J.K. Rowling, tesadüfen yaptığı açıklamayla Fantastik Canavarlar'ın yönetmenini gafil avlamış

Mads Mikkelsen, Fantastik Canavarlar: Dumbledore'un Sırları'nda (Warner Bros. Entertainment Inc.)​​​​​​​
Mads Mikkelsen, Fantastik Canavarlar: Dumbledore'un Sırları'nda (Warner Bros. Entertainment Inc.)​​​​​​​
TT

J.K. Rowling, tesadüfen yaptığı açıklamayla Fantastik Canavarlar'ın yönetmenini gafil avlamış

Mads Mikkelsen, Fantastik Canavarlar: Dumbledore'un Sırları'nda (Warner Bros. Entertainment Inc.)​​​​​​​
Mads Mikkelsen, Fantastik Canavarlar: Dumbledore'un Sırları'nda (Warner Bros. Entertainment Inc.)​​​​​​​

Fantastik Canavarlar'ın (Fantastic Beasts) yönetmeni David Yates, ilk filmin gösteriminde J.K. Rowling'in bir yorumu karşısında afalladığını söyledi.

Bugüne kadarki üç Fantastik Canavarlar filminin hepsini yöneten Yates, Nisan 2022'de vizyona giren Fantastik Canavarlar: Dumbledore'un Sırları (Fantastic Beasts: The Secrets of Dumbledore) adlı üçüncü filmin çıkmasının ardından halihazırda seriye ara verildiğini açıkladı. Seride geriye iki film daha kaldı.

Öte yandan ilk film Fantastik Canavarlar Nelerdir, Nerede Bulunurlar'ın (Fantastic Beasts and Where to Find Them) Kasım 2016'da gösterime girdiği dönemde Yates, filmin senaristi ve Harry Potter'ın yazarı Rowling'in yaptığı bir açıklama karşısında gafil avlanmış.

Zümrüdüanka Yoldaşlığı'ndan (Order of the Phoenix/2007) Ölüm Yadigarları: Bölüm 2'ye (Deathly Hallows: Part 2/2011) kadar tüm Harry Potter filmlerini de yöneten Yates, Rowling'in filmin basın gösterimi sırasında tesadüfen bu ayrıntıdan bahsetmesine kadar Fantastik Canavarlar serisinin 5 film olacağına dair hiçbir fikri olmadığını söyledi.

Total Film'e verdiği yeni röportajda Yates şöyle belirtti: 

5 film olacağı fikri çoğumuza sürpriz oldu. Jo bir keresinde bir basın gösteriminde bundan öylece bahsetti. Kimse bize 5 film olacağını söylememişti, biz ilk film için söz vermiştik...

Yates, Dumbledore'un Sırları'nın yapım sürecinin Kovid kuralları nedeniyle özellikle stresli geçtiğini ekleyerek "Muazzam derecede eğlenceliydi ama zordu da. Aşının olmadığı günlerde gerçekten çekim yapıyorduk. Neyse ki kimse hastalanmadı ama en detaylı kuralları uyguluyorduk" diye belirtti.

Serinin geleceği hakkında konuşan Yates şöyle dedi:

Eminim bir noktada geri döneceğiz. Ama evet, Jo'yla konuşmadım, [yapımcı] David Heyman'la konuşmadım, Warner Bros'la konuşmadım; sadece ara veriyoruz. Bu epey güzel.

Serinin devam filminde, geçen yıl Warner Bros'un talebi üzerine seriden ayrılan Johnny Depp'in canlandırdığı Grindelwald rolü Mads Mikkelsen'a verilmişti.

Depp, eski eşi Amber Heard'e atfen kendisini "eşini döven kişi" diye nitelendiren 2018 tarihli bir yazı nedeniyle The Sun'a açtığı iftira davasını kaybetmesinin ardından seriden ayrılmıştı.

Fantastik Canavarlar'ın başrollerinde Eddie Redmaye ve Katharine Waterston'ın yanı sıra Albus Dumbledore'un gençliği rolünde Jude Law yer alıyor.



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature