6 milyon yıllık kaplumbağa fosilinde DNA keşfedildi

Yumurtasından yeni çıkmış bir zeytin yeşili deniz kaplumbağası Nikaragua'da denize doğru ilerliyor (AFP)
Yumurtasından yeni çıkmış bir zeytin yeşili deniz kaplumbağası Nikaragua'da denize doğru ilerliyor (AFP)
TT

6 milyon yıllık kaplumbağa fosilinde DNA keşfedildi

Yumurtasından yeni çıkmış bir zeytin yeşili deniz kaplumbağası Nikaragua'da denize doğru ilerliyor (AFP)
Yumurtasından yeni çıkmış bir zeytin yeşili deniz kaplumbağası Nikaragua'da denize doğru ilerliyor (AFP)

Araştırmacılar yaptıkları açıklamada, altı milyon yıl öncesine ait bir deniz kaplumbağasının fosil kalıntılarında Kemp deniz kaplumbağası ve zeytin yeşili deniz kaplumbağasına çok benzeyen DNA izleri keşfettiklerini açıkladılar.

Bu durum, bu kadar eski bir omurgalıya ait fosillerde genetik materyalin bulunduğu nadir keşiflerden birini teşkil ediyor. Araştırmacılar, Panama'nın Karayip Denizi'ne bakan kıyısında yer alan bir bölgede topraktan çıkarılan fosilde bazı kemik hücrelerinin çok hassas bir şekilde korunduğunu belirtti. Kaplumbağanın kabuğu neredeyse fosilleşmiş olsa da iskeletin geri kalanı fosilleşmemiş durumda. Araştırmacılar, kaplumbağanın yaşamı boyunca 30 santimetre uzunluğa ulaşmış olabileceğini de sözlerine ekledi.

Paleobiyolog Dr. Edwin Cadena, bazı kemik hücrelerinde çekirdeklerin korunduğunu ve araştırmacıların canlı organizmaların gelişimi ve işlevlerini yerine getirmesi için gerekli genetik verileri taşıyan molekül olan DNA kalıntısının varlığını izlemelerine olanak tanıyan kimyasal bir çözelti ile etkileşime girdiğini söyledi. Cadena, Journal of Vertical Paleontology bilimsel dergisinde yayımlanan çalışmanın başyazarlarından biri.

Dr. Cadena sözlerine şunları da ekledi: “DNA’yı çıkarmadığımızı, sadece çekirdeklerde DNA izlerinin varlığını tespit edebildiğimizi belirtmek isterim.” Cadena, Bogota Rosario Üniversitesi ve Smithsonian Tropikal Araştırma Enstitüsü'nde araştırmacı olarak görev yapıyor. Cadena, bu kaplumbağadan daha eski olan ve benzer DNA izleri içeren tek iki omurgalı fosilinin iki dinozora ait olduğunu da söyledi: 66 milyon yıl önce yaşamış olan Tyrannosaurus ve 78 milyon yıl önce yaşamış olan Brachylephasaurus. Cadena, on milyonlarca yıl öncesine ait böceklerde de DNA izlerine rastlandığını belirtti.

Şarku’l Avsat’ın aktardığına göre araştırmacılar, fosilin deniz kaplumbağası cinsinin bilinen en eski türünü temsil ettiğini ve bu cinsin tam olarak anlaşılamayan evrimsel tarihine ışık tutmaya katkıda bulunduğunu söyledi. Cadena: “Kaplumbağa türünü biyolojik olarak belirleyemediklerini çünkü kalıntıların bunu yapmak için çok eksik olduğunu söyledi. Her fosil ve her fosil bölgesi, bazı durumlarda proteinler ve DNA gibi orijinal biyomoleküllerin kalıntılarının korunmasını destekleyen belirli koşullara sahiptir. Gelecekte, bu türden daha fazla çalışmayla, bir noktada çok küçük DNA parçalarından bir dizi oluşturabilir ve aynı türden akrabaları hakkında bir şeyler çıkarabilir veya bu bilgileri moleküllerin evrimi üzerine daha geniş bir çalışmaya dahil edebiliriz” açıklamasını yaptı.



Shōgun’un yaratıcısı: İkinci sezonda büyük bir aşk hikayesi var

Hiroyuki Sanada, Shogun'da Lord Toranaga rolünde (FX)
Hiroyuki Sanada, Shogun'da Lord Toranaga rolünde (FX)
TT

Shōgun’un yaratıcısı: İkinci sezonda büyük bir aşk hikayesi var

Hiroyuki Sanada, Shogun'da Lord Toranaga rolünde (FX)
Hiroyuki Sanada, Shogun'da Lord Toranaga rolünde (FX)

Shōgun'un ortak yaratıcısı Justin Marks dizinin ikinci sezonunun merkezinde "büyük bir aşk hikayesi" olacağını açıkladı.

Samuray dizisinin 18 Emmy ödülü alan ilk sezonu, 2024'ün en çok izlenen programlarından biriydi. James Clavell'in 1975 tarihli romanından uyarlanan dizi, İngiliz denizci John Blackthorne'la (Cosmo Jarvis) karşılaşan Japon feodal lordu Yoshii Toranaga'nın (Hiroyuki Sanada) hikayesini anlatıyor.

Shōgun'un ikinci sezonunun ilkinden 10 yıl sonra geçeceği ve kaynak materyalden ayrılarak "tamamen özgün yeni bir sayfa açacağı" bu ay doğrulanmıştı.

Shōgun'un 11 Mayıs Pazar günü Bafta TV Ödülleri'nde En İyi Uluslararası Dizi ödülünü almasının ardından Metro'ya konuşan Marks, kendisi ve dizi sorumlusu Rachel Kondo'nun zaman atlaması için "gerçekten heyecanlı" olduğunu söyledi.

Üzerinde çalıştığımız tarih göz önüne alındığında, bence bu bize diziyi heyecan verici birçok yeni yönde geliştirmek için çok fazla alan tanıyor. En önemli şey, karakterizasyonlar, muhteşem olay örgüsü, dünya inşası ve harika aşk hikayeleri söz konusu olduğunda James Clavell'in kitabının mirasını onurlandırmak.

Marks şöyle devam etti:

Tüm bunları gelecek sezonda bekleyebilirsiniz. Özellikle aşk hikayesi kısmı, hâlâ iyi bir tane var.

İlk sezonun yayımlanmasının ardından Kondo ve Marks Shōgun'un tek sezonluk bir dizi olarak tasarlandığını, yani 10 bölümün ötesinde devam etmeyeceğini öne sürmüştü.

Dizinin başarısının ardından bu karar tersine çevrildi ve ikinci sezonun prodüksiyonu Ocak 2026'da Vancouver'da başlayacak.

FX daha önce Shōgun'ın ikinci sezonunun "kaderleri ayrılmaz bir şekilde birbirine bağlı olan" Lord Toranaga ve John Blackthorne'un "tarihten ilham alan destanını sürdürdüğünü" açıklamıştı.

Bafta TV ödüllerinde hayranların Shōgun'ın hikayesi karşısında şoke olup olmayacakları sorulduğunda Marks, izleyicilerin şaşırmasını beklediğini söyledi.

FX Başkanı John Landgraf geçen eylülde Deadline'a, (izleyicilerin iştahı ne olursa olsun) ikinci ve üçüncü sezonları ocak ayında arka arkaya çekmek gibi bir planlarının olmadığını söylemişti.

Üç sezon olacağından emin olduğumuzu sanmıyorum. Ancak burada kurgusal bir şekilde de olsa tasvir edilen tarihteki karakterlere baktığımızda, üç sezonun gerçekten hakkını vermek için doğru sezon sayısı olduğunu düşünüyoruz.

Independent Türkçe