Twitter yeniden adlandırılması nedeniyle mali bir şok mu yaşıyor?

“X" yeniden adlandırıldıktan sonra indirmelerde ve gelirlerde bir düşüşe tanık oluyor ve Eylül ayında net bir düşüş yaşanıyor (AP)
“X" yeniden adlandırıldıktan sonra indirmelerde ve gelirlerde bir düşüşe tanık oluyor ve Eylül ayında net bir düşüş yaşanıyor (AP)
TT

Twitter yeniden adlandırılması nedeniyle mali bir şok mu yaşıyor?

“X" yeniden adlandırıldıktan sonra indirmelerde ve gelirlerde bir düşüşe tanık oluyor ve Eylül ayında net bir düşüş yaşanıyor (AP)
“X" yeniden adlandırıldıktan sonra indirmelerde ve gelirlerde bir düşüşe tanık oluyor ve Eylül ayında net bir düşüş yaşanıyor (AP)

Hızla gelişen dijital iş dünyasında değişim, başarı ve ilerleme için gerekli bir tamamlayıcı; ancak bu değişim riskleri de beraberinde getirebilir.

Twitter'ın adını "X" olarak değiştirmesinden iki ay sonra, rakamlar bu platformun karşılaşabileceği zorlukları ortaya koymaya başladı. Appfigures web sitesi tarafından sağlanan istatistikler 2017'den bu yana, uygulamanın indirilme sayısı önemli ölçüde azaldığını ortaya koydu. Aylık tahminler de Eylül ayı gelirlerinde yaklaşık 4,8 milyon dolar tutarında bir düşüş olduğunu gösterdi.

Grafikte geçtiğimiz aylarda "X" gelirlerinde yaşanan dalgalanmalar gösterilmekte olup, önceki aylarda yaşanan artışın ardından Eylül ayında bir düşüş yaşanmıştır (Appfigures)
Grafikte geçtiğimiz aylarda "X" gelirlerinde yaşanan dalgalanmalar gösterilmekte olup, önceki aylarda yaşanan artışın ardından Eylül ayında bir düşüş yaşanmıştır (Appfigures)

Bu düşüşün nedeni nedir?

Şarku’l Avsat’ın Appfigures’ten aktardığına verilere göre yeniden markalaşmanın platformun keşfedilebilirliğini ve tanınabilirliğini etkileyerek yeni nesil kullanıcılar için cazibesini azalttığına inanılıyor. Bununla birlikte, gelirler -daha düşük olmasına rağmen- yılın başına kıyasla daha güçlü bir performans gösterdiği için hala bir umut ışığı var.

Özellikle yaklaşan ABD seçimleri sayesinde gelebilecek ivme ile platformun önümüzdeki aylarda gelirlerinde bir artış görülebileceğine dair beklentiler var. X’in yeni ismi nedeniyle karşılaştığı zorluklara rağmen, gelecek birçok fırsat barındırabilir. Gözlemciler, risklerine rağmen bu değişikliğin Twitter'ın kendisini ‘X’ olarak yeniden tanımlaması ve daha büyük ve geniş bir kitleyi çekmesi için yeni bir başlangıç olabileceğine inanıyor.



Bütün canlıların ölünce sönen tuhaf bir parıltı yaydığı tespit edildi

Fotoğraf: Pexels
Fotoğraf: Pexels
TT

Bütün canlıların ölünce sönen tuhaf bir parıltı yaydığı tespit edildi

Fotoğraf: Pexels
Fotoğraf: Pexels

Tıbbi teşhiste güçlü bir yeni aracın önünü açabilecek yeni bir araştırmaya göre, tüm canlı varlıkların canlılıkla bağlantılı olarak yaydığı tuhaf parıltı, öldüklerinde kayboluyor.

Yaşam formları, esasen metabolizmanın yaşamı sürdüren süreçleri beslediği karmaşık biyokimyasal laboratuarlardır.

Bu metabolizmanın yan ürünlerinden biri, reaktif oksijen türleri yani ROS adı verilen, yüksek oranda reaktif oksijen içeren bir grup molekül.

Kanada'daki Calgary Üniversitesi'nden araştırmacılar aşırı ROS üretiminin, oksidatif stres diye bilinen sürece yol açabileceğini ve bunun da vücuttaki kimyasallar arasında, parıltıyla bağlantılı elektron transfer süreçlerini tetiklediğini söylüyor.

The Journal of Physical Chemistry Letters'ta yayımlanan çalışma, farelerde ultra zayıf foton emisyonu (UPE) veya biyofoton emisyonu diye adlandırılan tuhaf parıltıyı belgeliyor.

Araştırmacılar canlı farelerin, yakın zamanda ölen farelere kıyasla kayda değer derecede daha yüksek yoğunlukta UPE yaydığını saptadı.

Buna karşılık bitkilerdeki UPE, sıcaklık değişiklikleri, yaralanma ve kimyasal işlemler gibi stres faktörlerine maruz kalma durumuna göre değişiklik gösteriyor.

Önceki çalışmalar, insan gözüyle görülemeyen son derece düşük yoğunluklu ışığın kendiliğinden salınmasıyla tanımlanan bu parıltının kaynağının ROS olabileceğini öne sürüyor.

200 ila 1000 nanometre aralığındaki spektrumda yer alan bu soluk ışık, tek hücreli organizmalar ve bakterilerden bitkilere, hayvanlara ve hatta insanlara kadar tüm yaşam formlarında gözlemleniyor.

Ancak ölüm ve stresin UPE üzerindeki etkisi hakkında pek bir şey bilinmiyor.

Son çalışma, canlı ve ölü hayvanlardaki bu parıltıyı karşılaştırırken, bitkilerde sıcaklık, yaralanma ve kimyasal işlemlerin UPE üzerindeki etkilerini görselleştirdi.

Bilim insanları, çevredeki ışığın etkisini ortadan kaldırmak için karanlık bölmeler geliştirerek bitki ve hayvanları özel kamera sistemleriyle görüntüledi.

Her iki grup da 37 derece vücut sıcaklığına sahip olmasına rağmen canlı farelerin güçlü bir ışık yaydığını, ötenazi uygulanan farelerden gelen soluk parıltınınsa neredeyse söndüğünü tespit ettiler.

Bilim insanları çalışmada, "Araştırmamız, canlı ve ölü farelerin UPE'si arasında önemli bir fark olduğunu ortaya koydu" diye belirtiyor.

Bitkilerde sıcaklık ve yaralanmalardaki artışın, UPE yoğunluğunda yükselmeye neden olduğunu gözlemledik.

Kimyasal işlemler de bitkilerin ışık yayma özelliklerini değiştirdi.

Araştırmacılar, bitkilerin yaralı bölgelerine lokal anestezik benzokain uygulandığında, test edilen bileşikler arasında en yüksek emisyonun görüldüğünü söylüyor.

Bulgular, UPE'nin hayvanlarda canlılığın ve bitkilerde stres tepkisinin hassas bir göstergesi olabileceğini ortaya koyuyor.

Bilim insanları bu çalışmanın gelecekteki araştırmalar ve klinik teşhisler için UPE görüntülemenin geliştirilmesine katkı sağlamasını umuyor. Araştırmacılar, "UPE görüntüleme, hayvanlarda canlılığın ve bitkilerin strese verdiği tepkilerin invazif olmayan, etiket gerektirmeyen bir şekilde görüntülenmesine olanak sağlıyor" ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe