Twitter yeniden adlandırılması nedeniyle mali bir şok mu yaşıyor?https://turkish.aawsat.com/ya%C5%9Fam/4598621-twitter-yeniden-adland%C4%B1r%C4%B1lmas%C4%B1-nedeniyle-mali-bir-%C5%9Fok-mu-ya%C5%9F%C4%B1yor
Twitter yeniden adlandırılması nedeniyle mali bir şok mu yaşıyor?
“X" yeniden adlandırıldıktan sonra indirmelerde ve gelirlerde bir düşüşe tanık oluyor ve Eylül ayında net bir düşüş yaşanıyor (AP)
Hızla gelişen dijital iş dünyasında değişim, başarı ve ilerleme için gerekli bir tamamlayıcı; ancak bu değişim riskleri de beraberinde getirebilir.
Twitter'ın adını "X" olarak değiştirmesinden iki ay sonra, rakamlar bu platformun karşılaşabileceği zorlukları ortaya koymaya başladı. Appfigures web sitesi tarafından sağlanan istatistikler 2017'den bu yana, uygulamanın indirilme sayısı önemli ölçüde azaldığını ortaya koydu. Aylık tahminler de Eylül ayı gelirlerinde yaklaşık 4,8 milyon dolar tutarında bir düşüş olduğunu gösterdi.
Grafikte geçtiğimiz aylarda "X" gelirlerinde yaşanan dalgalanmalar gösterilmekte olup, önceki aylarda yaşanan artışın ardından Eylül ayında bir düşüş yaşanmıştır (Appfigures)
Bu düşüşün nedeni nedir?
Şarku’l Avsat’ın Appfigures’ten aktardığına verilere göre yeniden markalaşmanın platformun keşfedilebilirliğini ve tanınabilirliğini etkileyerek yeni nesil kullanıcılar için cazibesini azalttığına inanılıyor. Bununla birlikte, gelirler -daha düşük olmasına rağmen- yılın başına kıyasla daha güçlü bir performans gösterdiği için hala bir umut ışığı var.
Özellikle yaklaşan ABD seçimleri sayesinde gelebilecek ivme ile platformun önümüzdeki aylarda gelirlerinde bir artış görülebileceğine dair beklentiler var. X’in yeni ismi nedeniyle karşılaştığı zorluklara rağmen, gelecek birçok fırsat barındırabilir. Gözlemciler, risklerine rağmen bu değişikliğin Twitter'ın kendisini ‘X’ olarak yeniden tanımlaması ve daha büyük ve geniş bir kitleyi çekmesi için yeni bir başlangıç olabileceğine inanıyor.
Filistinli aşiret liderlerinden El Halil Emirliği planıhttps://turkish.aawsat.com/ya%C5%9Fam/5163831-filistinli-a%C5%9Firet-liderlerinden-el-halil-emirli%C4%9Fi-plan%C4%B1
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten beri Batı Şeria ve Doğu Kudüs'e düzenlediği saldırılarda 167'si çocuk yaklaşık bin Filistinli öldürüldü, 7 bine yakın kişi de yaralandı (Reuters)
Filistinli aşiret liderlerinden El Halil Emirliği planı
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten beri Batı Şeria ve Doğu Kudüs'e düzenlediği saldırılarda 167'si çocuk yaklaşık bin Filistinli öldürüldü, 7 bine yakın kişi de yaralandı (Reuters)
Batı Şeria'daki Filistinli aşiret liderleri İsrail'le çatışmaları sonlandırmak için "alternatif barış planı" sundu.
İsrail işgali altındaki Batı Şeria'nın en büyük şehri El Halil'deki şeyhler, Filistin Ulusal Yönetimi'nden ayrılarak İsrail devletini tanımayı ve İbrahim Anlaşmaları'na katılmayı öneriyor.
El Halil'in en güçlü aşiret liderlerinden Şeyh el-Caabari'nin de aralarında bulunduğu 4 Filistinli şeyh, İsrail'le tam işbirliği isteyen bir mektuba imza attı. Mektupta, Batı Şeria'da Filistin Ulusal Yönetimi'nden bağımsız bir "El Halil Emirliği" kurulması teklif ediliyor. Tel Aviv yönetiminin, bölgedeki Arapların lideri olarak bu "emirliği" tanıması ve Batı Şeria'daki işgalini sonlandırması isteniyor.
Ayrıca uzun vadede 50 bin Filistinliye İsrail'de çalışma izni sağlanması talep ediliyor.
Batı Şeria'da 204 bin kişiyi temsil eden 8 şeyh ve 350 bin kişiyi temsil eden 13 şeyh de plana destek veriyor. Filistinli aşiret liderleri, bölgede Filistin Ulusal Yönetimi'nin iktidarına son verileceğini de ileri sürüyor.
Şeyhler, Oslo Anlaşmaları'nın geçersiz kılınması gerektiğini savunuyor. Dönemin İsrail Başbakanı İzak Rabin ve Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) lideri Yaser Arafat arasında 1993'te imzalanan ilk anlaşma, 1999'a kadar bağımsız Filistin Devleti'nin kurulmasını öngörüyordu.
48 yaşındaki Şeyh Caabari, Filistin Ulusal Yönetimi'nden ayrılma teklifinin mimarı (Caabari/WSJ)
İkincisi 1995'te imzalanan anlaşma kapsamındaysa işgal atındaki Batı Şeria A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı. Batı Şeria'nın yüzde 18'ini kapsayan "A bölgesi"nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin'e, yüzde 21'lik "B bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e, güvenliği ise İsrail'e devredilirken, yüzde 61'ini kapsayan "C bölgesi"nin idare ve güvenliği İsrail'e bırakılmıştı.
Caabari, iki devletli çözümün özellikle Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı'yla başlayan savaşın ardından imkansız hale geldiğini iddia ederek, Wall Street Journal'a (WSJ) şunları söylüyor:
Filistin devleti kurulmayacak, 1000 yıl geçse de kurulamayacak. 7 Ekim'den sonra İsrail bunu kabul etmeyecek.
Mektubun gönderildiği İsrail Ekonomi Bakanı Nir Barkat bu süreci destekliyor. WSJ'nin aktardığına göre şubattan bu yana Barkat ve Filistinli aşiret liderleri arasında pek çok görüşme düzenlendi.
Diğer yandan İsrail'in iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet ve İsrail Savunma Kuvvetleri'nden (IDF) bazı kesimlerin teklife temkinli yaklaştığı aktarılıyor. Emekli Tümgeneral Gadi Şamni, "Her biri silahlı, onlarca farklı aileyle nasıl başa çıkacaksınız? Bu bir kaos ve felaket yaratır" diyor.
Tel Aviv Üniversitesi'nde Filistinli aşiretler üzerine çalışma yapan Harel Chorev de teklifin uygulanabilir olmadığını belirterek, bunun "Filistin Yönetimi'ni düşman olarak gören bazı radikal sağcı İsraillilerin fantezisinden ibaret olduğunu" söylüyor.
Gazze Şeridi, 1996-2006'da Filistin Ulusal Yönetimi'ne bağlıydı. Ancak Hamas, 2006'da yapılan seçimlerde, Fetih'i geçerek 132 sandalyeli mecliste 74 koltuk kazanmış, Fetih ise 45 sandalyede kalmıştı. Daha sonra taraflar arasında yaşanan anlaşmazlık nedeniyle 2007'de Gazze'de patlak veren çatışmalarda, Hamas bölgenin kontrolünü ele geçirmişti.
Independent Türkçe, Jewish Telegraphic Agency, Times of Israel, Wall Street Journal