Uçak iner inmez ayağa kalkanlar, dikkat: Uçuşlardaki en can sıkıcı 15 davranış

Çoğu yolcu seyahat ederken bir noktada bu sorunları yaşıyor

Özellikle uçarken can sıkıcı hale gelebilen birçok davranış var (Unsplash)
Özellikle uçarken can sıkıcı hale gelebilen birçok davranış var (Unsplash)
TT

Uçak iner inmez ayağa kalkanlar, dikkat: Uçuşlardaki en can sıkıcı 15 davranış

Özellikle uçarken can sıkıcı hale gelebilen birçok davranış var (Unsplash)
Özellikle uçarken can sıkıcı hale gelebilen birçok davranış var (Unsplash)

Yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre, uçakla seyahat eden Britanyalılar için aşırı içki içilmesi başlıca şikayet konusu ama diğer pek çok şey de rahatsızlığa yol açıyor.

Uçuş karşılaştırma sitesi Skyscanner tarafından yaptırılan ankete katılan 2 bin Birleşik Krallık (BK) yolcusunun yüzde 48'i, diğer yolcuların çok fazla içki içmesinin kendilerini sinirlendirdiğini söyledi.

Onu takip eden diğer şikâyet konularıysa sıraya kaynak yapılması ve yiyecek ya da içecek servisi yapılırken koltuklarını yatıran kişiler oldu. Katılımcıların beşte ikisi, diğerlerinin uçuş sırasında koltuğunu yatırmasının uygunsuz bir davranış olduğunu düşünürken; en can sıkıcı alışkanlıkların ilk beşine girenler arasında kulaklık takmadan cihaz kullanmaya karşı duyulan hoşnutsuzluk da yer alıyor.

Diğer sorunlar arasında insanların uçak iner inmez ayağa kalkması, yerleşirken çantalarını başka bir koltuğa bırakması, her iki kolçağı da işgal etmesi ve saçlarını koltuklarının arkasına sarkıtması ya da kalkış salonlarında birden fazla koltuğu işgal etmesi var.

Birçok kişi bu rahatsız edici davranışlardan kaçınmak için alternatifler sunarken katılımcıların yüzde 74'ü sandalyenizi yatırmadan önce arkanızdaki kişiye sormanız gerektiğini söyledi.

Ankete katılanların yüzde 12'siyse bu sinir bozucu davranışların bazılarını kendilerinin de sergilediğini itiraf etti.

Çantalardaki sıvıları ayırmamak konusunda konuşan Skyscanner'ın seyahat trendleri uzmanı Laura Lindsay, kontrol edilen çantalarda yer ve ağırlık tasarrufu için güvenlikten geçtikten sonra banyo malzemelerini almak gerektiğini söyledi.

Lindsay, "Daha da iyisi, tıkla ve al hizmeti sunan havalimanı eczanelerini (Boots gibi) kullanarak zamandan tasarruf edebilirsiniz" dedi:

Havalimanı fiyatlarını ödememenizi sağlayan bu uygulama, güvenlik kontrolündeki sonraki mağazalar da dahil BK'deki belirli havalimanlarında var. Bu uygulama, önceden plan yapabilmenizi ve düzenli kullandığınız şampuanınızı bulmak için mağaza mağaza dolaşarak stresli bir koşuşturmadan kurtulmanızı da sağlar. Bu, bagaj hakkınızdan sayılmadığı için bebek maması gibi sıvı olmayan ağır eşyalar için de kullanışlı.

Uçuşlardaki en yaygın 15 uygunsuz hareket:

Uçuş sırasında çok fazla içki içmek (yüzde 48)

Sıraya kaynak yapanlar (yüzde 43)

Yiyecek ve içecekler servis edilirken koltuğunuzu yatırmak (yüzde 43)

Uçuş sırasında herhangi bir noktada koltuğunuzu geriye yatırmak (yüzde 40)

Cihazları kulaklıksız kullanmak (yüzde 35)

Uçak iner inmez ayağa kalkmak (yüzde 33)

Oturmaya çalışırken yerleşmek için koltuklara çanta bırakmak (yüzde 31)

İki kolçağı da işgal edenler (yüzde 31)

Saçlarını koltuğun arkasına atmak (yüzde 28)

Kalkış salonunda birden fazla koltuk işgal etmek  (yüzde 28)

Sıvıların güvenlikten önce ayrılmaması ve gecikmeye neden olmak (yüzde 27)

Pasaporta veya biniş kartına sahip olmamak ve sırayı bekletmek (yüzde 24)

Uçakta ayakkabı veya çorap çıkarmak (yüzde 22)

Yürüyen merdivenleri/yürüyen bantları geçilemeyecek şekilde tıkamak (yüzde 22)

Çantalarını düzenlerken aşırı eşya koyup kuyruğu bekletmek (yüzde 21)

Independent Türkçe



İzleyiciler beğendi: Avatar 3 gişede umduğunu bulabildi mi?

Serinin üçüncü filmi, Jake ve Neytiri'nin yaşadıkları kaybın yasını tutarken, Pandora'da savaşın büyümesini ve ailenin agresif bir Na'vi kabilesi olan Kül insanlarıyla yolunun kesişmesini anlatıyor (20th Century Studios)
Serinin üçüncü filmi, Jake ve Neytiri'nin yaşadıkları kaybın yasını tutarken, Pandora'da savaşın büyümesini ve ailenin agresif bir Na'vi kabilesi olan Kül insanlarıyla yolunun kesişmesini anlatıyor (20th Century Studios)
TT

İzleyiciler beğendi: Avatar 3 gişede umduğunu bulabildi mi?

Serinin üçüncü filmi, Jake ve Neytiri'nin yaşadıkları kaybın yasını tutarken, Pandora'da savaşın büyümesini ve ailenin agresif bir Na'vi kabilesi olan Kül insanlarıyla yolunun kesişmesini anlatıyor (20th Century Studios)
Serinin üçüncü filmi, Jake ve Neytiri'nin yaşadıkları kaybın yasını tutarken, Pandora'da savaşın büyümesini ve ailenin agresif bir Na'vi kabilesi olan Kül insanlarıyla yolunun kesişmesini anlatıyor (20th Century Studios)

James Cameron'ın merakla beklenen filmi Avatar: Ateş ve Kül (Avatar: Fire and Ash), açılış gününde 36,5 milyon dolarlık hasılat elde etti. 

Hızlı bir başlangıç yapan bilimkurgu, Kuzey Amerika'da 85–95 milyon dolarlık bir açılışa doğru ilerliyor. Cuma günkü gişe gelirinin yaklaşık 11 milyon doları ön gösterimlerden geldi.

Dünya genelinde ise bazı pazarlarda hafta ortasında gösterime giren film, şimdiden 100 milyon dolar barajını aştı. Bu rakama, Çin'deki 17 milyon dolarlık dikkat çekici açılış günü hasılatı da dahil. 

Erkek izleyici ağırlıklı filme yönelik seyirci geri dönüşleri son derece olumlu. Yaklaşık üç buçuk saatlik süresine rağmen film, önceki iki yapımda olduğu gibi izleyici anketi şirketi CinemaScore'dan A notu aldı.

Cameron'ın çığır açan serisinin üçüncü halkası, 2022 yapımı Avatar: Suyun Yolu'ndaki (Avatar: The Way of Water) olayların ardından yeniden Pandora'ya dönüyor ve "Kül Halkı" diye bilinen Na'vi kabilesini tanıtıyor. 

Avatar: Suyun Yolu, 2022'de 134 milyon dolarlık bir açılış yapmıştı. Ancak bu rakamda, ilk Avatar'ın 2009'da gösterime girmesinden bu yana biriken yoğun talebin de payı vardı. 

İlk Avatar filmi, 2009'da 77 milyon dolarlık açılışına rağmen başlangıçta sert eleştirilerle karşılaşmıştı. Ancak bu tepkiler kısa sürede yerini güçlü bir ivmeye bırakmış ve film, 2,97 milyar dolarlık küresel hasılatla tüm zamanların en çok kazanan filmi olmuştu. 

Avatar hâlâ bu unvanı elinde tutarken, onu Marvel imzalı Avengers: Endgame ve Cameron'ın diğer iki filmi Suyun Yolu'yla Titanik (Titanic) izliyor.

Ateş ve Kül'de Sam Worthington, Zoe Saldaña, Stephen Lang, Sigourney Weaver, Joel David Moore, CCH Pounder ve Giovanni Ribisi yeniden karşımıza çıkıyor.

Suyun Yolu'nda rol alan Kate Winslet ve Cliff Curtis de yeniden kadroda. Seriye bu filmle katılan Oona Chaplin, volkanlarda yaşayan Mangkwan kabilesinin lideri Varang'ı; David Thewlis ise Peylak'ı canlandırıyor.

Seride Avatar 4'ün 2029'da, Avatar 5'in ise 2031'de vizyona girmesi planlanıyor.

Independent Türkçe, Variety, Hollywood Reporter


Norveç yapımı komedi 5 yıl aradan sonra Netflix'e döndü

Lise çağından beri oyunculuk yapan 38 yaşındaki Norveçli aktris Ida Elise Broch, suç dizisi Lilyhammer'la da tanınıyor (Netflix)
Lise çağından beri oyunculuk yapan 38 yaşındaki Norveçli aktris Ida Elise Broch, suç dizisi Lilyhammer'la da tanınıyor (Netflix)
TT

Norveç yapımı komedi 5 yıl aradan sonra Netflix'e döndü

Lise çağından beri oyunculuk yapan 38 yaşındaki Norveçli aktris Ida Elise Broch, suç dizisi Lilyhammer'la da tanınıyor (Netflix)
Lise çağından beri oyunculuk yapan 38 yaşındaki Norveçli aktris Ida Elise Broch, suç dizisi Lilyhammer'la da tanınıyor (Netflix)

5 yıllık uzun bekleyiş sona erdi ve Netflix'in Noel ve yılbaşı temalı hit dizisi Home for Christmas'ın üçüncü sezonu platformun kataloğuna eklendi. 

İlk olarak 2019–2020'de yayımlanan ve geniş bir izleyici kitlesine ulaşan dizi, Ida Elise Broch'un canlandırdığı Johanne'in, ailesinin her yıl düzenlediği Noel yemeğine yanında götürebileceği bir partner bulma çabasını konu alıyor.

Netflix, 18 yaş altına uygun olmadığını belirttiği komedi dizisinin konusunu şöyle özetliyor:

30'lu yaşlarındaki Johanne, Noel'de hem aşk hayatıyla hem de aile dramalarıyla uğraşırken bağ kurma arayışında eski sevgilileriyle yeni ilişkiler arasında gidip gelir.

Norveç yapımı romantik drama, ilk yayımlandığında izleyicilerden büyük ilgi görmüş, pek çok hayran diziyi olumlu yorumlarla karşılamıştı. Bir izleyici diziyi "inanılmaz derecede sevimli" diye tanımlarken, bir diğeri finaline "aşık olduğunu" söylemişti.

Dizi, aradan geçen yıllara rağmen popülerliğini korumaya devam etti. İzleyiciler üç sezonluk yapımı "mükemmel bir yılbaşı maratonu" diye tanımlıyor. 

Bir hayran, "Noel'de izlemek ve yeniden seyretmek adına ideal, rahatlatıcı bir dizi" derken, bir diğeri "Tam anlamıyla kusursuz bir yılbaşı maratonu" ifadelerini kullandı. 

Bir seyirci ise, "Önceki sezonları birkaç yıl önce izlemiştim. Kesinlikle tavsiye ederim" diye yazdı.

Başka bir hayran da coşkusunu şöyle dile getirdi: 

Bu açık ara şimdiye kadar yapılmış en iyi Noel temalı dizi. Biraz huzur bulmak için yeniden izlemeyi düşünüyordum ve tesadüfen yeni sezonun yayına girdiğini öğrendim! Bu harika bir haber.

Eleştirmenler de diziden memnun görünüyor. Decider, izleyicilere diziyi seyretmelerini önererek, "Home for Christmas, sürekli bekar olmanın karmaşık duygularını gerçekçi biçimde ele alan ama aynı zamanda zekice ve tatmin edici bir mutlu son sunan, üst düzey bir romantik komedi" yorumunu yaptı.

But Why Tho? sitesinde yayımlanan 10 üzerinden 8 puanlık değerlendirmede ise şu ifadeler yer aldı: 

Ida Elise Broch'un canlandırdığı Johanne, sonunda mutlu sonu hak eden, fazlasıyla tanıdık ama sahici bir karakter karakter.

Independent Türkçe, HELLO!, Decider, But Why Tho?


Popüler dizinin hayranları tepkili: Zorla yapılmış

36 yaşındaki Lily Collins'in başrolde olduğu dizinin yaratıcısı Darren Star, "gerçekten muhteşem bir sezonun" izleyiciyi beklediğini söylüyor (Netflix)
36 yaşındaki Lily Collins'in başrolde olduğu dizinin yaratıcısı Darren Star, "gerçekten muhteşem bir sezonun" izleyiciyi beklediğini söylüyor (Netflix)
TT

Popüler dizinin hayranları tepkili: Zorla yapılmış

36 yaşındaki Lily Collins'in başrolde olduğu dizinin yaratıcısı Darren Star, "gerçekten muhteşem bir sezonun" izleyiciyi beklediğini söylüyor (Netflix)
36 yaşındaki Lily Collins'in başrolde olduğu dizinin yaratıcısı Darren Star, "gerçekten muhteşem bir sezonun" izleyiciyi beklediğini söylüyor (Netflix)

Netflix'in popüler dizisi Emily in Paris eski ışıltısını kaybetmiş gibi görünüyor.

Dizinin 5. sezonunun perşembe günü yayımlanmasının ardından hayranlar, sosyal medyaya akın ederek diziyi eleştirdi. 

"Anlatacak hikaye kalmamış"

Bazı izleyiciler, yeni sezonun "zorla yapılmış" hissettirdiğini ve "tekrar eden" hikayelerden oluştuğunu savunuyor. Bir kullanıcı, "Bu, dizinin şimdiye kadar yapılmış en kötü sezonu" diye yazarken, bir diğeri "Yapımcıların anlatacak bir hikayesi yokmuş gibi görünüyor ama yine de bir sezon çıkarmak zorunda kalmışlar" yorumunda bulundu.

Bir başka izleyici ise Netflix'e seslenerek, "Emily in Paris'e ne yapıyorsunuz?" diye sordu ve ekledi: 

Açıkçası tekrar eden hikaye örgülerinden çok yoruldum. Emily'ye hiç karakter gelişimi vermiyorsunuz. Zorlaşan her şeyden kaçması ve Paris'i her zaman ilk aşkı olarak seçmesi arasında, ona bir aşk hikayesi yazmanın ne anlamı var?

X'te bu görüşlere katılan bir başka kullanıcı da esprili bir dille, "Bu dizinin her sezonu Emily'nin rasgele bir adamla çıkıp ayrılması, sonra Gabriel'e dönmesi, ondan da ayrılıp başka bir rasgele adamla çıkması üzerine kurulu" diye yazdı.

Emily in Paris'in 5. sezonunda pek çok şey yaşanıyor. Yeni sezon, pazarlama yöneticisi Emily Cooper'ın, bu kez Roma'da, yeni sevgilisi Marcello'yla birlikte yaşamasıyla başlıyor. Şikagolu genç kadın hem iş hayatında hem de özel yaşamında yeni zorluklarla boğuşmaya devam ediyor. Bu sırada Paris'teki hayatına ara verirken, onun özlemle bekleyen "yakışıklı şefi" de geride bırakıyor.

Lily Collins, Ashley Park, Lucas Bravo, Eugenio Franceschini ve Lucien Laviscount gibi pek çok isim yeni sezonda rollerine geri dönerken, diziye yeni yıldızlar da katılıyor. Minnie Driver, İtalyan bir kraliyet mensubuyla evli, göz alıcı Britanyalı Prenses Jane rolüyle kadroya dahil olurken; Bryan Greenberg, Paris'te yaşayan Amerikalı Jake'i, Michèle Laroque ise Sylvie'nin eski arkadaşı Yvette'i canlandırıyor.

Eleştirmenler ne diyor?

Yayın hayatına 2020'de başlayan dizinin 5. sezonu, eleştirmenleri de tatmin etmedi.

The London Evening Standard, "Minnie Driver kadroya katılarak ihtiyaç duyulan bir enerji getiriyor ancak bu bile diziyi kurtarmaya yetmiyor" diye yazdı.

TechRadar ise daha sertti: 

Emily in Paris'in 5. sezonunun dizinin şimdiye kadarki en zayıf halkası olduğunu söyleyebilirim. Mekan değişikliği olması gerektiği gibi işlemiyor ve artık hiçbir anlam taşımayan romantik drama yatırım yapmak her zamankinden daha zor.

Independent Türkçe, HELLO!, Digital Spy, The London Evening Standard, TechRadar