Netflix izleyicileri "başyapıt" dedikleri gerilimi izlerken gözyaşlarına boğuldu

İspanyol filminin başrolünde ödüllü aktris var

Eleştirmenler 30 yaşındaki Castillo'nun klostrofobik dramadaki performansından övgüyle bahsetti (Netflix)
Eleştirmenler 30 yaşındaki Castillo'nun klostrofobik dramadaki performansından övgüyle bahsetti (Netflix)
TT

Netflix izleyicileri "başyapıt" dedikleri gerilimi izlerken gözyaşlarına boğuldu

Eleştirmenler 30 yaşındaki Castillo'nun klostrofobik dramadaki performansından övgüyle bahsetti (Netflix)
Eleştirmenler 30 yaşındaki Castillo'nun klostrofobik dramadaki performansından övgüyle bahsetti (Netflix)

Netflix'in yeni gerilimi izleyicileri gözyaşlarına boğdu. Anna Castillo'nun başrolünü oynadığı Nowhere, 29 Eylül'de yayın platformuna eklendi.

İspanyol yapımı hayatta kalma draması, totaliter bir ülkeden kaçarken gemideki nakliye konteynerinde saklanmak zorunda kalan Mia adlı hamile kadını konu alıyor.

Başroldeki Mia'yı canlandıran Anna Castillo ilk büyük filmi Zeytin Ağacı'yla (The Olive Tree) En İyi Yeni Kadın Oyuncu dalında Goya Ödülü kazanmıştı.

"Hüngür hüngür ağlıyorum"

Netflix, filmin konusunu kısaca şöyle açıklıyor:

Harap hâldeki totaliter bir ülkeden kaçarken denizin ortasında sürüklenen bir konteynere hapsolan hamile ve yalnız bir kadın hayatta kalma mücadelesi verir.

Film kısa sürede büyük ilgi gördü ve dünyanın dört bir yanından izleyiciler filmi "başyapıt" diye nitlendirdi.

Heyecanlı sinemaseverler filmi tavsiye etmek için sosyal medyaya akın etti.

Mia'nın hikayesi izleyicileri gözyaşlarına boğarken, bir Twitter kullanıcısı "Netflix'teki Nowhere filmi çok çılgıncaydı, saat gecenin 1'i ve ben burada hüngür hüngür ağlıyorum" diye yazdı.

Bir diğeriyse "Netflix'teki Nowhere gözlerimi yaşarttı, bu da ne böyle" ifadelerini kullandı.

Bir başkası da "Netflix'teki Nowhere bana her 10 dakikada bir kalp krizi geçirtiyor" diye ekledi.

"Tansiyonum tavan yaptı"

Bir diğer izleyiciyse şöyle dedi:

Bu film tansiyonumu tavan yaptırdı! Başa çıkmakta zorlanıyorum.

Bir kullanıcı "Birinci sınıf bir hayatta kalma filmi. Çok dokunaklı ve duygusal. Kesinlikle keyif aldım" diye yazarken, başka bir izleyici de "#NowhereNetflix film boyunca beni diken üstünde tuttu" diye ekledi.

Bir izleyici de filmle ilgili şu ifadeleri kullandı:

Bir annenin direncinin en güçlü şey olduğunu kanıtlayan inanılmaz bir hikaye.

Bir Netflix kullanıcısı, "#NowhereNetflix İNANILMAZ İYİYDİ" diye yazdı ve ekledi:

Anksiyetem tavan yaptı ama kesinlikle şimdiye kadar gördüğüm en iyi Netflix filmlerinden biri. 10/10, tavsiye ederim.

Independent Türkçe



Suda kalan parmakların hep aynı şekilde buruştuğu bulundu

Parmakların suda kalınca buruşmasının nedeni damarların sıkışması (Binghamton Üniversitesi)
Parmakların suda kalınca buruşmasının nedeni damarların sıkışması (Binghamton Üniversitesi)
TT

Suda kalan parmakların hep aynı şekilde buruştuğu bulundu

Parmakların suda kalınca buruşmasının nedeni damarların sıkışması (Binghamton Üniversitesi)
Parmakların suda kalınca buruşmasının nedeni damarların sıkışması (Binghamton Üniversitesi)

Suda uzun süre kalınca parmaklarda oluşan buruşmanın hep aynı desene sahip olduğu tespit edildi. 

Banyo yapınca veya bir süre yüzünce el ve ayak parmakları buruşmaya başlıyor. Bunun nedeni ilk başta parmakların suyla dolması gibi gelebilir ancak durum öyle değil.

Koldan ele doğru uzanan medyan sinirinde hasar olan kişilerin parmaklarının buruşmadığını 1935'te fark eden bilim insanları, sürecin sinir sistemiyle alakalı olduğu sonucuna varmıştı. 

Uzmanlar derinin altındaki damarların büzüşmesi sonucu parmaklardaki kırışıklıkların oluştuğunu söylüyor.

Binghamton Üniversitesi'nden Guy German, 2023'te The Conversation'da kaleme aldığı yazıda "El ve ayaklar birkaç dakikadan daha uzun süre suyla temas ettiğinde, ciltteki ter kanalları açılarak suyun cilt dokusuna akmasına izin verir. Eklenen bu su, cildin içindeki tuz oranını azaltır. Sinir lifleri beyne daha düşük tuz seviyeleri hakkında bir mesaj gönderir ve otonom sinir sistemi kan damarlarını daraltarak yanıt verir" diye süreci açıklamıştı.

Yazısının ardından çeşitli yorum ve sorularla karşılaşan German'a bir öğrenci "Peki kırışıklıklar hep aynı şekilde mi oluşuyor" diye sormuş. German ve ekip arkadaşları bunu yanıtlamak adına bir deney yürüttü. 

Bulguları hakemli dergi Journal of the Mechanical Behavior of Biomedical Materials'ta yayımlanan çalışmada bir grup katılımcının elleri 30 dakika boyunca suda tutuldu ve ardından fotoğrafları çekildi.

24 saat sonra aynı işlemi tekrarlayan araştırmacılar görüntüleri karşılaştırınca parmaklarda aynı desenlerin oluştuğunu gördü. 

German "Kan damarları pozisyonlarını çok fazla değiştirmez. Biraz hareket ederler ancak diğer kan damarlarına göre son derece sabittirler" diyerek ekliyor: 

Bu da kırışıklıkların aynı şekilde oluşması gerektiği anlamına geliyor ve biz de öyle olduğunu kanıtladık.

Araştırmacılar yeni çalışmanın adli tıpa katkı sağlayabileceğini ve uzun süre suda kalan cesetlerin kimliğini tespit etmede kullanılabileceğini düşünüyor.

German ayrıca derinin suda kalmasıyla ilgili daha fazla soruya cevap aramayı umduğunu da belirtiyor.

Independent Türkçe, IFLScience, Popular Science, Conversation, Journal of the Mechanical Behavior of Biomedical Materials