Dolunay Katilleri: Scorsese kitapla film arasındaki en büyük farkı anlattı

206 dakikalık suç dramasının yönetmeni Scorsese, merak edilen soruya yanıt verdi

Dolunay Katilleri'nde 48 yaşındaki Leonardo DiCaprio'nun yanı sıra Lily Gladstone, Robert De Niro ve Louis Cancelmi de rol alıyor (Apple TV+)
Dolunay Katilleri'nde 48 yaşındaki Leonardo DiCaprio'nun yanı sıra Lily Gladstone, Robert De Niro ve Louis Cancelmi de rol alıyor (Apple TV+)
TT

Dolunay Katilleri: Scorsese kitapla film arasındaki en büyük farkı anlattı

Dolunay Katilleri'nde 48 yaşındaki Leonardo DiCaprio'nun yanı sıra Lily Gladstone, Robert De Niro ve Louis Cancelmi de rol alıyor (Apple TV+)
Dolunay Katilleri'nde 48 yaşındaki Leonardo DiCaprio'nun yanı sıra Lily Gladstone, Robert De Niro ve Louis Cancelmi de rol alıyor (Apple TV+)

Dolunay Katilleri (Killers of the Flower Moon), Osage Ulusu'nun gerçek hikayesini anlatan epik bir suç draması. 

1920'lerde Osage Ulusu, Oklahoma'daki topraklarında petrol keşfedip zenginleştikten kısa bir süre sonra topluluğun içinde bir dizi gizemli cinayet yaşanmıştı.

Bu cinayetler araştırılırken, ABD'nin Federal Soruşturma Bürosu yani FBI kurulmuştu. Martin Scorsese'nin 20 Ekim'de gösterime giren yeni filmi, hem cinayetlere hem de FBI'ın kurulma sürecine değiniyor.

Film, gazeteci David Grann'in aynı adlı çok satan kitabına dayanıyor ancak bazı önemli farklılıklar içeriyor.

IndieWire'a verdiği röportajda Scorsese, Grann'in kitabıyla film arasındaki en önemli farkı açıkladı. 

Grann'in kitabı, okuyucuların da onunla birlikte bu korkunç gizemi araştırmasına olanak tanıyor. 80 yaşındaki yönetmenin filmindeyse izleyiciler, suçlunun kim olduğunu filmin başlarında öğreniyor.

"Kimin yaptığı önemli değil"

Dolayısıyla üzerinde çalışılması gereken bir cinayet vakası yok. Scorsese, kendisine göre en büyük gizemin cinayetlerin failinin değil gerekçesi olduğunu, bu nedenle de filmin kitaptan farklı kurgulandığını anlattı.

"Çünkü kimin yaptığı önemli değil. Hepsi yaptı" diyen yönetmen, sözlerini şöyle sürdürdü:

Peki, bize bunu yaptıran içimizdeki şey nedir? Başkalarından faydalanmamıza neden olan, bizi üstün gören insan doğasındaki kusurumuz nedir?

Scorsese'nin 3 saat 26 dakikalık filmi, hafta sonu ABD'de 23 milyon dolar, ülke dışındaysa 21 milyon dolar hasılat yapmayı başardı. 

Bu, Scorsese'nin Leonardo DiCaprio'yla birlikte 2010'da çektiği Zindan Adası'ndan (Shutter Island) bu yana yaptığı en kazançlı açılış. 

Zindan Adası, ABD'de gösterime girdiği hafta sonunda 41 milyon dolar kazananmayı başarmıştı. 

Independent Türkçe



Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
TT

Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)

Bilim insanları meyve sineklerinin genetiğini değiştirerek kokaini sevmelerini sağladı. Çalışmanın insanlardaki kokain bağımlılığını daha iyi anlama ve tedavi etmeye katkı sunması bekleniyor. 

Meyve sinekleri ve insanlar birbirlerine sanılandan daha fazla benziyor. Örneğin bu iki türde çeşitli hastalıklardan sorumlu genlerin yaklaşık yüzde 75'inin aynı olması, bilim insanlarının ilgisini çekiyor. Sinekler üzerindeki genetik incelemeler, bu hastalıkların daha iyi anlaşılmasına katkı sağlıyor.

Bu rahatsızlıklardan biri de kokain gibi maddelere karşı gelişen bağımlılıklar. Utah Üniversitesi'nden Dr. Adrian Rothenfluh, "Son yıllarda, sinekler ve insanların birçok açıdan sandığımızdan daha fazla birbirine benzediği ortaya çıktı" diyerek ekliyor: 

Örneğin sineklerin alkole verdiği tepkiyi düzenleyen genlerin, insanlardaki alkol bağımlılığında da rol oynadığını birçok kez gösterdik. Bu durumun kokain bağımlılığıyla bağlantılı genler için de geçerli olacağını ve bunların sineklerdeki etki mekanizmasını inceleyebileceğimizi düşünüyoruz.

Ancak sineklerin kokaini sevmemesi bu çalışmaların önünde engel teşkil ediyordu. Meyve sineklerinin bacaklarındaki tat reseptörleri, böceğin bir şeyi yemeden önce zararlı olup olmadığını algılamasını sağlıyor. 

Dr. Rothenfluh ve ekip arkadaşları yeni çalışmalarında kokainin acı tadı nedeniyle bu reseptörlere yakalandığını ve sineklerin maddeden bu yüzden uzak durduğunu doğruladı. Araştırmacılar daha sonra sineklerin genetiğini değiştirerek bu reseptörleri devre dışı bıraktı.

Bulguları hakemli dergi Journal of Neuroscience'ta 2 Haziran Pazartesi günü yayımlanan çalışmada genetiği değiştirilmiş sineklerin kokaini sevdiği gözlemlendi. Düşük seviyede kokain içeren şekerli su verilen sinekler 16 saat içinde bu içeceği tercih etmeye başladı.

Dr. Rothenfluh, "Düşük dozlarda, tıpkı insanlar gibi koşuşturmaya başlıyorlar" diyor: 

Çok yüksek dozlardaysa yine insanlar gibi hareket edemez hale geliyorlar.

Bilim insanları genetiğiyle oynanmış sinekleri üretmeyi artık öğrendiği için çalışmalarını daha kolay ve hızlı yürütmeyi umuyor. Meyve sineklerinin hızlı yaşam döngüsü ve nispeten basit genetik yapıları, üzerlerinde insanlara kıyasla daha kolay deney yapılmasına imkan tanıyor. 

Makalenin yazarlarından Travis Philyaw "Daha karmaşık organizmalarda ortaya çıkması zor olan riskli genleri tespit ederek bu bilgileri memeliler üzerinde çalışan araştırmacılara aktarabiliriz" diyor.

Ekip bu sayede insanlardaki kokain bağımlılığına yönelik yeni tedaviler geliştirmeyi umuyor. Dr. Rothenfluh şu ifadeleri kullanıyor:

Kokain tercihinin mekanizmalarını gerçekten anlamaya başlayabiliriz ve mekanizmayı ne kadar iyi anlarsak, o mekanizmaya etki edebilecek bir tedavi bulma şansımız o kadar artar.

Independent Türkçe, Popular Science, IFLScience, Journal of Neuroscience