Sandalye... Refaha, hükmetmeye ve ölüme giden yol

Son zamanlardaki bazı istatistiklere göre, bir kişi günde yaklaşık sekiz sandalye kullanıyor ve modern dünyada şu anda 60 milyardan fazla sandalye bulunuyor

Fransa'nın güneybatısındaki bir fabrikada bir işçi ahşap sandalye yapıyor (AFP)
Fransa'nın güneybatısındaki bir fabrikada bir işçi ahşap sandalye yapıyor (AFP)
TT

Sandalye... Refaha, hükmetmeye ve ölüme giden yol

Fransa'nın güneybatısındaki bir fabrikada bir işçi ahşap sandalye yapıyor (AFP)
Fransa'nın güneybatısındaki bir fabrikada bir işçi ahşap sandalye yapıyor (AFP)

Hişam el-Yetim 

Sandalye, birçok açıdan sembolize ettiği şeyler nedeniyle modernliğin en ikonik simgelerinden birid.

Arap dünyasında bir kişinin yüksek statüsünü ve zenginliğini, Batı'da ise refah ve medeniyeti temsil eder.

Sanayi Devrimi'nden sonra insan yapımı ürünler arasında en yaygın ve dolaşımda olanlardan biri oldu.

Bir kişi günde bir kaşık kullanırken, modern istatistiklere göre günde yaklaşık 8 sandalye kullanır.

Şu anda dünyada 60 milyardan fazla sandalye buluyor; bunlar yemek, çalışma, hastalık ve diğer amaçlarla kullanılıyor.

Ancak cansız nesneler dünyasına ait olan bu naif varlığın yolculuğu, tarih boyunca pek çok sıkıntıyla gölgelendi.

Bazı medeniyetlerde tanrıların tahtı olarak kullanılmasından, güç ve zenginlik sembolü olarak kullanılmasına, ünlü Fransız İmparatoru Napolyon'un tek başına oturduğu tahtından, modern çağdaki elektrikli idam sandalyesinin sembolü olmasına kadar ona farklı anlamlar yüklendi.

Araplar arasında

Arap kralları ve liderleri hiçbir zaman sandalyelere oturmadılar. Arap peygamber Hz. Muhammed'in (sav) halk arasında toprak üzerinde oturduğu bilinirdi.

O zamanlar sandalye bilinmediği için değil, aksine Arapların bu tür oturma alışkanlığını psikolojik rahatlık ve mütevazılık nedeniyle sürdürdüğü için sandalye kullanılmazdı.

Kur'an-ı Kerim'de yer alan Ayet-el-Kürsi, bilimle, hurafe ve büyünün uzaklaştırılmasıyla ilgili anlamlar içermesi nedeniyle en önemli Kur'an ayeti sayılıyor.

Arap dil sözlükleri, kursi (sandalye) kelimesinin otomatik olarak Araplar arasında bilimi ifade ettiğini belirtir, bu da bilim adamının sıradan insanın üstündeki yüksek konumunu vurgular.

Araplar için sandalye, "bir kişinin oturması için tahta veya benzeri malzemeden yapılan koltuk" anlamına gelir ve bir üniversite profesörü için bilim merkezini temsil eder.

Kursi (sandalye) kelimesi ile kitap veya defter parçası anlamına gelen kerase kelimesi arasındaki büyük benzerlik bu anlamı doğruluyor.

Arapçada sandalyeye dair tembellik ve uyuşukluk gibi olumsuz anlamlar bulunsa da bu terim aynı zamanda rızkı aramada tembelliği ifade etmek için kullanılan takris kelimesiyle bağlantılı.

Bu nedenle, takris terimi çölde bazı hayvanların atıklarını biriktirmesi veya çiftçinin ürünlerini toplamak için geç kalması durumunu ifade etmek için kullanılır.

Batıda

Ayrıca bazı modern bilim adamları, sandalye kullanan kişinin evcilleştirilmiş bir varlıktan başka bir şey olmadığını, zira yaptığı işin doğası gereği yaşamsal faaliyetinin zihinsel faaliyetle sınırlı olduğunu doğruluyor.

Sandalyeler, vücutlarımızda kalıcı değişikliklere yol açan bir dizi değişikliği tetikledi.

Modern insanın sandalyelerden kaçınması artık imkansız; çünkü onlar iş yerlerinde, restoranlarda, kafelerde, barlarda, sinema salonlarında, arabalarda, okullarda ve çevremizdeki her yerde bol miktarda bulunur.

Sandalye kelimesi eski metinlerde bulunmaz, ne Kutsal Kitap'ta ne de antik Yunanlı yazar Homeros'un İlyada çevirisinde bu kelimeye rastlanmaz ve hatta 1599 tarihli Hamlet oyununda bile sandalye ismi geçmezken, Charles Dickens'ın Bleak House (Kasvetli Ev) adlı modern romanında tam 187 kez geçer.

Sağlık açısından

Bu modern değerler son zamanlarda Arap ve dünya toplumlarına büyük ölçüde yayıldı.

Arap dünyasında geçmiş zamanı simgeleyen her şey, Arapça kadim (eski) kelimesi aracılığıyla kişinin ayaklarını kullanmasıyla bağlantılı hale gelmiş, kişinin ayak hareketinin yerini başka araçlar aldı.

Bunun sonucunda, arabalar, uçaklar, bisikletler ve diğer ulaşım araçları, bazen çok yakın mesafelerde, hatta ülke dışına seyahat ederken yaya olarak yapılan insan hareketinin yerini aldı.

Yürüme veya koşma, modern yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelmiş ve insanların sağlık durumlarını korumak için yapmaları gereken bir aktivite olarak kabul edildi.

British Heart Foundation tarafından yapılan bir araştırmada, modern insanın zamanının yüzde 75'ini fiziksel aktivite yapmadan geçirdiği, günde yaklaşık 10 saatini oturarak harcadığı ortaya kondu.

Bu durum, oturarak zaman geçirme alışkanlığının çeşitli metabolik hastalıklarla, özellikle şeker hastalığı ve bazı kanser türleri gibi sindirim sistemi hastalıklarıyla yakından ilişkilendirildiği sağlık açısından ciddi sorunlara yol açtı.

Ayrıca, kullanılmayan kasların zayıflamasına ve kemiklerin büyümesine yol açarak kronik bel ağrısı ve diğer rahatsız edici semptomlara neden olabildi.

Bu konuda uzman araştırmacı olan Vibar Kriven, şu sözlerle konuya dikkat çekti:

Teknoloji ve eğlence endüstrilerinin yükselişiyle birlikte, bu endüstriler oturmak için sandalyelere ihtiyaç duydu. Bu, bu büyük endüstrilerin ve diğer modern endüstrilerin geleceğinin, çağdaş insanın fiziksel aktivitesinin azlığı ile yakından ilişkili olduğunu gösteriyor.

Independent Arabia - Independent Türkçe



Bir ustadan diğerine: Baba'da beni oynatmadığın için teşekkürler

Robert De Niro, 2017'de CNN'e verdiği röportajda Baba 2'de genç mafya babası Vito Corleone rolüne "bilimsel bir deney" gibi yaklaştığını söylemişti (Paramount Pictures)
Robert De Niro, 2017'de CNN'e verdiği röportajda Baba 2'de genç mafya babası Vito Corleone rolüne "bilimsel bir deney" gibi yaklaştığını söylemişti (Paramount Pictures)
TT

Bir ustadan diğerine: Baba'da beni oynatmadığın için teşekkürler

Robert De Niro, 2017'de CNN'e verdiği röportajda Baba 2'de genç mafya babası Vito Corleone rolüne "bilimsel bir deney" gibi yaklaştığını söylemişti (Paramount Pictures)
Robert De Niro, 2017'de CNN'e verdiği röportajda Baba 2'de genç mafya babası Vito Corleone rolüne "bilimsel bir deney" gibi yaklaştığını söylemişti (Paramount Pictures)

Robert De Niro, Francis Ford Coppola'nın başyapıtı Baba'da (The Godfather) rol alamasa da serinin devam filmindeki rolü, onun için "reddedemeyeceği bir teklif"ti. 

Geçen hafta sonu Los Angeles'taki Dolby Theatre'da düzenlenen törende, 86 yaşındaki efsanevi yönetmen Coppola'ya verilen AFI Yaşam Boyu Başarı Ödülü sırasında De Niro ve Al Pacino, usta sinemacıyla birlikte geçirdikleri yılları ve sinema tarihine damga vuran film serisini andı.

81 yaşındaki De Niro, sahnede yaptığı konuşmada, "Francis, beni Baba'da oynatmadığın için teşekkür ederim" dedi ve ekledi: 

Hayatım boyunca yer almadığım en iyi işti. Bu sayede Baba 2'de (The Godfather Part II) yer alabildim. Francis, sen kariyerimi değiştirdin, hayatımı değiştirdin. Hepimiz bu akşam burada senin sayende varız. Seni seviyoruz.

Kariyer inşa eden performanslar

Pacino'nun yıldızı, 1972'de Mario Puzo'nun romanından uyarlanan Baba'daki Michael Corleone performansıyla parlamıştı. 1974 tarihli devam filmindeyse De Niro, Vito Corleone'nin gençliğine hayat vermişti. Bu rol De Niro'ya kariyerinin ilk En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar'ını kazandırmıştı.

85 yaşındaki Pacino ise Coppola için yaptığı duygusal teşekkür konuşmasına, yönetmenin kendi sözleriyle başladı. "Gençken yaptığınız ve sizi işten atmaya sebep olan şeyler, yıllar sonra size Yaşam Boyu Başarı Ödülü kazandırıyor" diyerek salondan alkış aldı.

"Bana benden çok inandığın için teşekkürler"

Pacino, esprili bir dille, "Baba'dan hiçbirimiz kovulmadık ama bazılarımız epey yaklaştı" dedi ve ekledi: 

Ben en yakınıydım. Francis hepimiz için mücadele etti. Hep filmi ve vizyonunu savundu. Ki bu, onu da kovdurabilirdi. Hep bir tehdit vardı. Ama o yılmadı, biz de buradayız. Francis, bana benden daha çok inandığın için sonsuz teşekkürler. Baba ailesinin bir parçası olmak benim için sonsuz bir onur.

"Bugüne dek yapılmış en iyi Amerikan filmi"

Gecede sinema dünyasının önemli isimleri Steven Spielberg, George Lucas, Spike Lee gibi yönetmenlerin yanı sıra Coppola'yla çalışmış Adam Driver, Morgan Freeman, Elle Fanning ve Diane Lane de usta yönetmeni onurlandırdı. Spielberg, Baba'yı "bugüne dek yapılmış en iyi Amerikan filmi" ilan etti.

AFI Yaşam Boyu Başarı Ödülü, Amerikan sinemasında bir kariyere verilen en yüksek onur olarak kabul ediliyor. Daha önce bu ödül Nicole Kidman, Julie Andrews, Denzel Washington, George Clooney, Diane Keaton ve John Williams gibi isimlere verilmişti.

5 kez Oscar kazanan Coppola'nın diğer önemli işleri arasında Kıyamet (Apocalypse Now), Siyam Balığı (Rumble Fish), Konuşma (The Conversation), Sokaktakiler (The Outsiders) ve Dracula (Bram Stoker's Dracula) bulunuyor.

Independent Türkçe, Deadline, ABC News