Avustralyalı sörfçü, balinayla çarpıştı

Bu canlıların ortalama ağırlıkları 40 tona kadar çıkabiliyor

TT

Avustralyalı sörfçü, balinayla çarpıştı

Avustralyalı sörfçü, balinayla çarpıştı

Avustralyalı 55 yaşındaki rüzgar sörfçüsü Jason Breen, kambur balinayla çarpışmasının ardından şans eseri hayatta kaldı.

Sidney'in kuzey sahillerinde çarşamba günü meydana gelen olay, Breen'in aksiyon kamerası tarafından kaydedildi.

Videoda yavru kambur balinanın, yukarıya doğru hızla çıkmasıyla sörfçüye çarptığı ve suya düşürdüğü görülüyor.

Olay sırasında bacak ipi kopan Breen, daha sonra sörf tahtasına tırmandı. 

Denizin üstüne çıkana kadar "her şeyin bittiğini" düşünen rüzgar sörfçüsü, "Balina beni 6 ya da 9 metre aşağı sürükledi" dedi.

"Dürüst olmak gerekirse öldüğümü sanmıştım" diyen Breen, "Birkaç saniye için 'Ölmek böyle bir şey' diye düşündüm" ifadelerini kullandı.

Şansına yavru balina düştü

Rüzgar sörfçüsü, olaydan büyük ölçüde yara almadan kurtuldu.

Dünyanın en büyük canlıları arasında yer alan kambur balinaların ortalama uzunlukları 14-15 metre, ağırlıkları da 40 tona kadar çıkabiliyor.

Yavru bir balinayla karşılaştığı için şanslı olduğunu dile getiren Breen'e göre, eğer yetişkin olsaydı bu hikayeyi anlatamayabilirdi.

Öte yandan balinanın sırtında midyelerin olmaması da herhangi bir kesik oluşumunu engellemiş oldu. 

Bu arada çarpışmanın başka bir açıdan görüntüsü de o sırada Breen'i kayda alan Paul Netteback tarafından kaydedildi.

Görgü tanığı, çekim yapmaya devam etmek istediğini ancak sörfçünün daha sonra ölmüş olabileceğini düşünerek kaydı kapatıp, acil servisi aradığını aktardı.

Independent Türkçe



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature