Will Smith, 7 yıldır ayrı olduklarını söyleyen eşine yanıt verdi

Oscarlı oyuncu, New York Times'a 25 yıllık eşinin iddialarıyla ilgili bir e-posta gönderdi

1990'ların başında tanışan çift, 1995'te ilişkilerini kamuoyuna açıklamış ve Aralık 1997'de Baltimore'da nikâh masasına oturmuştu (AP)
1990'ların başında tanışan çift, 1995'te ilişkilerini kamuoyuna açıklamış ve Aralık 1997'de Baltimore'da nikâh masasına oturmuştu (AP)
TT

Will Smith, 7 yıldır ayrı olduklarını söyleyen eşine yanıt verdi

1990'ların başında tanışan çift, 1995'te ilişkilerini kamuoyuna açıklamış ve Aralık 1997'de Baltimore'da nikâh masasına oturmuştu (AP)
1990'ların başında tanışan çift, 1995'te ilişkilerini kamuoyuna açıklamış ve Aralık 1997'de Baltimore'da nikâh masasına oturmuştu (AP)

Will Smith, ayrı yaşadığı eşi Jada Pinkett Smith'in 25 yıllık evlilikleri hakkında birbiri ardına patlattığı bombalarla ilgili sessizliğini bozdu.

Siyah Giyen Adamlar'ın (Men in Black) 55 yaşındaki yıldızı, New York Times'a gönderdiği e-postada ifşaatların "kendisini uyandırdığını" söyledi ve 52 yaşındaki Pinkett Smith'in "kendisinin sandığından çok daha dirençli, zeki ve şefkatli" olduğunu ekledi. 

"Duygusal körlük oluşuyor" 

New York Times'ın cumartesi yayımladığı makaleye göre Smith, "Hayatınızın yarısından fazlasını biriyle birlikte geçirdiğinizde, bir tür duygusal körlük oluşuyor" diye yazdı. 

Ve onların gizli nüanslarına ve ince güzelliklerine karşı duyarlılığınızı çok kolay bir şekilde kaybedebilirsiniz.

Smith'in açıklamaları, Pinkett Smith'in Hoda Kotb'da bir araya gelerek Ben Efsaneyim'in (I Am Legend) yıldızıyla 7 yıldır ayrı olduklarını açıklamasından sadece birkaç gün sonra geldi. 

"Denemekten yorulduk"

Jada Pinkett Smith, salı günü ABD'de yayımlanacak Worthy adlı anı kitabının tanıtımını yapıyor.

Amerikalı aktris, "Sanırım 2016'ya geldiğimizde denemekten yorulmuştuk" demişti:

Sanırım ikimiz de hâlâ karşımızdaki kişinin nasıl olması gerektiğine dair hayallerimizde takılıp kalmıştık.

"Boşanmamız için asla bir neden olmayacağına dair bir söz verdim. Her şeyi yoluna koyacağız" diye devam eden oyuncu, "Ve ben bu sözümü tutamadım" ifadelerini kullanmıştı.

Pinkett Smith, People'a yaptığı açıklamadaysa, "eşiyle birlikte gerçekten ağır bir iş yaptıklarını" söyledi.

"Birbirimize karşı derin bir sevgi besliyoruz ve bunun bizim için nasıl bir şey olduğunu bulmaya çalışıyoruz" diyen Smith,  "hâlâ bunu çözmeye çalıştıklarını" da sözlerine ekledi.

Pinkett Smith ayrıca Will Smith'in geçen yıl Oscar töreninde Chris Rock'a tokat atıp kendisine "eşim" demesine "şoke olduğunu" paylaştı.

"Boşanmayacağız"

1997'de evlenen çiftin 25 yaşında Jaden ve 22 yaşında Willow adında iki çocuğu var. 

Pinkett Smith, çiftin ilişki durumunu kamuoyuna açıklamaktan kaçındığını çünkü "hazır olmadıklarını" da ekledi. 

Evlilikleriyle ilgili detaylar gün yüzüne çıkmaya devam ederken Pinkett Smith, Oscar ödüllü oyuncuyla yakın zamanda boşanmayacaklarını iddia ediyor.

Independent Türkçe



Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
TT

Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)

Bilim insanları meyve sineklerinin genetiğini değiştirerek kokaini sevmelerini sağladı. Çalışmanın insanlardaki kokain bağımlılığını daha iyi anlama ve tedavi etmeye katkı sunması bekleniyor. 

Meyve sinekleri ve insanlar birbirlerine sanılandan daha fazla benziyor. Örneğin bu iki türde çeşitli hastalıklardan sorumlu genlerin yaklaşık yüzde 75'inin aynı olması, bilim insanlarının ilgisini çekiyor. Sinekler üzerindeki genetik incelemeler, bu hastalıkların daha iyi anlaşılmasına katkı sağlıyor.

Bu rahatsızlıklardan biri de kokain gibi maddelere karşı gelişen bağımlılıklar. Utah Üniversitesi'nden Dr. Adrian Rothenfluh, "Son yıllarda, sinekler ve insanların birçok açıdan sandığımızdan daha fazla birbirine benzediği ortaya çıktı" diyerek ekliyor: 

Örneğin sineklerin alkole verdiği tepkiyi düzenleyen genlerin, insanlardaki alkol bağımlılığında da rol oynadığını birçok kez gösterdik. Bu durumun kokain bağımlılığıyla bağlantılı genler için de geçerli olacağını ve bunların sineklerdeki etki mekanizmasını inceleyebileceğimizi düşünüyoruz.

Ancak sineklerin kokaini sevmemesi bu çalışmaların önünde engel teşkil ediyordu. Meyve sineklerinin bacaklarındaki tat reseptörleri, böceğin bir şeyi yemeden önce zararlı olup olmadığını algılamasını sağlıyor. 

Dr. Rothenfluh ve ekip arkadaşları yeni çalışmalarında kokainin acı tadı nedeniyle bu reseptörlere yakalandığını ve sineklerin maddeden bu yüzden uzak durduğunu doğruladı. Araştırmacılar daha sonra sineklerin genetiğini değiştirerek bu reseptörleri devre dışı bıraktı.

Bulguları hakemli dergi Journal of Neuroscience'ta 2 Haziran Pazartesi günü yayımlanan çalışmada genetiği değiştirilmiş sineklerin kokaini sevdiği gözlemlendi. Düşük seviyede kokain içeren şekerli su verilen sinekler 16 saat içinde bu içeceği tercih etmeye başladı.

Dr. Rothenfluh, "Düşük dozlarda, tıpkı insanlar gibi koşuşturmaya başlıyorlar" diyor: 

Çok yüksek dozlardaysa yine insanlar gibi hareket edemez hale geliyorlar.

Bilim insanları genetiğiyle oynanmış sinekleri üretmeyi artık öğrendiği için çalışmalarını daha kolay ve hızlı yürütmeyi umuyor. Meyve sineklerinin hızlı yaşam döngüsü ve nispeten basit genetik yapıları, üzerlerinde insanlara kıyasla daha kolay deney yapılmasına imkan tanıyor. 

Makalenin yazarlarından Travis Philyaw "Daha karmaşık organizmalarda ortaya çıkması zor olan riskli genleri tespit ederek bu bilgileri memeliler üzerinde çalışan araştırmacılara aktarabiliriz" diyor.

Ekip bu sayede insanlardaki kokain bağımlılığına yönelik yeni tedaviler geliştirmeyi umuyor. Dr. Rothenfluh şu ifadeleri kullanıyor:

Kokain tercihinin mekanizmalarını gerçekten anlamaya başlayabiliriz ve mekanizmayı ne kadar iyi anlarsak, o mekanizmaya etki edebilecek bir tedavi bulma şansımız o kadar artar.

Independent Türkçe, Popular Science, IFLScience, Journal of Neuroscience