Geleceğe Dönüş'le tanınan DeLorean, bir çiftliğin deposunda bulundu

"Bu şey gerçekten bir zaman kapsülü"

Üretim tarihi Nisan 1981 olan otomobil, tozlarla kaplanmış halde bulundu (DeLorean Nation)
Üretim tarihi Nisan 1981 olan otomobil, tozlarla kaplanmış halde bulundu (DeLorean Nation)
TT

Geleceğe Dönüş'le tanınan DeLorean, bir çiftliğin deposunda bulundu

Üretim tarihi Nisan 1981 olan otomobil, tozlarla kaplanmış halde bulundu (DeLorean Nation)
Üretim tarihi Nisan 1981 olan otomobil, tozlarla kaplanmış halde bulundu (DeLorean Nation)

Geleceğe Dönüş (Back to the Future) serisiyle tüm dünyanın tanıdığı DeLorean, üretim tarihinden 42 yıl sonra tekrar gündemde. Zira sayacı 1500 kilometreyi çok az aşan, 1981 model bir otomobil, ABD'de bulundu. 

Wisconsin eyaletindeki bir çiftliğin ambarında bulunan otomobil, epey tozlanmış olsa da martı kanat kapılarıyla hâlâ çok havalı. Satış sırasında verilen lastikler de hiç değiştirilmemiş. Sahibi, otomobili ambarına koyup izlemeyi tercih etmiş.

Otomobil ilk filmi 1985'te vizyona giren Geleceğe Dönüş serisiyle ün kazanmıştı (Universal)

Bu marka otomobilleri tamir etmekte uzmanlaşan Michael McElhattan, otomobilin çok az kullanılmış olduğunu ay başında öğrenince hemen Dick adlı sahibinin yanına gittiğini söyledi. 

McElhattan çektiği YouTube videosunda şöyle diyor:

Bu şey gerçekten bir zaman kapsülü. Şahsen tamamen orijinal olmasını havalı buluyorum, Belfast'taki fabrikadan çıkan tekerlekler bile orijinal. Yıllardır el değmemiş.

Otomobile girmeye çalıştıklarında önce kapıların ne kadar iyi çalıştığını fark ettiklerini, sonra da içerideki kötü kokuyla karşılaştıklarını söyleyen McElhattan, kendilerini içeride koşuşturan 4 farenin beklediğini anlattı. 

Otomobilin yeniden yola çıkması için 6 aylık bir çalışma gerektiğini tahmin eden McElhattan, soyadını vermediği Dick'e araç için kaç para verdiğini açıklamıyor. 

1981-1982'de üretilen DeLoreanlar, üretici şirketin batması üzerine üretilmedi. Şirket, yalnızca 9 bin kadar araç üretti. 

Yılda 25 bin otomobil üretmeyi planlayan şirket, o kadar fazla yedek parça üretmiş ki halihazırda dahi onları bulmak mümkün. 

USA Today gazetesi,  DeLoreanların 85 bin dolara kadar alıcı bulabildiğini bildiriyor. 

Independent Türkçe



James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
TT

James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)

Televizyon tarihinin en ikonik karakterlerinden Tony Soprano'yu, James Gandolfini dışında birinin canlandırdığını hayal etmek bile imkansız. Ancak dizinin yaratıcısı David Chase, başta bu konuda o kadar da emin değildi.

"Tony Soprano'yu buldum galiba"

New Jersey'li bir mafya babasının özel hayatı ve iş dünyasındaki çatışmalarını konu alan The Sopranos'un yaratıcısı Chase, Gandolfini'yi başrol için ilk izlediğinde tereddüt yaşamış. Jason Bailey'nin yeni kitabı Gandolfini: Jim, Tony, and the Life of a Legend'da (Gandolfini: Jim, Tony ve Bir Efsanenin Hayatı) yer alan ve Vulture tarafından yayımlanan bir bölüm, dizinin oyuncu seçim sürecini ve Chase'in başlangıçtaki çekincelerini detaylandırıyor.

Gandolfini'nin adı, menajeri Nancy Sanders pilot bölümün senaryosunu okuduğunda gündeme gelmiş. Senaryoyu eline alır almaz "Aman Tanrım, Tony Soprano'yu buldum galiba" diye düşündüğünü anlatıyor.

Ancak Gandolfini'nin kayıtlarını izledikten sonra Chase, "Bence çok iyi bir oyuncu ama tek bir endişem var. Yeterince tehditkar mı?" diye sormuş.

Sanders bu söz karşısında şaşkına dönmüş. "Eğer bana 'Biraz kilolu' ya da 'Saçları dökülüyor' deseydiniz anlar, kabul ederdim. Ama yeterince tehditkar mı? Bu adam tam sizin aradığınız kişi" diyerek Gandolfini'nin rol için mükemmel seçim olduğunu savunmuş.

Üç aday kaldı

Gandolfini ise senaryoyu çok sevmesine rağmen rolü alacağından pek umutlu değilmiş. Asıl endişesiyse Chase'in çalışması zor biri olma ihtimaliymiş. Deneme çekimlerinden önce Chase'le kahvaltıda buluşması istendiğinde hiç de hevesli değilmiş. Ama buluşma düşündüğünün aksine son derece keyifli geçmiş. 

Sonunda Tony Soprano rolü için üç aday kalmış: James Gandolfini, Mike Rispoli ve daha sonra dizide başka bir karaktere hayat verecek Steven Van Zandt. Deneme çekimleri sırasında Chase'in tüm şüpheleri dağılmış:

Sonunda kendini verip gerçekten okumaya başladığında, işte o anda her şey belli oldu.

Sonrasında The Sopranos, televizyonun altın çağını başlatan yapımlardan biri oldu. 1999-2007'de 6 sezon süren dizide Tony Soprano'ya hayat veren Gandolfini, televizyon tarihinin en etkili karakterlerinden biri olarak anılıyor. 

2013'te 51 yaşında kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Gandolfini, bu performansıyla üç Emmy, 5 SAG (Screen Actors Guild) ve bir Altın Küre kazanmıştı.

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Vulture