Dünyanın en yaşlı köpeği 31 yaşında öldü: Bobi'nin uzun yaşamının sırrı neydi?

Bobi'nin ailesi köpeğin son derece uzun yaşamının sırrını paylaştı

(AFP)
(AFP)
TT

Dünyanın en yaşlı köpeği 31 yaşında öldü: Bobi'nin uzun yaşamının sırrı neydi?

(AFP)
(AFP)

31 yaşına kadar hayatta kalan dünyanın en yaşlı köpeğinin ailesi onun uzun ömrünü, insan gıdasından oluşan alışılmadık diyetine borçlu.

Portekiz mastifi cinsi Bobi'nin yediği tek şey, insanlardan oluşan ailesinin suda bekletilerek baharatlardan arındırılan yemekleriydi.

Bobi'nin ailesi Costa'lar, onun 31 yıllık ömrünü sakin ve huzurlu ortamına ve asla tasma ya da zincir takmadıkları için özgürce dolaşabilmesine bağlıyor.

Ailesi, bu sosyal canlının zamanının çoğunu arka bahçedeki kedi arkadaşlarıyla geçirdiğini söylüyor.

Bugüne kadar yaşayan en yaşlı köpek olan Bobi, tüm hayatını geçirdiği Conqueiros köyündeki evinde 21 Ekim'de hayatını kaybetmişti.

(AFP)
(AFP)

Bobi'yle birkaç kez görüşen veteriner Dr. Karen Becker ölüm haberini duyururken "Dün gece bu tatlı çocuk kanatlanıp uçtu" diye  yazmıştı.

Tarihteki her köpekten daha uzun yaşamasına rağmen dünyada geçirdiği 11 bin 478 gün onu sevenlere hiçbir zaman yetmeyecek. Uğurlar olsun Bobi... dünyaya öğretmen gereken her şeyi öğrettin.

Bobi, 2 Şubat 2023'te dünyanın yaşayan ve gelmiş geçmiş en yaşlı köpeği ilan edilmişti.

Kayıtlı olduğu Leira Belediyesi Veteriner Sağlık Hizmetleri, Bobi'nin doğum tarihini 11 Mayıs 1992 diye teyit etmişti.

Bobi dünyanın en yaşlı köpeği olmasına rağmen Leonel'in babasının onu ve beraberindeki 4 yavruyu sahiplenmek istememesiyle hayata güvencesiz bir başlangıç yapmış.

Leonel'in ebeveynleri, annelerinin yokluğunda yavruları uyutmaya götürmüş ancak doğduğu ek binadaki bir odun yığınının içine saklanan küçük Bobi'yi gözden kaçırmış.

Ebeveynleri öğrenene kadar çocukların sır olarak sakladığı Bobi, ailenin parçası olmuş.

Aralarında Bobi'nin 18 yaşına kadar yaşayan annesi Gira'nın da bulunduğu çok sayıda yaşlı köpeği olan 38 yaşındaki Leonel'in bir diğer köpeği Chicote, 22 yaşında ölmuş.

Bobi, Costa'larla uzun bir hayatın tadını çıkardı ve 31. doğum günü partisine 100'den fazla misafir katıldı.

Leonel, Bobi bu rekora layık görüldükten sonra yaptığı açıklamada "Bu gibi durumları hayatlarının normal sonucu olarak görüyoruz ama Bobi türünün tek örneği" demişti.

Independent Türkçe



James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
TT

James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)

Televizyon tarihinin en ikonik karakterlerinden Tony Soprano'yu, James Gandolfini dışında birinin canlandırdığını hayal etmek bile imkansız. Ancak dizinin yaratıcısı David Chase, başta bu konuda o kadar da emin değildi.

"Tony Soprano'yu buldum galiba"

New Jersey'li bir mafya babasının özel hayatı ve iş dünyasındaki çatışmalarını konu alan The Sopranos'un yaratıcısı Chase, Gandolfini'yi başrol için ilk izlediğinde tereddüt yaşamış. Jason Bailey'nin yeni kitabı Gandolfini: Jim, Tony, and the Life of a Legend'da (Gandolfini: Jim, Tony ve Bir Efsanenin Hayatı) yer alan ve Vulture tarafından yayımlanan bir bölüm, dizinin oyuncu seçim sürecini ve Chase'in başlangıçtaki çekincelerini detaylandırıyor.

Gandolfini'nin adı, menajeri Nancy Sanders pilot bölümün senaryosunu okuduğunda gündeme gelmiş. Senaryoyu eline alır almaz "Aman Tanrım, Tony Soprano'yu buldum galiba" diye düşündüğünü anlatıyor.

Ancak Gandolfini'nin kayıtlarını izledikten sonra Chase, "Bence çok iyi bir oyuncu ama tek bir endişem var. Yeterince tehditkar mı?" diye sormuş.

Sanders bu söz karşısında şaşkına dönmüş. "Eğer bana 'Biraz kilolu' ya da 'Saçları dökülüyor' deseydiniz anlar, kabul ederdim. Ama yeterince tehditkar mı? Bu adam tam sizin aradığınız kişi" diyerek Gandolfini'nin rol için mükemmel seçim olduğunu savunmuş.

Üç aday kaldı

Gandolfini ise senaryoyu çok sevmesine rağmen rolü alacağından pek umutlu değilmiş. Asıl endişesiyse Chase'in çalışması zor biri olma ihtimaliymiş. Deneme çekimlerinden önce Chase'le kahvaltıda buluşması istendiğinde hiç de hevesli değilmiş. Ama buluşma düşündüğünün aksine son derece keyifli geçmiş. 

Sonunda Tony Soprano rolü için üç aday kalmış: James Gandolfini, Mike Rispoli ve daha sonra dizide başka bir karaktere hayat verecek Steven Van Zandt. Deneme çekimleri sırasında Chase'in tüm şüpheleri dağılmış:

Sonunda kendini verip gerçekten okumaya başladığında, işte o anda her şey belli oldu.

Sonrasında The Sopranos, televizyonun altın çağını başlatan yapımlardan biri oldu. 1999-2007'de 6 sezon süren dizide Tony Soprano'ya hayat veren Gandolfini, televizyon tarihinin en etkili karakterlerinden biri olarak anılıyor. 

2013'te 51 yaşında kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Gandolfini, bu performansıyla üç Emmy, 5 SAG (Screen Actors Guild) ve bir Altın Küre kazanmıştı.

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Vulture