Oxford: Makine öğrenimini uydulara entegre etmeyi araştırıyoruz

Oxford Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri Bölümü'nden Araştırmacı Ruzicka Şarku’l Avsat'a konuştu: Makine öğrenimini uydulara entegre etmeyi araştırıyoruz

Şu anda uyduların çoğu sadece veri toplayıp Dünya'ya gönderebiliyor ve karar veremiyor ya da değişiklikleri tespit edemiyor (AP)
Şu anda uyduların çoğu sadece veri toplayıp Dünya'ya gönderebiliyor ve karar veremiyor ya da değişiklikleri tespit edemiyor (AP)
TT

Oxford: Makine öğrenimini uydulara entegre etmeyi araştırıyoruz

Şu anda uyduların çoğu sadece veri toplayıp Dünya'ya gönderebiliyor ve karar veremiyor ya da değişiklikleri tespit edemiyor (AP)
Şu anda uyduların çoğu sadece veri toplayıp Dünya'ya gönderebiliyor ve karar veremiyor ya da değişiklikleri tespit edemiyor (AP)

Makine öğrenimi modelleri yalnızca Dünya'da eğitilmekle kalmıyor, aynı zamanda uydularda çalışmak üzere uzaya da ulaşacak gibi görünüyor.

Oxford Üniversitesi'ndeki araştırmacılar ilk kez bir makine öğrenimi modelini doğrudan uzayda eğiterek, afet müdahale kapasitesinden orman koruma girişimlerine kadar gerçek zamanlı uzay tabanlı izlemede devrim yaratma potansiyelini ortaya koydu.

Oxford Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri Bölümü'nden Doktora Öğrencisi Vit Ruzicka, Şarku’l Avsat'a verdiği özel röportajda özellikle sensörleri etkileyebilecek zorlu ortamlarda, makine öğrenimi modelinin, bildiklerini yeni bir şeye uyarlama becerisini ortaya koyduğunu belirtti.

Yeni ne var?

Tarihsel olarak, uyduların görevi öncelikle veri toplamakla ilişkilendirilir ve bu verilerin daha sonra gerekli analitik işlemler için Dünya'ya iletilmesi gerekir. Bu süreç, doğası gereği, bazen saatlerden günlere kadar uzayabilen geniş zaman dilimleri gerektirir. Bu gecikme, özellikle de ani doğal afetlerin ardından olduğu gibi hızlı ve esnek müdahalelerin çok önemli olduğu durumlarda, bilgi toplama ve istenen sonuçları elde etme konusunda sınırlamalar getirmektedir.

Oxford Üniversitesi ekibi, bu sınırlamaların üstesinden gelmek için uyduların uzayda doğrudan, hızlı ve gerçek zamanlı kararlar almasını sağlamak üzere çalışıyor.

Araştırmacılar, bulut örtüsündeki değişiklikleri havadan çekilen görüntülerden tespit etmek için basit bir modeli Dünya'da eğitmek yerine doğrudan uydu üzerinde eğittiler. Model, seyrek örnekli öğrenme adı verilen bir yaklaşıma dayanıyordu; bu yaklaşım, modelin eğitmek için yalnızca birkaç örneğe sahip olduğunda aranacak en önemli özellikleri öğrenmesine olanak tanıyor. Ana avantajı, verilerin daha küçük temsillere sıkıştırılarak modelin daha hızlı ve verimli hale getirilebilmesi olarak öne çıkıyor.

(Fotoğraf) Makine öğrenimi modeli yalnızca Dünya'da eğitilmekle kalmayacak, aynı zamanda uydularda çalışmak üzere uzaya da ulaşacak (Oxford Üniversitesi)

"RaVAEn" modeli

Bu model, ilk olarak büyük görüntü verilerini sıkıştırılmış 128 basamaklı bir vektör formatına dönüştürerek çalıştığı için uzay teknolojisi verimliliğini temsil ediyor.

Hüneri hız kabiliyeti ile vurgulandı

Beta aşamasında, model bin 300'den fazla görüntüden oluşan büyük ölçekli bir veri kümesi üzerinde sadece bir buçuk saniyede o kadar hızlı eğitildi ki, sonraki testler etkinliğini kanıtladı. Yeni veriler sağlandığında, RaVAEn yaklaşık 450 futbol sahası büyüklüğündeki geniş alanlardaki bulut desenlerini saniyenin çok küçük bir bölümünde tanımlayabildi.

Araştırmacılar, bulut örtüsündeki değişiklikleri havadan çekilen görüntülerden tespit etmek için basit bir modeli Dünya'da eğitmek yerine doğrudan uydu üzerinde eğittiler.

Model, seyrek örneklemli öğrenme adı verilen ve eğitilecek yalnızca birkaç örnek varken aranacak en önemli özellikleri öğrenmesini sağlayan bir yaklaşıma dayanıyordu. Ana avantajı, verilerin daha küçük temsillere sıkıştırılarak modelin daha hızlı ve verimli hale gelmesi olarak öne çıkıyor.

Projelerinin gelecekte gün ışığına çıkmasını ümit eden araştırmacılara göre model, önemli değişikliklerle (seller, yangınlar ve ormansızlaşma gibi) doğal değişiklikleri (seller, yangınlar ve ormansızlaşma gibi) otomatik olarak ayırt edebilen daha gelişmiş modeller geliştirmek amacıyla farklı görevleri yerine getirmek ve diğer veri türlerini kullanmak için kolayca uyarlanabilir.



Tom Cruise'un uzay hayali suya düştü: NASA engeli projeyi durdurdu

Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)
Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)
TT

Tom Cruise'un uzay hayali suya düştü: NASA engeli projeyi durdurdu

Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)
Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)

Tom Cruise'un geliştirme aşamasındaki uzay temalı yeni filminden kötü haber geldi.

Oyuncunun, Yarının Sınırında'nın (Edge of Tomorrow) yönetmeni Doug Liman'la birlikte hayata geçirmeyi planladığı projenin rafa kaldırıldığı öne sürülüyor. Merakla beklenen filmin sinema tarihinde bir ilke imza atması bekleniyordu.

Page Six'in haberine göre filmin çıkmaza girmesinin temel nedeni, Cruise'un NASA'yla çalışabilmek için ABD Başkanı Donald Trump'tan izin istemeye yanaşmaması. 

"Siyasi nedenlerle Trump'tan yardım istemedi"

Yayına konuşan bir kaynak, "Anladığım kadarıyla bu film için NASA'yla koordinasyon şarttı ve Tom Cruise, Donald Trump'tan yardımını rica etmek istemedi" dedi. Kaynak sözlerini, "Federal hükümetten izin alınması gerekiyor. Tom bunu siyasi nedenlerle yapmak istemedi" diye sürdürdü.

2020'de yapılan açıklamalarda Cruise'un, uzayda çekilen ilk kurmaca film üzerinde çalıştığı duyurulmuş, bir NASA yetkilisi de oyuncunun Uluslararası Uzay İstasyonu'nda çekim yapacağını doğrulamıştı.

Ancak 2022'ye kadar projeyle ilgili neredeyse hiç gelişme paylaşılmadı. O yıl Universal Pictures'ın patronu Donna Langley, "Tom Cruise bizi uzaya götürüyor. Dünyayı uzaya taşıyor" diyerek projeyi doğrulamıştı.

Langley, o dönemde yaptığı açıklamada, "Tom'la geliştirme aşamasında harika bir projemiz var" demiş ve şöyle devam etmişti:

Bu proje, gerçekten bunu yapmasını öngörüyor. Bir roketle uzay istasyonuna gitmesi, çekim yapması ve umarız uzay istasyonunun dışında yürüyüş yapan ilk sivil olması hedefleniyor.

İsmi henüz açıklanmayan filmde Cruise'un, "şansı yaver gitmeyen ve bir şekilde Dünya'yı kurtarabilecek tek kişi haline gelen" bir karakteri canlandırması planlanıyordu. 

Oscarlı yönetmenin yeni filminde

Görevimiz Tehlike (Mission: Impossible) yıldızının sıradaki projesi ise Diriliş'in (The Revenant) 4 Oscarlı yönetmeni Alejandro G. Iñárritu'nun imzasını taşıyan ve adı henüz açıklanmayan bir film. 

Yapım hakkında fazla detay bilinmese de 63 yaşındaki Cruise'un, Jesse Plemons, Emma D'Arcy, John Goodman, Sandra Hüller, Riz Ahmed ve Sophie Wilde'ın da yer aldığı güçlü bir oyuncu kadrosuna liderlik edeceği belirtiliyor.

Cruise ve Iñárritu'nun yeni filmi, 2 Ekim 2026'da vizyona girecek.

Independent Türkçe, Page Six, GamesRadar


Rekortmen film 25 yaşında: Jim Carrey 20 milyon doları geri vermek istemiş

Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)
Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)
TT

Rekortmen film 25 yaşında: Jim Carrey 20 milyon doları geri vermek istemiş

Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)
Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)

Jim Carrey, Ron Howard'ın 2000 yapımı filmi Grinç'in (How the Grinch Stole Christmas) 25. yılı vesilesiyle, filmin yönetmeni ve makyajcısıyla Vulture'a verdiği röportajda, rolün perde arkasına dair çarpıcı ayrıntılar paylaştı. 

Dr. Seuss'un 1957 tarihli çocuk kitabından uyarlanan film, dünya genelinde 346 milyon dolar hasılat elde ederek büyük bir gişe başarısına imza atmış ve ABD'de 2000'in en çok kazanan yapımı olmuştu. 

Ancak Carrey için bu başarı, son derece zorlu bir dönüşüm sürecini de beraberinde getirmişti.

"Sadece yeşile boyayın"

Oyuncu, daha önceki röportajlarında Grinç'i ağır makyaj ve protezlerle canlandırmanın "işkence gibi" olduğunu açıkça dile getirmişti. Vulture'a verdiği yeni röportajda ise bu sürece dair daha önce paylaşmadığı ayrıntıları anlattı.

Carrey'nin yaşadığı zorlu sürece rağmen film, makyaj sanatçısı Rick Baker'a Oscar kazandırmıştı. Baker, stüdyonun başlangıçta Carrey'nin yalnızca yeşile boyanmasını istediğini hatırlattı. Baker, "Stüdyo bize, 'Jim'e 20 milyon dolar ödüyoruz ve onu görmek istiyoruz. Sadece yeşile boyayın' dedi" diye konuştu.

Carrey ise kostümü giymeyi kendisinin istediğini ancak bundan nefret ettiğini anlattı. Oyuncu, Grinç'i canlandırırken ağır makyaj ve maske nedeniyle burnundan nefes alamadığını söyledi. Maske üzerinde nefes almasına izin verecek delikler açmakta zorlandıklarını belirten Carrey, "Sonunda tüm film boyunca ağzımdan nefes almak zorunda kaldım" dedi.

Carrey, kostümün "dayanılmaz derecede kaşındırıcı" olduğunu ve gün boyu onu "çıldırttığını" da sözlerine ekledi. Yüzüne dokunamadığını ya da kaşınamadığını anlatan oyuncu, günde 8 saat makyaj koltuğunda oturduktan sonra projeden ayrılmayı ciddi ciddi düşündüğünü söyledi.

"20 milyon dolarını geri vermeye hazırdı"

Yönetmen Ron Howard da Carrey'nin o dönemde rolü bırakmaya çok yaklaştığını doğruladı. Howard, "20 milyon dolarını geri vermeye bile hazırdı. Bunu ciddi ciddi söylüyordu" dedi.

Ekip, çözümü eski bir özel harekat eğitmeni olan Richard Marcinko'yu projeye dahil etmekte buldu. Carrey, Marcinko'yu "CIA ajanlarına ve özel kuvvetlere işkenceye dayanmayı öğreten biri" diye tanımladı. Oyuncu, Marcinko'nun kendisine stresle başa çıkabilmek için çeşitli yöntemler öğrettiğini anlattı.

Bee Gees'e minnettar

Carrey, makyaj sürecini asıl katlanılır kılan şeyin ise Bee Gees'in müzikleri olduğunu söyledi. Oyuncu, makyaj süresince Bee Gees albümleri dinlediğini anlattı: 

Müzikleri inanılmaz derecede neşeli. Barry Gibb'le hiç tanışmadım ama ona teşekkür etmek istiyorum.

Independent Türkçe, Variety, Vulture, CBR.com


James Cameron sabırsızlıkla beklediği filmi açıkladı

15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)
15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)
TT

James Cameron sabırsızlıkla beklediği filmi açıkladı

15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)
15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)

James Cameron, Godzilla Minus One'ın devam filmi için heyecanını gizlemekte zorlanıyor. Ünlü yönetmen o kadar hevesli ki gerekirse sette yardımcı olmayı bile teklif etti.

Cameron, Avatar: Ateş ve Kül'ün (Avatar: Fire and Ash) Japonya'daki tanıtımı sırasında, sahneyi Godzilla Minus One'ın yönetmeni Takashi Yamazaki'yle paylaştı ve esprili bir dille, "Minus Zero'yu görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum" dedi. 

"Benim için büyük bir onur"

Cameron sözlerini şöyle sürdürdü: 

Yamazaki sırf burada olmak için setten erken ayrılıp geldi, bu benim için büyük bir onur. Ben de kendisine yardımcı olabileceğimi söyledim.

Yamazaki ise bu teklife gülerek, "Bu durumda işimi elimden alırsınız" diye karşılık verdi. Cameron da "Bence her şey kontrolünüz altında" yanıtını verdi.

II. Dünya Savaşı sonrası Japonya'da geçen Godzilla Minus One, Kamiki Ryunosuke'nin canlandırdığı eski kamikaze pilotu Shikishima Koichi'yi merkezine alıyordu. 

Godzilla'yla ölümcül bir karşılaşmadan sağ kurtulan Koichi, yıllar sonra canavarın yeniden ortaya çıkmasıyla Japonya'yı kurtarmaya çalışan bir askeri ekibe katılıyordu.

Akademi Ödülleri'nde En İyi Görsel Efekt dalında Oscar kazanan Godzilla Minus One, bu başarıya ulaşan ilk Godzilla filmi olmuştu. Yapım, aynı zamanda bu kategoride ödül alan ilk Japon filmi olarak tarihe geçmişti.

Kasım 2023'te Japonya'da gösterime giren yapım, 7,65 milyar yenin (yaklaşık 50 milyon dolar) üzerindeki hasılatıyla ülkede en çok kazanan Godzilla filmi unvanını elde etmişti. 

Film, Kuzey Amerika'da da 56 milyon dolar hasılat elde ederek, tüm zamanların en yüksek gişe gelirine ulaşan Japonca canlı çekim yapımı olmuştu.

2026 sonunda izleyiciyle buluşacak

Devam projesinin 2026'nın sonlarına doğru vizyona girmesi planlanıyor. Kamiki'nin Kōichi rolüyle geri dönmesi, Minami Hamabe'nin ise karakterin sevgilisi Noriko'yu yeniden canlandırması bekleniyor. Ancak filmin konusuna dair henüz hiçbir detay paylaşılmadı ve proje gizemini koruyor.

71 yaşındaki Cameron cephesinde ise sıradaki proje, Avatar: Ateş ve Kül. Jake ve Neytiri bu kez, yeni bir Na'vi kabilesiyle karşı karşıya gelecek.

Merakla beklenen film, 19 Aralık'ta sinemalarda gösterime girecek.

Independent Türkçe, GamesRadar, ScreenRant