Testere X'teki "göz vakumlama tuzağı" sahnesi yüzünden kurgucunun evine polis gelmiş

Korku serisinin dehşet verici yeni devam filminde Jigsaw katili John Kramer geri dönüyor

Testere X'teki "göz vakumlama tuzağı" sahnesi yüzünden kurgucunun evine polis gelmiş
TT

Testere X'teki "göz vakumlama tuzağı" sahnesi yüzünden kurgucunun evine polis gelmiş

Testere X'teki "göz vakumlama tuzağı" sahnesi yüzünden kurgucunun evine polis gelmiş

Testere X'in (Saw X) yönetmeni Kevin Greutert, kurgucu dehşet verici korku filmi üzerinde çalışırken komşularının duymasının ardından kurgucunun polisle karşı karşıya geldiğini söyledi.

Uzun soluklu korku serisinin 29 Eylül Cuma günü gösterime giren (Birleşik Krallık ve ABD dahil pek çok ülkede vizyona girdi -ed.n.) son filminde izleyiciler, kurbanlarını korkunç mekanizmalara yerleştirerek yaşama arzularını test eden Jigsaw katili John Kramer'ı canlandıran, filmin orijinal yıldızı Tobin Bell'in dönüşüne tanıklık ediyor.

NME'ye verdiği yeni bir röportajda Greutert, Birinci Yardımcı Kurgucu Steve Forn'un Los Angeles'a bağlı Kuzey Hollywood'daki ofisinde "göz vakumlama tuzağı" içeren kan dondurucu bir sahne üzerinde çalışırken polis geldiğini söyledi.

Greutert, "Kapı çalınmış" dedi.

Elimizdeki kapı zili [kamerası] videosunda polis geliyor, [Forn kapıyı açıyor] ve polis 'Komşular arayıp burada birinin işkenceyle öldürüldüğünü söylüyor' diyor. Forn da 'Aslında sadece bir film üzerinde çalışıyorum... Gelip görmek ister misiniz?' falan diyor.

Üç Testere filminin altından kalkan yönetmen "Polisler gülmeye başlıyor!" diye sözlerini sürdürdü.

Polisler 'İsteriz ama bilirsiniz, sizinle ilgili bir sıkıntı yok' diyor. Epey gerçekçi bir performans olmalı! Epey komik bir hikaye... Kaldı ki Steve çok yumuşak huylu bir adam. Neler olduğunu anladığında yüzündeki ifadeyi ancak hayal edebiliyorum!

Birinci ve ikinci Testere filmleri arasında geçen Testere X'teki olaylar, ölümcül kanserinden kurtulmak için ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) onayından geçmemiş bir tedavi almak üzere Meksika'ya giden Kramer'ın hayatının daha önce görülmemiş bir bölümünü gözler önüne seriyor.

Eleştirileri derleyen site Rotten Tomatoes'taki 75 incelemenin ardından Testere X'in puanı yüzde 87'ye ulaştı. Bu puan, serinin en iyi ikinci değerlendirmeye sahip filmi olan 2004 tarihli ilk Testere'den yüzde 37 daha yüksek.

James Wan'ın yönettiği ilk film sadece 1 milyon dolarlık bir bütçeyle 103,9 milyon dolar hasılat elde edince 8 devam filmi ve bir spin-off (2021 yapımı Spiral: Testere Devam Ediyor [Spiral: From the Book of Saw]) çekilmişti.

The Independent'ın Testere X incelemesinde eleştirmen Clarisse Loughrey şöyle diyor:

Bu, 10 filmdir o kadar yakından tanıdığımız bir rutin ki Testere X'in herhangi bir unsuruna orijinal demek zor ama seriye dönen yönetmen Kevin Greutert seyircisini neyin tatmin edeceğini biliyor: birkaç kova kan ve çatırdayan kemiklerin mide bulandırıcı sesi. Bu filmde seyirciler tam da istedikleri şeyi alacak.

Testere X, Türkiye'de 20 Ekim'de vizyona girecek.

Independent Türkçe



Zayıflamak için Akdeniz diyetinden daha etkili bir beslenme biçimi bulundu

Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
TT

Zayıflamak için Akdeniz diyetinden daha etkili bir beslenme biçimi bulundu

Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)

Yeni bir çalışmaya göre vegan beslenmeye geçmek, iltihaplanmayı azaltarak zayıflamaya katkı sağlayabilir.

Bilim insanları bitkisel beslenmeyle, "Akdeniz diyeti" adı verilen ve orta düzeyde balık, kümes hayvanları, süt ürünleri ve yumurta içeren bir beslenmeyi karşılaştırarak bunları tüketmeyi tamamen bırakmanın vücudun asit üretiminde net bir azalmaya yol açtığını tespit etti.

Hakemli dergi Frontiers in Nutrition'da yayımlanan 4 aylık çalışmadaki araştırmacılar, az yağlı vegan diyete geçmenin vücudun genel asit seviyesini düşürebileceğini saptadı. Bu değişiklik kilo kaybıyla ilişkilendiriliyor. 

Araştırmanın yazarlarından Hana Kahleova, "Et, yumurta ve süt ürünleri gibi asit üreten gıdalar tüketmek, diyet asit yükünü ya da tüketilen asit miktarını artırarak kilo alımıyla bağlantılı iltihaplanmaya neden olabilir" diyor.

Dr. Kahleova "Ancak hayvansal ürünleri yeşil yapraklı sebzeler, kırmızı orman meyveleri ve baklagiller gibi bitkisel gıdalarla değiştirmek kilo kaybını desteklemeye ve sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomu oluşturmaya katkı sağlayabilir" diye açıklıyor.

Çalışmada aşırı kilolu 62 yetişkin 16 hafta boyunca Akdeniz diyeti veya düşük yağlı vegan diyet yapmak üzere rasgele bir şekilde iki gruba ayrıldı. Daha sonra 4 haftalık arınma süresinin ardından her grup 16 hafta boyunca diğer diyeti uyguladı.

Araştırmacılar katılımcıların beslenme kayıtlarını yakından izleyerek yediğimiz gıdalardan vücutta oluşan net asit üretiminin ölçüsü olan asit yükünü hesapladı.

Örneğin bilim insanları et, balık, yumurta ve peynir gibi gıdaların vücudun daha fazla asit üretmesine neden olduğunu, bunun da kronik enflamasyonla bağlantılı bir değişiklik olduğunu ve vücut ağırlığının artmasına yol açabileceğini söylüyor.

Buna karşılık bitkisel beslenme biçimlerinin daha alkali olduğunu ve kilo kaybı, gelişmiş insülin duyarlılığı ve daha düşük kan basıncıyla ilişkili olduğunu söylüyorlar.

Araştırmacılar asit yükü vegan beslenme biçiminde önemli ölçüde azalırken, Akdeniz diyetinde kayda değer bir değişiklik yaşanmadığını tespit etti.

Bilim insanları bu azalmanın, önemli derecede kilo kaybıyla ilişkili olduğunu ve kalori alımındaki değişiklikler hesaba katıldıktan sonra bile devam ettiğini belirtiyor.

Çalışmaya katılanlar vegan beslenmede 5 kilograma kadar kilo kaybı yaşarken, Akdeniz diyetinde herhangi bir değişiklik olmadı.

Bilim insanları yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, pancar, kuşkonmaz, sarımsak, havuç ve lahana gibi alkalileştirici gıdaların yanı sıra kırmızı orman meyveleri, elma, kiraz, kayısı veya kavun gibi meyvelerin daha fazla tüketilmesini öneriyor.

Mercimek, nohut, bezelye, fasulye veya soya gibi baklagillerin ve kinoa veya darı gibi tahılların da alkalize edici bir etki yaratabileceğini söylüyorlar.

Araştırmacılar şu sonuca varıyor: 

Vegan beslenmenin alkalileştirici etkisi, vegan beslenmenin kilo kaybını teşvik ettiği bağımsız bir mekanizma olabilir.

Independent Türkçe