depresyon riskini artırabiliyor. (Reuters)

Yapılan yeni bir çalışma, ‘aşırı işlenmiş’ gıdaların tüketilmesinin depresyon riskinin artmasına katkıda bulunabileceğini ortaya koydu.

ABD merkezli Fox News ağına göre, Brigham ve Kadın Hastanesi ile Harvard T.H. Chan Üniversitesi’ne bağlı bir çalışma ekibi, 42-62 yaş grubundan 31 binden fazla kadının beslenme seçimlerini ve ruh sağlığını analiz etti.

2003’ten 2017’ye kadar süren çalışmada tüm katılımcılar her dört yılda bir beslenme anketi doldurdu. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilee göre ankette, söz konusu kişilerin aşırı işlenmiş gıdalar yiyip yemedikleri gözlemlendi.

Araştırmacılar yaş, vücut kitle indeksi, fiziksel aktivite, sigara içme, uyku sağlığı, kronik ağrı, alkol tüketimi, gelir durumu ve herhangi bir sağlık sorunu gibi depresyon riskini etkileyebilecek faktörleri inceledi.

Çalışmada, daha fazla miktarda işlenmiş gıda tüketen katılımcıların depresyona yakalanma olasılığının yüzde 34 ila yüzde 49 arasında daha yüksek olduğu sonucuna ulaşıldı.

zxscdf
Depresyon giderek artan bir sorun olarak ön plana çıkıyor. (Reuters)

Aşırı işlenmiş gıdalar, çok fazla koruyucu, yapay renk ve tat içeriyor. Bunlara örnek olarak patates cipsi, tatlılar, şekerli içecekler, şekerle doldurulmuş kahvaltılık gevrekler, paketlenmiş çorbalar, tatlı atıştırmalıklar, tüketime hazır yemekler, ultra işlenmiş süt ürünleri, yağlar, soslar, işlenmiş etler ve yapay tatlandırıcılar içeren yiyecek ve içecekler gösteriliyor.

Araştırmacılar, bu sonuçların ardındaki olası sebeplerin başında, söz konusu tür gıdaların beyinde depresyon gelişimine yol açabilecek kimyasal değişikliklere neden olması olduğunu bildirdi.

Ekip, bu konuda daha fazla çalışma yapılması gerektiğine dikkat çekerek, çalışmalarının yalnızca kadınlar üzerinde yapılması, gözlemsel olması ve yapılandırılmış klinik görüşmeler olmaması nedeniyle sınırlı olduğunu vurguladı.



Japon okullarında üstsüz sağlık kontrolü krizi

Velilerden biri "Kızım eve gelip okulda göğsünü göstermek zorunda kaldığını söylediğinde şoke oldum" diyor (Unsplash/Temsili)
Velilerden biri "Kızım eve gelip okulda göğsünü göstermek zorunda kaldığını söylediğinde şoke oldum" diyor (Unsplash/Temsili)
TT

Japon okullarında üstsüz sağlık kontrolü krizi

Velilerden biri "Kızım eve gelip okulda göğsünü göstermek zorunda kaldığını söylediğinde şoke oldum" diyor (Unsplash/Temsili)
Velilerden biri "Kızım eve gelip okulda göğsünü göstermek zorunda kaldığını söylediğinde şoke oldum" diyor (Unsplash/Temsili)

Ortaokula giden bir kız çocuğu "Göğsüm tamamen göründü ve utandım" yazarken bir diğeri "Kontrolden önce öğretmenimiz 'Üstünüzü ve sütyeninizi çıkarın' dedi. Yapmak istemesem de hayır diyemedim" diyor. 

Birleşik Krallık'ın Guardian gazetesinin ulaştığı bu ifadeler, 13 yaşındaki Japon öğrencilere ait. 

Asya ülkesindeki 5 ila 18 yaşlarındaki kız ve erkek öğrencilerin, vücutlarının üst kısmındaki tüm kıyafetleri çıkarmasını gerektiren sağlık kontrollerine karşı veliler harekete geçti. 

Bir araya gelen ebeveynler ve hak savunucuları, nisanda başlayacak yeni eğitim ve öğretim yılından itibaren bu uygulamanın sonlandırılması için çağrı yapıyor. 

Bazı okullarda yapılan sağlık kontrollerinin kimseyi soymadan gerçekleştirildiğini vurguluyorlar. 

Anketler çoğu öğretmenin çıplak sağlık kontrolü uygulamasına karşı çıktığını ortaya koyarken öğrencilerdeyse oran daha çarpıcı: 12-16 yaşındaki katılımcıların yüzde 95,5'i kıyafetlerini çıkarmak zorunda kalmaktan rahatsız. 

Uzmanlar da bu olayın çocuklarda travmaya neden olabileceğini savunuyor. 

Eylemcilere tıpçılardan itiraz var. Pek çok sağlıkçı iyi bir kontrol için çocukların soyunması gerektiğini vurguluyor. 

Kobe Üniversitesi Hastanesi'nden bulaşıcı hastalıklar uzmanı Kentaro Iwata'ysa "Başta yaşlılar olmak üzere doktorların çoğu muhafazakar ve yöntemlerini değiştirmek istemiyorlar" diyor. 

Eğitim Bakanlığı, mevcut öğretim yılı öncesinde "Öğrencilerin mahremiyetine ve duygularına dikkat edilsin" deyip kız ve erkek çocuklarının ayrı yerlerde kontrole girmesi gerektiğini söylese de eylemciler bunlara uyulmadığını ve daha net kurallar konması gerektiğini savunuyor. 

Independent Türkçe, Guardian, Mainichi