Ridley Scott yeni filmiyle Gladyatör'e rakip olacak

Fransız İmparator Napolyon'un hayatının anlatıldığı film, seyircinin karşısına destansı savaş sahneleriyle çıkmaya hazırlanıyor

Napolyon, 24 Kasım'da gösterime girecek (Apple)
Napolyon, 24 Kasım'da gösterime girecek (Apple)
TT

Ridley Scott yeni filmiyle Gladyatör'e rakip olacak

Napolyon, 24 Kasım'da gösterime girecek (Apple)
Napolyon, 24 Kasım'da gösterime girecek (Apple)

Yönetmen Ridley Scott, seyirciyle buluşmaya hazırlanan Napolyon’un (Napoleon) çekim sürecinin anlatıldığı son fragmanda, yeni filminde de en az Gladyatör’deki kadar destansı savaş sahnelerinin yer aldığını söyledi.

Cennetin Krallığı (Kingdom of Heaven), Gladyatör (Gladiator), Tanrılar ve Krallar (Exodus: Gods and Kings) gibi ünlü yapımların yönetmen koltuğunda oturan Scott, yeni filminde Fransız İmparator Napolyon Bonapart’ın hayatı, kariyeri ve askeri başarılarını perdeye taşıyor.

Joaquin Phoenix’in Fransız imparatorunu canlandırdığı filmin perde arkasının anlatıldığı son fragmanda Scott, savaş sahnelerinin nasıl çekildiğini anlattı.

"Napolyon gibi düşünmeye başladım"

Savaş filmi çekerken tüm ögelerin sayısının da arttığını vurgulayan Scott, şöyle örnek verdi:

Bir sahne için 300 adamım, 100 atım ve 11 kameram vardı

Filmin çekimleri sırasında “Napolyon gibi düşünmeye başladım” diyen Scott, çoğu Birleşik Krallık’ın farklı bölgelerinde çekilen savaş sahneleriyle ilgili şunları söyledi:

Bu harika, çünkü gerçek olan bir şeyi yeniden inşaa ediyorsunuz

En İyi Film Oscarlı Gladyatör, Russell Crowe’un hayat verdiği Romalı general Maximus Decimus Meridius’un ordusunun Germania’daki Barbar topluluğuna karşı hücumuyla başlıyor ve filmin geri kalanında da bir dizi dövüş sahnesi yer alıyor.

Napolyon’daysa Gladyatör’e kıyasla daha büyük ölçekli savaş sahneleri yer alacak gibi görünüyor.

Napolyon komutasındaki Fransız ordusunun Rusya’ya seferini tasvir eden görüntüler, savaş sahnelerinin ölçeğine dair bilgi veriyor.

“Üç İmparator Savaşı” olarak da bilinen ve Napolyon’un zaferiyle sonuçlanan Austerlitz Muharebesi de filmin tanıtımlarında büyük yer kapladı.

Napolyon’un, geri çekilen Rus askerlerinin üzerinde durduğu buzu top atışlarıyla kırdığı meşhur saldırının da gösterildiği fragman, filmin şimdiden destansı büyüklükte olacağına dair işaretler taşıyor.

Independent Türkçe



Samanyolu'nun kalbinde yeni bir karanlık madde adayı mı saklanıyor?

Samanyolu'nun merkezinde açıklanamayan bir durumun arkasında karanlık madde olabileceği düşünülüyor (Pexels)
Samanyolu'nun merkezinde açıklanamayan bir durumun arkasında karanlık madde olabileceği düşünülüyor (Pexels)
TT

Samanyolu'nun kalbinde yeni bir karanlık madde adayı mı saklanıyor?

Samanyolu'nun merkezinde açıklanamayan bir durumun arkasında karanlık madde olabileceği düşünülüyor (Pexels)
Samanyolu'nun merkezinde açıklanamayan bir durumun arkasında karanlık madde olabileceği düşünülüyor (Pexels)

Bilim insanları gizemli karanlık maddenin, mevcut teorilerde varsayılandan daha hafif olduğunu ve parçacıkları çarpışınca birbirlerini yok ettiğini öne sürdü.

Evrendeki maddenin yüzde 85'ini oluşturduğu kabul edilen karanlık madde, ışıkla etkileşime girmediği için gözlemlenemiyor. Ancak astrofizikçiler, karanlık maddenin kütleçekimle etkileşime girdiğini ve böylece ışık ve görülebilen maddeyi etkilediğini tahmin ediyor.

Bu gizemli "madde" için önde gelen adaylardan biri de zayıf etkileşimli büyük kütleli parçacık (WIMP). WIMP'lerin tek başlarına görülebilen maddeyi etkilemeden onun içinden geçebildiği fakat büyük kümeler halinde evreni şekillendirecek kadar kütleye sahip olduğu düşünülüyor.

Bilim insanları karanlık maddenin yapısını daha iyi anlamaya çalışırken, hakemli dergi Physical Review Letters'ta dün (10 Mart) yayımlanan makalede, sanılandan daha hafif parçacıkların sözkonusu olabileceği iddia edildi.

Araştırmacılar, Samanyolu Galaksisi'nin merkezindeki Merkezi Moleküler Bölge'ye (Central Molecular Zone/CMZ) odaklandı. 

Bu bölgede yüksek miktarda iyonize, yani negatif yüklü elektronları koparılmış gaz var. Ancak bu süreç için gereken muazzam seviyedeki enerjinin nereden geldiği anlaşılamıyor.

King's College London'dan çalışmaya liderlik eden Shyam Balaji "Galaksimizin merkezinde pozitif yüklü hidrojenden oluşan devasa bulutlar var. Bu durum bilim insanları için onlarca yıldır gizemini koruyor çünkü normalde gaz nötrdür" diyor.

Balaji ve ekibine göre iki karanlık madde parçacığı birbirlerini yok ederek negatif yüklü bir elektron ve onun pozitif yüklü eşdeğeri olan pozitron yaratıyor olabilir. Bu sürecin CMZ'deki iyonize gazın oluşması için gereken enerjiyi sağlayabileceğini öne sürüyorlar.

"Samanyolu'nun merkezinde görülen olağandışı bir etkiden, protondan daha hafif karanlık maddenin sorumlu olabileceğini savunuyoruz" diyen Balaji ekliyor: 

Genellikle kütleçekim etkileriyle incelenen çoğu karanlık madde adayının aksine karanlık maddenin bu formu, gazı iyonize ederek, esasen CMZ'deki atomlardan elektronları sıyırarak kendini gösteriyor olabilir.

Araştırmacılar bu sürecin sorumlusu olabileceği söylenen kozmik ışınların, CMZ'de gözlemlenen seviyede iyonlaşmayı açıklayamayacağını belirtiyor. 

Ekibe göre CMZ'den gelen iyonlaşma sinyali, diğer birçok karanlık madde adayından daha hafif ve kozmik ışınlardan daha yavaş hareket eden bir kaynağa işaret ediyor.

Ayrıca galaksi merkezindeki ortamdan kozmik ışınlar sorumlu olsaydı, gama ışınlarının da salınması gerektiğini ekliyorlar. Ancak CMZ üzerinde yapılan gözlemlerde böyle bir şeye rastlanmadı. Sadece galaksinin merkezinden gelen, açıklanamayan soluk bir gama ışını parıltısı var.

Balaji, "Eğer iyonlaşmayla bu gama ışını salımı arasında doğrudan bir bağlantı bulursak, bu karanlık madde  teorisini destekleyebilir" diyerek ekliyor: 

Bu iki sinyal arasında biraz korelasyon var ancak şu aşamada güçlü bir şey söylemek için daha fazla veriye ihtiyacımız var.

Son çalışma, bir yandan Samanyolu'nun merkezindeki gizeme açıklama sunması bir yandan da karanlık madde adaylarına yenisini eklemesiyle öne çıkıyor. CMZ'deki iyonlaşmaya dair daha kapsamlı veriler ve farklı ihtimallerin elenmesi, bu teorinin güçlenmesine katkı sunabilir. 

Balaji "Eğer bu teori doğruysa, karanlık maddeyi sadece kütleçekimle değil, galaksimizin dokusunu şekillendirme biçimiyle de incelemek üzere, tamamen yeni bir yol açabilir" ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe, Space.com, BBC Sky at Night Magazine, Physical Review Letters