John Wick 3'ün meşhur çöl sahnesi yerden yere vuruldu: "Aptalca"

Keanu Reeves'in 2019 yapımı aksiyon destanı, 327 milyon dolar kazanmıştı

Chad Stahelski'nin yönettiği film, gösterime girdiğinde aksiyon sahneleri ve Reeves'in performansıyla övgü dolu yorumlar almıştı (Lionsgate)
Chad Stahelski'nin yönettiği film, gösterime girdiğinde aksiyon sahneleri ve Reeves'in performansıyla övgü dolu yorumlar almıştı (Lionsgate)
TT

John Wick 3'ün meşhur çöl sahnesi yerden yere vuruldu: "Aptalca"

Chad Stahelski'nin yönettiği film, gösterime girdiğinde aksiyon sahneleri ve Reeves'in performansıyla övgü dolu yorumlar almıştı (Lionsgate)
Chad Stahelski'nin yönettiği film, gösterime girdiğinde aksiyon sahneleri ve Reeves'in performansıyla övgü dolu yorumlar almıştı (Lionsgate)

Hayatta kalma uzmanı Les Stroud, John Wick 3: Parabellum'daki (John Wick: Chapter 3 - Parabellum) çöl sahnesi karşısında şaşkına döndü.

Keanu Reeves'in serisinin 2019'da vizyona giren üçüncü filmi, izleyicilere her zamanki gibi çılgın aksiyon sahneleri sunarken, John Wick evreninin hikayesini daha da genişletmişti.

Dünya çapında 327 milyon dolar gişe hasılatı elde eden film, 2023 yapımı John Wick 4 (John Wick: Chapter 4) 436 milyon dolarla onu geçene kadar serinin en başarılı filmi olmuştu.

Ünlü bir hayatta kalma uzmanı, gerçekçiliğini değerlendirmek üzere John Wick 3'e göz attı ve filmdeki bir sahnenin bu açıdan son derece yetersiz olduğunu gördü. 

Survivorman adlı realite şovun yıldızı Les Stroud, Insider'a konuştu ve John Wick'in çölü geçmeye çalışırken bayıldığı bir anı ele aldı.

"Kum tepeleri devasa olabilir"

Stroud filmin, doğa koşullarına yenik düşen birine ne olduğunu "aptalca" bir şekilde tasvir ettiğini söyleyerek eleştirdi: 

Herhangi bir günde çölde bu şekilde seyahat etmezdim, sadece bir kum tepesini tırmanır, sırtlar boyunca geri inerdim. Bu kum tepeleri kolaylıkla apartman kompleksleri ya da şehir kuleleri büyüklüğünde olabilir. Devasa olabilirler.

"Karda yürümek gibi"

"Kum tepelerinde yürümek zordur" diyen hayatta kalma uzmanı, sözlerine şöyle devam etti:

Karda yürümek gibi. İleri doğru atılan her adım, aslında bir geri kayma. Ve kum tepelerini aşmanın püf noktası gerçekten de en az direnç gösteren yolu aramaktır, bu da her zaman tepeye kadar gitmek değildir.

"En iyi seçenek sabahın erken saatleri"

Yıldızların ortamı tahmin edilenden çok daha iyi aydınlattığını söyleyen Les Stroud, şöyle dedi:

İster okyanus olsun ister bir çölün ortası, çoğu vahşi alanın güzelliği yıldızlardır ve yıldızlar tahmin ettiğinizden çok daha fazla aydınlatıcıdır. Gece çölde yürüyebilir ve ay olmadan, sadece yıldız ışığıyla nereye gittiğinizi tam olarak görebilirsiniz. Eğer bunu gece yapamıyorsanız ve biraz gün ışığına ihtiyacınız varsa, tamam. Sabahın erken saatleri en iyi seçeneğiniz olacaktır. Kuşluk vaktine ve hatta gün sonuna geldiğinizde hava çok sıcak olur.

"Biraz aptalca"

"En sevdiğimiz kahramanların ve aktörlerin kum tepelerinde yürümeye çalışırken takılıp tökezlemeleri Hollywood'a özgü" diyen Stroud ekledi:

Böyle yenik düşmezsiniz. Ve eğer tökezleyip düşerseniz, öylece büyük bir kum tepesinden aşağı yuvarlanıp gitmezsiniz. Bunu sadece gerçekten istiyorsanız yaparsınız. Bu bir eğlence aktivitesidir. Ama eğer yenik düşüyorsanız, bu şekilde olmaz. Bu klibe 10 üzerinden 3 veriyorum çünkü biraz aptalca.

Reeves'in sevilen serinin yeni filmi olması planlanan John Wick 5 için geri dönüp dönmeyeceği henüz belli değil.

Independent Türkçe



T-rex'in atalarının nereden geldiği bulundu

Kuzey Amerika'da yaşayan T-rex'in soyu, diğer uçamayan dinozorlarla birlikte yaklaşık 66 milyon yıl önce tükendi (Pedro Salas/Sergey Krasovskiy)
Kuzey Amerika'da yaşayan T-rex'in soyu, diğer uçamayan dinozorlarla birlikte yaklaşık 66 milyon yıl önce tükendi (Pedro Salas/Sergey Krasovskiy)
TT

T-rex'in atalarının nereden geldiği bulundu

Kuzey Amerika'da yaşayan T-rex'in soyu, diğer uçamayan dinozorlarla birlikte yaklaşık 66 milyon yıl önce tükendi (Pedro Salas/Sergey Krasovskiy)
Kuzey Amerika'da yaşayan T-rex'in soyu, diğer uçamayan dinozorlarla birlikte yaklaşık 66 milyon yıl önce tükendi (Pedro Salas/Sergey Krasovskiy)

Bilim insanları, Tyrannosaurus rex'in (T-rex) atalarının 70 milyon yıl önce Asya'dan Kuzey Amerika'ya göç ettiğini buldu. 

66 milyon ila 68 milyon yıl önce yaşayan T-rex yaklaşık 4 metre boya ve 12 metre uzunluğa ulaşabilen devasa bir dinozordu. 

Bu türün fosilleri genellikle Kuzey Amerika'da ortaya çıkarken, atalarının nereden geldiği bir süredir tartışma konusuydu. T-rex'in, ait olduğu tyrannosaurid grubunun Asya'daki üyelerine daha çok benzemesi bu belirsizliğin temel nedeni. 

Bazı bilim insanları bu nedenle T-rex'in atalarının Asya'da ortaya çıkıp Kuzey Amerika'ya gittiğini düşünüyordu. 

Bulguları hakemli dergi Royal Society Open Science'ta dün (7 Mayıs) yayımlanan çalışma, bu teoriyi destekleyen sonuçlara ulaştı. 

Araştırmacılar çeşitli tyrannosaurid türlerinin nerede ve ne zaman keşfedildiğine, evrimsel ağaçlarına ve bölgenin çevresel koşullarına dair verileri kullanarak bir bilgisayar modeli oluşturdu. 

Modelde fosil kayıtlarındaki boşlukları da hesaba katan ekip, T-rex'in atalarının Asya'da keşfedilmeyi bekleyen kalıntıları olduğunu düşünüyor. 

T-rex'in atalarının hem Kuzey Amerika hem de Asya'da fosilleri varken T-rex'in kalıntılarına sadece Kuzey Amerika'da rastlandığını saptadılar. 

Bilim insanları bu nedenle T-rex'in atalarının, deniz seviyelerinin düşmesi sonucu bir kara yolu açılmasıyla, yaklaşık 70 milyon yıl önce Asya'dan Kuzey Amerika'ya gittiğini söylüyor.

University College London'dan makalenin başyazarı Cassius Morrison "T-rex'in coğrafi kökeni hararetli tartışmalara konu oldu" diyerek ekliyor:

Modellememiz, T-rex'in atalarının muhtemelen Asya'dan Kuzey Amerika'ya gittiğini ve bugünkü Sibirya'yla Alaska arasındaki Bering Boğazı'nı geçtiğini gösteriyor.

Yeni çalışma tyrannosaurid ve kuzenleri megaraptorların nasıl devasa boyutlara ulaştığına da ışık tuttu. 

Araştırmacılar, her iki grubun da 92 milyon yıl önceki sıcaklık artışının ardından atalarına göre çok daha büyük vücut boyutlarına ulaştığını tahmin ediyor. Bu küresel ısınmanın ardından sıcaklıklar düşmüş ve daha soğuk bir iklim görülmüştü. 

Bilim insanları bu ortamda diğer büyük dinozor türlerinin yok olması ve bu iki grubun soğuk havalara daha iyi adapte olması sayesinde büyüyüp geliştiğini düşünüyor.

Çalışmanın ortak yazarı Charlie Scherer "Muhtemelen yaklaşık 90 milyon yıl önce nesli tükenen, eşit derecede büyük teropodların yerini almak için bu kadar devasa boyutlara ulaştılar" diyerek ekliyor:

Bu yok oluş, muhtemelen tiranozorların bu boyutlara ulaşmasını engelleyen ekolojik bariyeri ortadan kaldırdı.

Independent Türkçe, CNN, Live Science, Cosmos Magazine, Royal Society Open Science