Twitter yeniden adlandırılması nedeniyle mali bir şok mu yaşıyor?https://turkish.aawsat.com/ya%C5%9Fam/4598621-twitter-yeniden-adland%C4%B1r%C4%B1lmas%C4%B1-nedeniyle-mali-bir-%C5%9Fok-mu-ya%C5%9F%C4%B1yor
Twitter yeniden adlandırılması nedeniyle mali bir şok mu yaşıyor?
“X" yeniden adlandırıldıktan sonra indirmelerde ve gelirlerde bir düşüşe tanık oluyor ve Eylül ayında net bir düşüş yaşanıyor (AP)
Hızla gelişen dijital iş dünyasında değişim, başarı ve ilerleme için gerekli bir tamamlayıcı; ancak bu değişim riskleri de beraberinde getirebilir.
Twitter'ın adını "X" olarak değiştirmesinden iki ay sonra, rakamlar bu platformun karşılaşabileceği zorlukları ortaya koymaya başladı. Appfigures web sitesi tarafından sağlanan istatistikler 2017'den bu yana, uygulamanın indirilme sayısı önemli ölçüde azaldığını ortaya koydu. Aylık tahminler de Eylül ayı gelirlerinde yaklaşık 4,8 milyon dolar tutarında bir düşüş olduğunu gösterdi.
Grafikte geçtiğimiz aylarda "X" gelirlerinde yaşanan dalgalanmalar gösterilmekte olup, önceki aylarda yaşanan artışın ardından Eylül ayında bir düşüş yaşanmıştır (Appfigures)
Bu düşüşün nedeni nedir?
Şarku’l Avsat’ın Appfigures’ten aktardığına verilere göre yeniden markalaşmanın platformun keşfedilebilirliğini ve tanınabilirliğini etkileyerek yeni nesil kullanıcılar için cazibesini azalttığına inanılıyor. Bununla birlikte, gelirler -daha düşük olmasına rağmen- yılın başına kıyasla daha güçlü bir performans gösterdiği için hala bir umut ışığı var.
Özellikle yaklaşan ABD seçimleri sayesinde gelebilecek ivme ile platformun önümüzdeki aylarda gelirlerinde bir artış görülebileceğine dair beklentiler var. X’in yeni ismi nedeniyle karşılaştığı zorluklara rağmen, gelecek birçok fırsat barındırabilir. Gözlemciler, risklerine rağmen bu değişikliğin Twitter'ın kendisini ‘X’ olarak yeniden tanımlaması ve daha büyük ve geniş bir kitleyi çekmesi için yeni bir başlangıç olabileceğine inanıyor.
Mavi köpekbalıklarının bukalemun gibi renk değiştirdiği keşfedildihttps://turkish.aawsat.com/ya%C5%9Fam/5163828-mavi-k%C3%B6pekbal%C4%B1klar%C4%B1n%C4%B1n-bukalemun-gibi-renk-de%C4%9Fi%C5%9Ftirdi%C4%9Fi-ke%C5%9Ffedildi
Mavi köpekbalıklarının bukalemun gibi renk değiştirdiği keşfedildi
Fotoğraf: Wikimedia Commons
Yeni bir araştırmaya göre mavi köpekbalığının derisindeki benzersiz yapılar, bukalemun gibi renk değiştirebileceğine işaret ediyor.
Bu hafta Anvers'te düzenlenen Society for Experimental Biology konferansında sunulan çalışma, mavi köpekbalığının (Prionace glauca) derisindeki renkleri üreten küçük nano yapıları ortaya çıkardı. Köpekbalığının renginin sırrı, deriyi zırh gibi kaplayan pulların, dermal dentiküller diye bilinen pulpa boşluklarında saklı.
Çalışmada yer alan araştırmacılardan Viktoriia Kamska, "Mavi, hayvanlar alemindeki en nadir renklerden biri ve hayvanlar bunu üretmek için evrim boyunca çeşit çeşit benzersiz strateji geliştirdi. Bu da bu süreçleri bilhassa büyüleyici kılıyor" diyor.
Pulpa boşlukları içindeki guanin molekülü kristalleri, mavi reflektör görevi görüyor. Buna ek olarak melanin pigmenti içeren hücre bileşenleri diğer dalga boylarını emerek köpekbalığının karakteristik rengini üretiyor.
Dr. Kamska, "Bu bileşenler, aynalarla dolu torbaları ve siyah emicilerle dolu torbaları anımsatan şekilde ayrı hücrelerde toplanıyor ancak yakın ilişki içinde durarak birlikte çalışabiliyorlar" diye açıklıyor.
Melanin, belirli kalınlık ve aralıklara sahip guanin kristalleriyle işbirliği yaparak köpekbalığının derisindeki renk doygunluğunu artırıyor.
Bir diğer araştırmacı Mason Dean "Bu malzemeler bir araya getirilince, renk üretme ve değiştirmeyi sağlayan güçlü bir yetenek de ortaya çıkıyor" diyor.
Büyüleyici olan şey, kristalleri içeren hücrelerdeki küçük değişiklikleri gözlemleyerek bunların tüm organizmanın rengini nasıl etkilediğini görüp modelleyebilmemiz.
Mavi köpekbalığının dermal dentikülleri (Viktoriia Kamska)
Araştırma, renk üreten küçük yapıların biçimini, işlevini ve mimarisini tanımlayan gelişmiş görüntüleme teknikleri sayesinde mümkün oldu.
Dr. Dean "Rengi organizma düzeyinde, metre ve santimetre ölçeğinde incelemeye başladık ancak yapısal renk nanometre düzeyinde elde edildiğinden, bir dizi farklı yaklaşım kullanmamız gerekti" diyor.
Araştırmacılar daha sonra küçük deri yapılarındaki hangi yapısal parametrelerin, gözlemlenen görünümü üretmekten sorumlu olduğunu doğrulamak için bilgisayar simülasyonları kullandı.
Bu renk değişimi mekanizmasının, guanin kristal aralığını etkileyecek çevresel faktörler tarafından da yönlendirilebileceğini gösterdiler.
Dr. Dean, "Bu şekilde nem veya su basıncı değişiklikleri gibi basit bir şeyden kaynaklanan çok ince ölçekteki değişiklikler, vücut rengini değiştirebilir ve bu da hayvanın nasıl kamufle olacağını şekillendirir" ifadelerini kullanıyor.
Örneğin köpekbalığı daha derine yüzdüğünde, deriye daha fazla basınç uygulanması sonucu guanin kristallleri birbirine doğru itiliyor ve köpekbalığının rengi koyulaşarak çevresine daha iyi uyum sağlıyor.
Bu küçük yapıların davranış mekanizması köpekbalığının deri rengini de değiştiriyor olabilir. Dr. Dean şöyle diyor:
Böylesine çok işlevli bir yapısal tasarım (yüksek hızlı hidrodinamik ve kamufle edici optik özellikleri birleştiren bir deniz canlısı yüzeyi) bildiğimiz kadarıyla daha önce görülmedi.